logo

trugen jacn

UYGUR SOYIKIRIMININ İNKARCILARI:VİCDANLARINIZI ÇİN’İN KİRLİ YALANLARI PAK’LEYEMEZ!

“Çin’in toprak bütünlüğü” diye bir şey yoktur, Çin 1949 yılında Doğu Türkistan’ı işgal etmiştir
Hamit GÖKTÜRK(UYHAM)
Mao Liderliğindeki ÇKP Kızıl Ordusu 1949’da Sovyet Diktatörü Stalin’in yardımı ile Doğu Türkistan’ı işgal ederek günümüze kadar  sözde  kendi yasalarını çiğneyerek baskı, zulüm ve insan haklarını ihlallerini 2017’e kadar acımasızca devam ettirdi.
2017’da ise, ÇKP’nin Pekin’deki yeni Diktatörü Xi’nin buyruğu ile  Urumçi’deki sözde Bölgesel Halk Kurultayı 50 maddeden oluşan “Aşırılık ve Terörle Savaş” yasanın kabul etti. ÇKP işgal yönetimi  2017’ye kadar sürdürdüğü insanlık onuruna ve BM.İnsan hakları sözleşmesine tamamen aykırı olarak esaretindeki Uygurlar, Kazaklar ve diğer bölgenin tarihi ve asıl sahipleri Türklere karşı Hitler Faşizminden ilham ve örnek alarak  toplama kamplarını inşa etti ve bu kamplara  hapsettiği milyonlarca  Türk’e baskı, zulüm ve etnik soykırım cinayetlerini  hukuki ve yasal  gerekçelere sözde dayandırılmasını ”  Çin yasalarının gereği olarak” ilan etti.
Şimdiye kadar 8 Ülke ÇKP’nin bu insanlık dışı insan hakları ihlallerini “Tüm insanlığa Karşı işlenmiş bir suç- Etnik Soykırım Cinayeti olduğu”’  olduğunu Hükümetler ve parlamentolarca alınan kararlarla  kabul ve tescil etti.
Ayrıca,  2021 yılında Yoguslavya Savaş Suçları Mahkemesinin Başsavcısı  Prof.Dr.Sir Gefrey Nice’nın Başkanlığında Londra’da   toplanan Bağımsız Uygur Mahkemesi 09 Aralık  2021’de  Mahkemede ifade veren yüzlerce  Çin Toplama kampı  mağduru, Çin Nazi Kamplarında İşkenceci olarak ve daha sonra batıya iltica eden İşkenceci eski ÇKP Polisinin de içinde bulunduğu onlarca  tanık, Araştırmacı ve uzmanların beyanlarına göre Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da Müslüman Türklere yaptığı ağır insan hakları ihlallerinin ” Tüm İnsanlığa Karşı İşlenmiş bir Cinayet- ve Etnik Soykırım Suçu” olduğuna hükmetti.
  Ayrıca, Çin’in Doğu Türkistan Türklerine yönelik  işlediği insanlık ve Soykırım suçlarının  BM.İnsan Hakları Yüksek Konseyinin yayınladığı  raporları ile  bir kez tescillenmiştir.
Bütün bunlara ek olarak TBMM.’de  Milletvekillerimizce dafalarca   Çin’in  Uygur Türklerine karşı işlediği bu cinayetleri hakkında bilgiler  ve Araştırma önergeleri verilmiş ve gündeme getirilmiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın BM.Genel Kurulu ve TBMM Açılış konuşmalarında “Uygur Türklerinin İnsan Haklarını sorununu gündeme getirmiştir.Ayrıca Dışişileri Bakanımız dafalarca bu konuda açıklamalar yapmış ve Doğu Türkistan’daki insan hakları sorununu Çinli Mevkidaşı nezdinde sürekli gündeme getirdiğini açıklamıştır.
Bütün bunlar bilinmesine  rağmen,  Türk   dünyası ve İslam ülkeleri ise Çin’den alacağı ekonomik yardımlar ve maddi çıkarları  karşılığında ÇKP’nin mağduru  mazlum Soydaş ve Dindaşlarının yanında değil, Soykırımcı Çin’in savunusu ve destekçileri olarak Zalimin yanındaki yerlerini almışlar ve Çin Zaliminin Zulüm Ortağı  olmayı seçmişlerdir.
Son yıllarda ABD ve batı ile ülkemiz arasında oluşan anlaşmazlıklar ve gerginlikler sonucu bazı siyasetçiler Çin’in Türkiye’deki soykırım Suçlarının Savunuculuğunu yapanların peşine takılarak ÇKP’nin Doğu Türkistan Türklerine yönelik soykırım cinayetlerini “ABD Kışkırtması-ABD projesi ” Söylemini terennüm etmeye ve Çin’in etnik soykırım suçlarının üstünü örtme yarışına girdikleri görülmektedir.
Türkiye’deki bu durumunu çok iyi takip ederek analiz eden ÇKP Yönetimi Türkiye’deki Batı karşıtı bu siyasi havadan kenedi lehine  etkili bir şekilde yararlanmak istediği açık ve net şekilde görülmektedir. Bu amaçala Türkiye’de siyasetten   medyadan ve sözde STK.lardan devşirdiklerini işe salarak Türk Soykırımının üstünü örtmek ve perdelemek istemektedir.
Doğu Türkistan’daki İnsanlık dramını çok iyi bilmelerine rağmen, çıkarları için bu insanlık faciasına göz yuman  ve kayıtsız kalan bazı siyasiler, aydınlar ve yazar-çizer takımı kirlenen vicdanlarını ÇKP’nin Türkiye’deki adamlarının bu “ABD Projesi- Kışkırtması” yalanlarını arkasına sığınarak temizlemek istiyorlar.
Ancak,  bunlar  kirlenen vicdanlarını    ÇKP’nın Türkiye’deki vicdan  ve şeref yoksunu  kiralık adamlarının fosseptik Çukurunda biriktirdikleri  kirli ve iğrenç suları ile  asala temizleyemeceklerdir.
Bu utanç verici durum gerçeklere  ve vicdanlara dönüş yapmakla ancak, düzeltilebilir ve telafi edilebilir.
https://twitter.com/Politikaloji/status/1083453728974430214?s=20&t=dApe1qnl9xlx2n2UrnJRAg
Share
4846 Kez Görüntülendi.