logo

trugen jacn

ÇİN, UYGURLARA ZULMÜ SADECE DOĞU TÜRKİSTAN’DA DEĞİL, TÜRKİYE’DE DE SÜRDÜRÜYOR

Görüntünün olası içeriği: açık hava ve yazı

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

Komünist Çin yönetimi, Müslüman Uygur Türklerine baskı,zulüm ve envaiçeşit  ve dünyaca meşhur Çin işkencelerini sadece 1949’dan beri işgal altında tuttuğu Doğu Türkistan’da değil, günümüzde Türkiye’mizde de devam ettiriyor.
Türkiye Cumhuriyeti devletimizin himayesinde ve Türk yasalarının güvencesinde uluslar arası hukuka uygun olarak  yasal yololardan TÜrkiye gelen  Uygur Türkü Öğrencilere baskı ve zulmün aynısı Türkiye’de de devam ettiriyor. Türkiye’nin çeşitli illerindeki üniversitelerinde öğrenim gören Doğu Türkistanlı Uygur Türkü öğrencilerinin ülkelerinde yaşayan ailelerine baskı ve şantaj yaparak onların öğrenimlerini yarıda keserek ve istikballerini karartarak Doğu Türkistan’a geri dönmeye zorluyor.
Çin işgal yönetimi Kamu Güvenliği Bakanlığı ve Doğu Türkistan genelindeki bağlı tüm birimler 01 Nisan 2017 tarihinde çıkardığı “Aşırı Dinciler ve Terörle Savaş” yasası gereğince çıkardıkları bir genelge ile 20 Mayıs 2017 tarihine kadar yurt dışında dini öğrenim gören öğrencilerin ülkeye geri dönmesi ve ailelerin de evlatlarını geri dönmelerini ikna etmesi için çalışmalarını  imzalattıkları Taahhütname ile talimatlandırmıştı.Ayrıca, yabancı ülkelerde öğrenim gören Uygur öğrencilerin geri dönmemeleri halinde haklarında yasal işlem yapacakları tehdidinde bulunuyordu.


Çin İlk Uygulamayı Türkiye’den Başlattı
Çin işgal yönetimin tahakkümündeki kukla sözde özerk Bölgesel Yönetimi  Kamu Güvenliği Bakanlığı’nın bu genelgesi hükümlerine göre Uygur öğrencilerin 20 Mayıs’a kadar dönmeleri isteniyorsa da İşgalcı Çin bu tehdit, şantaj ve zulmünü erkenden başlattığı   ve ilk uygulamayı de Türkiye’den başlattığı belirtiliyor.Türkiye’nin çeşitli şehirlerindeki Üniversitelerinde Türkiye devlet burslusu veya kendi imkanları ile öğrenim görmekte olan Uygur Türkü öğrencilerin ailelerine  şüntaj yaparak geri dönmelerini sağlamaya çalıştıkları belirtiliyor.

Uygur Mahkum Resimleri ile ilgili görsel sonucu

Şimdiye Kadar En Az 100 Kadar Öğrenci Dönmüş Bulunuyor 

Haber Merkezi’mize gelen bilgiler ve kişisel  haberlere göre şimdiye kadar Türkiye’den yaklaşık 100 civarında Uygur öğrencinin Üniversitelerden zorla kayıt dondurarak veya  kayıtlarını sildirerek Doğu Türkistan’a döndükleri bildiriliyor.Bir çoklarının ise,ailelerin  ısrarlı taleplerine uymayarak dönmedikleri ve dönerlerse Pasaportlarına el konulacağı ve bir daha Türkiye’ye geri dönerek öğrenimlerine başalayamacağı ve geleceklerinin böylece karartılacağı düşüncesi ile dönmeyi reddettikleri bildiriliyor.
Türkiye’den dönen öğrenciler Tutuklanıyor
Doğu Türkistan’a dönen öğrencilerin büyük bölümünün daha hava alanınıda pasaport kontrolü sırasında ortadan kaybolduğu bildiriliyor.Bunların Çin gizli servisi elemanlarınca gizlice gözaltına alınarak bilinmeyen yerlere götürüldükleri ve buralarda günlerce sorgulayarak baskı ve işkenceye tabi tutuldukları ve ailelerine de bilgi verilmediği belirtiliyor.

