logo

trugen jacn

ÇİN, MÜSLÜMANLARA DİNİ ÖZGÜRLÜKLER KONUSUNDA FARKLI UYGULAMALAR YAPIYOR

Suudi Arabistan’da  Arapça olarak yayınlanan ve bu ülkenin ve  Arap dünyasının önemli   aylık yayın organlarından ,  El-Rabita Dergisinin  Şubat 2017 sayısında ” Çin Yönetimi  Dini Özgürlükler Konusunda Neden Ülkesinde Yaşayan Etnik Müslümanlar Arasında Farklı Uygulamalar Yapıyor ?” başlıklı      gözlem ve araştırmalara dayanan  bir  yazı yayınlamıştır.Bu Makale-Analiz daha sonra Arap sosyal medyası ile çeşitli haber sitelerinde de paylaşılmış ve  İslam ve Arap dünyası kamu oyunda büyük ilgi görmüştür. Bu Arapça makale-analiz Uygurnet.Org okuyucuları için  Türkçeye aktarılarak yayınlanmaktadır.Makalenin temini ve Türkçeye  tercüme edilmesinde  emeği geçen Kardeşimize  kalbi teşekkürlerimizi sunuyoruz

Uygur Haber Ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

Çin ,Dini Özgürlükler Konusunda Neden Ülkesinde Yaşayan Müslümanlar Arasında Ayrımcılık Yapıyor?

Ömer el-Mudîfer’nin  06 Ağustos 2016 tarihinde el- Cezîre dergisinin ‘‘Çin’deki Müslümanlara yönelik baskı iddiaları ve Bunlar hakkındaki  gerçekler’’ isimli makale yayımladı. Daha sonra 15 Ağustos 2016 tarihinde adı geçen dergide aynı makalesinin devamını ‘‘Çin’deki Müslümanlara yöneltilen baskı iddiları  ve Diğer  Gerçekler’’ ismiyle neşretti. Bin Fehd Ârîşî ise 15 Temmuz 2016 tarihinde Vatan dergisinde ‘‘Çin’in Müslümanlara Yönelik  Baskıların Gerçek Yüzü’’ isimli yazısı yer aldı. Bu  her iki yazarın Çin’deki Müslüman Kardeşlerimizle yakından ilgilendikleri açıktır. Üstelik bu iki makalede de Çin’de yaşayan Müslümanların dini görevlerini yerine getirebilme özgürlüklerini çok  iyi ve mükemmel denebilecek derecede anlatmıştır. Ancak bu makalelerin tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. Çünkü Çin’deki Müslümanların durumları ile ilgi bu tür yazılar araştırmacıların, uluslararası basın – yayın kuruluşlarının ve araştırma merkezlerinin sıkça üzerinde durmak istedikleri  önemli bir konuların başında gelmektedir. Günümüzde bilgiye erişim çok kolaylaşmış ve araştırma sonucunda gerçeklere  ulaşma imkanı sağlanmış olmasına rağmen Arap dünyasının kendi  sorun ve  iç sıkıntılarından dolayı Arap medyasında bu konu yeterince ele alınamamaktadır.
Çin’deki Müslümanların durumu yaşadıkları yer ve bölge ve etnik olarak farklıdırlar. Çin halâ kominist yönetimini devam ettirmektedir. Onların dinle olan mücadelesi Çin Kominist partisinin belirlediği çizgiler doğrultusunda devam ettirilmektedir.
Hui (Tungan) Müslümanları İnanç Özgürlüklerine Kanunların Belirlediği Ölçüde Sahiptirlar
Çin’de yaşamakta olan müslümanlar genel olarak iki’ye ayrılmaktadırlar;
1. Türk ırkından olan ve çoğunluğu Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygurlar
2. Hui’ler yanı Çinli Müslümanlar : Etnik olarak Çin ulusuna mensup ve Çince konuşan Hui adı verilen Müslümanlardır.

