logo

trugen jacn

ÇİN DOĞU TÜRKİSTAN’DA ÇOCUKLARINA DİNİ TELKİN EDEN ANA-BABALARI CEZALANDIRIYOR.

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Çin işgal yönetimi Doğu Türkistan Türklerinin dini assimilasyon ve kültürel soykarım uygulamalarına   yeni bir insanlıkdışı ve faşist bir  icraatı  yürürlüğe koyduğu bildirildi.
Çin işgal yönetimi çocuklarına İslam dinini telkin ve teşvik eden.ilham veren  ve öğretmeye teşebbüs eden beveyinlerin  cezalandırılması için  yeni bir kararaname çıkardıkları ve kararname hükümlerine riayet etmeyen Müslüman Ana babalar için ağır cezalar getirildiği açıklandı.
Çin’in mutlak hakimi ve iktidardaki Çin Komünist Partisi’nın resmi yayın organı “Şinjiang Gazetesi”nin 12 Ekim 2016 tarihili sayısının eğitim ile ilgili bölümünde bu uygulamaya ait yeni bir kararname metni neşredildi. Yayınlanan bu kararname’ye göre “Çocuklarını dini eğitim ve faaliyetlere(dini ibadetlere) telkin ve teşvik eden, dini konulara karşı kendilerini ilham ve rağbetlendiren ve zorlayan ebeveyinlerin derhal Emniyet makamlarına ihbar edilmesi ve bunun bir vatandaşlık gereği ve ihbar etmenin(İspiyorlamanın) yasal zorunluluk olduğu hatırlatıldı. Kararname’de Ebeveyinlerin çocuklarına dini telkin,tergip ve teşvik  etmelerinin yasak olduğu ve din eğitimi ile dini ibadetlere özenderivi eylemlerde bulunmanın yasa dışı olduğu ve aksine harekete edenlerin ağır cezalara çarptırılacağı de belirtildi.
Çin’in bu yeni kararnamesinde şu madde çok dikkat çekici olarak göze çarpmaktadır . “ Her hangi bir Çin vatandaşı veya Hükümet organları (Ammivi Teşkilat) görevli veya çalışanları 01 Kasım 2016’da yürürlüğü girecek bu kararname ile ebeveyinlerin bu ve benezeri dini telkin,rağbet,teşvik,ilham verici ve dini inançların eğitimine ve dini içerikli eylemlerine katılmalarını gördükleri anda müdahele edecekler ve ardından hemen Kamu Güvenliği Organlarına ihbarda bulunacaklardır.Bu husus yasa gereği olup,buna ayakırı davranışlara engel olmayan ve ihbarda bulunmayanlar yasal olarak cezalandırılacaklardır.”
ÇKP:nın resmi yayın organında yayınlanan konu ile ilgili kararname’de bu kararın Çin anayasası’da var olduğu iddia edilen dini özgürlüklerin serbest olduğu yolundaki maddeleri ile dini  hayatı düzenleyen yasalara atif yapılmadığı ve bu yasaklara uymayanların cezalarının ne olduğu hakkında her hangi bir açıklayıcı bilgi bulunmuyor. Bu kararnamenin  01 Kasım 2016’de resmen yürürlüğü gireceği metinde yer alıyor.

Çin’in İslam Dinine Getirdiği Bu Yeni Yasaklamalar  tepki ile karşılandı.

Dünya Uygur Kurultayı : Çin’de Yasalar İktidaradaki ÇKP’nın Keyfine Göredir.
Çin’in İslam dinine karşı yayınladığı yeni Kararaname  ile ilgili görüşlerini açıklayan Almanya merkezli Dünya Uygur Kurultayı’nın Din işleri Sorumlusu Turguncan Alaattin., Çin anayasası ve  yürürlükteki diğer yasalar sadece Çin ordusu’nun askeri gücü ile Çin’de hükümdar-Diktatör olan ÇKP.’nın çıkarları için olduğunu ifade ederek şöyle konuştu ; ” Çin vatandaşlarının temel insanı hak ve hukukları söz konusu olduğunda  Çin anayasası,Sözde Uygur Vezrk Bölgesi yasası ve diğer yasalar sadece kağıt üzerindeki kuru ve yalan vaatlardan ibaret hiç bir değeri olmayan metinler olarak kalmaktadır.Çin yönetiminin bu kararname ile esas amacı Müslüman Uygurların bin yıldır büyük bir samimiyet ve derin bir inaçla bağlı oldukları Mübarek İslam dininden uzaklaştırarak onları dönüştürmektir.Çin öncekiler gibi bu Kararname ile de bu amacına asla ulaşamayacaktır.

