logo

trugen jacn
07 Ekim 2014

DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ ÇİN İŞKENCELERİ

NASUHİ  BOZTEPE

Antalya’ya çok güzel konuklar getirmiş, halkımızla kaynaştırmış, dertleriyle dertlenmiştik. Kırım’ın efsane lideri Cemil KIRIMLIOĞLU, Batı Trakya Türklerinin şehit lideri Dr. Sadık AHMET, Azerbaycan eski Başbakan’ı İmam Mustafa TAŞDEMİROĞLU, Kazakistan Meclis Başkanı, Tataristan Cumhurbaşkanı, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Merhum Rauf DENKTAŞ, Amerika’daki Kızılderililerin lideri, Çeçenistan Devlet Başkanı şehit Arslan MAŞADOV ve Doğu Türkistan milli kahramanı İsa Yusuf ALPTEKİN. Mevla’m meftalara rahmet, kalanlara da sağlık, sıhhat versin. Rahmetli İsa Yusuf ALPTEKİN Doğu Türkistan ile ilgili konuştuğu zaman hep hüzünlenip, gözlerimiz yaşlanmıştı. Akdeniz Radyo Televizyonu’ndaki program ise canlı olarak Antalya’ya sunulmuştu. Hey gidi günler hey. Hep hüzün, hep üzüntü, hep keder mi? Bunlar bu Türk Milletinin kaderi mi? Değerli okurlar, Beş yüz yıl Çin zulmü ile inim inim inleyen Doğu Türkistan’da, 1933-1944 yılları arasında Doğu Türkistan Türk İslam Cumhuriyeti kurulmuş, ancak bağımsızlık mücadelesi başarısızlıkla sonuçlanmıştı. 1949 yılında komünist Çin, Doğu Türkistan’ı işgal etmiş, 1955 yılında da kısmı özerklik vermişti. Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’da, Uygur özerk bölgesinde en küçük bir toplantı, miting, protesto veya tepkide yüzlerce kişi sorgusuz, sualsiz katledilmektedir. Sadece 21 Eylül tarihinde 50 kişi katledilip, 54 kişi de yaralanmıştı. Yarkent bölgesinde iki bin kişi ölmüştü. Temmuz ayında da Kaşkar Eyaletinin Saçı kasabasında 59 kişi polis ateşiyle vurulmuştu. 2009 yılında ise toplu katliam yapılmıştı. Uygurlara ait evler ateşe verilmiş, iş yerleri yağmalanmıştı. Üç binin üzerinde şehit, günlerce sokaklarda bekletilmiş, cenazeleri kaldırılmamış ve cenaze namazlarının kılınmasına müsaade edilmemişti. Orantısız güç kullanılarak nesiller yok edilmişti. İslam’ı yaşama ve ibadet hürriyeti bulunamamakta. Hac’ca gidilmemekte, seyahat hürriyeti bulunmamaktadır. 1985’ten beri Doğu Türkistan’da şehirde yaşayanlara en çok bir çocuk, kırsalda yaşayanlara en çok iki çocuk yapma izni veriliyordu. Zorla kısırlaştırma ve kürtaj uygulamaları aralıksız devam etmektedir. Nüfus planlaması ile, nüfus kontrol altına alınmaktadır. Zorla göç, tehçir ve kötü muamele ile asilimasyon uygulanmaktadır. Türk İslam sanatı eserler yok edilmektedir. Kentsel dönüşümde her şeyin kontrolünü ellerine alıp, inanç ve kültüre ait bir iz bırakmamaktadırlar. Bu resmi Çin haber ajansı Xinhua’nın yerel kaynaklara dayanarak verdiği haberdir. Ajans cezaları, yargılanmaları, yaşanan olayları duyurmakta, başka bilgi vermemektedir. İnternetin yasak olduğu Doğu Türkistan’da 400 Uygur Türkü internet aracılığıyla dışarıya bilgi sızdırdı diye idamla yargılanmaktadır. Bayramda musafaha ettikleri, tokalaştıkları için üç bin Uygur Türkü, terörizmle yargılanmıştır. Uluslar arası gözlemci kuruluşlar ve basın yayın organları güvenlik gerekçesiyle bağımsız çalışma yapamamaktadır. Uygur Akademisyen Prof. İlham TOHDİ, “özgürlük Uygurların da hakkıdır!” diye ifade ettiği için iki gün içinde yargılanıp, ömür boyu mahkûmiyet alıyor. Ayrıca bütün mal varlığına da el konuluyor. Suçsuz bir şekilde Uygurlara gözdağı vermek için alınan bu karar maalesef zulmün aba altından sopa göstermesinin bir diğer şeklidir. Değerli okurlar, Dünyanın her yerinde zulüm var. Filistin, Irak, Suriye, Myanmar, Afganistan, Pakistan ve Doğu Türkistan vs. Kanayan yaralarımız. Allah (c.c.) milletimizin birliğini, dirliğini bozmasın. Sizleri bu zulümlere karşı görsel medyada, ikili konuşmalarda, seminer ve konuşmalarda tepkinizi koymaya davet ediyorum. Kalın sağlıcakla…

KAYNAK : http://ilerigazetem.com/yazarlar/nasuh-boztepe/dogu-turkistan-daki-cin-iskenceleri/461/

Etiketler: » » » » »
Share
1336 Kez Görüntülendi.