logo

trugen jacn

YENİ DÜNYA SAVAŞI ODAĞINDAKİ ASYA -2

M.E.Hazret

Mehmet Emin HAZRET

 

2.Çin Denizde değil,Karada,Doğuda Değil,Batıda  Savaşa Hazırlanıyor

Çin, son 300 içinde doğu  sınırındaki kıyı bölgesinde gerçekleşen savaşlarda hiç bir zaman başarılı olmamış ve hep yenilmiştir. Girdiği bütün savaşları ise, hep kaybetmiştir. Vietnam,Kore, Okinawa,Tayvan,Vladivostok, Hongkong,Makao ve benzeri  Çin denizinde yer alan yerler, savaşlarda kaybettiği topraklardır. Doğudaki bu savaş yenilgisi, mağlupluk refleksi ve sendromundan hala  kurtulamayan Çin, psikolojik olarak deniz savaşına hazır değildir. Bugün Malakka boğazı  geçidinden, güney pasifik denizi üzerinden yılda  4.8 trilyon dolar değerinde  çeşitli mallar bu su yolundan geçmektedir. Dünya’daki   deniz ulaşım ve taşımacılığının  %65’i   bu su yolu  üzerinde gerçekleşmektedir.ABD. ikinci dünya savaşından bu yana bu stratejik deniz  yolunun güvenliğini  koruma görevini  sürdürmektedir.  Bu bölgelere ve deniz yoluna  özellikle  Çin’in  müdahil olması veya karışmasına Amerika kesinlikle  fırsat ve izin  vermeyecektir.

Çin ne yapacağına çoktan karar vermiş ve ona göre strateji belirlemiştir. Doğu ve güney pasifik bölgesinde  bazen hafif, bazen gürültülü savaş fırtınaları koparan Çin’in gerçek savaş hazırlığı doğu sınırında değildir. Çin, geniş çaplı büyük savaşı doğuda değil,batıda gerçekleştirmenin hazırlığındadır.Çin’in pasifikte bazen kışkırtıcı bir şekilde boy göstermelerde bulunması,Amerika’nın dikkatini Pasifik’e celbetmek ve  tutmak içindir.Çin,tarih boyunca sürekli olarak; doğuda kaybettiklerini batı sınrlarında telafi etmeye çalışmıştır. Tarihte kengsu(geniş su) Türk Kağanlığı (Şu an Çin’in Gensu eyaleti),Göksu Türk Kağanlığı (Şuan Çin’in Çing hai eyaleti),Moğolistan ve Son olarak Doğu Türkistan ve Tibet’i işgal  ederek, bu bölgelerde yaşayan Türkleri ve diğer Milletleri   yönetmede başarı ve tecrübe sahibi olmuştur. Günümüzde  Çinlilerin  hedefi Orta Asya Türk cumhuriyetleri, yanı “Şangay iş birliği örgütü” teşkilatı içinde yer alan Rusya hariç tüm ülkelerdir.Çin’in 21.yüzyıldaki  bu yayılmacı ve emperyal  hedefinin sınırı  Hazar denizinin doğu sahiline kadar  ulaşmaktadır.

Güçlüye ezilmekten onuru  kırılmamak, güçsüzü  ezmekten utanç duymamak, Çin’in  geleneksel  milli karakterinin bir parçasıdır.

Çin tarihindeki ünlü savaş ustası Sunzhe, Çin ordusuna  “Sağdan  ses ver, soldan vur” olarak bıraktığı  meşhur bir sözünü, Çinliler,değerli bir savaş stratejisi olarak kabul etmiştir.Bugün Çin,Doğu Türkistan üzerinden Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine demir yolu ile  kara yol ağlarını bu strateji temelinde inşa etmiştir.Bu ülkelere yapılan  ve hala devam eden Çin yatırımları  dahi Çin’in bu yayılmacı ,emperyalist savaş stratejisi üzerine kurulmuştur.Çin “Şanghai iş birliği örgütü ” çerçevesinde Kazakistan,Kırgızistan,Tacikistan,Özbekistan ile her sene ve ayrı-ayrı askeri tatbikat yapmak sureti ile,bu ülke ordularının durumu hakkında mükemmel  bilgiler elde etmekte ve bu bilgileri dosyalar halinde  ileride kullanılmak  üzere arşivlemektedir.

Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin siyasi,ekonomik,sosyal, jeostratejik yapısı konusundaki detaylar zaten Çin’in arka  cebinde mevcuttur.Bu kardeş ülkelerin başındaki bir gecede dönüşmüşmüş  eski komünist Liderlerinin  dar kabile anlayışı, övünmekten mest olarak bayılan  ,bir birinden beter  kibirli, yarı saf  olan  bu Stalin’in küçük kopyalarını nasıl  pohpohlayacaklarını  Çinliler çok iyi biliyorlar. Çin,bu ülkelerde Kazak, Kırgız,Özbek,Tacik vatandaşlarından oluşan,içinde subaylar,istihbarat elemanları, Polis şefleri,hatta bakanlar dahi  olan ekip ve  bağlı kadrolarını   çoktan hazırlamış bulunmaktadır.

Çin, Türkmenistanı da içine alan Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine geri dönüşümü  mümkün olmayan  büyük yatırımları yapmaktadır. Çin’in Orta Asya ülkelerinde faaliyet gösterdiği şirket yöneticileri ile   önemli  konumdaki  elemanlarının %70 ordu  mensubu ve istihbarat kökenlidir.Bu ülkelerdeki Çin yatırımlarının  %90’nın  zarar etmesi ve geri dönmemesi Çin’i üzmüyor,aksine hoşuna gidiyor. Çin’in,Orta Asya ticaretinde zarar etme kotası vardır.Çin ucuz malları Orta Asya   Türk Cumhuriyetlerinin ‘nın tekstil,konfeksiyon, elektronik- haberleşme ,inşaat malzemeleri üretimi, makine endüstri,iletişim araçları…vebenzeri  sektörlerini sıfır noktada bırakmakta ve bu sektörlerde üüretim yapmasını engellemektedir. Orta Asya halkları ham medde karşılığında ucuz Çin tüketim malları almaktan memnun,Çin ise bu ülkelere zararına mal satarak sanayileşmesini önleyebildiği için  çok mutuludur. Bağımsızlığını kavuşmalarına  25 yıl  gibi uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen,  bu kardeş ülkelerin sanayileşmesinin kastlı olarak engellenmesi çok üzücü  ve düşündürücü bir hadisedir.

Çin’in rüşvetleri bu ülke siyasetinin dibini çürütmüş durumdadır. Çin, Rusya ile Kazakistan’ın 6-7 milyon Rus nüfusu yaşayan kuzey  bölgelerini  Rusya’ya bırakması ,Sibirya’dan  kendisine toprak talep etmemesi  konusunda gizli bir anlaşmaya varabilirlerse 2020’lı yıllarda  Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine  yönelik   kapsamlı   işgal   ve  askeri operasyon  başlatması muhtemeldir. Rusya mecbur kaldığında, kalabalık Sarı benizli  insan selinin kendi egemenliğiniideki  Sıbırya’ya mı,yoksa Türklerin yaşadığı  Orta Asya’ya mı taşmasını  tercih eder? İkinci dünya savaş arifesinde bir gizli anlaşma yaparak Polonya’yı Nazi Almanya ile paylaşan Rusya’nın, Kazakistan’ı Çin ile paylaşma konusunda anlaşmayacağının bir  garantisi var mıdır?

ABD’nin ,Çin’in dünyanın diğer bölgelerinden elini  çekmesi karşılığında,Orta Asya’ya girmesine göz yummayacağını tahmin etmemiz mümkün mü? Zaten  günümüzde Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ABD.ni’ değil, en yakın komşusu Komünist Çini tercih etmiş durumda.

