23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Çin’deki Uygur çocukların durumuna dikkat çekmek için Saraçhane Parkı’nda toplanan yaklaşık 100 protestocu, Pekin’e tepkilerini  çeşitli dillerde yazılmış pankartlarla ve sloganlar atarak gösterdiler.

“Çocuklarımız Çinlileştiriliyor”

2016 yılında ailesiyle birlikte Çin’den Türkiye’ye kaçmak zorunda kaldığını söyleyen Zühre Sultan Amerika’nın Sesi(VOA) Türkçe’ye konuştu. Bir çocuğunun hala Çin’de olduğunu söyleyen Zühre Sultan, kendi çocuğu gibi birçok Doğu Türkistanlı  ailenin çocuklarını toplama kamplarına kapatıldığını ve kendilerinden hiçbir şekilde haber alınamadıklarını  ifade etti.

Sultan, “Bugün Türkiye’de çocuk bayramı ama Çin’deki çocuklarımız kamplarda. Çin, kamplara ‘Melek Kampı’ adı vermiş ama oralar bir işkence evi. Çocuklarımız ne durumda, nasıllar, bilmiyoruz. Hiçbir şekilde haber alamıyoruz. Çocuklarımız orada Çinlileştirilmeye çalışılıyor. Çince öğretiyorlar, Çinli gibi giydiriyorlar. Çocuklarımız dilinden, dininden, anne-babasından, kültüründen uzaklaştırarak tamamen Çinli olarak yetiştiriyorlar. O çocukların sesi olmak, onların sesini dünyaya duyurmak için burada toplandık. Sesimizi dünyaya duyurmak için bağırıyoruz, haykırıyoruz, ağlıyoruz ama bize destek veren çok az. Çok çaresiziz. Türk dünyasından, devlet yetkililerinden Çin’in bu yaptıklarına karşı ses vermesini istiyoruz” dedi.

“Türkiye yeterince tepki vermiyor”

Türkiye’nin Filistin’de ve Myanmar’da yaşananlara tepki gösterdiğini ama Çin’in Doğu Türkistan’daki insnlık dışı   baskı ve zulüm uygulamalarına  yeterince ses vermediğini belirten Doç. Dr. Burhan Uluyol, “Doğu Türkistan’da milyonlarca çocuk anne ve babasından ayrı olarak toplama kamplarına gönderiliyor. Şu anda çocuklar ne annesini ne de babasını görebiliyor. Doğu Türkistan’da şu anda çok büyük bir zulüm var. Bu zulmü dünyaya duyurmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.