MİLLİ DAVAMIZ ; DOĞU TÜRKİSTAN

UMUT ERDOĞAN

Doğu Türkistan, Türkistan’ın doğusunda ve Asya kıtasının tam ortasındaki coğrafya… Bu kadar mı? Hayır! Doğu Türkistan, bizim GÖK yüzümüzdür, sevdamızdır. Milli ülkümüzün doruk noktasıdır. O halde Doğu Türkistan’ı uzak coğrafya olarak tanımlayabilir miyiz? 12 Kasım 1944’te ilan edilen Doğu Türkistan Cumhuriyeti’ni 1949’da Çin Halk Cumhuriyetine bağlayan Çin Halk Kurtuluş Ordusu, 70 yıldır süregelen zulmü başlatmışlardır. Yecüc ile mecücü andıran kızıl Çin vahşeti, Orta Asya pazarına hâkim olmak için Doğu Türkistan’a yollar yaptı, Doğu Türkistan hattını kullandı ancak her fırsatta adalet, eşitlik diye haykıran Çin, refah düzeyi bakımından büyük bir atılım yaşarken, Uygur Türklerine bu refah düzeyinden hakkı verilmedi.

Komünist Çin, Temmuz 2009’da Uygur Özerk Bölgesi’nin başkenti Urumçi’de iki Uygur Türk’ünün öldürülmesini protesto etmek isteyen Uygur Türklerine katliam yaptı, olaylar neticesinde 1000’den fazla Uygur Türk’ü hayatını kaybetti. Asrın kokuşmuş artığı, baskıcı ve şovenist Çin diktatörlüğü, Uygur Türklerinin namaz kılmalarını, oruç tutmalarını, başörtülü ve sakallı olarak otobüse binmelerini, Kur’an-ı Kerim okumalarını ve okutmalarını kısaca Uygur Türk’ünün tüm mukaddesatını yasaklamıştır. Bu öyle bir nefret halini almıştır ki Sincan’da bir ramazan günü oruç tuttuğu anlaşılan genç, önce hırpalanmış, sonra zorla orucu bozdurulmuş. Ramazan ayında 100’e yakın Uygur Türk’ünün katledilmesi de bunun bir göstergesi değil midir? Toplu namaz kılanlar kurşuna dizecek kadar vahşileşmiş, 1 haftada 97 kişiyi öldüren ölüm saçan bir Mangus var karşımızda… Urumçi sokaklarını kan gölüne döndüren, Uygur Türklerinin evlerini, dükkânlarını, araçlarını yakan, yağmalayan bir canavar!

       Hür dünya neden sağır? Bu doğuştan bir sağırlık değil. Sözde birleşmiş milletler, demokrat Avrupa parlamentosu, ağıt yakan insan hakları dernekleri? Söyleyeyim, söz konusu Müslüman söz konusu Türk ise sağır oluyorlar. Peki İslam İşbirliği Teşkilatı, Dünya Müslüman Alimler Birliği nerede? Bu teşkilatlar da küresel devletlerin politik etki alanında oldukları için uluslar arası arenada hiçbir etkiye sahip değildir. Doğu Türkistan’da, Kerkük’te, Gazze’de hürriyet güneşi ebed için elbet doğacaktır. Bu onurlu başkaldırış, Doğu Türkistan’dan Gazze’ye, Kerkük’ten Kafkaslara bir müjdedir. Bu çile ve sancı, zalimi alkışlayan dünyaya inat imanın şahlanışı ve hürriyet doğumunun habercisidir. Doğu Türkistan, bizim milli davamızdır. Her türlü emperyalizme karşı çıkan anlayışımız, Çin emperyalizmini alkışlayacak değildir. Doğu Türkistan, hem Türk Dünyasının hem İslam Dünyasının bölünmez bir parçasıdır. İnsan hakları ve demokrasi çığırtkanlarının Doğu Türkistan’ı görmelerini istiyorum. Bizim beş fakülte mezunu, üç lisan sahibi aydınımsılarımız hâlâ bu çığlığa kulaklarını tıkayıp, “Doğu Türkistan’dan bize ne!” diyorlarsa onlara Abdurrahim Karakoç’tan bir dörtlük ile yazımı bitiriyorum:

Hürriyeti çiğnenen gönül-hatır dinlemez

Aşk ile serden geçen balta satır dinlemez

İsterse muhatabı beş fakülte bitirsin

Doktora yapmış diye eşek, katır dinlemez.

KAYNAK  :  http://www.bolugundem.com/yazigoster.php?id=14234

Etiketler: Çin » Dünya » Gündem » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz