MHP İĞDIR MİLLETVEKİLİ Dr. SİNAN OGAN : DOĞU TÜRKİSTAN MESELESİ TÜRKİYE’NİN MİLLİ BİR SORUNUDUR. HAKSIZ İDAMLARI ŞİDDETLE KINIYORUM.

Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

      Çin İşgal yönetiminin emrindeki  Kaşgar Orta Halk Mahkemesinin 13 Ekim günü 27’i idam,9’u ömürboyu  20 kişiyi 4-12 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırmasına tepkiler sürüyor.

    Çin’in bu hukuksuz  ve katliam gibi idam kararına  Türkiye’de   en üst düzeyde  ilk tepki,  MHP.Partisi İğdır Milletvekili Dr.Sinan Ogan’dan geldi.

Dr.Ogan Washington merkezli Hür Asya Radyosu’na yaptığı  açıklamada, Çin’in bu tür hukuksuz  idam kararları ile Müslüman Uygurları korkutamayacağını  belirtti ve haksız ve adalete aykırı  bu idam kararını şiddetle protesto ettiğini ve kınadığını belirtti.

    MHP Milletvekili Dr,Ogan,Çin,  Doğu Türkistan’da huzur ve barışı sağlamak istiyorsa öncelikle, Uygurların insani  haklarına saygı göstermesi gerektiğini vurguladı.Çin’in Uygur bölgesinde yıllardan beri  sistemli şekilde etnik bir asimilasyon politikası yürüttüğünü, bölge’den Uygurlardan temizleyerek tamamen
Çinlilerin yaşadığı bir  bölge haline getirmek istediklerini belirterek şöyle devam etti, “ Çin’in etnik ayırımcılıK ve asimilasyon uygulamalarını bölgenin  tarihi ve gerçek sahipleri olan Uygur Türkleri  hiçbir kabul etmedi ve hala de etmiyor.Müslüman Uygurların  Çin işgal yönetimine bunu  ifade etmek için bir takım barışçıl eylemlerde bulunuyorlar.Çin yönetimi ise,bu barışçıl  protesto eylemlerini silah ve aşırı güç kullanarak bastırmaktadır.Bu ise,Uygurların daha da huzursuz olmalarına yol açmakta.Çin yönetiminin Müslüman UYgur Türklerini bu tür yöntemlerle susturması mümkün değil. Çin, en son 27 Müslüman Uygur Tükrü’nu  idama mahkum etmesi bunun son örneği.Çin  Uygurları korkutmak ve tehdit ederek susturmak istiyor. Çin, Müslüman Uygurlar bu tür tehdit ve idamlarla korkutamaz.Çin bu tür toplu idam,ömür boyu ve uzun süreli hapis cezalarına çarptırmak ve tehditler ve göz dağı vermek  yerine uyguladığı baskı,zulüm ve etnik temelli uygulamalardan vaz geçmeli  ve Uygurların insanı ve yasal haklarını tanımalıdır. Bölgede huzur ve istıkrarı  Müslüman UYgurların yasal ve temel insani haklarını tanımakla ancak,  sağlayabilirler.

TÜRKİYE VE DİĞER  ÜLKELER UYGUR TÜRKLERİNE SAHİP ÇIKMALI

Milletvekili Dr. Ogan, Türk Hükümeti başta dünya ülkelerinin  ve uluslar arası toplumun Müslüman Uygurlara sahip çıkmasını  istediklerini söyledi ve   konuşmasını şöyle sürdürdü, “   Ben Türkiye Hükümeti başta bütün ülkelere önemli şu hususu  özellikle vurgulamak istiyorum. Müslüman Uygur Türkleri sahipsiz değildir. Türkiye Hükümeti  günümüzde   Uygur Türklerine sahıp çıkmamaktadır ve  Hükümet en kısa zaman’da bu olumsuz  tavrından vazgeçmeli  ve Müslüman Uygur Türkü Kardeşlerimize sahip çıkmalıdır.  Tayland’da 496, Malezya’da ise,155 Uygur Türkü kamplarda çok kötü şartlarda tutuklu bulunmaktadır.Bunlar kötüü şartlarda hastalıklarla boğuşmaktadırlar.Bunların Çin’e iade edilmeleri halinde,Çin yönetimi bunları önceki yıllarda iade edilenler gibi  ölüme mahkum etmeleri ihtımalı ve endişesi vardır.  Dış İşleri bakanlığı ve Tayland Büyükelçiliğimiz bu Kardeşlerimize sahip çıkmalıdır.Uygur Türklerinin haklı davası bir insanlık sorunudur.Bütün dünya ülkeleri ve uluslar arası toplum bu ortak insanlık meselesine   sahıp  çıkmaları gerekir.