Müslüman Hui’lar Çin’in Ningxia Hui Özerk Bölgesin’de çoğunlukta olmak üzere merkezi Çin’in iç bölgelerinde Hui Müslümanları yahut Tungan adı ile azınlık halinde yaşarlar. Onların dilleri Çince’dir. Hui’ler  Çin’in her yerinde bulunmakla birlikte Yunnen, Çinhay, Gensu, Ningşia ve iç Moğolistan gibi Çin’in kuzey batı bölgelerinde yoğun olarak yaşıyorlar.  Onların nüfusu 2011 yılındaki resmi istatistiki verilere göre 10,5 milyon olarak açıklanmıştır. Hui’lar yaşadıkları bölgelerde dini vecîbelerini yerine getirmek ve cami ve açtıkları Medreselerde din eğitimi vermek ve genç nesilleri eğitmek ve hac ibadetini yerine getirebilmek gibi meselelerde belirli ölçüde özgürlüklere  sahiptırlar. Bu bölgelerde yaşayan ve Çince konuşan Hui’lere toplum olarak ( genç, yaşlı, küçük, büyük,kadın ve erkek)  herkes islami eğitim alma hakkı ve fırsatı tanınmıştır. Erkekler ve kadınlar camilerde rahatça ibadet edebilmektedirler. Hatta kadınların kendilerine özgü Mescit ve  Camileri vardır. Bu konuda  ” The History of Womens Mosques in Chinese Islam: A mosque of Their Own published by 2000 Curzon Press ” adı ile yayınlanan   eserde bu konuda geniş bilgiler bulunmaktadır.

Çin yönetimi,  etnik Çinli Hui Müslümanlarının özerk  bölgesi olan Ningşia’daki  Hui’lara ait İslam kültürünü, Müslüman alemine Çin’deki İslam kültürünün temsilcisi  ve örneği olarak göstermekte ve lanse etmektedir. Hatta Çin hükümeti Birleşik Arap Emirlikleri’nde faaliyet gösteren bir büyük Reklam şirketi  ile ortaklaşarak Ningşia’nın başkenti Yijiwan şehrinde İslam kültürü caddesi adı altında 250 bin M2.lik bir  komple İslam Mahallesi inşa etmiştir. Bu projeyi körfez ülkelerindeki bazı sivil toplum kuruluşları  de maddi  olarak  desteklemişlerdir.  Bu projenini   amacının  bu proje aracılığı ile  Çin’le İslam dünyası arasında bir köprü  kurulmasını  temin olarak açıklanmıştır.

Çin Yönetimi, Ülkesindeki Müslümanlar Arasında  Şi’i Mezhebinin Yayılmasını Teşvik Ediyor 

Çin Hükümeti büyük ekseriyeti Sünni Müslümanlar olan Çin Müslümanları arasında şi’iliğin yayılmasını el altından desteklemektedir. Halbuki Doğu Türkistan’ın Taşkurgan ilçesinde yaşayan çok küçük Tacık asıllı  İsmaili azınlığı dışında bu ülke’de yaşayan  tüm Müslümanlar ehli sünnettendir. Onlar bu  ülke’de Şi’iliği yaymayı  başarabilmek için, Hüccetiyye Medresesi, Kum Üniversiteleri, Uluslararası Mustafa Üniversitesi ve Zehra’ Üniversitesi gibi İran’in farklı Şii eğitim kurumlarına yüzlerce Müslüman Uygur ve Çinli Müslümanı  Şi’i öğrenimi için göndermişlerdir. Berat gecesinde Çin’li Müslümanlar Şangay yakınlarındaki Eybu isimli beldede Şii inancına göre kaybolan imamın anısına tören düzenlemişlerdir. Törende Irak’taki Haşdi Şa’bi Militanlarının marşları okunmuş ve Şii mercilerin cihadi kifaye hakkındaki fetvaları dillendirilmiştir. Ayrıca İran’ın Curcân şehrindeki Mustafa Uluslararası Üniversitesindeki Çinli talebeler 7 Şubat 2016’da  Çin yeni yılını (Dinsiz Çinlilerin dini ve milli yılbaşı bayramı) kutlamışlardır. İran menşe’ili Uluslararsı Kurân Ajansı Pekin, Lancu ve Ningşia şehirlerindeki Müslümanların camilerini ziyaret  ve  Kur’anı Kerim  kıraat etmeleri için 2016 ( 1437 H.) yılının Ramazan ayında Mehdi Gulam Nejad  ile  Seyyid Mustafa Hüseyni isimli iki hafızı göndermiştir. Bütün bu Şii propagandasına yönelik girişim ve faaliyetlerden haberdar olan şeyh Yahya el-Bulînî 10 Mayıs 2016 tarihinde ‘‘Çin’deki Müslümanları Şiileştirilmekten  Kurtaralım !’’ başlıklı bir makale kaleme alarak Risaletu’l-İslam  adlı web. sitesinde yayımlamıştır.
Bütün bu anlattıklarımız Çin’i ziyaret eden Müslüman Arap turistlerin Çin’deki Müslümanların inanç özgürlüklerine  ilişkin,  bizzat gördükleri  ve şahit oldukları bilgilere dayanmaktadır.  Bütün bunları  resmi Çin medyası Arap dünyası medya kuruluşlarını kullanarak   Çin yönetiminin  propagandasını  yapmak gayreti içindedir.
Çin Doğu Türkistan Müslümanlarının Dini Eğitim, Kur’ani Kerimi Hıfzetme  Ve Dini İbadetlerini Engelliyor
Dünya İslam Birliği(RABİTA) Teşkilatı, Çin’deki devlet güdümü İslamî Cemiyetler ile  çok uzun  süre öncesinde resmi ilişkiler kurmuş , hatta bu Cemiyetlerle  olan münasebetleri, Suudi Arabistan’ın Çin’le olan diplomatik ilişkilerinden daha eskilere dayanmaktadır.  İslam dünyası genelinde  faaliyet gösteren ve Uluslarasaı bir Sivil Toplum Kuruluşu  olma özelliğini taşıyan Dünya İslam Birliği (Rabita) Örgütüne şu soruları sormak istiyorum ;