Çin’in bugünkü Savunma bakanı Liu ya zhuo (刘亚洲)yazdığı “Batı teorisi”( 西部论- Şibu lun)kitabında  “ Orta Asya, Tanrı tarafından modern Çine verilen pastanın en büyük bir parçasıdır.”   sözleri ile  bu hedefini hiç gizlememiştir. Liu ya zhuo aynı kitabında “ Çin, Batı bölgesini (Orta Asya’yı) sınır  böllgemiz olarak değil, karın bölgemiz olarak görmeliyiz (把西部看作是前进的腹地而不是边疆-Ba şibu kenzo shi çiancinde fudi,er bushi biyenjiang).Karın bölgesi insanin hayatı organlarının yer aldığı,insan vücudunun tam ortasında değil mi?  Çin savunma bakanı General Liu Ya Zhuo  bu sözleri ile gerçek niyetini  gevelemeden net,açık  ve anlaşılır bir şekilde ortaya koymaktadır. Çin   askeri stratejisini,plan ve  seferberliğini buna göre yapmaktadır. Liu Yazhuo bu kitabı yazdıktan sonra.Çin’in yeni ve mevcut Diktatörü  Xi tarafından derhal  Genel kurmay başkanı ve savunma bakanı olarak atanması hiçbir Orta Asya istihbaratını veya Liderinin hiç te mi dikkatını çekmedi ve bu durum onları hiç  düşündürmüyor mu?

Çin’in Orta Asya Türk Cumhuriyetlerini ele geçirdikten sonra, bu ülkelere  300-500 milyon arasında  Çinli  nüfus yerleştirme planı vardır. Çinli nüfus yerleştirmedeki en büyük hedef ülke ise,  Kazakistan’dır. Kazakistan’ın uçsuz bucaksız yem yeşil verimli toprakları,  çok  zengin su kaynakları ve Çin’in günden güne iştahını kabartan  petrol,doğal gaz,bakır,uranyum ve diğerleri gibi zengin doğal   zenginlikleridir. Ayrıca  kendi  topraklarında Sovyetler tarafından yerleştirilen   bin 200 adet nükleer başlıklı füzeyi söküp çıkaran, ülke  savunmasında çok yetersiz ve zayıf ,ve az nüfuslu bir ülke olması Çin’i bu ülkeyi iistila etmek için sabırsızlığa sevk etmektedir. Çin bu empereyalist ve yayılmacı emelinde siyasi,askeri ve diğer yönlerden çok   çok üstün ve  avantajlı durumdur.Çin, bu işgal emelinde  sadece uygun zamanı kollamaktadır.

Cengiz Han dönemi son bulduktan sonraki  dönemdeki Çin tarihine bir göz atacak olursak;  Çin doğu sınırlarında girdiği bütün  kara ve deniz saıvaşlarında   feci şekilde yenilmekle, toprak kaybetmekle kalmamış, hazinesi boşalmış,devlet çökmüş ve Çin devlet yönetimi daima  el değiştirmiştir. Bunun aksine, batı sınırında  girdiği  bütün  savaşlarda  sürekli toprak kazanmış,hazinesi  ağzına kadar  dolmuş,Çin toplumu moral bulmuş ve Çin devlet yapısı  çok güçlenmiştir.Orta Asya’da parçalanmış, bir birleri ile sürekli  didişen, zayıf ve  hatta kendi aralarında bir biri ile savaşmaya hazır  günümüzün  Türk Boy adları ile anılan ” Bağımsız Devletçikler” ortada mevcut iken,  Komünist  Çin “Tanrı tarafında Kenedisine Hibe edildiğine  İnandığı”  Pastanın  bu en büyük  Pastasını Yeme Şansını”   elinin tesri ile  geriye itebilir mi veya itmesi mümkün mü  ?