Hamit - 1

Göktürk : Çin bu ve benzeri Faşizan Yasalar  ile Uygurları İslam ‘dan Asla Koparamayacaktır.

Çin’in Doğu Türkistan’da Müslüman Uygurların çocuklarına dini telkin,rağbet.ilham verme  ve teşviki ile dini bilgiler öğretmelerini yasal olarak yasaklamasını değerlendiren Uygur Haber ve Araştırma Merkezi Sorumulusu vee Uyghurnet.org Haber Sitesi Yayın yönetmeni Hamit Göktürk şunları ifade etti, “ İşgalci Çin’in bu son aldığı İnsanlık, çağ ve mantık dışı uygulamaları Nazi Almanyası’nın 1940’lı yıllardaki aşağılık Faşist uygulamalarından başka bir şey değildir.Ben 1950’lı yılların sonlarında Doğu Türkistan’da öğrenci iken,Çinli işgalcılar bize Ana ve babalarımızın dini telkin ve eğitim verip vermediğini sorguluyor ve bizi ailemiz hakkında kendilerine bilgi vermeye ve gammazlık yapmaya zorluyordu.Aradan yaklaşık 60 yıl geçti ve Uygulama aynen devam ediyor. Ancak.o yıllarda ÇKP.’nın Okulumuzdaki ateist idarecileri keyfi olarak İslam dini düşmanlığı üzerinden bunu yasaklıyordu. Hatta bize ramazan ayında öğle saatlerinde kovalarla su getirerek oruçlarımızı bozmak için zorla su içiriyorlardı. Bu öğretmenlerin inancına ve düşüncesine bağlı bir uygulama idi, İlk Okul’un son sınıfında okurken,Ayşem Hanım adında yaşlıca bir sınıf öğretmenimiz vardı. Kendi  ailesinin Özbekistan’dan Bolşeviklerden kaçarak Yarkent’e göç ederek yerleştiklerini anlatırdı. Tabii biz o yaşlarda Bolşevikliğin ne olduğunu anlayamıyorduk.Bu öğretmenimiz nöbetçi olduğu günlerde bizleri su içmeye zorlamıyordu ve bizleri de serbest bırakıyordu.Demek ki bu uygulamayı bilinçli olarak yaparmış. Büyüyünce bunu anladık.kendisini minnet ve rahmet ile  yad ediyorum.
İşgalcı Çin,Doğu Türkistan’da 1950’lı yılların sonlarından itibaren bu yasağı keyfi olarak ve ÇKP.iktidarının “Din Düşmanlığı” üzerinden uyguladığı biliniyordu.Ancak Çin.bu son yayınladığı kararname ile bunu resmileştirmiş ve yasal hale getirmiştir.

thumb

Çin’in   Dini Yasakları  İşgalden beri    Değişik yöntem ve şekillerde Aralıksız devam ediyor.
İşgalcı Çin diğerlerinde ve önceki yıllarda uyguladıkları bu uygulamalarında asla başarılı olamayacaklardır. Müslüman Uygur Türkleri bin yıldır.bu topraklarda mübarek İslam dinine  müşerref olarak yaşıyorlar. Uygur Türkleri çok köklü ve derin bir inanç yapısına  sahiptirler. İşgalın ilk başladığı yıllardan itibaren,250 yıldır Çin’in İslam dinine karşı bu yasakları devam ediyor.İslam  inancı Uygur Türklerinin kimliği ile eşdeğerdir. Tienenmin Öğrenci Hareketinin Uygur Türkü Lideri  Örkeş’ın ifade ettiği gibi “Uygurlar,İslam dini sayasinde Türk Kimliklerini koruyabilmişlerdir.” Bu nedenle İslam inançları  uğrunda  ve bu kutsal değerlerden ayrılmamak için kahramanca direniyorlar.Bu uğurda sıcak kanlarını  döküyorlar ve tek varlıkları olan aziz canlarını de vermekten  asla çekinmiyor.Uygurların büyük bin ihlasla inandıkları İslam dininden ayrılmaları demek;TÜRK kimliklerinin yok olması demektir. Uygur Türkleri bunun çok iyi farkında ve idrakindedirler.”şeklinde konuştu.

