logo

trugen jacn

İNSANLIĞIN DOĞU TÜRKİSTAN İLE İMTİHANI

Yahya DEMELİ

Doğu Türkistan insanlıktan yardım bekliyor. Çin’in Doğu Türkistan’a yönelik baskı, şiddet ve katliamları devam ederek soykırımı sürüyor! Çin’in Doğu Türkistan’a yönelik katliamları kabul edilemez. Yaşananların bir insanlık suçu olduğunu tüm dünyaya duyurarak gereken hassasiyet gösterilmeli, birleşmiş milletler, insan hakları göreve çağrılmalıdır.

Batı, Müslümanlar ve insanlık imtihandadır.

1970 li yıllarda ‘Yeniden Milli Mücadele’ dergilerinde, ‘Bayrak gazetesi ‘Pınar Dergisi ve Otağ Yayınevi’nin çıkardığı kitap ve broşürlerde yıllarca hep Doğu Türkistan davası işlenmişti. Hatta Doğu Türkistan Hükümeti eski  Ggenel sekreteri İsa Yusuf Alptekin tarafından çıkarılan “Doğu Türkistan Davası” kitabında da Doğu Türkistan’daki Türklerin uğradığı istila ve zulümler, Rusya ile Çin’in Doğu Türkistanlıları yok etmek için uyguladıkları şeytani planlar, Türklerin bunlara karşı mücadeleleri ve olayların birçoğuna bizzat şahit olan yazar kitabında anlatmıştı. O yıllarda Rahmetli “Gömülü Çoban” rumuzlu Şair de aşağıdaki şiirinde konuyu çok güzel hissiyatla işlemiştir.

“Gitmeyi hiç gözümden yaş,/ Silirem ağlayı ağlayı!
Sorma mene nazlı gardaş,/ Dönirem ağlayı ağlayı!

Öz yurdumda köleyim men,/ Nice yıldır böyleyim men,
Sor derdimi söyleyim men,/ Yanirem, ağlayı ağlayı!

Sen mene gardaş misen?/ Yoksa bi gara daş misen?
Sağır misen, sarhoş misen?/ Sorirem ağlayı ağlayı?” (Faik Eryıldız)

Yine o yıllarda söylenen marşlar bizim kuşakların kulaklarındadır…

İntikamın, İntikamın,/ Alınacak Mutlaka,
Tarih Millet, Şahit Olsun,/Yemin Ettik Allah’a…

Aziz millet aziz millet uyan artık geç oldu

Kıbrıs, Kudüs, Türkistan’ım düşmanlarınla doldu

Bütün dünya Müslüman Türklerinin beşiği sayılan, büyük Türkistan’ın doğu kısmını teşkil eden ve Kızıl Çin’in esareti altında bulunan Doğu Türkistan Müslümanlarının çilesi halen devam ediyor. Batı kendi içinde refah ve barış ortamını yaşarken, dünya üzerinde yaşanan zülüm, akan kan ne yazık ki, Müslümanların, soydaşlarımızın ve mazlumların kanıdır. Son asrın çeyreğinde, bilhassa 11 Eylül 2001 hadisesinden sonra yaşananlarla dünya üzerindeki Müslümanlar baskı, şiddet ve asimilasyona maruz bırakılıyor. Her yolu mubah sayan vahşi emperyalizm ve kapitalizmin İslam toplumlarını sömürme ve menfaatleşme çatışması tüm çirkefliğiyle sürüyor…

Komünist Çin rejimi uzun zamandan beri Doğu Türkistan (Sincan Uygur Özerk Bölgesi)da yaşayan soydaşlarımızdan olan Müslüman Uygur Türklerine şiddet, baskı ve katliam politikalarını sürdürerek Müslüman nüfusu azaltmak için her yolu deniyor. Çin Hükümeti’nin soykırıma dönüşen uygulamaları; yüzlerce Müslüman yaşamını yitirirken binlercesi de cezaevine konuluyor. Çin tarafından yardım kuruluşlarının dahi bölgeye girmesi engellenerek olup bitenler hakkında, bilgilerin üstü zorla örtülerek bölgeden sağlıklı haber alınamıyor. Bölgenin dünya ile bağının kesilerek bu şekilde karantinaya alınması, durumun vahametiyle ilgili endişeleri de arttırmaktadır.

Bölgedeki zulmü artıran Çin rejimine karşı dünyanın egemen güçleri ve Birleşmiş Milletler herhangi bir yaptırım uygulamadığı gibi sesini dahi çıkartmıyor. Her türlü baskılarla inançlarından ve kimliklerinden uzaklaştırılmak istenen bu uygulamalar ne yazık ki tüm dünyanın gözü önünde cereyan ederken, Batı dünyasının ikiyüzlülüğü açıkça görülmektedir. Bunu görmek istemeyenler kör, sağır ve kalpleri mühürlü olanlardır. Batı dünyasının vurdumduymazlığı yanında, Müslümanların sessizliğine de ne denmelidir? Müslümanlar, Türk soydaşlarımız, bizler ve insanlık imtihandadır. Yeryüzünde yaşanan bütün zulüm ve acıların dinmesi, akan Müslüman kanının durması ve dünya üzerinde kalıcı barışın bir an önce inşa edilmesi için herkes göreve çağırılmalıdır. Zulmün biran önce durdurulması için başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere bütün kurum ve devletlerin üzerine düşen görevi yaparak, bu soykırım durdurulmalıdır.

Demokrasi, özgürlük ve insan hakları savunucuları acaba neredeler? Nerede Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da, Filistin’de Suriye’de milyonlarca insanları katleden emperyalist oyuncular… Nerede insanlık için tehlike teşkil eden uyduruk kimyasal silahları bahane edip Irak’a girenler. Mısır’da ısmarlama mahkemelerle idama mahkûm edilen Mursi olayı karşısında susanlar. Nerede Doğu Türkistan’da yıllarca yaşanan şiddet ve vahşeti görmezden gelip katliamlar karşısında kılını dahi kıpırdatmayanlar, neredesiniz? Yoksa sizin demokrasi, özgürlük ve insan hakları savunuculuğunuz, diğer ülkeler üzerinden menfaatlenme ve iç işlerine müdahale etmek için çeşitli bahaneler üretmek midir? Elbet bu sessiz çığlık sizleri bir gün boğacak, Doğu Türkistan özgürlüğüne kavuşacaktır!

Devletimizi Çin’in işgal ettiği Doğu Türkistan topraklarında Uygur Türklerine karşı uyguladığı insanlık dışı baskı ve katliamlara dur demeye, protesto etmeye, dünya kamuoyunu uyandırmaya, Çin mallarını boykot etmeye, ambargo uygulamaya, Türkistanlı kardeşlerimize sahip çıkmaya çağırıyoruz. Mazlumun yüzünü güldürecek, zalime haddini bildirecek, mazlumun yanında olacak milli dirilişlere, uyarma ve uyandırmaya hareketlerine ihtiyaç vardır. Herkesten sorumluluk ve görev beklenir…

KAYNAK :  http://www.anahabergazete.com/insanligin-dogu-turkistan-ile-imtihani-haberi

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
829 Kez Görüntülendi.