20 .ASIRDA DOĞU TÜRKİSTAN’IN YETİŞTİRDİĞİ BİR KÜRŞAD : OSMAN BATUR

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Tanrı Dağları´nın çilekeş çocukları Türkler binlerce yıldır tarih sahnesinde hep başrolde yer aldı ve almaya devam etmekte. Kimi zaman muzaffer kimi zaman mağlup, darmadağınık. Her zaman mert, merhametli; ancak hiçbir zaman namert ve zalim değildirler.

Türk´ü Türk yapan birçok değer var. Bu değerler içindeki paha biçilemez değerlerden biri de Türklerin büyük kahramanlardır. Bu millet hangi coğrafyada yaşarsa yaşasın, hangi zamanı yaşarsa yaşasın kahramanlarıyla ayakta kalmıştır. Kahramanlarımız Türk milleti millet olduğundan beri bizi yaşatır, biz yaşayalım diye can verir, kanıyla sular vatan topraklarını.
Bu ilk zamanlardan son zamanlara ismi bilinen­bilinmeyen çok kahramanlarımız oldu. Tüm kahramanlarımızı hayır ve minnetle yad ediyorum.

Bu kahramanlarımızdan biri de “20. Asrın Kürşad´ı” olarak tanınan Altay Kartalı Osman Batur´dur.
Osman Batur, Doğu Türkistanlı   bir Kazak Türkü´dür. Altay Kartalı Osman Batur, Türk milletinin ve dahi Doğu Türkistan´ın yetiştirdiği en büyük özgürlük savaşçılarından biridir.

20. Yüzyılda, Çin´e karşı çok büyük bir mücadele vermiş efsanevi kahramanımızdır. 40 yaşına kadar hayvancılık ile uğraşan bu yiğit adam 1940 yılında, Çin zulmü dayanılmaz boyutlara ulaştığında tek başına dağa çıkmış ve işgalci Çinlilere karşı tek başına yüce bir direniş başlatmıştır.”
Osman Batur´un tek başına özgürlük mücadelesine başlamasına vesile olan olaylar ise şöyle gelişir:

Köktogay bölgesinde, işgalci Çinli kaymakamın camiye çizmeleri ile girmesi üzerine Müslüman Türk halkı, Çinli saygısız işgal kaymakamını ve onlarca askerini öldürür. Camilere tecavüz eden, Kur´an­ı Kerim´i yakan Çinlileri protesto eden ve zalimlere karşı boyun eğmeyen Doğu Türkistanlı Türkler, “isyancı” oldukları bahanesiyle tutuklanırlar. Zulüm o dereceye gelir ki, resmî makamlar, Türklerin ellerindeki silâhları toplamaya başlarlar. Osman Batur´un babası ve ailesinden bazı kişiler, silâhlarını zalim Çin askerlerine teslim ederler. Osman Batur, silahını teslim etmeyi reddederek: “Bugün silâhımızı alanlar, yarın canımızı da alırlar. Ben silâhımı Çinlilere vermem. İstiyorlarsa ve güçleri yetiyorsa, gelip alsınlar!” der ve tek başına dağa çıkar. Kahraman Osman Batur´un tek başına başlattığı mücadele, aynı gün destek görür. Arkasından ilk gidenler Osman Batur´un büyük oğlu Şerdiman ve yine Osman Batur´un yakın arkadaşı Süleyman´dır. Kısa zaman içerisinde, etrafında gözü pek insanlardan oluşan kahraman bir Türk  Direniş Birliği  kurulur.
Şehinşâh Osman Batur ve kader arkadaşlarının özgürlük mücadelesi, 1941 yılı Ekiminden 1943 yılı Temmuz  ayına  kadar gerilla savaşı şeklinde devam eder. 1943´ün Temmuz´unda Altayları Çinlilerden tamamen temizlerler. Bulgun´da yapılan bir törende  Osman Batur, Altay Kazak Türklerinin Han´ı ilan edilir ve Mücâdelesini bırakmaz, sürdürür. 1944–1945 yıllarında, Tanrı Dağlarının kuzeyindeki Doğu Türkistan   Türklerininyaşadığı bölgeleri de Çin istilasından kurtarır. Osman Batur, Çinlilerin on kat fazla asker, silah ve cephaneyle
saldırması üzerine 1950 Kasımında cephanesi bittiği için Kamambal Dağı´nda esir düşer.
Göstermelik bir mahkemede işgalci Çinlilerce yargılanır ve “Devrim düşmanlığı suçundan
idamına karar verilir…” Tanrı dağlarının bu asi, asil çocuğu 29 Nisan 1951 tarihinde Urumçi
´de Çinli Köpekler tarafından önce kahpece el ve kulakları kesilir sonra kurşuna dizilerek şehit
edilir.
Şehid­i Âlâ Osman Batur, Çin işkencelerine başkaldıran efsânevî bir kahramandır. Başarılı da
olur. Kısa da olsa, bir dönem için milletini Çin işkencelerinden kurtarır. Osman Batur, hayatı
boyunca kendisine ihtiyacı olanlar için ­Yüce Türk milleti için­ mücâdele eder. Hayatı, bu
mücâdele ile dolu olarak yaşar ve inandığı ülkü uğruna can verir. Ölmeden önce ise “Ben
ölebilirim ama milletim mücadeleye devam edecektir” der. Kahraman Osman Batur´un Kutlu
Tini Şâd, Mekanı Uçmağ Olsun!
“Milletim beni, benden daha iyi tanıyor ve onların beni tanıması demek, vatana, istiklale ve
hürriyete sahip çıkması demektir. Milletimizde bu ruh oldukça ebediyen hür yaşayacağız.”
diyen alp Osman Batur´u ne kadar tanıyoruz? Osman Batur Türk Dünyası için neyi ifade
etmeli? Bence Osman Batur milyonlarca ölümsüz Türk kahramandan biridir. Onu iyi tanımalı,
gençlerimize tanıtmalıyız. Osman Batur dururken Che Guavera denilen Güney Amerikalı
gerillanın bu ülkede kahraman ilan edilmesi de düşündürücüdür. Düşünün Arjantinde veya
Güney Amerika´da Osman Batur´un tişörtlerini giydiğini bayraklarını, resimlerini astıklarını…
Tarihini ve atalarını bilmeyen milletler yok olmaya mahkumdur. Bizim için vatan sadece
Anadolu değildir! Anadolu olmamalıdır. Türkçe konuşan, Türkçe yaşayan herkes her nerede
yaşarsa yaşasın bize aittir.
“Bir gün biz kâfirleri yine çöllerin öbür tarafına atacağız. Sayıları Taklamakan Çölü´ndeki kum
taneleri kadar olsa bile.” der büyük kahraman Osman Batur! Ondaki bu sonsuz
umut,inanmışlık ve özgüven bütün Türk milletlerinde ve devletlerinde yaşamalıdır. Tüm Türk
dünyası özgürlüğüne kavuşuncaya kadar mücadeleye devam etmeliyiz.
Şimdilerde Osman Batur´un torunu Doğu Türkistan Halkı, hala Çin zulmü altında akıl almaz
işkencelere maruz kalmaktadır. Fakat ikiyüzlü dünya, işkence gören, katliama uğrayan, zulüm
altında inleyen Müslüman Türk olunca görmezden gelmekte, mazlumların çığlıklarını
duymamaktadır. Ancak şuna kesinlikle inanıyorum ki Türk Milleti´nin en eski devleti olan
“Doğu Türkistan” bir gün yine özgür olacak. Çinliler kum tanesi gibi çok olsalar bile! Bir gün
Kürşatların, Osman Baturların ruhu Çinlileri yenecektir.
Türk´ün haklı mücadelesinin Doğu Türkistan´daki sesi olan 20.yüzyılın Kürşad´ı, Kızıl Çin´e
baş eğmeyen, dinine milletine küfrettirmeyen şehadete gözünü kırpmadan yürüyen Altay
Kartalı Şehid­i Âlâ Osman Batur´u Şehadetinin yıl dönümünde rahmet ve minnetle yad
ederken yazımı Abdürrahim Karakoç´un şu dizeleri ile noktalamak istiyorum.
“Atlarımız yoktu ama atları çok sevdik,
Çocuk yaşlarımızda serhadleri çok sevdik,
Hep Osman Batur olmak geçerdi içimizden,
Hacı Murat´ları, Şeyh Şamil´leri ç