  1. RABİTA Örgütü olarak Çin’le olan bu kadar uzun ilişkiler sürecinde  sizin  Çin’de kurduğunuz  her hangi  bir İslâm Merkezi bulunuyor mu?
  2. Hui (Çinli) Müslümanları, basının yansıttığı gibi tüm inanç özgürlükleri konusunda yeterli derecede bu haklara  sahip midirler?

Bu sorulara gerçek  ve doğru cevaplar verebilmek için Çin Müslümanlarının durumlarını iyi araştırmak ve incelemek gerekmektedir. Bu konularda Çin’in baskıları ile bu ülkenin resmi medyasının etkisinden arınmak  ve kurtulmak gerekmektedir.
Bu husustaki tartışmaları uzatmamak için Çin’deki Müslümanların içinde bulundukları realiteyi yansıtan bazı örneklerle yetineceğiz ;

  • Çin yönetiminin inanç ve din özgürlüğü konusunda farklı bir düşünce yapıları bulunmaktadır. Onların bu düşünce yapısını Çinli bir yazar olan Zhang Qianfan ile Zhu Yingpin’in Çin’in gerçeklerini yansıtan ‘‘Çin’deki İnanç Özgürlüğü Ve Onun Yasal Şartları Religious Freedom And Its Legal Restrictions İn China’’ başlıklı araştırmasının iyi incelenmesi gerekmektedir. İkisi de etnik birer Çinli olan bu yazarların bu araştırma yazısı ‘‘Brıgham Young Unıversıty Law Revıew’’ isimli derginin Eylül / 2011 sayısında yayımlanmıştır.
  • Çinli Müslüman gençlerin karşılaştıkları sorunlar ve sıkıntılarını Malezya Üniversitesinde görev yapan ve kendisi de bir Hui Müslümanı olan Dr. Isa Ma Zilian kendisinin, ‘‘Çin’de Yaşayan Müslüman Gençler ve Onların Karşılaştıkları Sorunlar =Muslim youths in China and their problems’’  isimli araştırmasında ayrıntılı olarak ele almaktadır.
  • Hui Müslümanlarının yaşadığı Linşia şehrinde yaşayan 5 yaşındaki bir Müslüman Hui kızın siyah cilbap ve başörtü ile Kurân okuduğu bir video 2016 yılında Çin sosyal medyasında yayınlandı ve  bu video görüntü çok büyük bir yankı uyandırdı.

Bunun üzerine Çin Devlet Başkanı Xi Jing Ping 22 – 23 Nisan 2016 tarihlerinde Pekin’de düzenlenen ” Dinler Arası Diyalog Toplantısı”‘nda bu konuyu  özellikle dile getirdi ve şöyle dedi: ‘‘In no way should religions interfere with government administration, judiciary and education. They must not seek their own values and beliefs from religions, Xi said, adding that efforts should also be made to help teenagers form a scientific outlook of the world, and guide them to believe in science, study science and promote science.’’ Yeni Çin Haber Ajansı ( Xin Hua)24.04.2016.

