TÜRK DÜNYASI’NIN BÜYÜK BİLGİNİ KAŞGARLI MAHMUT VE ONUN ESERİ DİVANÜ LÜGAT-İT TÜRK

İsmail KAHRAMAN

Türk-İslam aleminin gururu Karahanlı Şehzadesi, Büyük Alim ve Dilci Kaşgarlı Mahmut   11.yüzyıl’da    tarihin en görkemli Türk İslam devletlerinin başında gelen Karahanlı Devleti’nin başkenti  ve bugünkü Doğu Türkistan’da ; Azizane Kaşgar’da dünya’ya gelmiştir.

Büyük Alim ve  Dil Bilgini  günümüzden 940 Yıl Önce (1075 yılında) ünlü eseri  Divanü Lugat-İt Türk adlı eserini yaklaşık 15 yıllık  seyahati sonucunda bizzat görerek duyarak ve konuşarak günümüzde bilimsel olarak tanımlanan ve takip edilen çok ileri bir yöntemi kullanarak telif etmiş ve bağdat’a giderek Abbası Halifesi Mu8Tasim Biemrullanh’a takdin etmiştir.
Hicretin 466. Yılında yani M. 1072-1073’de Divanü Lûgat-it Türk, Türk dili ,edebiyatı, tarihi,örf adet,gelenek ve görenekler yanı Türklük bilimine ait bütün hazinelerini  bu eserinde toplamıştır.Bu yönü ile bu kitap Türkoloji bilimi için çok önemli ve tarihi bir kaynak eser vasfı taşımaktadır. Türk Milletinin pek çok üstün değerlerini koynunda taşıyan Kaşgarlı Mahmud’un eseri  ; Divanü Lugat-İt Türk ,1946’da ünlü Türk dil bilgini Prof.Dr. Besim Atalay’ın çevirisiyle okuyucuya ulaşmıştır.

Kaşgarlı Mahmut, bu kitabında  Araplara Türk dilini öğretmek için Türkçe  kelimelerini Arap  dili usullerine göre sıralamış ve  anlamını de izah etmiştir. Kaşgarlı Mahmut, İşte bu eşsiz  kitabının hemen  başında 940 yıl önceden  bizlere şöyle seslenmektedir ;

“ Tanrı’nın devlet güneşini Türk burçlarında doğdurmuş olduğunu ve onların Ülkleri üzerinde göklerin bütün teğrelerini (dairelerini ) döndürmüş bulunduğunu gördüm.
Tanrı onlara Türk adını verdi ve onları yeryüzüne ilbay (hakim) kıldı. Zamanımızın Hakanlarını onlardan çıkardı; dünya milletlerinin idare yularını onların ellerine verdi; onları herkesten(Diğer Kullarından)  üstün eyledi; Türkleri (kendilerini) hak üzere ( kendi yolu üzere ) kuvvetlendirdi. Onlarla birlikte çalışanı, onlardan yana olanları aziz kıldı ve Türkler yüzünden onları her dileklerine eriştirdi; bu kimseleri kötülerin –ayak takımının- şerrinden korudu. Okları dokunmaktan korunabilmek için, aklı olana düşen şey, bu adamların tuttuğu yolu tutmak oldu. Derdini dinletebilmek ve Türklerin gönlünü almak için onların dilleriyle konuşmaktan başka yol yoktur. Bir kimse kendi takımından ayrılıp ta onlara sığınacak olursa o takımın korkusundan kurtulur; bu adamla birlikte başkaları da sığınabilir.”

Bu sözler günümüzde de geçerliliğini büyük oranda korumakta,gelişmelere baktığımızda bu sözlerin daha fazla izah edilmesine gerek bulunmamaktadır. Günümüz Dünyasında Türk-İslam Aleminin yegane  sözcüsü,müdafi’i ve hamisi Müslüman Türk Milleti ve  onun  son bağımsız devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti  olmaktadır.

Allah Türk Milletini ve Onun Yegane Müstakil Türk Devleti Olan Türkiye Cumuhuriyeti’ni ilelebed payidar kılsın.Amin.

Etiketler: Din » Dünya » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Makale Analiz