Çin “Radikalizm ile mücadele etmek Projesi ” kapsamında “Şanghay iş birliği örgütü” çerçevesinde Türk Cumhuriyetleri ile sıkı iş birliği içindedir. Çin Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine uyguladığı dini kısıtlamaları,Türk Cumhuriyetlerine de kabul ettirerek ihraç etmeyi de başarmıştır.Çin’in Doğu Türkistan’da yıllardan beri uyguladığı 18 yaştan küçükler,devlet memurları ile Müslüman Kadınların camiye girmesi ve namaz kılma yasağı,Tacikistan’da 2014 ten başlayarak Cumhurbaşkanlığı’nın resmi genelgesi ile uygulamaya sokuldu. Doğu Türkistan’da mahallelerde,evlerde çocuklara kuran öğretmek,dini dersler vermek ve tesettürlü giyenmek   suç kapsamındadır. Özbekistan yönetimi aynı uygulamayı benimsedi ve kendi ülkesinde uygulamaya geçirdi.Bugün Özbekistan’da kuran kursları,tesettürlü giysileri suç kapsamına aldı ve bu suçlardan ceza alan Özbek vatandaşların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. 2015 Ramazan ayında Çin ve Özbekistan yönetimleri aynı anda toplu iftarı beraberce yasakladılar.

Kazakistan ve Kırgızistan yönetimleri, dini kısıtlayıcı bazı kanun ve genelgeler yayınlayarak bunları derhal uygulamaya saşladılar. Çin’in islam dinine karşı engel ve yasaklamalarda “Atılgan ve Cesur ” davranması, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerini cesaretlendirmiştir.Çin’in başlattığı ve Türkistan Cumhuriyetleri yönetimlerinin Çin’i örnek aldığı dini baskılar, engel ve yasaklama ve kısıtlamalar tüm Türkistan coğrafyasında (Doğu ve Batı Türkistan’da) aşırı akımların ve radikalizm’in kök salmasını hızlandırmıştır. Çin, ileride mutlaka bir yolunu bulup,Suriye,Irak,Afganistan’daki Orta Asya kökenli İŞİD ve benezeri Sözde İslami örgüt militanlarının görünmez bir yollar ve ellerlerı kullanarak Türkistan coğrafyasına sızmasını ve burada eylemler gerçekleştirmesini sağlayacaktır .Çin bu konuda çok deneyimlidir ve bu konularda çok tecrübe kazanmıştır. Çin, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerindeki Kardeş halklar arasına fesat sokarak dini ve etnik temelli gerginlikler yaratacak ve bu toprakları patlamaya hazır bir barut fıçısı durumuna sokacaktır. Bu kardeşlerimiz kendi aralarında çatışmalara girdiklerinde ise,,Çin bu ülkelerdeki yatırımlarını ve petrol,doğal gaz boru hatlarını koruma altına almak bahanesi ile bu ülkelere fiili müdahelede bulunacak ve Sözde “Çin Halk Kurtuluş Ordusu” birliklerini de bu ülekelere gönderecek ve bu ülkeleri işgal ve istila edecektir.

