logo

trugen jacn
14 Ekim 2015

İŞGALCI ÇİN, EKONOMİK KRİZİ BAHANESİYLE UYGUR TÜRKLRİNİ BİR KEZ DAHA VURUYOR

Harita -Böl.Çin

Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Doğu Türkistan’ı işgalı altında bulunduran Komünist Çin yönetimi, ÇKP.kadroları arasında   koltuk mücadelesinde bir birilerini alt ve tasfiye edebilmek için büyük  ve uzur süreli bir güç  mücadelesine  giriştikleri biliniyor.Özellikle son Çin diktatörü Xi Cing Ping’in iktidarı ele geçirmesinden sonra bu koltuk kavgasının  zirve yaptığı gözlemleniyor.
Çin işgal yönetimi bu koltuk kavgasını sürdürürlerken,  Çin ekonomisinde görülen kriz,kalkınma rakamları  ile büyümesinin yavaşlaması, ihracaat’ın düşmesi,buna bağlı olarak üretime olan talebin azalması ülke’de işsiziliğe yol açıyor.Çin’de her gün işsizlik ve ekonomik kriz yüzünden yüzlerce toplumsal olay meydana geliyor.Ancak Çin yönetimi Doğu Türkistan’da uyguladıklarının aksine kendi ırkından olan Çin toplumuna müsamaha gösteriyor  ve insancıl davranıyor.Uygur Türklerinin barışçıl gösterileri aşırı güç ve silah kullanılarak bastırılırken,etnik Çinlilerin  ise sırtı sıvazlanıyor.

DOĞU TÜRKİSTAN’DA SON GENEL DURUM 

Doğu Türkistan’ın zengin  kaynakları ülkeye etnik Çinli göçmenlerin iş,aş ve ülkeye yerleşmeleri için bir araç olurken,Ülkenin tarihi sakin ve sahipleri olan Uygur Türkleri etnik ayırımcılığa ve ekonomik soykırıma tabi tutuluyor.Doğu Türkistan’da devlet yönetimi,iktisadi işletmeler ve özel Çin şiriketlerine peşkeş çekilen bütün iş yerlerine Uygur Türkleri istıhdam edilmiyor ve açıkça dışlanıyor.Onların Çin’deki Üniversitelerede yıllarca büyük masraflar  sarfederek Çince öğrenmeleri de onların kendi Vatanlarında işe yereleşebilmeleri için  yetmiyor ve geçerli olmuyor.
Uygur Türkleri bu ayırımcılık karşısında ıster istemez   çaresizlik içinde tarım,hayvancılık ve geneleksel küçük zanaatlarına  ve ufak ticarete yöneliyor.

UYGUR ÇİFTCİLERİN ZORLA CEVİZ ÜRETİMİNE YÖNLENDİRİLMESİ 

Çin işgal yönetimi Doğu Türkistan’ın özellikle güney’deki Hoten bölgesindeki Çiftçilere yıllar öncesinden buğday başta tahil üretimini  yasaklamış ve bunun yerine tarlalarına Ceviz ağacı dikmelerini talimatlandırmış ve bütün bölgeye ihracata yönelik olarak Ceviz üretimini yaygınlaştırmıştı. Geçen yıldan beri baş gösteren Çin’de ve dünya’daki  ekonomik kriz sonucunda ceviz ihracaatı tamamen durmuş olup,Uygur Çiftçilerin ellerindeki çevizler alıcı olmadığından ve devlet desteği de desteği de verilmediğinden  cevizler çürümeye terkedilmiştir.Uygur Çiftçiler buğday  ve tahil ürünleri  ekmedikleri için de  günlük beslenme ihtiyaçlarını gidermek  için buğday ve diğer ürünlerini satın almada  büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalmış  durumdadır.

UYGUR LOKANTA VE RESTORANLARI DA KAPANIYOR

Uygur Türklerinin önemli bir diğer iş kapısı olarak görülen geleneksel Uygur yemeklerini üretilip  sunulduğu  Uygur lokanta ve Reseetoranların  da  son ekonomik kriz ile birlikte büyük oranda müşteri kaybettiğii bildiriliyor.
Bu nedenle boş kalan Lokanta ve Restoranalar da bir bir kapadığı gelen haberler arasında.

