logo

trugen jacn
06 Şubat 2015

RUS AVRASYACISI DUGİN’İN AVRASYA SİYASETİNDE DOĞU TÜRKİSTAN-TİBET VE ÇİN’İN YERİ…

yÜCEL tANAY-1


YÜCEL TANAY

Rus Avrasyacılığı Neo-Sovyetizmin ideoloğu Alexander Dugin ŞİÖ örgütünde müteffiki olduğu Çin’e şüpheli yaklaşmaktadır,Bugünkü Rusya’nın yayılmacı politikasının aktörlerinden olan Dugin, yazdığı kitapta Çinle ilgili bölümlerde bu şüphenin izlerini taşır .Fakat, Rusya Çin’e karşı henüz politik ve yayılmacı bir atağa geçmedi şimdilik.Her  iki ülkeyi ABD yayılmacılığını durdurma konusunda ortak stratejileri birlikte tutuyor.
Dugin’in yazdığı Rus Jeopolitiği ve Avrasyacı Yaklaşım adlı kitapta ÇİN hakkında görüşleri oldukça ilginçtir. Çin’in aslında birçok konuda RF(Rusya Federasyonu)’nun çıkarlarına aykırı stratejiler uyguladığını belirterek Atlantikçi cepheye hizmet ettiğini bununla beraber ŞİÖ’deki işbirliğinin bir taktik politika olduğunu belirtir.
Dugin,Çin’deki nüfus artışı, ülkeyi “boş topraklar” problemi ile karşı karşıya getirmektedir.Bu çerçevede, önemli kısmı iskana açılmamış Kazakistan ve Sibirya toprakları Çin için oldukça cazip olacaktır. Dugin’e göre iki nedenden dolayı Çin, Rusya için tehlikelidir: kendiliğinden Atlantikçiliğin jeopolitik bir üssü olması ve“sahipsiz alanlar” arayan yüksek nüfus yoğunluğu olan bir ülke olarak. Her iki durumda da Çin, Heartland’ı mevzii açıdan tehdit eden bir konumdadır.
Çin’in Lenaland’ın güneyindeki toprakları elinde tutması nedeniyle, bulduğu yer çok tehlikelidir, Belirtmek gerekir ki, Çin’in geleceğe yönelik Kazakistan’ı iskân tehlikesi aslında başlamıştır. Burada Dugin’in zikretmediği mesela başta Kırgızistan olmak üzere diğer Türk Cumhuriyetlerinde, yoğun Çinli göçü yerine, ticari ilişkilerin gelişmesi, Çinli şirket ve çalışanların her geçen gün artmasıyla “sarılaşma” çoktan başlamıştır.
Dugin, Çin ve Türkiye’nin Rusya Federasyonu’nun potansiyel jeopolitik düşmanları olduğunu belirtir. Irak, İran, Afganistan, Pakistan, Hindistan, Kore, Vietnam ve Japonya ise potansiyel jeopolitik müttefikler olarak görür.
Dugin, Bu durum iki farklı jeopolitik stratejiye başvurmayı gerektirmektedir. Düşmanlar örneğinde zarar vermek,müttefikler ile ilgili olarak ise jeopolitik amaçlardaki müşterekliği ortaya çıkarmak lazımdır. Diyor.


Çin’in kuzey-batısı, siyasal özerkliğin uzun tarihine sahip kadim bir ülke, Doğu Türkistan(Uygur Özerk bölgesi )yani . Sözü edilen bölgede Çinliler,doğrudan güç baskısı ve açıkça kolonileştirme, yerli ahaliyi sömürme, dini ve etnik özerkliğin savunulması için yapılan tüm girişimleri bastırma vasıtasıyla denetimi sağlamaktadır.
Doğu Türkistan’ın Rusya’ya ilhakı düşüncesi.Rus çarları zamanında Sibirya’nın benimsenmesi projesi çerçevesinde mevcut idi.Bu düşünceye yeniden dönmek icap eder. Doğu Türkistan’dan güneye KuenLun(Karangu Tağ) veTibet uzanmaktadır. Burada da Rusya açısından benzeri durumlar söz konusudur.Doğu Türkistan ve Tibet olmaksızın Çin’in Kazakistan ve Batı Sibirya’ya potansiyel jeopolitik müdahalesi imkansız hale gelmektedir. Moğolistan’ın Doğu Türkistan ve Tibet’le münasebetlerini, Çin aleyhine etkinleştirmek gerekir.Tibet-Doğu Türkistan -Moğolistan-Mançurya hep birlikte Rusya’nın güvenlik kuşağını oluşturmaktadır.
Bütün bunlara rağmen Dugin’in Çin’e karşı özellikle RF sınırındaki özerk yönetimlerle ilgili stratejilerinde henüz somut bir uygulama göze çarpmamaktadır. En azından bir Türk cumhuriyeti olarak Doğu Türkistan’daki baskı giderek arttığı halde, Moskova’nın bu bölgede Çin etkisini azaltıp RF’nun nüfuz bölgesi haline getirme yönünde somut bir proje bilinmemektedir. 2008 Pekin olimpiyatları öncesinde Tibet konusunda Çin’e karşı gelişen hareketlerde ve Tibet’te yaşanan olaylarda RF’unun bir etkisi de bilinmemektedir. Dolayısıyla, Çin hakkında önerilen stratejiler zamana yayılarak bugün için “ortak düşman” Atlantikçi Blok’a karşı işbirliği ön planda tutulmakta, Rusya karşıtı cephe genişletilmemektedir.

Etiketler: » » » » » » »
Share
1759 Kez Görüntülendi.