EY TÜRK-İSLAM DÜNYASI, ÇİN’İN İSLAMİ TAHRİF VE BASKILARINA NİÇİN SUSKUNSUNUZ ?

Hamit Göktürk (UYHAM)

Çin işgal yönetimi’nin son aylarda Doğu Türkistan’da bir biri ardına  uygulamaya koyduğu İslam dinine karşı baskı,engel ve yasaklamalar ile İslam dininin ilahi hükümlerinin tehrifine,dini değerlerin aşağılanması ve değiştirme ve dönüştürülmesine yönelik porno izle icraatlarına karşı Türkiye başta Türk- İslam dünyasının sessiz,kör ve sağır kalması  mazlum Doğu Türkistanlıları derinden üzüyor. İslam  alimleri, dini otoriteler, aydınlar ve entelektüellerinden  bu konuda bir yazı,paylaşım ve protesto amaç ve içerikli hiç  bir tepki şimdiye   kadar ortaya konulmuş değildir.

Çin’in Son Aylardaki İslam Dinine Karşı Baskı, Tahrif ve Aşağılayıcı Uygulamaları

1. Çin işgal yönetimi Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman toplumlardan sadece Uygur Türklerine karşı icra edilimek üzere 01 Nisan 2017 tarahinde 17 bölüm,15 başlık ve 50 maddeden oluşan “Aşırı Diniciler ve Terörcülerle Savaş “ adı altında resmi Çin devlet terör yasasını kabul etti ve hemen uygulamaya başladı.
2. Dini Radikalizmle Savaş- Aşırılıklarla Mücadele adı altında devlet memurları,İşçiler, öğretemen ve öğrenciler ve tüm devlet memuru emeklilerin oruç tutmalarını yasakladı.Bununla yetinmeyen Çin halkı öğle saatlerinde yemek salonlurına toplayarak zorla porno indir su içirerek ve yemek yedirerek oruçlarını bozdurmuştur.
3.  2017 yılı ramazan ayında Çin asker ve Polisleri Müslüman halkın evlerinde zorla geceleyerek onların oruç tutmalarını ve sahur yemeği yemelerini   bu Polisler marifetiyle engellemiştir.
4. Ramazana aylarında Lokanta ve Restoranların zorla açılmasını ve mecburi olarak yemek servisi yapmaya icbar etmiştir.Ramazan dolayisiyle kapatılan Lokanta ve Restaronların çalışma ruhsatını iptal ettirerek kapatılmıştır. İşletmeci ve sahiplerine mali ve fiziki cezalara çarptırılmıştır.
5. Çocuklarının İslam dinini öğrenmeleri için  kurslara veren velileri ve buralarda bu öğrencilere din eğitimi veren din adamlarını tutuklayarak uzun süreli hapisle cezalandırılmaktadır.
6.  Çin,bir yasak isimler Listesi yayınlayarak islamı içerikli 20 isimin yeni doğan çocuklarına vermelerini yasaklayan bir genelge yayınlamıştır.
7.  Daha önceden dini içerikli isimler alan ve bunu resmi olarak kayıt ettirenlerin  isimlerini değiştirmelerini istenmiş olup, bu  isim değiştirme kampanyası başlatılmıştır.
8.  Gıda maddelerinin İslama uygunluğunu belirten Helal ibaresinin yer almasını yasaklanmıştır. Bunlardan sadece süt,et ve yağ gibi temel  gıda ve ihtiyaç maddeleri için Çin dilinde yenilebilir anlamına gelen “Çingcin” ibaresinin konulabileceğini,Arapça,Latince ve diğer yazılarla veya dini motifli işaret ve resimlerle Helal kelimesinin kullanılması engellenmiştir
9. Geçtiğimiz Mayıs ayında iktidardaki ÇKP. Hoten İl Teşkilatı tarafından yayınlanan  ” Namaz ibadetinde geçen 7 Hususun Birleştirilmesi” adı ile bir genelge yayınlanmıştır.
10. Temmuz ayı başından itibaren namaz ibadeti için ezan,Tekbir,Tesbih ve dualarda nelerin söyöleneceği ve talep  edileceği yolunda bir genelge yayınlanmıştır. Bu genelge hükümlerini içeren Uygurca ve Çince afişler çerçeveletilerek Cami duvarlarına asılmıştır.

Türkiye’deki Sivil Toplum  Kurum ve Kuruluşların DuyarsızlığıBizleri Derinden Üzüyor 
Çin yönetiminin dünya Müslümanlarının ortak kutsalı olan yüce dinimize karşı uygulamakta olduğu bu baskı,engel,yasaklamalar ile en önemlisi dini kural ve söylemlerin  içeriğine ve anlamlarına hayasızca saldırması ve İslam dininin ilahi ahkamlarını değiştirmeye ve dönüştürmeye kalkışması her gün  medya’da ve  basınında yer almasına rağmen, başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere Üniversiteler,Araştırma Kuruluşları,İslam merkezleri ve isimlerinin önünde İslam kelimesini özellikle yerleştiren Sivil Toplum Kuruluşları birkaç satırlık bir bir bildiri ile cılız de olsa bir tepki vermekten özenle kaçınmaktadır.