Şimdi  önecilikli ve ivedilikle yapılacak iş ; Tayland’ta kamplarda  ve  hapishanelerde tutulan Uygur  Mültecileri Türkiye’ye getirmektir.Bunların Türkiye’ye getirilmesinde hiçbir yasal engel bulunmamaktadır. Hükümet,bu Uygurları Türkiye’ye getirirsek, Çin ile olan ticari ve diğer  ilişkilerimiz zarar görür  endişesi taşıyamaz.2 milyon Arapça konuşan Müslüman Kardeşlerimize  sınırlarını  ve  kucağını açan Türkiye,   496 Türkçe konuşan Uygur Türkü  mazlumları de  ülkemize kabul etmesi gerekir. Hükümet bu konuyu Çin ile müzakere etmelidir.Aslında Türkiye’nin Çin’e değil,Çin’in Türkiye’ye ihtiyacı bulunmaktadır. Türkiye-Çin ilişkilerine doğru teşhisler konulup   münasebetler bu minval üzerinde  yürütülür ise,Doğu Türkistan’daki Uygur Türkü Kardeşlerimiz  iki ülke arasındaki  ilişkilerde köprü rolü oynayabilirler. Eğer Türkiye bölgesel güç  ve dünya’da sözü geçen bir ülke olmak isityorsa, öncelikle Müslüman Uygurlara sahip çıkmalıdır.

Türkiye’nin bir diğer öncelikli  görevi, 13 Ekim’de Kaşgar’da   idam cezasına çarptırılan 27 Müslüman Uygur’un infazlarının durdudulması ve  hayatlarının kurtarılması olmalıdır.  Ayrıca,bugün Doğu Türkistan halkının maruz bulunduğu  baskı ve zulmü  sonlandırmak için çareler aramak  olmalıdır .

TAYLAND’DAKİ UYGUR KARDEŞLERİMİZİN TÜRKİYE’YE GETİRİLMESİ İÇİN ÇALIŞACAĞIM.

Müslüman Uygur Türkü kardeşlerimizin meselelerini TBMM.’de gündeme getirmeye devam edeceğini belirten Dr.Ogan,Taylan’daki mülteci Uygurların Türkiye’ye getirilmesi için çalışacağını  ifade etti. Dünya’nın neresinde bir yetim, mağdur ve mazlüm Türk varsa Milliyetçi Hareket Partisi’nin bir Milletvekili olarak bunların sorunlarını takip etmeye çözüm bulmaya  çalışacağını söyledi .MHP genel başkanı sayın Dr.Devlet Bahçeli’nin de  bu sorunlarla yakından ilgilendiğini  belirterek şöyle dedi ,”  Ben Doğu Türkistan meselesini bir kez daha Parlamento’nun gündemine taşıyacağım. Doğu Türkistan meselesi  Türk Milletinin Milli bir sorunudur.” Şeklinde konuştu.

 DİASPORA’DAKİ  DOĞU TÜRKİSTAN TEŞKİLATLARI SÖZ VE HAREKETLERİNDE ÇOK DİKKATLİ  OLMALIDIRLAR.

MHP.İğdır Milletvekili Dr.Ogan Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde faaliyet yürüten Doğu Türkistan ve Uygur Teşkilatları yöneticilerinin çok dikkatli ve konuşurlarken  ve  açıklamalar yaparken dengeli ve tutarlı olmalarını belirterek şöyle konuştu.”Ben şunu özellikle ve önemle vurgulamak istiyorum; Uygurlar ve onların teşkilatlarının sorumlulukları  Doğu Türkistan ve Uygur sorununa bir milli mesele  olarak bakmalıdır. Bu milli davayı  sadece  iktidar veya muhalefet partisinin meselesi olarak görmemeli ve onların  iç sorunu   haline getirmemelidirler.  Doğu Türkistan davasının Türkiye’nin iç sorunu haline getirmek ,  bu konuda yapılan her yanlış,hatalı ve yanlı  konuşma ve davranış Doğu Türkistan davasına yapılabilecek en büyük kötülüktür. Doğu Türkistan meselesi bir milli meseledir ve Türk Devletinin milli bir  sorunudur.  Doğu Türkistan meselesi  aynı zamanda bir insan hakları sorunudur.Doğu Türkistan’da zulüm ve baskıya maruz kaldıkları için    bu   ülkelerinden kaçmaya mecbur kalan İnsanlarımız ve kardeşlerimiz dünyanın değişik ülkelerinde  mevcut.  Türkiye Cumhuriyeti  Hükümeti, Siyasi Partiler, Sivil Toplum Kuruluşları  ve Milletimiz bu sorunla yakından ilgilenmeli  ve çözüm yollarını aramalıdır.

Kaynak  :  rfa.org.uighurca/Hewerler/E.Tarım – 15.10.2014