logo

trugen jacn

PROF.DR.NEDİM ÜNAL : ÇİN,1,5 MİLYARLIK NÜFUSU İLE DÜNYAYI KUŞATMAYA ÇALIŞIYOR

Türk Dünyasına yönelik  kalıcı, değerli ve en önemlisi sürekli çalıışmaları ile tanınan ve özellik  dünyanın en mağdur ve mazlum Doğu Türkistan davasının cesur ve Yiğit gönüllüsü ve savaşçısı Türk Ocakları Eskişehir Şube Başkanı Sayın Prof. Dr. Nedim Ünal,  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik  acımasız baskı, zulüm soykırım suçlarına tepki  amacı ile  Çin’e yönelik  çeşitli yaptırım ve boykot kararlarına imza atan  ABD Senatosu’nu tebrik ettiğini belirterek : ”  Bugün  Komünist Çin Hükümeti, 1,5 milyarlık nüfusu ile  dünyayı kuşatmaya çalışıyor.”  açıklamasında bulundu.

Washington’dan Doğu Türkistan’a destek

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Türk  dünyasına yönelik  değerli, kalıcı ve  sürekli çalışmaları ile tanınan, özellikle Türk-İslam dünyasının yetim ve öksüzü Doğu Türkistan davasının cesur ve Yiğit gönüllüsü ve savaşçısı Türk Ocakları Eskişehir Şube Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal,   Çin’in işgalindeki  Doğu Türkistan’da yaşayan   Türklere yönelik  acımasız baskı, zulüm ve insanlık dışı  soykırım suçlarına tepki   amacı ile  Çin yönetimine karşı   çeşitli yaptırım ve boykot kararlarına imza atan  ABD Senatosu’nu tebrik ettiğini belirterek : ”  Bugün  Komünist Çin Hükümeti, 1,5 milyarlık nüfusu ile  dünyayı kuşatmaya ve Doğu Türkistan üzerinden Türk Coğrafyasına yayılmaaya ve yerleşmeye  çalışıyor.” dedi.

 

PROF.DR.NEDİM ÜNAL : ÇİN,1,5 MİLYARLIK NÜFUSU İLE DÜNYAYI KUŞATMAYA ÇALIŞIYOR

“Çin Malları  Boykot edilseydi, Çin yönetimi Türklere Bu kadar Baskı ve Zulüm Edemezdi

ABD Başkanı Joe Biden’ın, Uygur Türklerine karşı yapılanlar karşısında aldığıÇin’e yönelik yaptırım ve  boykot kararlarını desteklediğini ve  kararın sebeplerini çok iyi bildiğini, bunun her  ne kadar ABD’nın kendi çıkarları için uyguladığı politika olsa da Doğu Türkistan’a bir nebze nefes aldırdığını ifade eden Prof. Dr. Nedim Ünal, “Birkaç gün önce Biden’ın buu yönde aldığı karar neticesinde, bundan sonra  Çin’in sözde  Uygur Özerk Bölgesi’nde(Doğu Türkistan’da)  üretilen ürünlerin, ABD. topraklarına girmesine müsaade edilmeyecektir. Fakat bu karar  sadece belirtilen bölge için yanı Doğu Türkistan’da üretilen Mallar için  geçerlidir. Bu yaptırım  kararı eğer   Çin’in tamamından gelen ürünler  için alınmış olsa idi, o zaman Çin ekonomisi sıkıntıya düşer ve Doğu Türkistan’daki zulmün en azından şiddetinin düşürülmesini temin edebilirdi.” şeklinde konuştu.

Doğu Türkistan Haberleri - Doğu Türkistan Haber - Haberler

Doğu Türkistanlılar  2017’den beri Ailelerinden Hiç Bir Şekilde Haber Alamıyorlar