Bu Sivil Toplum Kuruluşları ile Merkezlerin yöneticilerine özellikle şunu hatırlatmak istiyorum ;

Siz resmi devlet kuruluşu veya organı değilsiniz.Siz hükümet dışı ve yönetimlere bağlı olmayan bağımsız toplumsal örgütlersiniz .Sizin açıklayacağınız birkaç cümlelik bir tepki bizim için çok önemlidir ve  göstereceğiniz bu tepkiler   Çin’i  bu baskı ve zulümlerinde mutlaka caydırıcı bir etki yapacaktır. Ayrıca,sizler Çin’in yüce dinimize bu alçakça saldırıları ile kutsal dinimizin ahkamlarına yönelik  tahrif, dönüştürme ve değiştirme uygulamalarına karşı tepkisiz,kör ve sağır olmaya devam ederseniz,en azından tüzüklerinizde yazılı olan faaliyetlerinizi yanı vaatlarınızı  yerine getirmemiş,vicdan ve imanınızın sesine kulak vermemiş olacaksınız. Çin,bu saldırı ve tahrifleri Müslüman Uygur Türkleri üzerinden yaparken, yalnızca ve sadece Uygur Türklerinin inancına ve kutsallarına saldırmıyor. Aynı zamanda sizin de içinde yer aldığınız Müslümanlara  yanı sizlere de saldırıyor.  Biz Müslümanların yanı hepimizin ortak inancımız olan İslam dinine yanı sizlerin de imanınıza ve inancınıza hakaretler ediyor ve aşağılıyor.

Çin Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Türkleri üzerinden yukarıda saydığımız bütün bu şen’i ve melanetli icraatlarını devam ederken,Türkiye ve İslam aleminin  duyarsız ve tepkisizliği batılı Gözlemcilerin,araştırmacı ve bilim adamlarının dikkatindan kaçmıyor. Onlar Müslüman olmamalarına rağmen temel hakla hukuk ve inanç özgürlüğü noktasında tepki gösteriyorlar.Ayrıca, İslam dünyasının bu duyarsızlığına da özellikle isyan ediyor. Bu  durum ise, Müslümanlar  olarak  bizlerin gururuna dokunuyor elbette.

Sizleri Vicdanınızın ve İmanınızın Sesini  Duymaya Davet Ediyorum

Ülkemizde faaliyet gösteren çok değerli Sivil Toplum Kuruluşları, dini alimler ve bilim İnsanlarımız,Hukukçularımız özellikle sizlere seslenmek istiyorum.

Bizim inancımız haksızlığa karşı sessiz kalmamamız gerektiğini emrediyor. Zülme karşı tepkisizliği zalime yardım olarak tarif ediyor. Çin yönetimi işgal ettiği Doğu Türkistan’da esareti altındaki  Müslüman Uygur Türklerini bin yıldan beri inandıkları ve yaşamlarının manası olan islam inancından zorla ayırarak onları kimliksiz  birer Mankurt haline  dönüştürerek yavaş yavaş Çin işkenceleri ile yok etmek istiyor. Çin’in  yüce dinimiz üzerinden Uygur Türklerini aşağılamaları ve hakaretleri ve ilahi hükümleri dönüştürme ve değiştirmeye kalkışmaları aynı zamanda sizlere de yapılmış bir alçakça saldırıdır. Kutsal dinimize yapılan bir tecavüz ve hakarettir.Lütfen   bütün bunlara sessiz kalmayınız !

Doğu Türkistanlı  Müslüman Kardeşlerinizi  bu  zor Günlerinde ve bu kutsal mücadelesinde  Onları yalnız bırakmayınız ! 

Çin,bugün Doğu Türkistan’da  Yüce Yaradanımıza şirk koşan Nemrut,Şeddad ve Firavunlar ile  Hitler gibi çağdaş zalimleri  oynamaktadır. Nemrut Hz.İbrahim (AS)’ı ateşe atarken,onu kurtarmak için bütün  mahlukat seferber olmuştu. Kırlangıç ise, ağzında taşıdığı bir damla su ile Hz.İbrahim’i yakmak isteyen ateşi söndürmek istemişti.

Çin,  bugün Doğu Türkistan’ı bir büyük ateşe çevirmiştir  ve   kendisinin ateist ve dinsizlik içerikli   dayatmalarına uymayan Müslüman Uygurları bu ateşin içine atarak onları yakarak yok etmek istemektedir. Mazlumların yardımcısı ve koruyucusu sadece ve sadece Cenab-i Allah’tır.

Ancak,sizlerden  bizlerin  din kardeşlerimiz olarak  Kardeşlik ve dindaşlık görevlerinizi yerine getirmenizi bekliyoruz. Elinizde mevcut  imkanları kullanarak  gerekli tepkilerinizi ortaya koymanızı  istiyoruz. İnsani ve dini sorumluluğunuzu yerine getirmelerinizi bekliyoruz.  Göstereceğiniz yardım ve katkılarınız için şimdiden teşekkürler ediyoruz. Çalışmak Bizden,Tevfik Allah Taala’dandır.