Çin Lideri Xi’nin konuşmasından sonra Pekin’de merekezi yönetimde Milli işler Komitesi başkanlığı  görevini yürütmekte olan Hui Müslüman Wang Zhengwei 28.04.2016 tarihinde görevinden alınarak emekliye sevkedildi,  ( James Leibold,Creeping Islamophobia: China’s Hui Muslims in the Firing Line, China Brief, Vol.16.Issue 10 , June .21 ,2016 p.12-15.)
Sosyal medya’da yayınlanan bu 5 yaşındaki Hui kızınınKur’an Kerim okuyan  video görüntüsü  ve Çin devlet Başkanı Xi’nin Pekin’de yaptığı konuşmanını ardından  Gansu Eyaleti Eğitim Müdürlüğü   derhal bir genelge yayınlandı.Bu genelge ile  eyaletteki tüm okullarda dini eğitimi yasağı getirildi.  (Chinese Province orders religion out of School , Fox News , Associated Press May 6,2016). Beijing Restricting Hui Islam While Courting Tourists,.China digital Times, August 20,2016.

Doğu Türkistan’da  Yaşayan Müslüman Uygurlar  
Çin’de kalabalık olarak yaşayan bir diğer Müslüman etnik gurup ise, Çin’in Kuzeybatı sınırındaki Doğu Türkistan’da yaşamakta olan Türk  soyundan olan  Müslüman Milletlerdir.
Çin’in 2010 yılında açıkladığı resmi istatistiklerine göre Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türk Uluslarının sayıları şöyledir:
Uygurlar, 10,367,958.
Kazaklar: 1,462,588
Kırgızlar: 186,708
Tacikler    51.069 (Tacikleri Pers etnik gurubuna mensupturlar)
Özbekler: 13,370
Tatarlar : 5,064
Çin’in resmi açıklamalarına göre Doğu Türkistan’da yaşayan toplam 6 etnik Müslüman Milletin toplam nüfusu 12,086,757 kişidir. Onlar bu  sayı ile  Çin’deki Müslüman nüfusun yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Nitekim Çin’in resmi istatiski rakamlara göre, Çin’de toplam 23,357,657 Müslüman yaşamaktadır. Bilindiği üzere Çin Halk Cumhuriyeti, sınırları içinde yaşayan   toplam 10 Müslüman milleti resmen tanımaktadır. Halbuki, Çin’in resmi olarak tanıdığı  bu 10 Müslüman etnik Milletten başka Han Çinlileri, Tibet’liler ve Moğollar olmak üzere pek çok Milletlerden  Müslümanlar  da  bu ülke’de yaxamaktadır.Bu Müslümanlar  Çin yönetimi tarafından  açıklanan  bu resmi rakamlara dahil değildir.
Doğu Türkistan’da yaşayan Müslümanların gerçek sayısının  ise, Çin’in resmi rakamlarından bir kattan daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. Ancak Çin’in iç bölgelerinde yaşamakta olan Hui Müslümanları ile Doğu Türkistan’da yaşayan Türk asıllı Müslümanlara karşı Çin yönetiminin uyguladığı yaklaşımları ile politikaları  ve  icraatları  çok farklı olmaktadır. Bir çok Uluslararası araştırma merkezleri ve akademisyenler ve bölge uzmanlarının bu konudaki görüşleri örtüşmekte ve bu farklı uygulamalara  dikkati çekmekte ve bu duruma özellikle  vurgu yapmaktadır.
Aşağıdaki Listede bu  Çin’de yaşayan farklı Müslüman Milletlere karşı Çin’in uygulamalarını yansıtan Araştırma Sonuçlarından  bazıları yer almaktadır ;

