logo

trugen jacn
06 Şubat 2015

DOĞU TÜRKİSTANLI YAZAR VE DEVLET ADAMI ZİYA SAMEDİ’YE GÖRE DOĞU TÜRKİSTAN’DA 1940’LI YILLARDAKİ SİYASİ AKIMLAR VE KURTULUŞ HAREKETLERİ ( III. VE SON BÖLÜM)

MERHUM ZİYA SAMEDİ,NİN DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ “DEMOKRATİK MUHTARİYETÇİLER “ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ

…. Ziya Samedi, Doğu Türkistan’daki “Demokratik Muhtariyetçiler” hakkındaki görüşlerini  şöyle ifade ediyor ; “ Muhtariyetçiler veya Milli Muhtariyetçiler Doğu Türkistan’daki  temel fikir tartışmalarının esaslı konularından biri olmuştur. Bu akım, Sömürülenler ile Sömürenler arasında yanı Hakim Millet ile Mahkum Millet arasında hiçbir zaman barışılmayan antagonistik bir temel mesele olarak kabul edilir. Bu nedenle demokratik prensip ve temellere göre Milli Muhtariyet gerçekleştiği takdirde bütün sorunlar ve bilinmeyenlerin kendiliğinden hallolacağı iddia ediliyordu. Demokrasi ve hürriyete susamış halkın teşna yüreklerinin susuzluğu bu yolla giderebilecekti. Böylece Uygur halkının hür ve erkin nefes almaları mümkün olacak ve özgürlüğe olan  teşnalığı bir parça olsa de olsa, temin edilir ve bunun için de demokratik düzene geçilebilir diye tahmin ediliyordu. Bu nedenle sözde “Demokratik Milli Birlik ” hareketinin başında ise,  büyük siyasi olaylardan ve deneyimlerden  başarı ile geçmiş  bir Önder olarak Ahmetcan Kasimi yere alıyordu.

       Onun bu konudakı düşünceleri ayrıntıları ile ele alınacak olursa ;
Çin Komünist Partisi Çin’de başarı kazanıp iktidarı ele aldığı taktirde,bu devlet Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler(SSCB)Birliğini her yönü ile örnek alacak ve devleti ona göre şekillendirecekti.Hatta yeni kurulan Çin Halk Cumhuriyeti yönetimi, Doğu Türkistan’ı de aynı Kazakistan ve diğer Orta Asya Cumhuriyetleri gibi Uyguristan Birlik (İttifakdaş) Cumhuriyeti gibi bir statü vereceğinin, mantığa daha Uygun ve yakın olacağını düşünüyordu. Ancak,Çin’in kendi ulusal özellikleri,iç ve dış faktörler ve stratejik ve coğrafi şartları dolayisiyle milli sorunlarını(Azınlıklar Meselesini) belki daha başka yöntmlerle çözüme kavuşturup halledecektir,diye tahmin yürütüyordu.
Fakat, Kasımı’nın  bir diğer düşüncesi de Çin Komünist partisi ile yakınlaşarak işbirliği yapmak’tan da geri durmamaktı.  Şimdilik “Üç Halk Prensibi= Sen Min Cui)” milli prensiplerine göre kurulan Çin Halk Partisi(Gou Mindang) iktidarı ile 1946’da imzaladığı “Barış Anlaşması = Tinçlik Bitimi” nin siyasi şartlarının ve  programının tamamen gerçekleştirilip uygulanması ile meselenin çözülebileceğine inanıyordu.Bu suretle Uygurlar başta bütün bölge halklarının seferber edilerek toplumu demokratik dönüşüme hazırlamayı ve halkı bu yeni özgürlük ve demokratik haklardan yararlandırmak için birleşik Cephe(Birlik Saf = Halk-Yönetim-Asker ve bütün toplumun birliği) işlerini canlandırmanın gerekliliği ve zaruretine inanıyordu. Ahmetcan Kasimi, işte bu siyasi dalgalanmalar içinde   çalışmalarını  yürütmeye çalışmıştır.

Tarihi Bir Tablo(Soldan Sağa)

Hüseyin Karı İslam(S.Arabistan)-Abdurrauf  Mahdum(Kazakistan)  İsa Yusuf Alptekin(Türkiye) Ziya Samedi(Kazakistan) ve Turdi Yahya Türkistanı(S.Arabistan)

ZİYA SAMEDİ’NEN 1995’TE YAYINLANAN “AHMET EFENDİM” ADLI ESERİNİN 449-450. SAYFALARINDA, AHMETCAN KASİMİ’NİN “ÜÇ EFENDİLER” HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİ ŞÖYLE İFADE EDİYOR.

