logo

trugen jacn
06 Eylül 2016

İŞGALCI ÇİN, ” DOĞU TÜRKİSTAN İSLAMİ HAREKETİ ” YALANLARINI ISRARLA SÜRDÜRÜYOR

İşgalcı Çin,  11 Eylul 2001’den sonra  İkiz Kule saldırılarını bahane ederek Müslüman Uygur Türklerini  ” Dong Tuo = Doğu Türkistan” teröristleri olarak tanımlayarak iftıra.şantaj ve tehdit bombardımanına tabi tutmaya başladı. Çin, Doğu Türkistan’ı işgallerinden beri hiç durmaksızın uyguladıkları, baskı, Zulüm,etnik ayırımcılık dini ve ırkı soykırımları yetmemiş gibi,bütün bunlara ilave olarak   içeride ve yurt dışında  onların üzerinden alçakça kirli  oyunları ile aşağılık Provakasyonlarını bir biri ardı sıra  sahneye koymaktan   geri durmuyor.

İşgalcı Çin, “Dong Tou” suçlamalarından sonra kendisinin de aktör ve müdaheleci olduğu Ortadoğu’daki kirli teröristler savaşından yararlanarak Müslüman Uygur Türklerini ürettiği sanal  “Doğu Türkistan İslami Hareketi” üzerinden iftıralarını ve kanlı oyunlarını sürdürmeye çalışıyor.
 Peki, İşgalcı Çin’in iddia ettiği gibi,  gerçekten “Doğu Türkistan İslami Hareketi” diye bir oluşum var mı?

yÜCEL tANAY-1

YÜCEL TANAY

Çin, Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri  üzerinden kirli bir oyun oynuyor. Suriye’deki direnişin başlamasıyla birlikte Çin’de  gizli bir el Yanı Çin İstihbarat Örgütü(En Çüen Ting’ın imansız ve sahte Çinli mollarını işe salarak , uzak kırsal kesimde  yaşayan  aşırı dindar ancak,yeterli dini bilgiler edinmelerini engelledikleri, yeterli ve normal  hayat şartından uzak ve çok fakir  olan Doğu Türkistanlı özellikle genç insanları ” XİNJİANG’DA CİHAD ETMEK HARAMDIR.YURT DIŞINDA, SURİYE VE IRAK VE DİĞER YERLERDE YAPILAN CİHAD FARZİ AYİNDİR. HİCRET İSE,SÜNNETTİR VE PEYGAMBER BUYRUĞUDUR.” sözleri ile ülkeden göç etmelerini teşvik ve temin ediyor. Bir kısım Uygur gençlerini ise, Suriye’de IŞİD’in kucağına itiyor. “Size Suriye’de yeni bir vatan vaat ediyoruz. Fatura yok, yiyecekleri biz vereceğiz, maaş alıp Allah yolunda cihat edeceksiniz” denilerek, Doğu Türkistanlılar Suriye’ye gönderiliyor. Bu seyahatte Çin İstihbaratı(En Çüen Ting)  Doğu Türkistanlıları ikna eden Uygurlar ve Türkiye’deki uluslararası insan kaçakçılarını de devreye sokuyor.  Şimdi Çin IŞİD’e katılımı gerekçe göstererek, Doğu Türkistan’daki keyfi uygulamalarını daha da şiddetlendirecek ve bazı eylemler sonrası Doğu Türkistanlılar “terörize” etmeye gerekçeler ve nedenler hazırlıyor.