  1. Dr. Ariana Şori ‘‘Müslüman Hui’lar ile Müslüman Uygurlara karşı Çin yönetiminin ilişkileri ve uygulamaları hakkında Karşılaştırma’’ isimli bir araştırmasını 2013 yılının baharında yayımlamıştır. ( Ariana Shorey : The Hui and the Uyghurs : A Comparison of Relations with the Chinese State,University of Washington .2013 Tacoma Digital Commons , Spring.)
  2. 17 Mayıs 2014 tarihinde ABD. Kongresi Çin İşleri Komitesi tarafından yayınlanan “ Günümüzdeki Çin’de İslam inancını yaşamak; Huylar ile Uygurlar arasındaki real farklılıklar’’ adı ile yayınlanan 108. Oturuma ait rapor ( Practicing Islam in Today`s China: Differing Realities for The Uighurs and The Hui, Congressional-Executive Commission on China, 108 Congress, Second Session, May 17,2014.)
  3. ABD. Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanan Çin’de dini özgürlükler hakkındaki bir rapor. Bu raporda Çin yönetiminin etnik Çin asıllı Hui müslümanlarına tanıdığı hakları Uygurlara tanımadığını ve Uygurlara yönelik dini baskıların daha ağır ve sıkı olduğu ifade edilmiştir. ( Treatment of the Uyghur Ethnic Group in People`s Republic of China , File 2015-011997, March 2015 , Report for US. Department of Justice.)

Çin Yönetimi,Hui Müslümanlarına Müslüman Uygur Öğrencileri Kovmalarını Emrediyor

Çin yönetiminin  Doğu Türkistan’daki Mescit ve Camilerde  yürütülen dini eğitim faaliyetlei yasaklamasının ardından, Müslüman Uygurlar, çocuklarını Hui Müslümanlarının yoğun olarak yaşadıkları  Gansu, Ningşia, Çinghai ve en güneydeki Yunnen  eyaleti ile diğer  şehirlere göndermeye başlamışlardır. Ancak, Çin  yönetiminin yetkilileri o bölgelerdeki  Hui Müslamanlarına ait Cami ve Medreselerin sorumlularına, Müslüman Uygurları bu dini öğretim kurumlarına kayıt etmemelerini ve halen öğrenimlerini sürdürmekte olan Uygurları derhal buralardan kovmalarını   emretmiştir. Bu konuya  Dr. Matho yazdığı  kendi kitabında yer vermekte ve bu uygulamaya özellikle dikkat  çetmektedir. ( Matthew S. Erie China and Islam, The Prophet, the Party and Law, 2016, Oxford University Press.)

Hui Müslümanlara İbadetler ve Tesettürlü Kıyafet Serbest, Müslüman Uygurlara İse  Tamamen Yasak
Hui Müslümanların kızları tesettürlü kıyafetleri ile Camilere  girebiliyor ve oralarda  ibadetlerini yerine getirebiliyor ve dinlerini  öğrenebilmek için dini  eğitimlerini serbestce alabiliyorlar ve  dinlerini de  öğrenebiliyor. Buna  karşılık  Doğu Türkistan’da yaşayan  Müslüman Uygurlar Hui Müslümanların serbestçe kullanabildikleri bu dini özgürlüklerden ve bu haklardan tamamen  mahrumdurlar. Ayrıca Doğu Türkistanlı  Müslüman Uygur gençler Camilerde namaz kılabilma  ve diğer dini  vecibelerini yerine getirebilme ve en önemelisi dinlerini  öğrenebilme haklarından tamamen mahrumdurlar.Çin yönetimi Müslüman UYgurlara,Hui Müslümanlara tanıdığı bu dini özgürlekleri tamamen yasaklamışlardır. Üstelik  Uygur Müslümanaların çocuklarına evlerinde dinlerini öğrenmeleri dahi yasaktır.  Ebeveyinlerin evlerinde dahi çocuklarına dini eğitim  vermeleri dahi yasaktır.
Doğu Türkistan’daki  Mescit ve Camilerin giriş kapıları ile Cadde ve sokaklara  Din eğitimi verilmesinin tamamen yasak olduğu ve aksine davrananların ağır cezalara çarptırılacağı uyarısını içeren büyük pankart ve levhalar asılmıştır. Ayrıca,18 yaşını doldurmamış çocukların ve kadınların de Camilere girmeleri ve ibadet etmelerinin de yasak olduğunu ihtar eden cümleler bu afişlerde ayrıca  yer almaktadır. Hatta baş örtüsü takan kadınların toplu taşıma araçlarına binmeleri, Hastane, okul ve benzeri kamu kuruluşlarına kendi kişisel işlemlerini yerine getirebilmek için girmeleri de yasaklanmıştır. Sakallı erkeklerin  sakalları sokak va caddelerde zorla kestirilmektedir. Kabul etemeyenler ise derhal tutuklanarak   hapsedilmektedir.

Cep Telefonları  Sokaklarda Polisçe Kontrol Edilmektedir

Ayrıca,Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Türklerinin kullandıkları akıllı  cep telefonları yürüdükleri sokaklarda Çin Polisi tarafından el konularak aranmakta ve telefonunun içerisinde  dini  içerikili yazı,resim ve diğer verilerin olduğu tesbit edilirse,telefon sahibi derhal tutuklanarak  hapse atılmaktadır.

BİR DEVLETTE ETNİK AYIRIMCILIK TEMELİNDE İKİ FARKLI UYGULAMA 
Aynı devlet sınırları içinde yaşamalarına rağmen, aynı haklara sahip olamayan  ve  etnik farklılıklar üzerinden iki farklı uygulamalar çok dikkat çekicidir.  Çin yönetiminin MüslümanHuilar ile Uygur Müslümanlar  arasındaki bu  farklı uygulamalar ve etnik temelli ayrımcılığı Müslüman Uygurların yaşadığı Doğu Türkistan ile Hui Müslümanların yaşadığı Hui bölgelerini ziyaret eden Turistler ve diğer amaçlarla giden yabancılar ve araştırmacılar üzerinde için ( Müslüman veya gayrı Müslim) bu etnik temelli farklı uygulamalar dikkatlerini çekmekte ve bu uygulamalara şaşırdıklarını söylemektedirler.Araştırmacılar ve uzmanlar da bu konuda kaleme aldıkları araştırma sonuçları raporları ile yazılarında  bu konu üzerinde özellikle durmaktadırlar.  Doğu Türkistan’ı ve Huiların merkezi olan Ningşia’yı ziyaret eden Araştırmacı-gazeteci  Hanna Bitsh gibi bazı muhabirler  ve gazeteciler de bu konuyu ele almıştır.  Hanna Bitsh bu bölgeleri ziyaret ettikten sonra kaleme aldığı  anı ve düşüncelerini   12 Ağustos  2016 tarihinde  İngiliz The Times gazetesinde ‘‘Çin Yönetimi Mademki  İslam’a karşı, O zaman  Neden Hui Müslümanlarına  inanaç özgürlüğü Serbest ,Uygur Müslümanlara Yasak ? ’’  başlığı  ile yayınlamıştır. ( Hanneh Beech : If China is Anti-Islam Why are these Chinese Muslim Enjoying a Faith Revival? Time, August 12,2014 )
Doğu Türkistan’daki Müslümanların inanç özgürlüğüne sahip olduğunu iddia edenler, Hui Müslümanlarının  dini vecibelerini serbestçe yapabildkleri gibi Uygur Müslümanların de ayanı özgürlüklere sahip olduklarını ileri sürmektedirler.  Bu iddia sahipleri Doğu Türkistan’daki Camilerde gençlerin dini eğitim aldığını, Kurâni Kerim  ezberleyebildiğini  ve ibadetlerini serbestçe  yerine getirebildiklerini  kanıtlamalıdırlar.

Dünya İslam Dünyası Birliğinin eski başkan Yardımcısı şeyh Muhammed b. Nasır el-Abbûdî, Doğu Türkistan’da gördüklerini yazdığı bir eserde  dile getirmektedir.
Doğu Türkistan’daki Oruç  ve İbadet yasaklarına Gelince :  bu yasakların  üç yıl önce uygulanmaya başladığı bilinen bir gerçek.  Uluslararası basın kuruluşlarından  İngiliz Reuters ve Fransa Haber Ajansı (AFP) ve Associated Press(AP.) gibi  haber kuruluşları bu yasakları yerinde görerek  bunu dillendirmişlerdir.  Çin’in bu yasaklama ve uygulamalarını Uluslararası İslami Kuruluşlarından, İslam Dünyası Birliği(RABİTA) İslâmi Fıkıh kurulu, El-Ezher Üniversitesi  ve Uluslar arası İslam Âlimleri Birliği gibi kurumlar  yayınladıkıları bildiriler ile tepki göstermiş ve kınamışlardır.