ASRIN KÜRŞAD´I OSMAN BATUR
ASRIN KÜRŞAD´I OSMAN BATUR
Tarih: 6.5.2017 09:40:56 / 183okunma / 0yorum
Tanrı Dağları´nın çilekeş çocukları Türkler binlerce yıldır tarih sahnesinde hep
başrolde yer aldı ve almaya devam etmekte. Kimi zaman muzaffer kimi zaman
mağlup, darmadağınık. Her zaman mert, merhametli; ancak hiçbir zaman namert ve zalim
değildirler. Türk´ü Türk yapan birçok değer var. Bu değerler içindeki paha biçilemez
değerlerden biri de Türklerin büyük kahramanlardır. Bu millet hangi coğrafyada yaşarsa
yaşasın, hangi zamanı yaşarsa yaşasın kahramanlarıyla ayakta kalmıştır. Kahramanlarımız
Türk milleti millet olduğundan beri bizi yaşatır, biz yaşayalım diye can verir, kanıyla sular
vatan topraklarını.
Bu ilk zamanlardan son zamanlara ismi bilinen­bilinmeyen çok kahramanlarımız oldu. Tüm
kahramanlarımızı hayır ve minnetle yad ediyorum. Bu kahramanlarımızdan biri de “Asrın
Kürşad´ı” olarak tanınan Altay Kartalı Osman Batur´dur.
Osman Batur, Doğu Türkistanlı Kazak Türkü´dür. Altay Kartalı Osman Batur, Türk milletinin
ve dahi Doğu Türkistan´ın yetiştirdiği en büyük özgürlük savaşçılarından biridir. 20. Yüzyılda,
Çin´e karşı çok büyük bir mücadele vermiş efsanevi kahramanımızdır. 40 yaşına kadar
hayvancılık ile uğraşan bu yiğit adam 1940 yılında, Çin zulmü dayanılmaz boyutlara
ulaştığında tek başına dağa çıkmış ve işgalci Çinlilere karşı tek başına yüce bir direniş
başlatmıştır.”
Osman Batur´un tek başına özgürlük mücadelesine başlamasına vesile olan olaylar ise şöyle
gelişir: Köktogay bölgesinde, işgalci Çinli kaymakamın camiye çizmeleri ile girmesi üzerine
Müslüman Türk halkı, Çinli saygısız işgal kaymakamını ve onlarca askerini öldürür. Camilere
tecavüz eden, Kur´an­ı Kerim´i yakan Çinlileri protesto eden ve zalimlere karşı boyun
eğmeyen Doğu Türkistanlı Türkler, “isyancı” oldukları bahanesiyle tutuklanırlar. Zulüm o
dereceye gelir ki, resmî makamlar, Türklerin ellerindeki silâhları toplamaya başlarlar. Osman
Batur´un babası ve ailesinden bazı kişiler, silâhlarını zalim Çin askerlerine teslim ederler.
Osman Batur, silahını teslim etmeyi reddederek: “Bugün silâhımızı alanlar, yarın canımızı da
alırlar. Ben silâhımı Çinlilere vermem. İstiyorlarsa ve güçleri yetiyorsa, gelip alsınlar!” der ve
tek başına dağa çıkar. Kahraman Osman Batur´un tek başına başlattığı mücadele, aynı gün
destek görür. Arkasından ilk gidenler Osman Batur´un büyük oğlu Şerdiman ve yine Osman
Batur´un yakın arkadaşı Süleyman´dır. Kısa zaman içerisinde, etrafında gözü pek insanlardan
oluşan kahraman bir Türk ordusu kurulur.
Şehinşâh Osman Batur ve kader arkadaşlarının özgürlük mücadelesi, 1941 yılı Ekiminden
1943 yılı Temmuzuna kadar gerilla savaşı şeklinde devam eder. 1943´ün Temmuz´unda
Altayları Çinlilerden tamamen temizlerler. Bulgun´da yapılan bir törende Gâzî­i Nâmdâr
Osman Batur, Altay Kazak Türklerinin Han´ı ilan edilir. Altay Geçici Halk Cumhuriyeti
Başkanlığına seçilir. Mücâdelesini bırakmaz, sürdürür. 1944–1945 yıllarında, Tanrı Dağları
´nın kuzeyindeki Doğu Türkistan Kazak Türkleri´nin yaşadığı bölgeleri de Çin istilasından
kurtarır. Emirü´l­mu´azzam Osman Batur, Çinlilerin on kat fazla asker, silah ve cephaneyle
