logo

trugen jacn
20 Ağustos 2015

GAZİ BERAT HACI’Yİ DİNLERKEN,KENDİMDEN UTANDIM

  Tam yirmi beş yıl Çin zindanlarında işkence ve zulüm görmüştü. Kendi söylemiyle “bir ömür müstakillik mücadelesi veripti” yani ömrünü bağımsızlık mücadelesine adamış bir yiğitti…

bERAT-bAYRAK

Cevdet SOYLU

Hayatıyla ilgili her soruya içtenlikle cevap veriyordu. “Tek arzun nedir?” dedim. Gözleri doldu geldi… O koca çınar bu soru üzerine hıçkırıklara boğulmuştu. Hem ağlıyor hem de yumruğunu sıkıp heceliyordu:

“Tek arzum… Ölmeden önce Doğu Türkistan İslam Cumhuriyetinin müstakilliğini görmek ve oradaki yakın akrabam eşim dostum, milletimle kucaklaşmaktır…”

Bu öyle bir ideal öyle bir aşktı ki, hac farizası için gittiği Arafat’ta Doğu Türkistan’dan gelen hacı adaylarının çadırında bulunan Çin bayrağına bile tahammül edemeyip oradan indirterek yanında daima taşıdığı Gökbayrak’ı çadırın orta yerine dikmekten kendini alamamıştı…

Hayatı, bu ideal uğruna çile ve zulüm içinde geçtiği hâlde, asla davasından vazgeçmemişti. Adı Gazi Berat Hacı idi ve o da insandı sonuçta. Elbette onun da insan olarak bireysel arzu ve istekleri vardı… Ama o bütün bu istekleri bir tarafa bırakıp vatanı için, ülkesi için mücadele etmeyi gaye edinmişti…

Düşündüm onun huzurunda… Oran olarak bir avuç Doğu Türkistanlı, milyarlık Çin’e karşı mücadele vermekten asla vazgeçmiyordu… Çünkü onlar esarete razı değillerdi…

Peki biz neden günübirlik zevklerimize, günübirlik rahatımıza aldanıp da büyük hedeflerin adamı olamıyorduk?

Oysa hedeflerimiz büyük olduğu ve başarı için mücadele ettiğimiz sürece zafere ulaşacaktık… Ne zindanlar vardı önümüzde ne işkence… Ne vatandan ayrı kalmak vardı ne eşten dosttan…

Galiba unuttuğumuz bir şey vardı… Acının ne olduğunu, yokluğun ne olduğunu esaretin ne olduğunu bilmiyorduk.

Biz “Armut piş, ağzıma düş!” kolaycılığıyla, magazinleşmiş dünyamızın rüzgârında serinliyorduk… Sordum o gün kendi kendime:

“Tek arzun nedir?”

Sonra geçtim aynanın karşısına. Baktım kendi kendime… Neydi tek arzum? Vardı elbette. Birçok şey söyleyebilirdim. Şöyle lüks bir aracım olsa, IPhone cep telefonum olsa… Tamam da bu arzularım gözlerinizden yaş akıtacak derecede bir arzu muydu? Yoo, olsa da olurdu olmasa da… İşte o zaman fark ettim ki benim ne idealim vardı ne amacım… Sorumsuzluğumdan utandım.

Kaynak :http://qoshe.com/turkiye/unal-bolat/kendimden-utandim/346564

Etiketler: » » » » »
Share
1572 Kez Görüntülendi.