logo

trugen jacn
28 Mart 2021

BÜYÜK TÜRK BİLGİNİ KAŞGARLI MAHMUT’UN MEZARININ BULUNMASINI SAĞLAYAN VAKIFNAME

Hamit GÖKTÜRK

Tarihin tanık olduğu en acımasız ve vahşi Diktatörlerinden Mao’nun 1976 yılında Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da kısmı olsa siyaseten bir yumuşama ve bahar havası bir kısa süreliğine de oluştu.

Çin’in katliamlarından kurtulabilen Doğu Türkistanlı bilim insanları ve aydınlar Uygur Türklerinin baskı, zulüm ve kültürel soykırım adeta unutturalan dini ve kültürel değerlerinin yeniden ortaya çıkarılması, düzenlenmesi ve gençlere tekrarlanması için büyük bir kültür ve aydınlanmaberliğe giriştiler.

Doğu Türkistanlı Bilim insanlarından o zaman Sosyal Bilimler Akademisi (İcti’mai Fenler Akademisi) Başkanı Prof.Dr. İbnahim Muti’i dilciler, Tarihciler ve Arkeologlardan kurulu bir İnceleme ve Araştırma Heyeti oluşturarak işe koyuldular. Heyet, Kaşgarlı Mahmut Türbesine 1836 yılında vakfedilen bir Mesnevi Kitabının içinde bir boş sayfa yazılan bir vakıfnameden yola çıkarak Kaşgar’ın Opal İlçesinde bulunan bölge sakinlerince Hazreti Mollam Mezarı (Hazti Mollam Kabri) olarak bilinen kadim mezarlıkta inceleme ve araştırmalar başladılar.

Opal’da yaşayan yaşlı bölge sakinleri ile birebir yapılan sohbetler ve bulunan Vakıfnameden edinilen bilgilerde Kaşgarlı Mahmut’un bulunduğu yerde keşfettiler ve üzerine onun mezarı olduğunu tesbit eden bir mütevazi Türbe daha sonra de görüldü.

Kaşgarlı Mahmut’un Mezarının Bulunmaması Yankıları

Bu tarihi hiç unutmuyorum şöyle ki, Kastamonu’nun Daday ilçesi ormanlığındaki Tüberküloz Senatoryumunda bir kaç ay tedavi gören Babam o gün tedavisini tamamlayarak Kayseri’deki evimize dönmüştü. 31 Mart 1983 günü idi. Tek kanallı TRT.’nin akşam haberlerini izlemek için Televizyonu açtım. Haber özetlerinde flaş ve ilk haber olarak Doğu Türkistan’ın Kaşgar Kentinin Opal köyünde bulunmayan Büyük Türk bilgini ve dilcisi DLT. adlı ölmez eserin yazarı Kaşgarlı Mahmut’un mezarının bulunduğu haberini veriyordu. Haberi duyunca çok heyecanlanmıştım.Haberi okuyan spikerin de heyecanlandığına şahit olmuştum. Daha sonra haberin ayrıntıları aklımda kalan şekli ile şöyle idi: “Uygur Özerk Bölgesi Sosyal Bilimler Akademisi Başkanı Prof.Dr.İbrahim Muti ‘

Daha sonraki günlerde gazeteler bu tarihi bu buluşla ilgili haber yorumar yayın yayınladılar.Bir çok köşe yazarı da konu ile ilgili güzel yazılar yazarak Türk halkını bu konu aydınlattı.Bu vesile ile yaklaşık 45 dünyadan adeta koparılan Doğu Türkistan bir kez daha dünyanın gündemine geliyordu. Mao’nun ölümünden sonraki bu olumlu hava, Türk dünyasında ilk kez hayata geçen, Türk kultür ve medeniyetinin şekillendiren Uygur Türklerini bir kez daha Türk Milleti ile insanlık alemine hatırlatmış oluyordu.

 

Mesnevi Kitabının Arkasındaki Boş Sayfaya Yazılan Uygur Türkçesi ile yazılan Vakıfname

1252 hicri yılının Recep ayının 14.günü Bakar(Öküz)yılı, Kaşgar Muzafatı Darulkada (Kadılık Makamı ) Kadısı Şah Ala Ahun oğlu Molla Sadık Alem tüm sağlık şartlarını üzerimde taşımış olmakla(tendurustluk haletim birle)yüzondört yaşında olarak benim gözetim ve tasarrufum altında işbu Şeri’i Senedini tanzim ettim.

Mahmud Kashgari’nin mezarının şu anki tanıyan bir beyanUmarım bu kitap bu büyük yazara ithaf yazar ve âlimler din güneşi Hüseyin (oğul) Mahmud Kashighari’ye Müslüman nesile, milletimizin halkına, ilmi öğretmek ve tam demleri için dua için dua edeceklerdir. Molla Sadık Alam, Eid Khalaf bin Molla Ewaz’ı yöneticisi olarak, aşağıya mührünü göndererek söyleyerek. Bu itirafın gerçekliği bilgili âlimler, alimler, genel sekreter, sekreter Abdurrahman Nizari, sekreter, Turduş, sekreter Turdi Şeyhunum, Molla Ghojilaq ve Opaldin Zaydin tarafından tasdik yapılmaktadır. مەنبە: Bir Mahzun Uygurullah

Share
557 Kez Görüntülendi.