logo

trugen jacn
19 Ağustos 2015

KANAYAN YARA ; DOĞU TÜRKİSTAN

Uygur Molla
MUHAMMED KÖSE
Osmanlı, müslümanların kurduğu son güçlü devletti. Var olduğu müddetçe müslümanlara sığınacak kapı, kâfirlere korkulacak bir düşman oldu. Özellikle de Hilafet’i aldığı zaman İslam aleminin yöneticisi ve koruyucusu haline geldi.
Gelgelelim ki her şeyin bir ömrü vardır. Osmanlı’nın ömrü asırlar süren uzun bir ömür olduysa da; gerek iç, gerek dış darbelerle zayıflatıldı ve sonunda yıkıldı.

Osmanlı’nın yıkılması neticesinde yeryüzünde güçlü bir müslüman devlet ve müslümanlara önderlik edecek bir lider kalmadı. O gün bu gündür, zaten sıkıntı içinde olan müslümanların dertleri arttıkça arttı. Osmanlı’nın yerine kurulan devletler ya aynı ideale sahip değildi, ya da yeterince güçlü değildi. Teker teker işgale uğrayan müslüman devletler, zulüm gören müslüman halklar, çaresiz müslümanlar dünyanın her yerinde.

Bunlardan birisi de Doğu Türkistan. Bir zamanlar güçlü müslüman devletlerin toprakları iken, şimdi zalim Çin’in işgali ve baskısı altında eziliyor. Dünyada eşi benzeri zor bulunan bir vahşet var orada. Oruç tuttuğu için katledilenler, dinini yaşamaya çalıştığı için öldürülenlerle dolu bir mazlum toplum yaşıyor orada. Ve bizler burada rahat rahat oturuyoruz. Dünyada yaşayan en rahat müslüman topluluk belki de Türkiye’de. İstediğimiz şekilde ibadetlerimizi yerine getirebiliyor, her gün ölümle burun buruna gelmek zorunda kalmıyoruz.

Kendimizle Meşgulüz

Aramızda maalesef pek azımız olanların farkında. Gerçekten Doğu Türkistan’ın halini düşünen, bu işe kafa yoran kaç kişi var ki? Hepimiz öncelik olarak kendi işimizle meşgulüz. Günlük yaşamımızın akışına kapılıp gitmişiz. Önceliğe kendimizi almış, diğer insanları arka plâna atmışız. Ciddi ciddi konuyu konuşanların çoğu da maalesef konuyu sohbetten öteye götürmüyorlar. Her zamanki gibi “oturduğu yerden dünyayı kurtarma” olayından çıkamıyoruz.

Lafla peynir gemisi yürümez

Bazılarımız kampanyalar düzenliyor. İmzalar toplanıyor, mitinglerde bir araya gelip sloganlar atılıyor, sosyal medyadan tepkiler yazılıyor ha yazılıyor. Bunlar elbette çok güzel şeyler. En azından tepkimizi ortaya koymuş oluyoruz, fakat bu yeterli mi? Atalarımız çok güzel bir söz söylemiş: “Lafla peynir gemisi yürümez!” Eyleme geçmedikten sonra herkes konuşmuş, ne yazar. Zalim Çin aldırmaz, zulmüne devam eder. Tabiî eylemden kastımız, Korelileri Çinli sanıp dövmek değildir. Bu tarz eylemler Çinli bile olsalar doğru olmaz.
Daha önce Gazze için de çok sloganlar atıldı. Çok imzalar toplandı. Fakat hiçbiri taraf belli etmek dışında işe yaramadı. Toplanıp bir kere eyleme geçildi; lakin o da maalesef boşa çıkartıldı. Bir daha daha eyleme geçen olmadı. Suriye yandı yıkıldı, ülkemize bir çok muhacir geldi. Devlet onlara yardımcı oldu; fakat maalesef pek çok kişi onlara karşı ensar gibi kucak açmak yerine dışladı, hor gördü. Mısır’da darbe oldu, halk o kadar zulüm gördü, yaptıklarımız yine sözden öteye geçmedi.

“Peki, ne yapabiliriz ki” diye soranlar olacak elbette. Sadece şunu söyleyeyim:

İstersek, tahmin ettiğimizden daha çok şey yapabiliriz. Yeter ki bir kez organize olalım, Doğu Türkistan’a yapabileceğimiz pek çok yardım olduğunu göreceğiz. Hâlâ kendimize “Osmanlı torunuyuz” diyorsak, hiçbir şeyden asla korkmamalı ve çekinmemeliyiz.

Unutmayın: Biz İslam ümmetinin bir parçasıyız. Diğer müslümanlardan sorumluyuz. Kendimize gelelim ve müslüman kardeşlerimiz için mücadele edelim.

Kaynak : gazetevahdet.com.tr

Etiketler: » » » » » »
Share
1110 Kez Görüntülendi.