saldırması üzerine 1950 Kasımında cephanesi bittiği için Kamambal Dağı´nda esir düşer.
Göstermelik bir mahkemede işgalci Çinlilerce yargılanır ve “Devrim düşmanlığı suçundan
idamına karar verilir…” Tanrı dağlarının bu asi, asil çocuğu 29 Nisan 1951 tarihinde Urumçi
´de Çinli Köpekler tarafından önce kahpece el ve kulakları kesilir sonra kurşuna dizilerek şehit
edilir.
Şehid­i Âlâ Osman Batur, Çin işkencelerine başkaldıran efsânevî bir kahramandır. Başarılı da
olur. Kısa da olsa, bir dönem için milletini Çin işkencelerinden kurtarır. Osman Batur, hayatı
boyunca kendisine ihtiyacı olanlar için ­Yüce Türk milleti için­ mücâdele eder. Hayatı, bu
mücâdele ile dolu olarak yaşar ve inandığı ülkü uğruna can verir. Ölmeden önce ise “Ben
ölebilirim ama milletim mücadeleye devam edecektir” der. Kahraman Osman Batur´un Kutlu
Tini Şâd, Mekanı Uçmağ Olsun!
“Milletim beni, benden daha iyi tanıyor ve onların beni tanıması demek, vatana, istiklale ve
hürriyete sahip çıkması demektir. Milletimizde bu ruh oldukça ebediyen hür yaşayacağız.”
diyen alp Osman Batur´u ne kadar tanıyoruz? Osman Batur Türk Dünyası için neyi ifade
etmeli? Bence Osman Batur milyonlarca ölümsüz Türk kahramandan biridir. Onu iyi tanımalı,
gençlerimize tanıtmalıyız. Osman Batur dururken Che Guavera denilen Güney Amerikalı
gerillanın bu ülkede kahraman ilan edilmesi de düşündürücüdür. Düşünün Arjantinde veya
Güney Amerika´da Osman Batur´un tişörtlerini giydiğini bayraklarını, resimlerini astıklarını…
Tarihini ve atalarını bilmeyen milletler yok olmaya mahkumdur. Bizim için vatan sadece
Anadolu değildir! Anadolu olmamalıdır. Türkçe konuşan, Türkçe yaşayan herkes her nerede
yaşarsa yaşasın bize aittir.
“Bir gün biz kâfirleri yine çöllerin öbür tarafına atacağız. Sayıları Taklamakan Çölü´ndeki kum
taneleri kadar olsa bile.” der büyük kahraman Osman Batur! Ondaki bu sonsuz
umut,inanmışlık ve özgüven bütün Türk milletlerinde ve devletlerinde yaşamalıdır. Tüm Türk
dünyası özgürlüğüne kavuşuncaya kadar mücadeleye devam etmeliyiz.
Şimdilerde Osman Batur´un torunu Doğu Türkistan Halkı, hala Çin zulmü altında akıl almaz
işkencelere maruz kalmaktadır. Fakat ikiyüzlü dünya, işkence gören, katliama uğrayan, zulüm
altında inleyen Müslüman Türk olunca görmezden gelmekte, mazlumların çığlıklarını
duymamaktadır. Ancak şuna kesinlikle inanıyorum ki Türk Milleti´nin en eski devleti olan
“Doğu Türkistan” bir gün yine özgür olacak. Çinliler kum tanesi gibi çok olsalar bile! Bir gün
Kürşatların, Osman Baturların ruhu Çinlileri yenecektir.
Türk´ün haklı mücadelesinin Doğu Türkistan´daki sesi olan 20.yüzyılın Kürşad´ı, Kızıl Çin´e
baş eğmeyen, dinine milletine küfrettirmeyen şehadete gözünü kırpmadan yürüyen Altay
Kartalı Şehid­i Âlâ Osman Batur´u Şehadetinin yıl dönümünde rahmet ve minnetle yad
ederken yazımı Abdürrahim Karakoç´un şu dizeleri ile noktalamak istiyorum.
“Atlarımız yoktu ama atları çok sevdik,
Çocuk yaşlarımızda serhadleri çok sevdik,
Hep Osman Batur olmak geçerdi içimizden,
Hacı Murat´ları, Şeyh Şamil´leri ç

Kaynak : www.saruhanli.gen.tr/kose-yazilari/asrin-kursadi-osman-batur-528.html