UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Kazakistan’ın eski başkenti Alma-Ata’da faaliyet gösteren ” Atayurt/Atajurt İnsan Hakları Derneği Çin’in işgalı altındaki Doğu Türkistan’da yaşayan Kazak Türklerine yönelik son yıllarda artan baskı, zulüm ve etnik soykırım uygulamalarından kaçarak Kazakistan’a sığınan Doğu Türkistan asıllı Kazak mültecilerin Kazakistan’daki can ve mal güvenliklerinin rısk altında olduğunu açıkladı.
Özgür Asya radyosuna açıklamalarda bulunan Atajurt (Anayur) İnsan hakları Derneği yetkilisi Erbol Nukşabek, Çin’in baskısından kaçarak Kazakistan’a sığınan Kazak mültecilerin durumunun giderek kötüleştiğini, Kazak sığınmacıların sığınma taleplerinin hala sonuçlandırılmadığını ve ellerinde hiçbir hukuki dayanak olmadığı için zorda olduklarını belirterek şöyle konuştu : ” Kazakistan’da Kazak sığınmacılar bilinmeyen güçlerin saldırılarının hedefi haline gelmiştir. Bunun son örneği geçen aylarda Almatı’daki Darkhan Cafe’de yemek yemek için gelen Kazak sığınmacı Castar Musakan’a kimliği belirsiz kişilerce düzenlenen saldırıda ağır yaralandı. Ayrıca 2019 yılında da Musakan ile birlikte Kazakistan’a kaçarak sığınan Muragir Ulim ve Kaysha Akan da bıçaklı saldırıda yaralanmıştır. Kazak sığınmacılara yönelik yapılan bu saldırılar anında Kazakistan güvenlik güçlerine bildirilmiş ise şimdiye kadar bu saldırılar hakkında hiç bir sonuç elde edilememiştir.” dedi. tüm bu vakaların aynı gün polise bildirilmesine rağmen saldırganların kimliklerinin henüz netlik kazanmadığını söyledi.
Atayurt İnsan Hakları Derneği Yetkilisi Erbol Munkubak son aylarda Çinlilere yönelik Kazakistan’ın vizesiz girişlerine izin vermesinden sonra Kazak sığınmacılara şyönelik saldırıların arttığına dikikat çekerek şöyle konuştu : ” Çin ile Kazakistan arasında bir aylık vizesiz ziyaret uygulamasının başlamasından bu yana Kazakistan’daki Çin vatandaşlarının sayısında olağanüstü bir artış yaşanmıştır. Çinli ziyaretçilerin bu olağandışı artması Çin’in baskısından kaçarak Kazakistan’a sığınan Kazak Mültecilerin can ve mal güvenliğine yönelik riskleri arttırmıştır. Qastar Musakan’a geçtiğimiz haftalarda yapılan bu saldırı ilk saldırı değildir ve bunun daha öncesi de vardır. Kazak Sığınmacılara yönelik bu saldırılarda Çin’in kol ve parmağının olduğundan şüphe ediyorum. Çinli işgalciler perde arkasından Saldırganları yönlendirmekte ve Doğu Türkistan’da işlemekte olduğu etnik soykırımın tanıklarını susturmaya çalışmaktadır. Diğer Kazak sığınmacılar Muragir Ulim ve Qaisha Akan’ın 21 Ocak 2021’de aynı gün biri Almatı’da, diğeri Astana’da saldırıya uğraması ve bu saldırının “gizemliğini ” hala koruması ve suçluların ortaya çıkarılmaması Çin’in siyasi ve ekonomik gücüne dayanarak Kazakistan üzerinde nüfuz kurduğunu göstermektedir.” şeklinde konuştu.