logo

trugen jacn
04 Aralık 2015

AMASYA’NIN UYGUR KASABASI’NDA  “ UYGUR GÜÇÜ’NÜN 700.YILI  ” SEMPOZYUMU  YAPILDI.

Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

Amasya’nın Uygur Kasabasına yerleşen Uygur Türkleri,bu bölgeye  göçlerinin 700.yılını  gerçekleştirdikleri 2 günlük bir bilimsel sempozyom ile andılar.

Amasya İl merkezine  25 km.uzaklıkta  bulunan ve Uygur Türklerinin yaşadığı Uygur Kasabası Kürltürel Güzellikleri Koruma  ve Dayanışma Derneği tarafından organize edilen ve  İç İşleri Bakanlığı Dernekleri  Daire Başkanlığı tarafından finanse edilen  etkinlikler 28-29 Kasım 2015 tarihinde Uygur Köyü  Toplantı salonunda  gerçekleştirildi.Uygur Köyü  Muhtarliği, S.S.Uygur Kasabası Sulama Kooperatifi   ile İstanbul merkezli  Uygur Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından de desteklenen “Göç’ün 700.yılında Uygur’dan Uygur’a – 1326-2015 Etkinlikleri” adı ile yapılan  Sempozyum 28 Kasım 2015 Cumartesi günü saat 14,oo’te Uygur Kasabası Düğün Salonun’nda  yapıldı.

İstiklal marşı okunması vöe saygı durusundan sonra kürsüye gelen Tertip Komitesi başkanı Hüseyin Yıldırım şöyle konuştu “ Bugün Kasabamızda bir ilk gerçekleştiriliyor.Atalarımızın Eretna Beyliği zamanında Bu kasabaya göç ederek yerleşmelerinin 700.yılını bir bilimsel sempozyum ile yad ediyoruz.Bu etkinlerimizi önemeli kılan bir diğer husus da şudur ; Uygur Kasabasına 700 yıl önce gelenlerin evlatları olan bizler,ana yurdumuz Doğu Türkistan’dan yeni gelen Soydaşlarımız ile tanışarak kucakalaştık ve hasret giderdik. Ayrıca, bugün burada  Uygur Türkleri hakkında bilgi sunacak olan 2 bilim adamımız Doğu Türkistan’dan ülkemize  sonradan gelen bilim insanlarıdır.Onlar bizlere günümüzde  Doğu Türkistan’ı anlatacaklardır. Bu etkinlikleri maddi olarak destekleyen İç İşleri Bakaanlığı Dernekler Daire Başkanlığına, burada bilidirilerini sunacak olan bilim adamlarımıza TRT Kurumuna,Avrupa’dan ve İstanbul’dan gelen  Uygur Kardeşlerimize ve bütün katılımcı misafirlerimize teşekkür ediyorum. Ayrıca,Tertip Komitesi Üyelerine, bizlere destek olan ve katkı sağlayan Uygur Kasabası gençlerine ve Uygur Kasabası halkına  teşekkür ediyoruz. “ şeklinde konuştu.

Daha sonra kürsü’ye gelen Turizm Eğitimi Uzmanı ve Tertip Komitesi Üyesi Ali Fuat Er Sempozyumun ve projenin amacı ve aşamaları hakkında bilgiler sundu.

 İstanbul merkezli Uygur  Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Baş ise şunları ifade etti,”Biz  İstanbul Uygur Türkleri olarak yaklaşık 100 kişi geldik.700 yıllık tarihimizi  hakkında bilgiler edindik. Ayrıca Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkü kardeşlerimizin durumu hakkında   da  bilgi sahibi olduk. Bizleri bir birimiz ile kaynaştıran bu türk toplantıların yapılmasını çok önemsiyoruz.Bu toplantı’yı düzenleyen Tertip Heyetine  ve emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.”dedi.