“……. Doğu Türkistan’da halk tarafından “ Üç Efendiler ” olarak adlandırılan Cenaplar (Muhteremler) ile aramızda fikir ayrılıklarımız olduğu açıktır. Onlar, Biz,Bu Yolla Hedefe daha çabum ve  Doğru olarak  İlerleyebiliriz. “ diyorlardi. Buna karşılık bizler  ise, “ Hayır,biz bu yol ile Hedefe Tez Yoldan Ulaşırız.” Diyor idik. Ancak, onların ve bizim yanı her iki tarafın de “Vatan-Millet Söyleminde ve Bağımsızlık Noktasında ”  ortak hedef birliğimiz mevcuttu.
Mesut Sabri (Baykuzu)ilim-irfan sahibi(Bilimlik Adem),Mehmet Emin Hazret(Buğra) Tarihçi-Alim ve İsa Efendi.( İsa Yusuf Alptekin) ise,ateşli bir Milliyetçi idiler. Milletperverlik ve vatanperverlik  noktasında  çeşitli kriterlerin onlardan  öğrenilmesi gerekir. Çünkü, bunların her Üçü, dış ülkelerde bulunmuşlar,  Vatan ve Millet  davasını yürütmek için çok çile çekmişlerdi. ( Vaten davası üçün Çetellerde Sersan ve Sergerdan bolganlar) Ayrıca,onlar Çin’in genel durumunu ,Çin halkı ve Bürokratlarının huy,davranış ve psikolojisini çok iyi biliyorlardı.  Bizim  onlarla birlikte ortak bir hedef bulmamız gerekirdi .(Biz uler bilen birlikte ortak til tipişimiz kirek idi .) Bizleri kendi aramızda didişmeye ve kavgaya( Horaz Sokuşturuş= Horuz Dövüşüne) tutuşturmak istiyorlar. Bizler kendi aramızda didişip kavga ederken, onlar  yükseğe çıkarak ellerini ovuştururup bizleri seyretmelerine meydan vermememiz ve bundan özellikle kaçınmamız gerekirdi. (Bizni tamaşa köridiganlerdin pehes bolışımız kerek.)

Merhum Ziya Samedi 1975’te Alma-Ata’da yayınlanan “Ahmet Efendim ” isimli eserinin 474.sayfasında İli(Gulca) İnkilapçıları ile Üç Efendiler arasındaki ilişkileri Konusunda, Doğu Türkistan’daki Çin Orduları Başkumandanı General Shung Shiliang‘ın şu sözleri ifade ettiğini yazmaktadır ;
“….Bunların(Uygurların ister siyahı,ister sarısı ve isterse kızıl, hepsi birdir.(Hemmesi Çentu=Çinliler Müslüman  Uygurları Çince   Çentu olarak adlandırırlar.) Ahmetcan, Mesut, Mehmet Emin ve İsa’dır. bunların yol, iş,hareket yöntemlerinde farklılıklar olsa da , Hedefleri aynıdır ve o da ülkelerinin tam Bağımsızlığıdır. Bu nedenle bunlara (Bu Çentu’lerge hiç bir vakit işenmeslik  kerek.) hiçbir zaman güvenmemek gerekir. Eğer biz Doğu Türkistan’ın ilelebet idaremiz altında ve elimizde kalmasını  istiyor isek,bunlar(Çentuler) arasındaki anlaşmazlıkları körüklememiz ve alevlendirmemiz lazımdır. Onların kendi aralarındaki birlik ve beraberliğini her fısatta bozmamız gerek.Özellikle zayıf iradeli Makam ve makam düşkünü(şöhretpeset) kişilerden azamı derecede istifade etmeliyiz. Bu tedbirlerin yanında onları korkutmak ve tehdit usullerini de kullanmamız ve Müslüman Uygurları sürekli baskı altında bulundurmamız gerekir. ”
Çin yönetimi  geçmişte olduğu gibi, günümüzde de “ Uygurlarımızı Horoz Dövüşüne Tutuşturarak,kendileri yüksekten onları Seyretmeyi sürdürüyorlar.” (Bitti)

Etiketler: » » » » »
Share
1307 Kez Görüntülendi.