El Cezire Logo ile ilgili görsel sonucu

ELCEZİRE : Çin’in Dini Özgürlükler Konusunda Samimi Olmadıkları ve Uluslar arası toplumu Kandırdıkları bu Kaarname ile Kanıtlanmıştır.
Dünyanın önde gelen Katar merkezli Elcezire Yayın gurubunun internek sitesinde Çin yönetiminin İslam dinine karşı getirdiği bu yasaklamalar ile ilgili bir haber yorum yayınlandı.Bu haber yorumda Çin Komünist Yönetiminin yıllardan beri her fırsatta din hürriyetinin yanı dine inanıp ınanmama özgürlüğünün Çin anayasasının garantisi altında  olduğunu iddia etmektedir. Ayrıca,idaresi altında bulunan ve nüfusunun tamamının Müslüman olduğu Doğu Türkistan’da müslümanların dini inançlarının serbest olduğunu iddia ede gelmekte idi. Hatta bu iddialarında daha da ileriye giderek Uygur Müslümanlara dini inaçlarını yaşamaları noktasında hiçbir engel veya yasaklamanınıın söz konusu olmadığı öne süregelmekte idi. Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygurların kendi evlatlarını yanı çocuklarına dini eğitim ve ibadet noktasında telkin, rağbet.teşvik ve dini eğitim vermelerinin yasaklandığına dair çıkardığı bu kararnamenin Çin’in bu yeni Kararname ile bu söylemlerinin  tamamen yalan ve göz boyama ve kandırma amaçlı olduğu noktasında  açık ve net kanıtı olduğunu ifade etti.
Elcezire,ayrıca  Çin işgal yönetiminin 05 Temmuz 2009’da Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de büyük bir etnik ve Müslüman latliamı yapatığını hatırlatarak şunları de yazdı ; “ Çin’in 05 Temmuz 2009 Urumçi katliamından sonra  Uygur Müslümanlarda  dini ve etnik bir ayırışma ve psikolojik bir travma yaşandı.Müslümanlar Çinlilerin bu vahşiyane katliamlarından sonra dini değerlerine daha çok sahip çıkmaya ve yaşamaya başladılar.Kendilerine en büyük dayanak ve yegane Güç olarak İslam dinini seçtiler.Bu durum Çinli işgalcıları çok rahatsız etti.Çin bu yüzden dini değerlere karşı bu akıl almaz,insanlık. mantık ve   çağdışı yasaklarla bu İslami dirilişi frenlemek ve daha sonra ortadan kaldırmak istiyor.Ancak.tarihte benzerleri gibi Çin’in bu uygulamalarının Müslüman Uygurların dönüştürülerek yok etmelerine asla temin edemeyecektir.”

Reuters ve Hindistan Hızlı Treni : Çin’in bu Kararnamesi Ağır Bir Hak ve Hukuk İhladır.
Dünyanın önde gelen ajanslarınıdan İngiliz Reuters ile Hindistan Hızlı Treni Ajansları Çin’ın İslam dinine karşı yayınladığı yeni kararname ile ilgili birer haber yorum yayınlamışlardır.Bir birlerine yakın benzerlikler gösteren bu haber yorumlarda Çin’in bu kararnamesi ile Çin anayasası ve dini hayatı düzenleyen yasaları mukayese edilmiş  ve yorumlamışlardır. Haber yorumda “ Çin yönetimi Müslüman çocukların dinlerini öğrenmelerini ve dini faaliyetlere katılmalarını yasakladığını yıllar öncesinden biliyoruz.Çin işgal yönetimi son yıllarda idaresi altındaki Doğu Türkistan’da yıllardan beri faaliyetlerine göz yumduğu ve görmemizlikten geldiği gizli Dini Kurs ve Medreselerin tamamın kapatmıştır.Anca.Çin yönetimi bütün bunlara rağmen Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygurların hak ve hukuklarının ihlal edildiği şikayetlerini ısrarla inkar etmektedir.” Şeklinde değerlendirmiştir.

Uygur Çocuklar
Uzmanlar.,ÇKP.’nın ateist kodamanalarının keyfi uygulamaları olan bu yasaklamaların bu kez yasal hale getirildiğini ,bunun sonucunda bölge’de daha büyük tepkisel ve protesto amaçlı şiddet olaylarının meydana gelmesinden endişe edildiğini bildiriyorlar.

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
2529 Kez Görüntülendi.