UYGUR GAZETECİLER ÇİN’İN TUTSAĞI 1 MİLYON SOYDAŞININ KADERİNİ ARAŞTIRIYOR

ÇKP işgal yönetiminin adeta dünyadan kopararak izole ettiği Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurların Kazakların,Kırgizların ve diğer Müslümanların kendileri ile ilgili tek resmi haber kaynağı Özgür Asya Radyosudur. ABD.yönetimine bağlı olarak yayın yapan bu radyonun merkezi başkent Washington’da bulunuyor. Bu radyonun Uygurca Servisi ise yine Doğu Türkistan’daki Çin’in baskı ve zulmünden kaçarak bu ülkeye iltica eden Uygurlar tarafından yönetiliyor. Uygurca servisi Uygur Müslümanlar ile ilgili en önemli haberler ve analizler ile bu ülke hakkındaki raporları yayınlarında yer vererek onlara umut kapılarını açıyor ve bu insanların direnme güçlerini arttırıyor.

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi ve oturan insanlar

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

Özgür Asya radyosu(RFA.ORG) Uygurca servisinde gazeteci olarak çalışan Uygur gazeteci Shohret Hoshur, hafta içi günlerini Washington’daki ofisinde yoğun bir iş temposu ile geçirdi. O, Çin’in Sincan olarak adlandırdığı ana yurdu Doğu Türkistan’daki devlet dairelerine ve polis istasyonları ve güvenlik yetkilileri ile yüzlerce telefon görüşmesi yapıyor. Hoşur O kadar sıklıkla konuşuyor ki , onunla muhatap olanlar onu hemen tanıyorlar ve Çin yönetimince onunla konuştuğunun bilinmesinden ve tanınmasından korkuyorlar. Gazeteci Hoşun, bu yüzden onu genç bir kadın gibi seslendiren özel bir makineyi kullanmaya başladı, Telefonun diğer ucunda bulunan biriyle birkaç saniye daha uzun süre meşgul olma şansını arttırdı. Memleketindeki Uygur Müslümanları ile ilgili haberler ile ülkesinde neler olup bittiği hakkında bilgiler toplamak için gayret gösteriyor.

Hoşur,bana çalışmaları ile ilgili şunları anlattı : “Bazen günde 16 saat çalışmak zorunda kalıyoruz. Ama Ana vatanımızdaki Kardeşlerimizin karşılaştıkları ağır sıkıntıların yanında bizimkisi ise bir hiç mertebesinde kalıyor. Bu nedenle bizler asla yorgunluk hissetmiyoruz. ” diyor

O,ülkesi Doğu Türkistan’da Çin’in açtığı yüzlerce Çir tipi Toplama Kamplarında( Yeniden eğitim kamplarında) zorla tutulan 1 milyondan fazla Çinli olmayan azınlık Müslüman tutukluların kaderinden bahsediyor. Onların her gün sistemli olarak Çin Komünist Partisi öğretilerini Çinice olarak ezberlemek zorunda bırakııldıklarını (ÇKP öğretileri ile aşılandıkları) ifade ediyor.

Ayrıca tutuldukları kampların azami şekilde fiziki ve elektronik kontrol ve gözetim sistemi altında tutulduğu,tutuklulara sistematik fiziksel, sözel ve zihinsel işkenceler yapıldığını belirterek, “Geçtiğimiz aylarda ÇKP Üst yönetimine ait çok gizli belgelerin sızdırılmasının yanı sıra ile Çin’in bu toplama kamplarından kurtulabilen Müslüman Uygur ve Kazak mağdurların ifşaatları sonucunda bu sorunun uluslararası toplumun küresel vicdanına girmiştir.” sözleri ile durumu gözler önüne sunuyor.

Çin’in bilgi konusundaki sıkı sansürü ve ketumluğu göz önüne alındığında, bölgedeki durumla ilgili en önemli raporlardan bazıları, Hoshur ve meslektaşlarının Komünist Parti kontrolü dışında faaliyet gösteren tek Uygurca haber hizmetini oluşturduğu ABD hükümetinin desteklediği Radyo Özgür Asya kanalından geliyor. Çin’de engellenen bu yayın hizmetı, Uygur diasporası ve ayrıca bilgi almaya muhtaç ve ümit eden herkes için hayati önem taşıyor.