Daha sonra söz alan Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM) sorumlusu ve Uygurnet.org yayın  yönetmeni şöyle konuştu,” Ben İstanbul’da yaşayan ve Doğu Türkistan’dan ülkemize yeni gelen  Uygur Türkü Kardeşlerimizin selam,saygı ve sevgilerini getirdim.Bu sempozyumu çok önemli buluyorum.Bugün DOğu Türkistan’da Uygur Türkleri toptan soykırımla imha edilmeye çalışıldığı ve her gün  Uygurların   katliam  haberlerinin yüreğimizi yaktığı  bu günlerde 700 yıl önce Amasya ili’mize gelerek yerleşen Kardeşlerimizin  Uygur Türkü kimliklerini unutmamaları ve ana vatanlarındaki kardeşlerini  gündeme getirmeleri bizi son derece duygulandırmıştır ve  elem dolu kalplerimize  teselli olmuştur. Kendilerine çok teşekkür ediyorum.  Bugün Doğu Türkistan’da  bizlerden biri  yanı Uygurların Vicdanı olan,onların  insanı hak ve hukuklarını yasal yollarla savunana bir özgürlük kahramanı Doç.Dr.İlham Tohtı Çin yönetimince  hukuksuz olarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştır.Kendisini unutmamanızı ve dualarınızdan eksik etmemelerinizi diliyorum.” Şeklinde konuştu.Ayrıca,Uygur Derneği ve Tertip Komitesi Başkanı Hüseyin Yıldırım’a Dr.Tohtı’nın “Gayem ve Yolum” adlı kitabını takdim etti.

amasiye-uyghur-dr-erkin-ekrem-2015.jpg

Aslen Uygur Kasabasından  bir Uygur Türkü olan  Tarih öğretmeni Sadık Duran ise şunları söyledi ; “ Bugün  Uygur Köyümüzde  göçün 700,yılı bir bilimsel sempozyum ile kutlanıyor.Bu toplantıyı düzenleyen Tertip Komitesine ve destek veren herkese teşekkür ediyorum. Bugün Bilim adamlarımız 700 yıl önceki göçümüzü anlatacaklardır.Bugün  Uygur Türklerinin ana yurdu Doğu Türkistan’da kardeşlerimize soykırım yapılıyor. Bizler, 700 yıl önce Anadolu’ya gelip Amasya’ya yerleşen Uygurlar olarak bu durumdan son derece üzüntü ve istirap duyuyoruz. Çin işgal yönetiminin baskı,zulum ve soykırım uygulamalarını Kabul etmemiz mümkün değildir.Bu durum insanlık için bir utanç vesilesidir.” şeklinde konuştu.Bu içten konuşma duygulu anların yaşanmasına sebep oldu.

Daha sonra Sempozyum’a geçildi.Sırası ile şu bildiriler sunuldu ;

  1. Dr.Kemal Göde 13-14.yüzyılda Uygur göç hareketleri  ve Alattin Eretna Devleti
  2. Doç.Dr.Erkin Emet : Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerinin bugünü ve geleceği
  3. Doç.Dr.Erkin Ekrem :  Uygurların tarihi ve Çin (M.Ö.II.yüzyıl_ – M.S.12.yüzyıl arası
  4. Turizm Eğitim Uzmanı Ali Fuat Er : Uygur Kasabasının(Yerleşkesinin)tarihteki yeri ve konumu(M.Ö.3000 – M.S.2000 yılları arası)
  5. Araştırmacı-Yazar Bahadır Esen
  • 12.yüzyıldan Günümüze kadar Uygur Köyünün Tarihsel Gelişimi
  • Uygur Köyün ve çevresinde bulunan evliya,Yatır ve Ziyaretler

Sempozyum 29 Kasım 2015 Pazar günüa saat 16’da Uygur Derneği  ve Tertip Komitesi Başkanı HÜseyin Yılddırım’ın kapanış konuşması ile sona erdi.

