logo

trugen jacn
04 Aralık 2016

TUTUKLU UYGUR MÜLTECİ ABDULKADİR YAPÇAN TÜRK YARGISI’NDA BERAAT ETMİŞTİR

yapcan-bayrak

   Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

2002’den beri BM.lerin kendisine tanıdığı mülteci statüsü ile Türkiye’de yaşıyor iken,31 Ağustos 2016 tarihinde tutuklanan ve halen Göç İdaresi’ne bağlı Kırklareli Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan Abdulkadir Yapçan  hakkında Avrupa İnsan Hakları mahkemesi’nce 30 Kasım 2016 tarihli kararla kendisinin Çin’e veya bir başka 3.bir ülkeye gönederilemeyecği hükmünden önce Türk Mahkemelerin de Yapçan hakkında benzer karar aldıkları bildirildi.

İstanbul Bakırköy Adliyesi’ne bağlı  4.Sulh Ceza Hakimliği’nin tutuklama emri,  5.Sulh Ceza Hakimliğinin  adli Kontrol kararı ve   6.Sulh Ceza Hakimliğinin yakalama emirleri gereği tutuklu bulunan Abdulkadir Yapçan hakkında İstanbul Bakırköy 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan ceza davasında adı geçen mahkeme kendisi hakkında 15.10.2016 tarih  ve 2016/228 sayılı hükmü ile beraat kararı vermiştir

yapcan-karar-1

Bakırköy 2.Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında  özetli şu ifadeler yer almaktadır;

  • Adalet Bakanlığı Uluslar arası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün “Ulusal güvenliği Tehlikeye düşürmek,adam öldürmek,Terörist Organizasayonlar Oluşturmak,liderlik etmek ve aktif rol almak suçlamaları
  • 1315/12.2003 numaralı kırmızı bültenle uluslara arası seviye’de aranan,Çin makamları’nca iadesi talep edilmiştir.
  • Çin Halk Cumhuriyeti devletinin İstem dosyasında Yapçan hakkında belirtilen iddialar
  • Yapçan’ınç Afganistan’da faaliyet gösterildiği iddia edilen “Doğu Türkistan İslami Hareketi”adlı örgüte 20 bin $ para gönderdiği iddiası
  • İnternet üzerinden yayın yapan <İstiklal Tv.’da Çin işgaline ekarşı cihat çağrısı yapmak ve bu Tv.üzerinden Doğu Türkistanlılara hitaben “DAEŞ’e katılma yerine Doğu Türkistan için Savaşın” şeklinde konuşmalar yapmak iddiaları  yer almaktadır.

Sanık Abdulkadır Yapçan’ın mahkememizce yargılanması aşamasında kendisini savunmak için  ifadesinde şunları beyan   etmiştir ;

  1. Ben Doğu Türkistan uyruklu bir Müslüman Uygur Türkü’yüm. Çin’in işgalı altındaki ülkemde  baskı ve zulme karşı hukuk ölçüleri içerisinde mücadele ettim.
  2. İnandığımız  İslam dini sayesinde milli ve dini kimliğimizi koruyabileceğimize inandığım için dini içerikli filmler,kitaplar.sesli ve görüntülü materyaller getirterek halkımıza ulaştırdım ve  Uygur Türklerinin   İslam inancında kalması için çabalar sarfettim.
  3. Ben bu  faaliyetleri ve mücadelerimi yaparken ülke’de mevcut geçerli kanunlara tamamen Uygun şekilde  hareket ettim.
  4. Bu çabalarımı suç kabul eden Çin yönetimi beni tutukladı ve toplam 6 yıl hapiste kaldım.
  5. Doğu Türkistan’da iken,Çin yönetimi tarafından sürekli bir şekilde etnik ayırımcılık,siyasi ve dini baskılar ve maddi ve manevi  zulüm ve işkencelere maruz bırakıldım.
  6. Bu nedenle benim yurt dışına çıkmama normal olarak izin verilmediği için başka bir kişi adına düzenlenen pasaport ile 1997’de dışına çıkmayı başardım.
  7. En son  2002’de Türkiye’ye gelerek yerleştim ve o tarihten beri de İstanbul’da yaşıyorum
  8. Eşim ve kızım Türk Vatandaşlığına kabul edildiler. Ben de Türk Vatandaşlığına kabul edilmeyi bekliyorum.
  9. Türkiye’de internet üzerinden yayın yapan İstaklal Tv.’ne bir kaç kez raportaj vermek için çıktım.Dini mevzularda konuştum.Doğu Türkistan’da yaşayan Kardeşlerimizin  dinlerini ve umutlarını kaybetmemelerini isteyen konuşmalar yaptım.İşgal altında yaşamak zorunda kalan kardeşlerimizi korumaya gayret gösterdim.
  10. Uygur gençlerin DAEŞ ve benzeri örgütlere katılmamaları için telkin ve uyarılarda bulundum.
  11.  Uygur Türkü gençlere Suriye’ye gideceğinize kendi ülkenizdeki haklarınızı hukuk çerçevesinde  arayın, şeklinde onları uyardım.
  12.  Çin devletine benim hakkımda ifade veren ve beni suçlayanların bir kısmını tanıyorum.Onların bazılarına ben Kur’ani kerim öğrettim.
  13. Benim aliyhemde tanıklık yaptığı iddia edilen kişilerin büyük bir bölümü benim Kur’ani Kerim ve dini bilgiler verdiğim talabelerimdir.
  14. Onların tamamı Çin tarafından idam edilmiş kişilerdir.