Erdoğan Xi

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’in Çin Seyahatları

Cumhurbaşkanı Erdoğan Çin’e oldukça önemli seyahatlar gerçekleştirdi. Bir seyahatte Çin Başbakan Yardımcısı Zhang Ming’e göre, Erdoğan görüşmede Doğu Türkistan İslami Hareketi’ni (ETİM) bir terör örgütü olarak gördüklerini söyledi ve “Türkiye, topraklarının kimse tarafından Çin’in milli çıkar ve güvenliğine karşı kullanılmasına izin vermeyecektir.”  açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanımızın G20 zirvesine katılmak için  geçtiğimiz hafta Çin’in Hangzhou kentine gitti.Bu toplantıda muhtemelen Çinli mevkidaşıyla görüşmüştür, Uygur Sorunu de mutlaka ele almıştır.Çinli yetkililer yıllardan beri  her dafasında kendi icatları sanal ” Doğu Türkistan İslami Hareketi”  ısıtıp,ısıtıp sofraya getirmekte ve kendilerinin  icatları olan bu yalan  örgütü her dafasında baskı ve pazarlık konusu olarak  masaya getirmektedir. Çin’in düzmece bu  yalanı ile , Diaspora’da  Doğu Türkistan bağımsızlık hareketini terörist bir hareket göstererek karalamak, bastırmak ve Uzaktakı Rakibi Türkiye’yi Kullaanarak onun yardımı ile Yakındaki Onun Kardeşini onun yardımı ile ” boğudurmak istiyor. Doğu Türkistan bağımsızlık mücadelesiyle hiç bir şekilde alakası olmadığı halde Türkistan İslam Partisi’ni Doğu Türkistan İslamı hareketi gibi hayalı bir örgüte ilintiliyerek ona terör örgütü yaftası yapıştırmak istiyor.

Aslında “Doğu Türkistan İslami Hareketi” adlı Bir Örgüt Var mı ?
Peki, gerçekten “Doğu Türkistan İslami Hareketi” diye bir oluşum var mı? Çin bu hareketin “Terör eylemleri” yaptığını iddia ediyor. Oysa bölgeyi bilenler de biliyor ki Türkistan İslam Partisi’ni Çin, Doğu Türkistan İslami Hareketi olarak adlandırarak kafa ve zihin karışıklığı yaratmak istiyor. Ayrıca kamu oyunun da böyle bilmesini istiyor.

Türkistan İslam Partisi :  Merkezi Veziristan’da olan bir hareket olduğu i ve Suriye’de de bir kolunduğu iddia ediliyor.  Suriye’de Esad’e karşı savaşan Türkistan İslam Partisi Askeri komutanı İbrahim Mansur hareketi şöyle tanımlıyor: “ Türkistan İslam Partisi 1988 yılının sonrasında, ilk emiri Zeydin Yusuf önderliğinde Doğu Türkistan’da Kaşgar’ın Aktu İlçesine bağlı Barın Köyünde  kuruldu. Zeydin Yusuf  05 Nisan 1990 Barın  cihad meydanında İşgalcı Çin askerleri tarafından şehit edildi.  Bundan sonra  cihadımız bir süre daha devam ettirildi.  Ondan sonra Çinlilerin baskı ve sıkıştırmaları ve tutuklamaları çok yoğun şekilde devam etti.  1996 yılının sonrası’nda ise,  2. Emirimiz Hasan Mahsum Rahimeullah,  bir kısım mücahitlerle beraber Afganistan İslam İmaratına katıldı. 1997 yılında cemaat Afganistan İslam Emirliği altında toparlandı. 2001  yılında kâfirler tarafından Afganistan İslam Emirliği’ne büyük saldırı başladıktan sonra cemaat Veziristan topraklarına çekildi. 2012 yılında cemaat Suriye’ye bir kısım mücahitleri göndererek cihada iştirak etti.”