YEŞİM TAŞI ÜRETİMİ VE TİCARETİ DURMA NOKTASINDA

Doğu Türkistan’ın   sadece Hoten ve civarında bulunabilen ve Uygur Türkleri’nce Kaştaşı olarak adlandırılan Yeşim taşı üretimi tamamen durma noktasına gelmiştir.Tarihten beri Çinliler Yeşim taşını kutsal biliyorlar ve yeşim taşı’nın bulunduğu evin hastalık  bela ve kazalardan uzak ve bu evde yaşayanların ömürlerinin uzun olacağı yolunda bir inanca sahiptirler.Kadim tarihlerde Çin İmparatorları sadece Doğu Türkistan’in Hoten bölgesinden elde edilen ve burada bulunan Yeşimtaşı parçalarından yapılan zırhlı elbiseler  giydikleri biliniyor.Son yıllarda Hoten,Karakaş ve Yörünkaş dereyaları ile Yarkent Irmağının yukarı kısımlarında iş makinalarının de kullanılması ile elde edilen yeşimtaşı Çinli Komünist Milyardereler için kutsal ve prestij aracı bir ticari emtia,Uygur  Kaştaşı üreticileri için ise, kazanç kapısı durumunda bulunuyordu.Son yıllardaki ekonomik kriz,yeşim taşı ticaretini de vurmuş bulunuyor.

HAYVAN BESİCİLİĞİ DE ETNİK ÇİNLİLERDE

 Uygur Türklerinin gelenekesel bir iş ve aş kapısı olan Koyun ve Sığır besiciliği de Çin işgal yönetiminin sinsi tedbiriler ve yönlendirmesi ile ellerinden alınmış durumda. Çin’in etnik Çinililere eğitim vererek yetiştirdiği Besicilik sektörü de Uygurların bu geleneksel iş kapısını de  etnik Çinli besiciler   ele geçirmiş bulunuyor. Çin yönetiminin ekonomik olarak kayırıdığı  Besicilik sektörü Doğu Türkistan ile benzer iklim ve toprak özellikleri gösteren komşu Kansu ve Çinghay eyaletlerinde Çinliler için yeni iş kapısı olarak ortaya çıkmıştır. Faizsiz ve sınırsız krediler ve ekonomik ayırıcalıklar ile desteklenen Çinli besiciler trenlere doldurdukları kesimlik koyun ve sığırları Doğu Türkistan’a getirerek yerli besiciliği yok etmiş bulunuyor. Aksu’da sığır besiciliği ile uğraşan bir Uygur Türkü’nün  bir ifadesine göre eskiden besleyip kesime hazırladığı büyük baş bir sığırı 15 bin Yen(2, 5 bin $.)  alıcı bulurken,bu yıl ayni büyüklükteki bir sığırı 10 bin(1,8 bin $)Yen’e satamadığından dert yanmış ve buna sebep olarak Çin’de beslenip ülkesine getirilen ve tamamen Çinlilerin tekelinde bulunan büyük ve küçük baş hayvan tacirlerinin sebep olduğunu bildirmiştir.

GAYRİMENKUL FİYATLARI DA TABAN YAPMIŞ DURUMDA ,
Son yıllarda Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’ı Batıya açmak,ekonomik,sosyal ve kültürel  olarak sözde kalkındırmak ve güllendirmek adı ile bir proje başlattığı biliniyordu. Bu yalan ve göz boyama temelli  projenin gerçek amacı ise, ülkenin Türk İslam kimliğini tahrip etmekti.Bu amaçla Kaşgar başta olmak üzere,tarihi ve kadim Türk şehirleri ve gelenekesel Türk İslam mimarı örneklerini taşıyan eski Türk evleri  acımasızca tahrip edilmiş ve bu tarihi evlerde oturan Müslüman Uygur Türkleri şehir ve medeniyetten  alt yapısı olmayan verimsiz uzak bölgelere zorla göç ettirilmektedir. Uygur Türklerinin ellerinden zorla alınan bu binaların arsaları Çinli emlak Şirketlerine peş keş çekilmiş ve arsa fiyatları da yaratılan Sun’i rekabet ile fahiş ve inanılmaz  rakamlara  yükselmişti. Son ekonomik buhran,ülkedeki emlak fiyatlarını da vermuştur.Ev ve arsa fiyatları taban yapmasına rağmen alıcı bulamamaktadır.Gulca şehrinde emlakçılık yapan bir Uygur Emlakçı, ellerindeki arsaların ve evlerin alıcısı bulunmadığını ve çok zor durumda olduğunu ifade etmiştir.İnşa aşamasında aldığı iki binadan hiç daire satamadığını,aldığını yarı fiyatına dahi müşteri bulamadığından şikayetçi olmuştur.