Hatta,ABD.Hükümeti Sözcüsü  bu Ramazan yasakaları hakkında bir açıklama yapmış ve Çin yönetimini  Doğu Türkistanlı Müslümanların  inanç özgürlüklerini konulan kısıtılamaları kaldırmaya ve Müslümanlara dini özgürlerini  vermeye  çağırmıştır. ( The Financial Express , June 29, 2016.)
Çin yönetimi , Rusya ve İran ile birlikte  Suriye’de Esed rejimini desteklemeye devam  ederken,diğer yandan batılı   ülkeler ve uluslar arası kamu oyundan gelen eleştiriler  baskılara karşı , ‘‘Xinjiang’da  İnanç Özgürlüğü’’ ismi ile bir kitap  yayımlamak zorunda kalmıştır. ( Freedom of Religious Belief in Xhnjiang, China Daily 2/5/2016.) Çin yönetimi yayınladığı  bu kitapta  Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygurlara tanıdığı   inanç özgürlüğünü  açıklayarak bu konuda kendisine yöneltilen eleştirilere cvap vermekte ve kendisini savunmaktadır.
Doğu Türkistan’ın sınır komşusu olan Pakistan’da  yayınlanan ” Dawn” dergisi, ‘‘Çin kamu görevlilerinin oruç tutmalarını yasaklıyor’’  başlığı ile  bir yazı yayımladı.( China restricts fasting in Ramazan for Xinjiang govt staff, minors) Bu yazının ardından Çin, Pakistan’dan Doğu Türkistan’daki inanç özgürlüğünü yerinde gözlemlemek için bir  Pakistan Heyetini  Doğu Türkistan’a davet etmiştir. Pakistan heyeti’nde  Din İşleri Bakanlığı yetkilileri ile  Nuru’l-İslam Şah Araştırma Merkezi başkanı ve  İslamabat’taki  Faysal Camii imamı Zahîru’r-Rahman’ın başkanlığında bir heyeti geçtiğimiz Ramazan ayında Doğu Türkistan’a  göndermiştir. Bunu Pakistan Din İşleri Bakanlığı sözcüsü Nuru’z-Zaman ifade etmiştir. Ancak, daha sonra  adı geçen haberi  hazırlayarak yayınlayan  ” Dawn ”  dergisi Çin’in birkaç yıldan beri Doğu Türkistan’da Kamu görevlileri, öğrenciler ve çocukların oruç tutmasını yasakladığını  belgelerle doğrulamıştır.  ( Pakistani delegation off to China to›observe› fasting ban in Xinjiang, Dawn, June 29 ,2016.” İşte bu Çin’in  en yakın müttefiki  Pakistan’ın Doğu Türkistan’daki Müslümanların Gördükleri Çin Zulmüne  yaptığı  Şahitlikitir ! “
En acı olan bir gerçek şudur ki,  Çin yönetimi 2016’de ( 1437 hicri yılında)  14 bin 500 Müslümanın hacca gelmesine müsaade etmiştir.Bu Hacı adaylarından  sadece 3 bin 700  kişisi Doğu Türkistanlı Müslümanlardandır.  Bu Hacı adayları toplam  22 uçuş ile Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’den  Suudi Arabistan’a gelmiştir.  Bunlardan geri kalan yaklaşık 12 bin Hacı adayı ise,Müslüman Çinli   Hui müslümanlarıdır. Halbuki Çin’in resmi verilerine göre, Doğu Türkistan’daki müslümanların sayısı  etnik Çinli Müslüman Hui’lardan daha fazladır.  Çin’in koyduğu az aayıdaki Hac kotasından yararlanamayan  Uygur Müslüman hacı adaylarından yakalaşık bin kişi Türkiye üzerinden hacca gidebilmeke umudu ile Doğu Türkistan’dan İstanbul’a gelmiş ve oradan hacca gitmenin yollarını aramaktadır. Çin  yönetimi hac ibadetinde dahi Müslümanlar arasında etnik uygulama yapmıştır. Halbuki Çin yönetimi daha adil davranarak aynı hak ve hukuka sahip Uygur ve Hui Müslümaanları  ayırımıcılık yapmadan Uygur Müslümanlara da Hui ler gibi daha fazla kontenjan tanısa idi,  Müslüman Uygurlar bütün bu  çile ve zorluklara  maruz kalmamış olacaktı.

Bizim Doğu Türkistanlı Müslüman Kardeş lerimizin Hac ibadetleri konusundaki  sorunlarının çözüme kavuşturulması için  tek umudumuz Suudi Arabistan kralının bu konuda yardımcı olmasıdır.

Kaynak : El-Rabita dergisi 604.sayı Cemazilevvel 1438 H.-  Şubat 2017 M.

 

Etiketler: » » » » » » » » » » »
Share
1368 Kez Görüntülendi.