ABD DIŞİŞLERİ BAKANI POMPEO : ÇİN’İN UYGURLARA BASKI VE ZULMÜ “YÜZYILIN LEKESİ”DIR.

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 18 Temmuz 20119 Perşembe günü yaptığı açıklamada, Çin’in Uygur Müslüman azınlığına yönelik baskı ve zulüm uygulamalarının “YÜZYILIMIZDA İNSANLIĞIN ALNINA VURULMUŞ BİR KARA LEKE ” olduğunu bildirdi.

ABD ‘de gerçekleştirilen ” Din Özgürlüğü Konferansı “‘nın kapanışında konuşan Dışişleri Bakanı Pompeo  Çin yönetiminin baskı gören Müslüman Azınlık temsilcilerine bu Konferansa katılmamaları için baskı yaptığı için Pekin’i sert sözlerle eleştirdi.

ABD.Dışişleri bakanı Mice Popeo Başkent Washington’da 3 gün devam eden konferansın kapanış oturumunda katılımcılara hitaben yaptığı konuşmasında “Çin, günümüzde zamanımızın en kötü insan hakları krizlerinden birine ev sahipliği yapıyor” dedi ve “Bu, doğrudan Çin anayasasında bulunan dini inanç garantisiyle tutarlı mı?”” sorusu ile Çin’i eleştirdi.

Pompeo, Çin hükümet yetkililerinin ülkeleri etkinliğe katılmaktan caydırmak istediklerini söyledi.

Ç

Konferansa 100’den fazla yabancı delegenin davet edildiğini söyleyen ABD yetkilisi, Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan ve Tibetli delegelere konferansa katılmamaları ve benzer etkinliklerden uzak durması yönünde baskı yaptığını açıklayan ülkeleri ve delegeleri bu cesur duruşlarından dolayı tebrik etti.

Pompeo, ayrıca “Çin hükümetinin ülkeleri özellikle katılımdan caydırmak için baskıılar yaptığını ve bu konuda çok çalıştığını biliyoruz. Ancak,Çin yönetimi bu konuda bu insanları caydırma konusunda onları etkilediklerini tam olarak ispatlayamayız.” Dedi.

Konferansın kapanış tarihi olan 18 Temmuz 2019 Perşembe günü Çin hükümeti de bir açıklama yaparak , Çin’in ülkesinde dini ve temel insan haklarını kötüye kullandığı yolundaki suçlamaları kabul edilemez olarak nitelemiş ve bu yönde kendisine yöneltiler önerileri de s reddetmişti .

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lu Kang, “Çin’de, dini zulüm “olarak adlandırılan böyle bir durum ve uygulama mevcut değil,” demişti.

Sözcü Li Kang,ayrıca, “ABD’nin Çin’in Çin’deki dini politikalarını ve din özgürlüğünün durumunu doğru görmesini ve diğer ülkelerin meselelerine müdahale etmek için din meselesini kullanmayı bırakmasını talep ediyoruz” dedi.

Bir milyon gözaltına alındı

Bu ayın başlarında BM. İnsan Hakları yüksek Konseyi üyesi 22 ülke Çin’i, BM uzmanlarının ve eylemcilerinin Uygur bölgesini serbest olarak ziyaretlerine izin veermesini, en az bir milyon müslüman halkın gözaltı merkezlerinde tutulduğunu ve bunların bir an önce serbest bırakılmasını ve toplama kamplarınıın kapatılmasını isteyen Ortak Mektup imzalamış ve Çin’e teslim etmişti.Ortak mektupta ayrıca Çin’in Uygur bölgesinde yaşayan Müslüman etnik Uygurlara yönelik uygulanan zulmünü de durdurmaya çağırmıştı.

Bu ortak mektubun hemen ardından,buna cevap olarak
Rusya ve Suudi Arabistan’in başını çektiği Arap ülkeleri ile Pakistan ve Afrika ülkelerinden toplam 37 devlet, Çin’in bölgedeki uygulamalarını “dikkat çekici başarıları ” olarak nitelendirmiş ve Çin’i destekleyen ifadeler içeren bir ortam mektuba imza atarak açıklamışlardı.

Suudi Arabistan’ın BM.nezdindeki BM Büyükelçisi Abdallah Al-Mouallimi New York’taki gazetecilere verdiği demeçte, “Çin’in gelişimsel çalışmaları hakkında konuştuğunu , konuştuğu tek konunun bu olduğunu bunun dışında başka hiç bir konuya değinmediğini” ileri sürdü. Suudi Büyükelçi açıklamasında “Hiç kimse, dünyanın herhangi bir yerindeki Müslümanların durumu hakkında Suudi Arabistan’dan daha fazla endişe edemez” dedi. “Bu mektuptaki desteğimiz ve söylediklerimiz, insanları yoksulluktan kurtarmaya yönelik olarak Çin’in uyguladığı kalkınma politikalarıdır.Sözleri ile ülkesine yönelik eleştirileri savundu.

Reuters tarafından açıklanan 37 ülkenin imzaladığı ortak mektupta “Çin’in Uygur bölgesinde uyguladığı baskı ve zulüm politikaları takdir edilerek övülmekte ve “Çin’in bu uygulamaları sonucu güvenliğin Uygur bölgesine tekrar geri döndüğünü ve oradaki tüm etnik gruplardan insanların temel insan haklarının güvence altına alındığı ” ifadeleri yer alıyor.

Çin yönetimi sürekli olarak “Terörizm ve aşırılıkçı eylemlerle karşı karşıya bulunduğunu ve bu mücadelede ağır bedellerle karşı karşıya kaldığını bu nedenle bölge’de önleyici tedbir olarak ” mesleki eğitim ve öğretim merkezlerini Kurduklarını “iddia ediyor ve buna ek olarak bölgede bir dizi terörle mücadele ve silme önlemi aldığını ve ülkelerin bu uygulamaları deztekledikleri ” öne sürülüyor.

ABD.yönetimi bölgedeki Komünist Partisi (ÇKP)genel sekreteri Chen Quanguo da dahil olmak üzere Çin’in bölgedeki baskıcı politikalarını icra eden üst düzey etnik Çinli ÇKP’li yöneticilere yönelik uluslararası yaptırımları (Magnetisky yasasını) tartışıyor ancak Çin’in misilleme tehditleri üzerine geri adım atmak zorunda kaldığı belirtiliyor.

ABD ile Çin arasındaki ilişkiler, son aylarda ABD’nin Çin’e yönelik haksız ticaret uygulamaları yaptığı suçlamalarına karşılık iki ülke arasında gerginlikler yaşanmış ve karşılıklı olarak iki ülke arasında bir ticaret savaşı başlatılmıştı.

Kaynak ://www.aljazeera.com/news/2019/07/century-denounces-china-treatment-uighurs-190718134228281.htm

Etiketler: Çevre Sağlık » Çin » Din » Dünya » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Haber » insan hakları » Kültür Sanat » Ordular ve Silahlar » Orta Asya » Röportajlar » Siyaset » Tabii Kaynaklar