GELENEKSEL EL ZANAATLARINI İCRA ETMEK VE TİCARETİNİ YAPMAK DA YASAK

Özellikle  Kaşgar’ı Yenihisar İlçesi’nde tarihten beri çok ünlü olana Bicak Yapım Atölyelerinin bir bir kapandığı ve bu zanaatı yapan Bıçak usutalarının işsiz kaldığı bilidiriliyor.Çünkü,Çin işgal yönetimi son aldığı bir kararla mutfaklarda en çok 2 küçük bıçak bulundurulabileceğini ve Uygurların geleneksel olarak kemerlerinde ‘Kılıflı Bıçak = Gilaplık Biçak” taşımalarını yasaklamış ve bıçak taşımayı de “Terör Suçu” kapsamına almış bulunmaktadır.
UYGUR TÜRKLERİNİN ÜRETTİKLERİ PAMUKLAR ELDE KALDI

Çin işgal yönetiminin zorlaması ve dayatması ile Yarkent,Kuçar ve Aksu  vediğer bölgelerinde uzun yıllardan beri diğer ürün çeşitlerinin ekilmesine müsaade edilmiyor sadece pamuk ekimini izin veriliyordu.  Doğu Türkistan Çin teksil imalatı için bir çeşit pamuk  üretim üssü idi. Son ekonemik kriz sebebi ile tekstil üretimi azalmıştır. Çin yönetiminin dayatması  ile üretilen pamuk,Uygur Çiftçilerin ellerinde kalmış ve çiftçi büyük zararlara maruz bırakılmıştır. Ayrıca, Çin’de üretilen tekstil ürünlerinde görülen zararlı boyalar ve üretim aşamasında kullanılan kimyasallar ülkelerin  Çin’den tekstil ürünleri almalarını durdurmalarına  sebep olmuştur.

UYGUR İŞADAMALARI VE SERVET SAHİPLERİ HAPSEDİLİYOR

Çin’deki Liberal ekonomideki fırsatlardan yararalanarak kaştaşı ticareti veya ticari yollardar zengin duruma gelen zengin Uygur İş adamları gerekçeler,bahaneler icat edilerek topluca tutuklandıkları bildiriliyor.Özellikle Hoten bölgesinde Kaştaşı üretimi ve ticaretinden zengin olan onlaraca iş adamının gece yarısı evlerinden alınarak götürüldüğü ve hapsedildiği bildiriliyor.

Uzmanlar ; Çin’deki ekonomik kriz ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan sosyal ve toplumsal gerginliklerin ÇKP.iktidarını tehdit etmekte olduğunu belirtiyorlar.Ayrıca eli kanlı Çin komünist partisinin şimdiye kadar ayakta tutunabilmesinin  tek gerekçesi olarak  istıhdam ve  çift haneli kalkınma rakamları olduğu biliniyor. Çin,son büyük krizden çıkabilmek için  ya rejim değişikliğine yanı insan hakları ve demokratik değerlerin hakım olduğu bir rejime geçecek veya liberal ekonomik sistemden vaz geçerek Mao dönemine dönerek kendisini bir kez daha dünya’dan tecrit etme yolunu seçecektir. Ancak,21.yüzyılda Çinliler gittikleri ABD., AB. ile hür dünya ülkelerinde  hürriyet ve özgürlüğün tadını tatmış bulunuyor. Şahit oldukları insan hakları,demokrasi  değereleri, Özel mülkiyet, hür teşebbüs  ve ifade özgürlüğü gibi batı değerlerinden geriye, YANI  tekrar karanlık Mao dönemine dönmesinin mümkün görülmediği kolayca tahmin edilebilir. Tekrar devletleştirme yoluna giderek Mao dönemine dönülmesi, ticarette Rusya ve onun uzantıları ile yetinmek ve Kuzey Kore yörüngesine girmesi , özgür dünya ile bağlarını kopararak sırtını dönmesi mümkün görülmemektedir. Zorla dönüştürülmeye teşebbüs edildiğinde ise,büyük çapta kanlı  iç savaş çıkacağı  Çin’in bir kaç paraçaya bölünerek eski Derebeylik dönemlerine dönebileceğini  ifade ediyorlar.

Etiketler: » » » » » » » » » » »
Share
2561 Kez Görüntülendi.