Bir kaç kişiden oluşan bu küçük ekip genellikle yasal belgelere bir şekilde erişerek , belirli kamplarla ilgili makaleler veya ülkesinde yaşayan Uygurlardan görüntüler ve videolar şeklinde ayda birkaç ipucu alabiliyor. Çin’in son zamanlardaki koronavirüs karantinası sebebiyle , bu haber ve belgelerin ve resim ve videoların temini daha da zorlaşmıştır. Ancak Hoshur ve meslektaşları, yeni bilgileri ortaya çıkarmak ve Uygur bölgesindeki hükümet yetkililerini veya çalışanlarını aldıkları bilgileri doğrulamaya çalışmak için yorulmadan çalışıyorlar.

Uygur Gazeteciler çalışmalarının temel hedefinin çok sevdikleri soydaşları olmasından dolayı çok seviniyorlar ve bundan da çok gururlandıklarını ifade ediyorlar. Ancak,yaptıkları işin her zaman iyi olarak sonuçlanmayacağı bilinciyle daha da kötüleşen bir sonuca her zamanz hazırlar ve bu yüzden mesleklerinin nankör bir iş olduğunu söylüyorlar. . Çalışanların çoğu yıllardır ülkeleri Doğu Türkistan’da yaşayan aile üyelerinin ve yakınlarının hiç seselerini ve onların sözlerini duymamıştır. Bir kısmı ise,aile bireylerinin ve Diğer yakınıları ve akrabalarının bilinmeyen süreler ile Çin’in “Yeniden Eğitim” olarak tanımladığı Toplama kamplarına gönderildiğini öğrendiklerini belirtiyorlar.

Basına Sızan bir Çin hükümet belgesi son zamanlarda Çinli yetkililerin yurtdışında yaşayan aile üyeleri olan Uygurları şüpheli gördüklerini gösterdi. Komünist Partinin haksızlıklarını ifşa etmek olan RFA gibi bir örgütte çalışan akrabaları olanların daha da ağır şekilde cezalandırılmaları muhtemel olarak gözükmektedir.

Pompeo Uygurlarla buluştu | ShareAmerica

Hoshur ve ekibindeki diğer arkadaşalarının ülkelerindeki dramatik ve ağır insani durumla ilgili haberleri okuyup duydukça kendilerini çok kötü hissediyorlar,Ancak,yaptıkları işlerin ülkeleri konusunda bir işe yaramış olmasından dolayı de büyük mutluluk duyuyorlar. Ülkelerinden çok uzaklarda yaşamaları ve bir gün ana vatanlarına geri döneceklerini ve yıllarca hasret kaldıkları ve kardeşleri ile kucaklaşacaklarını düşündüğü zaman gözleri doluyor ve duygu seli ve gözyaşlarına boğuluyorlar.Ancak, bütün bunlara rağmen, onun ve meslektaşlarının çalışma azmi ve geleceğe olan parlak ümitleri hiç bu kadar güçlü olmamıştır.

Uygurca Servisinin Müdür yardımcısı Mehmetcan Cuma amatjan şu çanpıcı sözler ile duygularını şöyle ifade ediyor ; ” “Bizler Uygurca Servisinin Uygur asıllı gazetecileri olarak acıyla yaşamak zorrunda kalıyoruz. Ancak,yaşadığımız bu acı bizi çalışımalarımızdan asla alıkoyamayacaktır. Bizler bu hizmette asla duramayız.” dedi.

Mehmetcan cuma en son olarak sözlerine şunu de ekledi ; ” Bizim bu mesajimizi okuyanlar veya duyanlar şunu çok iyice bilsinler ki; Çin, Uygur halkını daha da ağlatabilirler, ama bizi asla durduramazlar.”