Özbekistan İslam Partisi : Bu hareket  İslam Kerimov yönetimini devirmek için Özbekistan’da kuruldu.Özbekistan  İslami Hareketi (IMU), hedef alanını genişleterek bütün Türkistan’ı kapsayan bir yapıya büründü ve “Hizb-i İslam-ı Türkistan” adını aldı. Hareketin amacı, “Türkistan coğrafyasının tekrar Müslümanların idaresine alınması ve islamlaştırılması” olarak ilan edildi.  2014 yılında IŞİD’e biat ettiği iddia edilen ancak haberin bağımsız kaynaklarca doğrulanmadığı Özbekistan İslam Hareketi, Rusya ve Batı Türkistan ülkelerinin yanı sıra, ABD tarafından da “terör örgütü” olarak kabul ediliyor. Özbekistan İslami Hareketi içerisinde Özbeklerin yanı sıra Çeçen, Arap, Pakistanlı, Kırgız, Tacik  ve  çok az sayıda  Uygurlar da  bulunuyor. Ama Çin bu insanların Doğu Türkistan İslam Partisi üyesiymiş  gibi  bilinçli olarak ilah ediyor.   Çin, Uygurların Türkistan coğrafyasındaki  etki alanını alanını kısıtlamak ve yok etmek  için hareketi Özbekistan İslam Hareketi’ne bağlayarak Türkistan İslam Hareketi’ni sürekli “Doğu Türkistan İslami Hareketi” olarak lanse ediyor. Onu  devamlı “East Türkistan İslamic Movement” olarak tanıtmaya ve kabule çalışıyor.  Oysa Türkistan İslam Partisi kendisini hiçbir zaman bu isimle tanımlamamıştır. Malezya ve Tayland’da bulunan, bir kısmı Türkiye’ye gelen  ve geçen yılın 09 Temmuz günü Tayland yönetimi tarafından Çin’e teslim edilen 109 Uygur Türkü mazlum Soydaşımız,  bu hareketle ilişiği olmamasına rağmen mesele ‘terörle mücadele’ konseptine sokuldu. Çin, bu son hamle ile hem Türkiye’yi sıkıştırmak, hem de Uygurları ciddi baskı altına alma ve hareket alanını daraltma maksadına ulaşmak için manevra yaptı. Çin, bir taraftan “Hicret Yolu”na bilinçli bir şekilde göz yumarak yönlendirdi.Diğer taraftan ise Türkiye ve diasporadaki meşru teşkilatları da kıskaca alıp çember altına sokmak istedi. Oysa  Çin’in yapması gereken, Doğu Türkistan’da  Müslüman Türkler  üzerindeki baskıyı  azaltmak ve nihayetinide kaldırmak olmalı idi. Çin yönetiminin yapacağı bu ülke’den elde edilen kaynakların Sözde Özerk Bölge yasasında iddia edildiği gibi  Uygur Türklerinin refahı için kullanılması, ekonomi’de etnik ayırımcılık yapılmaması,İşe alımlarda Uygur Türklerin de yararalandırılması,etnik  Han Çinlilerinin bölgeye zorla göçmen olarak gönderilmesi uygulamasının  durdurması, bölgedeki tüm Han Çinlilerinin Doğu Türkistanı terk etmelerini sağlamaları gerekirdi.  Doğu Türkistan sorunun çözümünün bu  yöntemlen kullanılarak ve bu uygulamalar yapılarak ancak.çüzülebileceği gerçeğinin bilincine bir an önce varmasından geçmektedir.
Çin’in öncellikle Doğu Türkistanın bağımsızlığı için mücadele veren teşkilatları IŞID, El-Kaide gibi radikal İslamcı örgütlerle ilişkilendirme yalanından vazgeçmesi,kendi anayasasında yer almasına karşın Doğu Türkistanda rafa kaldırdığı “Bölgesel Milli Özerklik Yasası”nı uygulamaya sokmasıdır.

Çin’in Doğu Türkistan Sorununu kesin Çözüme götürebilmesi  için   Şu  şart ve işlemleri de bir an önce yerine getirmeli ve derhal gerçekleştirmelidir ;