Amasya Uygur Köyü ve burada yaşayan   Kardeşlerimiz Hakkında Notlar

  • Köy, yerleşimin  batısında bulunan yüksek dağın eteklerinde korunaklı bir yerde  kurulmuştur.Her taraf bağ , bahçe ve  özellikle Kavak ağaçları ile dolu idi. Tarım Bölgesinin  her hangi bir köyünü hatırlatıyordu.
  • Köy adeta çorak topraklar  arasıında  bir vaha görünümünde idi.Yeşillikler insan eli ile meydana getirilmişti. Coğrafi yapı ve şartlar farklı ise de, bu durum Doğu Türkistan’daki  zeki ve üretken   halkımızı hatırlattı.
  • Köyde yaşayan Kardeşlerimizin  misafirleri içten bir ilgi ve sıcak bir şekilde karşılamaları Uygur Türklerinde mevcut misafirperveliğin burada  hala yaşatıldığının bir  örneği idi.
  • Bize gösterilen ilgi olağanüstü idi.Gönüllerini  sonuna kadar bizlere açtılar.Duygusal anlar yaşadık. Ben şahsen  çok duygulandım.Birbirlerini yıllar önce kaybetmiş Kardeşlerin  ve arkabaların yeniden buluşmalarını hatırlattı.
  • Sempozyum sürecinde sürekli çay-Kahve ve yiyecekler ikram edildi.Bu durum, Uygur Türklerinin  misafirlere  yemek ikramına verilen önemin aynısı idi.
  • Hüseyin Er adında bir köy sakini kardeşimiz bizlerin şerefine koyun kurban etti kurban etinden yemekler yaparak  bizleri evinde ağırladı. İkram sahibi Hüseyin Beyin eşi bizzat kapıda bizleri karşıladı.Büyük bir iccelik ve nezaket göstererek  bizlere  hoş geldiniz  diyerek  evine buyur etti.
  • Uygur, Özbek, Kazak veKırgiz ve diğer Türk boylarında çok değer verilen misafire  koyun,keçi veya en azından Tavuk kesmek adeti halen devam etemektedir.Kazak ve Kırgiz Türkleri ise,At keserler.Kurban kesilmeden önce misafirlerden kabulu için dua istenir.Uygur Köyünde bizi kurban keserek ağırlayan Hüseyin Er Kardeşimizin babası  Amcamız, yemeğe başlamadan önce dua etti.  Ritüeller aynı ancak, dua zamanı farklı.Değişen hiç bir şey yok. 700 yıllık zaman aralığı ve 5 bin Km.lık mesafenin  güzel adetlerimizi  yaşatmamız için bir engel teşkil etmemiş olduğunu memnuniyetle gördük. Küçük  farklılıklarla aynen devam ediyor.Bizi biz yapan değerler bunlardır,
  • Köyün genel durumundan İnsanların zeki, çalışkan ve gayretli olduklarını gördüm.Çünkü, bir çok evin önünde   Otomobil ve Traktörler vardı.
  • Köy sakini Kardeşlerimiz çok içten,samimi ve asil insanlardı.Davranış,tavır ve hareketlerinden bunu sezinledim.
  • Doğu Türkistan’daki Uygurlar toptan assimile ve soykırım yöntemleri ile imha  edilirken Anadolu’muzun bağrından bir Uygur köyünde Doğu Türkistan konusunun gündeme getirilmesi bizler için bir teselli ve hatta doping olmuştur.
  • 700 yıl geçmiş olmasına rağmen,Uygur Türkü kimliklerini korumaları olağanüstü bir başarı  idi. Uygur Türkü’yüm  derken heyecanlanıyorlar ve bundan gurur duyuyorlardı.
  • Anadolu’da Uygur Türklerinin yerleşimleri, devlet kurmaları ve siyasi ve sosyal  etkilerinin hala araştırılımaya muhtaç ve bakır bir konu olduğunu düşünüyorum. Sempozyum sonrası gittiğim Kayseri’deki çalışımalarda Şehrin göbeğindeki Tac-ı Kızıl (Altın Taç) Mahallesinin bir Uygur yerleşimi olduğunu Kayseri Vakıflar eski Bölge Müdürü sayın Mehmet Çayırdağ Ağabeyden   öğrenmiş olduk. Bölge Müdürümüzün anlattıklarına göre Kayseri,  civar ilçe ve vilayetler bu konuda en çok eserler  bulunmaktadır.
Etiketler: » » » » » »
Share
1456 Kez Görüntülendi.