Eskişehir Türk Ocağı Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal, Çin Hükümeti’nin kendisinden başka tüm  dünyayı yok saydığını ve Uygur Türklerine meslek kazandırmak iddiası ile  Yeniden Eğitim Merkezleri kisvesi ülke genelinde yüzlerce  Çin tipi Toplama   Kampları kurduğunu, bu kamplara milyonlarca Uygur,Kazak,Kırgiz ve diğer Türkleri çeşitli suçlamalarla hapsettiği belirterek : ”  Çin yönetimi kampta tutulan Türkleri  7/24 saat süre ile  gözeten akıllı kameralarla kontrol ediyor. Bu kamplar  aslında eğitim merkezleri değil, Türkleri yok etmek için  korkunç zulüm ve işkence  merkezleridir. Uygur Türkleri hiçbir zaman esareti kabul etmemiştir. 2014 yılından beri  Çin, Doğu Türkistan’ın Urumçi ve Kaşgar başta olmak üzere  ülke genelinde   sayısız Toplama  kamplar kurmuştur. Doğu Türkistan, Çin Hükümeti’nin kapılarını dünyaya kapattığı  adeta üstü açık bir hapishanedir. Bölgede ne bir internet  ne de telefon bağlantısı ne de başka iletişim yolları  vardır.  Yurt dışında yaşayan Doğu Türkistanlılar  aile ve yakınlarından koparılmıştır.Son 5 yıldan beri  her türlü iletişimi kesilmiştir. ÇKP yönetiminin Hitler rejiminden ilham ve örnek alarak  Doğu Türkistan’da kurduğu bu Toplama kampta tutulan  Türklerin kesin sayısı bilinmemektedir. Ancak,başta bağımsız Araştırmacılar ve uzmanlarının bilimsel yollardan ulaştıkları  sayı toplama kamplarında  yaklaşık 1-3   milyon arasında Uygur Kazak,Kırgiz ve diğer Türklerin hapsedildiği yolundadır. Birleşmiş Milletlerin tahmini ise  2 milyon olarak tespit etmiştir. Ben bu kampları, Adolf Hitler’in; Yahudileri ve diğer  azınlıkları hapsettiği Nazi Kamplarına benzetiyorum. Etrafı elektrikli tellerle çevrilmiş, yüksek duvarlarla örülen ve her yerinde gözetleme kuleleri olan bir abluka ve kuşatma altındaki bir kent görünümündedir. Tutukluların  hiç bir şekilde bu kamplardan çıkmasına kesinlikle müsaade edilmemekte,ancak,kötü kamp koşulları,kötü beeslenme,baskı,zulüm ve işkenceler ve hastalıklar sebebi ile hayatını kaybedenlerin cenazelar ailelerine  teslim edilmekte ve polis nezaretinde derhal defnettirilmektedir. Kamplarda  tuvaletler yetersiz, havasız ve 10 kişilik zindanlarda,  kapasitesinin bir kaç misli üzerinde tutuklu  zorla nöbetleşe yatırılmaktadır.” şeklinde konuştu.

 

Çin Yönetimi  Türklere  Baskı ve Zulümde  sadece bu  Toplama kampları ile  Yetinmiyor”

Zaman zaman dünyanın muhtelif yerlerinde Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği dahil bir çok uluslararası kurum ve kuruluşlarca  Uygur Türklerine yapılanlar konusunda kararlar alındığı ve Çin’in bu insanlık suçlarına karşı  sessizliklerin  bozduklarını, fakat bu konudaki  tepkilerin cılız ve yeterli olmadığını, bütün  bu olanlara  karşılık  21’inci yüzyılda Çin yönetiminin  bu zulümlerine  karşı dünyanın kayıtsız şartsız  kalarak şahitlik ettiğine çok  içerlediğini  ve bir insan olarak bu kayıtsızlıktan dolayı  utanç duyduğunu belirterek konuşmasını şöyle sonlandırdı :

“Çin, Doğu Türkistan Türklerine  sadece bu  Toplama kampları zulmü ile  yetinmiyor.  Demografik asimilasyon ve soykırım de yapıyor.  30 yıl önce başkent Urumçi’nin  nüfusunun çoğunluğunun  Uygurlardan oluşurken, şu an bu oranın % 70’i  Çinli ve kalan % 30’u  ise Türklerden  oluşmaktadır.  Çin,Bölgenin nüfus yapısını değiştirme politikasıyla, kendince nizam veriyor. Birçok  tarihi cami vee mescitler ve ibadethaneler tahrip ve yok edilmiştir.  Namaz kılan,oruç tutan ve idini ibadetlerini   yerine getiren  insanları ise fişleniyor ve Ramazan’da oruçluların orucu zorla bozduruluyor. Evlerinde Kur’ani Kerm,Dini kitap,Seccade ve tesbih bulunanlara çeşitli cezalar veriliyor. Evlerden zorla toplanan  Kur’an-ı Kerim,Dini Kitaplar ve diğer din içerikli objeler  meydanlarda yakılıyor. Türk kadınların tesettüre uygu kıyafetler giymeleri ve erkeklerin sakal bırakmaları  suç sayılıyor. Müslümanların  kendi inanç ve değerlerine  her türlü saygısızlık  yapılıyor, aşağılanıyor ve hakaretler ediliyor. Başkent Urumçi  başta bütün yerleşim yerlerinde caddeler, sokaklar, kamuya açık yerler  yüz tanıma sistemleri ile kontrol ediliyor. Hatta insanların yaşadıkları kendi evleri dahi güvenlik kameraları  ile gözleniyor.  Çin, işgalindeki Doğu Türkistan’ı adeta fani dünyanın Cehennemine dönüştürmüş durumdadır.” şeklinde konuştu.

https://www.facebook.com/esturkocagi/videos/300054373948330

Kaynak : https://pusuhaber.net/washingtondan-dogu-turkistana-destek/?fbclid=

Share
2981 Kez Görüntülendi.