Mahkemenin Mütalaası :

İddia makamından (Cumhuriyet Savcılığı’ndan) talebin niteliği gereği,tensip aşamasında alınan esas hakkındaki yazılı muatalaa’da  “Sanığa isnat edilen (Çin’in  sanığa  işlediğini iddia ettiği suçlamalar)  mevcut olmadığından  iade hususundaki (Çin’in kendilerine teslim edilmesi) talebin reddine ve sanığın tahliyesine karar verilmesi kamu adına talep ve mutalaa olunur.” Şeklinde mutalaada bulunulmuştur.

Sanık  Yapçan  hakkında Çin’in  Türk Makamlarına Sunduğu Deliller

Çin Halk Cumhuriyeti devletinin Ülkemize gönderdiği Adli Yardım İstek Belgesiyle  Sanık hakkında sunduğu suç delilleri ve kanıtlar şunlardır ;

  1. 01.1997 tarihinde sahte pasaportla Fujian eyaletinden Suudi Arabistan’a çıkış yapmıştır.
  2. Nisan 1997’de Doğu Türkistan İslam partisini kurmak ve bu Parti’nin Başkan Yardımcılığını yürütmek
  3. Çin,Xinjiang uyruklu  şahısları ( Uygur gençlerini) Afganistan’a terör eğitimi için çağırmak
  4. İnternet aracılığı ile terörizm ve radikalızmı yayımlayarak kışkırtıcı propagandalar yapmak
  5. Çin’in Mahkememize  ilettiği teknik tesbit mektubuna göre Doğu Türkistan İslami Hareketi üyelerine Çin’de terör faaliyetlerinde bulunmaları maksadı ile patlayıcı madde yapımında kullanılan kimyasal maddeleri Osman Ümit ve diğer kişilerden ele geçirilidiği
  6. Böylece sanığın DTİH.üyelerinin Çin’de tetör faaliyetlerinde bulunması için gönderme ve onların yönetilmesi çalışmalarında bulunduğu
  7. Tetör örgütkünü organize etme ,yönetme ve katılmak suçları  işlediği
  8. Sanığın Türkiye’de kalan noktalarının araştırılması,mal varlığına el konulması ve kendisinin Çin Halk Cumhuriyetine iade edilmesi talep edilmiştir.

Mahkemenin Kararı

  1. Sanığa isnat edilen resmi belge’de sahtecilik(sahte pasaport kullanma) suçu zaman aşamasına uğradığından her hangi ciezaya mahal bulunmamıştır.
  2. Çin devletinin sanığı kendilerine iade edilmesi talebinin REDDİNE
  3. Türk hukukunda siyasi suç tanımının bulunmadığı ,devlet düzeninin siyasi düzenin üst kuruluşu olduğu…………….. hasılı siyasi suçların siyasi düzeni bozan suçların siyasi suç olarak kabul edilebileceği
  4. Bu nedenle sanığın üzerine atılı suçların Çin devleti açısından siyasi suç niteliğinde bulunduğunun tartışmasız olduğu ,
  5. Çin devletince sanığın üzerine atılı siyasi terör örgütü kurma,üye olma ve yönetme suçlarının siyasi suç niteliğinde bulunduğu,bu nedenle ilgili yasalar gereğince siyasi suç veya siyasi suçla bağlantılı bir suç sebebiyle Çin devletinin kendilerine iade talebinin kabul edilemeyeceği
  6. Sanığın (Çin’e) iadesi halinde ırkı,etnik kökeni,dini ve siyasi görüşleri nediniyle bir soruşturma ve kovuşturmaya maruz bırakılabileceği  hususundaki sanık Yapçan  tarafından dile getirilen şüphelerin giderilemediği  ve bu sebeple ilgili yasalar gereği kendisinin Çin’e iade edilemeyeceği
  7. Sanığa atılı suçların işlendiğine dair iddiaların bu mevcut haliyle soyut(kanıtlara dayanmayan ve inandırıcı olmayan) beyanlardan ibaret olduğu anlaşıldığından sanığın Çin’e iade ve  teslim edilmesi talebinin reddi ile halen tutuklu bulunan sanığın tahliyesi yönünde aşağıdaki  hüküm kurulmuştur.

yapcan-karar-6

    İstanbul Bakırköy 2.Ağır Ceza Mahkemesi Kararı

H Ü K Ü M :

  1. Sanığın iadesi talebinin reddine ( Çin’in kendilerine teslim edilmesi yolundaki talebinin REDDİNE)
  2. Sanığın tutukluluk halinin devamında hukuki bir fayda  bulunmadığından Tahliye edilmesine,
  3. Sanığın hakkında verilen adlı kontrol kararlarının de kaldırılmasına ve  gereği için müzekkere yazılmasına  istinaf ve  temiz yolu açık olmak üzere oybiriliği ile karar verilmiştir. 18.10.2016

           

Etiketler: » » » » » »
Share
2019 Kez Görüntülendi.