DOĞU TÜRKİSTAN’DA KAZAK ÖĞRENCİLER DOMUZ ETİ YEMEYE ZORLAYAN ÇİN’E İSYAN ETTİ

 Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)

Çin İşgal yönetiminin Kazak Türklerinin çoğunluk olarak yaşadığı Altay İlinin Kaba İlçesindeki yatılı öğrenim gören Kazak Türkü öğrencilerin Okul idaresince verilen yemeklerde domuz eti kullanması ve Kazak öğrencilerin inançlarına göre haram olan Domuz eti ile pişirilen  yemeği reddetmeleri üzerine 400 kişi olduğu bildirilen öğrencilerin  tamamının tutuklanarak bilinmeyen bir yere götürüldüğü ve bir daha bu öğrencilerden haber alınamadığı bildiriliyor.

Olay üzerine Kaba İlçesinin Çin işgal yönetimince kuşatma altına alındığı ve ilçeye giriş çıkışların yasaklandığı de gelen haberler arasında. Kaba ilçesi sakinlerinden olduğu tahmin edilen  Atameken906  rumuzunu  kullanan  bir Kazak Türkünün Kazakistan’daki bir yakınına yazdığı konu ile ilgili mesajdan olayın Kazakistan’a ulaştiği bildirildi.  Mesajda kuşatma altında tutulan  Kaba İlçesi halkının  çok zor durumda bulundukları ve uluslar arası toplumun kendilerine yardım etmelerini talep ettikleri de mesajda yer alıyor

Kaba İlçesinden Kazakistan’a ulaştırılan yukarıdaki  telefon mesajinin  Türkçeye aktarımı şöyle ;

Doğu Türkistan’ın Altay İli. Kaba ilçesince yatılı olarak ve tamamen Çince öğrenim  ile Üniversite sınavlarına hazırlanan  (Çince Minkavhen  olarak adlandırılıyor. ) Kazak öğrencileri Okul idaresinin Okul Yemekhanesinde kendilerine domuz etinden yapılmış yemek çıkarılmasına itiraz ederek tepki gösterdiler. Okul yönetimi öğrencilerin tek bir kişi dahi dışarı çıkmasına müsaade etmeyip öğrencilerin tamamını belirsiz  ( Bilinmeyen ) bir yere götürdükleri bildiriliyor. Ayrıca Kaba ilçesine giriş ve çıkışları tamamen yasaklayan Çin işgal yönetimi 5 gündür İlçeyi yasak bölge haline getirmiş bulunuyor. İlçe’de yaşayan tutuuklanan Kazak öğrencilerin ailesi ve yakınlarının  öğrencilerin akibetlerinden çok endişe ettikleri ve  halkın çok zor durumda oldukları ve bu konuda  uluslar arası toplumdan bu   kendilerine yardım edilmesini talep etmektedir.

Çin,Pax Sinica  Politikasını  Türkistan’da hala Uygulamaya Devam Etmektedir

M.Ö.2.yüz yılda yaşayan Çin imparatoru Hen Vudi tarafından    kaleme alınan ve Çin’in resmi devlet ideolojisi  ve  siyaset Belgesi haline getirilen  ve PAX Sinica olarak adlandırılan bu ırkçı.fesaatçı ve bölücü içerikli  emperyal  Çin politikası 21.yüzyılda Çin’i yöneten ÇKP Diktatörlüğünce de daha da geliştirilereek uygulaanmakta olduğu açık ve net olarak görülmektedir.

Üç aşamalı olarak tanımlanan bu Çir resmi  politikasının  1. aşaması “Rakipleri Parçalamak”  uygulaması  tamamlanmıştır.Türkistan Türkleri boy adları ile devlet olarak bölünmüş durumdadır.

” Uzaktaki rakip ile işbirilği yaparak yakındaki rakibin işini bitirmek”  şeklindeki 2. aşama ise Çin’in kurduğu  ve güdümüne aldığı Şanghay İşbirliği örgütü = Çetesi ile  gerçekleştirilmiştir.Bugün Doğu Türkistan Türklerini dildaş,dindaş ve Kardeşleri ve aynı kaderi paylaştıkları öz Kardeşleri olan  Türkistan Cumhuriyetleri yönetimleri Doğu Türkistan’ın dostu değil, ÇKP. emperyalizminin müttefiği ve en yakın stratejik dostudurlar..Bu  Ülke yönetimleri kendilerine sığınan Uygur kardeşlerini acımasızca ve insani değerleri hiçe sayarak Çin’e teslim etmektedirler.

Çin yönetimi  bu planını 3. aşaması  olarak , “Yalnız kalan ve zayıf durumda düşürülen  uzaktaki Rakiplerin işini bitirmek ” olarak adlandırılan 3. aşamasını gerçekleştirmek istemektedir.

Çin Bu Kez Kazak ve Kırgiz Türklerine Baskı ve Zulmetmeye başlamıştır.    

Çin işgal yönetimi, yıllardan beri Uygurlara yaptığı baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarını son 2 yıldır bölge’de yaşayan Kazak ve Kırgiz Türklerine  karşı de uygulamaya başladıkları görülmektedir.   Şanghay İşbirliği Teşkilatında Çin’e  en  sadık ve   itaatkar üyeleri olarak öne çıkan ve  Doğu Türkistan’a komşu Kazakistan,Kırgizistan ve Tacikistan yönetimleri yıllardan beri İşgalci Çin’in her dediğini kayıtsız şartsız yerine getirmekte ve kendilerine sığınan  Kan ve din kardeşleri olan Uygur Türkü sığınmacıları  insanlık değerlerini hiçe sayarak Çin’e teslim etmekte idi. Buna karşılık  İşgalci Çin de bu insanlık dışı tutum ve ihanetin karşılığı olarak  iki yüzlü ve alçakça bir tavır sergileyerek Kazak,Kırgiz Türkleri ile Tacikistan vatandaşlarına Uygurlara olduğu gibi pek ilişmiyor ve onlara pozitif ayırımcılık yapıyordu.Ancak,geçtiğimiz yıldan itibaren bu durum tersine  döndü. Çinli işgalcılar   bu pozitif tutumlarını değiştirdiler  ve Kazak ve Kırgiz Türklerine  de  yıllardan beri Uygur Türklerine  yaptıkları gibi  baskı,zulüm soykırım uygulamalarına başladılar. Kazakistan’da sürekli oturma izni bulunan (Yeşil Kart hamili ) yaklaşık 200 bin Doğu Türkistan asıllı Kazak’in yeşil kartlarına zorla el koymaya ve bunlardan binlerce kişiyi Uygurlara  olduğu  gibi Çin Nazi Kamplarına hapsetmeye başladılar.  Bu durum daha sonra Kazakistan ile Çin arasında diplomatik gerginliklere yol açmış ve  yapılan görüşmelerde Çin Nazi Kamplarında tutulan ve Kazakistan vatandaşlığını  kazandıktan sonra   gittiği Doğu Türkistan’da  hukuksuz  ve sebepsiz olarak tutukladıkları yüzlerce Kazak Türkünü  Kazakistan’a iade etmişti. Kazakistan uyruklu Kazak Türklerinin Çin’in  tutuklanarak Nazi Kamplarına hapsedilmesi  durumu halen iki ülke arasında sorun olmaya devam etmektedir.