  1. Tutuklu olan tüm Doğu Türkistanlı aydınların serbest bırakmalı.
  2. Sözde Uygur Özerk bölgesinin tüm resmi  kadrolarının Doğu Türkistanlıları ihdas etmelidir.
  3. Bin Tuen gibi Çin’in Kolonist ve Sömürgeci Ordususunun( Sözde İnşaat ve Üretim Ordusu )’un gasp ve talanlarına son vermesi Uygur topraklarına el koymaktan vaz geçmesini sağlamalıdır.
  4.  Çin yönetimi Doğu Türkistan’daki işgale  son vermeli  ve bu ülkeyi bir an önce terketmelidir.
  5.  Çin yönetimi DOğu Türkistan’da ilk işgal yıllarında kurduğu  “Laogai = Emekle Terbiye Etmek-Eğitimek ”  olarak adlandırdığı ve onbinlerce kişinin yavaş yavaş öldürüldüğü   Stalin’in  1930’lu yıllarda Sibirya’da kurduğu Gulag  Ölüm kamplarını derhal   kapatılmasıdır.
  6.  Çin, Doğu Türkistan’in , Doğu Türkistanlıların olduğu gerçeğini kabul etmelidir.
  7. Doğu Türkistan’ın geleceğine Çin’den  zorla getirdiği  gelen Han Çinlileri karar veremez ve vermemelidir de.
  8. Çin,Doğu Türkistan halkının BM.İnsan hakları Beyannamesinde bizzat imzaladığı taahhüdüne riayet etmeli ve  Doğu Türkistanlıların  kendi kaderlerinin yine kendileri tarafından  tayın etmesi hakkına saygı gösterilmelidir.
  9. Çinli sömürgeciler, derhal bu toprakları terk etmelidir
  10.  Çin, Doğu Türkistan bağımsızlığının ilanını kabul etmelidir.
  11. Çin  ilan edilecek bağımsız Doğu Türkistan Cumhuriyetini derhal tanımalıdır.etmeli
  12.   Çin,Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm,işkenceler.etnik ayırımcılık dini ve irkı soykırım uygulamalarına son vermeli ve bu uygulamalarının insanlık dışı  ve bir insanlık suçu olduğunu itiraf ve kabul etmelidir.
  13. Çin yukarıdaki şartları yerine getirmediği ve  baskı ve zulümleri sürdürmesi halinde  uzun süre bu topraklarda kalamaz.
  14.  Çin,Sovyetler Birliği’nin yıkılımasına Afganistan halkının direnişleri ve cihadının sebep olduğunu  anlamalı ve kabul etmelidir.
  15. Çin,Doğu Türkistan’daki işgale son vererek ülkeyi tahliye etmemesi halinde   Doğu Türkistan direnişinin Çin’in sonu olacağı gerçeğini bir an önce kabul etmeli ve bu yönde politika değişikliği yapmalıdır.
  16. Çin, Doğu Türkistan’da yaşanan bütün bu  barışçıl yollarla tepki amaçlı olayları kendisinin icat ettiği bu bu sanal örgütle ilişkilendirmekten vaz geçmelidir.
  17. Çin’in kendi icadı olan ve sürekli gündemde tutmaya çalıştığı bu sanal örgüt’ten esas  amaç,kendi üretimi olan bu sanal örgüt(!) üzerinden  ” Uygurların terörist Olduğu ” tezini dünya’ya pazarlayarak , Doğu Türkistan Bağımsızlık hareketini baskı altında tutmaktır. Bunun için kullandığı güçlü argüman Türkistan İslam Partisi’nin yaptığı eylemleri Doğu Türkistan İslamı hareketi adlı hayalı bir örgüt yaptı diye dünyayı sunarak,kandırmaktır.

        İşgalcı Çin yönetimi şu hususu çok iyi anlamalı ; yıllardan beri  Uygur Türklerini karalamak ve uluslar arası toplumun vicdanında mahkum ettirmek için yaptığı bu tertiplerin  Çin  icade olduğu gerçeği açığa çıkmıştır. Artık  olayın iç yüzü,foyası ve gerçek mahiyeti  kirli çamaşırlar misalı ortalığa saçılmıştır. 

      İşgalcı Çin bundan böyle kutuplarda yaşayan Eskimolar dahil bu yalanlarına hiç bir insan oğlunu kandıramayacaktır.

Etiketler: » » » » » »
Share
1327 Kez Görüntülendi.