Çin zulmü resimleri ile ilgili görsel sonucu
Çin, Yabancı Ülkelerdeki Öğrencilerin Ailelerine Şantaj yapıyorHaber Merkezi’mize ulaşan  bilgi ve haberlere göre, öğrencilerin geri çağrılmasında Çin şu şekilde tehdit ve şantaj uyguluyor ;

  1. Aileler ilk önce ise,Kamu Güvenliği Birimine davet ediliyor.Güvenlik elemanları (Çin İşgal Palisleri) öğrenciye direkt telefon açıyor ve derhal ülkesine geri dönmesi talep ediliyor ve ailesinin de yanınıda olduğunu.eğer geri dönmezse onların tutuklanacağı tehedit vee şantajında bulunuyor.
  2. Ana ve babaya yabancı ülkelerde öğrenci olan öğlu veya kızının 20 Mayıs 2017 tarihine kadar geri danmesini sağlayacağına dair bir resmi belge(Taahhütname) imzalatıyor.
  3. Daha sonra Telefon Ana babaya veriliyor ve onların Çin polislerinin yanında ve onların gözetiminde onlara geri dönmesi için ağlıyor sızlıyor ve yalvarttırılıyor.
  4. Öğrencinin Doğu Türkistan’daki Ailesi(Ana-Babası) eğer devlet memuru ise, yurt dışında yaşayan çocuğunun geri gelmesini temin edememesi halinde maaşını keseceleciği tehedidinde bulunuluyor.İlk etapta işine son verilmiyor ancak,maaşı ödenmiyor.
  5. Maaşı kesilerek bedava çalıştırılan  devlet memurunun çocuğu eğer istenilen tarihe kadar dönmezse ana baba işten atılıyor.01 Nisan tarihli Aşırılık ve Terörle Savaş yasası gereğinde terör suçundan tutuklanıyor ve ağır cezalara çarptırılıyor.
  6.  Eğer aile Serbest bir işte çalışıyorsa,iş yerinin çalışma izni iptal ediliyor ve çalışması engelleniyor.Şayet çocuğu gelmedi ise, bütün işyeri ve varlıkları müsadere ediliyor.Kendisi de Terör ve Aşırılık suçu ile tutuklanarak mahkum ettiriliyor.

eRDOĞAN xİ RESİMLERİ ile ilgili görsel sonucu

Çin, İşbiriliği, Dostluk ve Stratejik Ortak Olarak   Ne  Kadar Güvenilir bir Ülke ?

Türkiye ile Çin arasında her geçen gün artan siyasi,ekonomik ve kültürel ilişkiler ve en önemlisi yeni “Stratejik İşbirliği “ sonucu gerçekleştirilmek isetenen  bir çok hayatı projelerin başlanması arafesinde    Türkiye Cumhuriyeti devletimizin  himayesi ve güvencesi altında yaşayan  ve öğrenim gören Uygur Türkü öğrencilere  yaptığı bu  tehdit, şantaj, baskı ve zulüm dikkat çekici bulunuyor.  Bu durumun bir ülkeninin güvencesi altında yaşayan bir yabancı kişinin  diğer ülke yönetimi tarafından tehdit edilmesinin uluslar arası hukuk ve ilişkilerde yerinin ne olduğunun sorgulanmasına yol açıyor. Çin Lideri Xi’nin “Çin Rüyası” olarak ortaya attığı “21.Yüzyıl Karasal İpek Yolu Projesi’nin Türkiye ayağı “ Bir yol Bir Kuşak” projesine ait diğer küresel düzeyde gerçekleştirilmesi planlanan yeni anlaşmaların imzalanması arefesinde Türkiye’de öğrenim gören Uygur Türkü Öğrencilerini zorla Çin’e çağrılması  ve onlara baskı,zulüm ve hatta şantaj yapılması bu dostluk ve karşılıklı işbirliğinin ne kadar güvenli olduğu  noktasında kafada soruların oluşmasına yol açıyor. Çin ile bu yakın işbirliği ve Stratejik Ortaklık ve Dostluk(!) uygulamasını  Uygur Türkü öğrencileri tehdit ve şantaj ile geri çağırması ve böylece Türkiye’den başlatmasının Çin’in dostluk,işbirliği ve Barış gibi insanlığın ortak hedefi ve amacı olan küresel tanımlamalara saygıda ne kadar “Sadik(!)” olduğu ve uyduğu konusunda yeni fikirler ve kanaatların oluşmasına yol açıyor. Öğrencinin aileleri  bu geri çağırma uygulamasının bütün dünya’da uygulanacağının söylenmesine rağmen. ,ilk  uygulamanın Türkiye’den başlatılmasına bir anlam veremedikleri belirtiliyor.

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
1244 Kez Görüntülendi.