Çin yöntemleri ne  olursa olsun, Orta Asya Türk cumhuriyetlerini ilhak etme girişiminde tarihten beri sahip olduğu bütün sinsi oyun.desise ve yöntemleri kullanacaktır.Çin’in bu işgal ve istilasını ise, hiçbir ülke veya kimse durduramayacaktır. Çünkü,Çin uluslar arası toplum nezdinde güya Sözde barışçıl söylemlerle kalkınmada en üst seviyeye ulaşmıştır .Merkeziyetçi planlama ve baskıcı yönetimlerle erişilmiş  ve   elde edilmiş olan bu ekonomik başarıların altında,1.35 milyar Çin halkı ile diğer ulusların kan,göz yaşı ve öfkeleri yatmaktadır. Usulsuzluk, Yolsuzluk ve rüşvet ile Çin’in siyasi sistemi tamam çürümüştür. Çin’de yaşayan ve Çinli olmayan etnik ulusların yaşadığı Doğu Türkistan,Tibet İç Moğolistan ve diğer azınlık tabir edilen bölgelerin tamamı kendi başına ayrı,ayrı ne zaman faaliyete geçeceği  tahmin edilemeyen  birer yanar dağa dönüşmüş durumdadır. Çin, ÇKP’nin sürekli pompalayıp pazarladığı gibi hiçbir dış tehdide maruz bulunmamaktadır. Çin için en büyük tehdit ve tehlike kendi içindedir ve azınılık Milletlerin yaşadığı sözde özerk bölgeler de bu tehlikenin en başında yer almaktadır.  Çin’in Kit’a Çini’nde iç barışı sağlayabilmesi için rejimi değiştirmek zorundadır. ÇKP. tabiatı gereği  rejim değişikliğine kesinlikle izin vermez. Sonunda Çin’de askeri darbe veya kitlesel isyan başlayacak ve Çin’in bir kaç parçaya bölünmesi ve birkaç devlet olarak yeniden kurulması ile ÇKP iktidarı son bulacaktır.Çin’deki mevcut ÇKP.iktidarı yerini korudukça ülkenin parçalanma süreci daha da hızlanacaktır. Bu durumun alternatifi ise,savaşa girmektir. Çin’in ülke topraklarını genişletmek emeli ve iddiası onu emperyalsit bir yola itmektedir. Bu yöntem ise, krizden çıkmanın ve halkın milliyetçilik duygularını körükleyip tekrar prestij kazanmanın en kolay yoludur. ÇKP,kendine tehdit oluşturan Çin halkını Çin sınırları içinde katlederlerse “Katıl Çin”  olacaktır. “Çin toplumuna yaşam alanı kazandırmak” sloganı ile yabancı topraklarda isyankar Çinli gençlerin imha edilmesini sağlarsa “Kahraman  Çin” olacaktır. ÇKP.nin iktidar hırsı,bir tek Çin’i değil, tüm dünya’yı ateşe vermeye yetecek boyutlardadır. Küresel güçler ve uluslar arası toplum ,Çin’in iktidar hırsının dünyadaki toplam nükleer silahlardan daha tehlikeli olduğunu çok yakında görecektir.

Çin,Orta Asya’yı askeri  güç kullanarak Türkistan Cumhuriyetlerini işgal ve istila etmeye kalkarsa ve bu duruma eğer NATO ve Rusya müdahil olma  girişiminde bulunursa sonuç ne olacaktır?

İkinci dünya savaşının sona ermesine 70 yıl olmuştur. Ondaın sonra dünya çapında benzer bir genel anlamda  bir savaş meydana gelmemiştir. Bu durumun en büyük nedeni ise, büyük devletlerin elinde olan nükleer silahların bulunması ve böyle bir savaş ateşinin kendi ülkelerine yayılma korkusu ve bunu önlemek için caydırıcı bazı önlemleri almış olmalarıdır. ABD. ve müttefikleri dünya savaşının Amerika ve Avrupa’da olmasını kesinlikle istemez. Rusya ve Çin’de böyle bir dünya savaşının kendi topraklarında olmasını asla kabul etmezler.

Çin bütün bu tarihi deneyimlerine rağmen, savaşın denizde değil, karada olmasını ister ve bu stratejisinde de karalı görünmektedir. Çin’e göre savaşa en elverişli ortam Orta Asya ve Türkistan coğrafyasıdır. Çin, savaşın Doğu Türkistan dahil Orta Asya’da olmasını istemektedir. Eğer, bu savaşın Türkistan coğrafyasında olmasını garanti altına alabilirse, nüfusunun yarısını bu savaşta kaybederse dahi,buna çok ta üzülmeyecektir. Aksine mutlu olacaktır. Ben “Ejderhanın Korkusu Türkiye” kitabımda bu konunun özellikle altını çizdim.

Doğu Türkistan’ı işgal altında tutan,Orta Asya Türk cumhuriyetlerinin yakın  komşusu olan Çin’de nükleer silahlar ve atom bombası vardır.Orta Asya Türk Cumhuriyetlerini yüz yıllarca işgal altında tutan Rusya’da da atom bombası mevcuttur. Bir daha gitmemek üzere Afganistan’a gelip yerleşen ABD’de de atom bombası vardır. Orta Asya’nın yakın komşuları Pakistan ve Hindistan’da atom bombası vardır. Türkistan Coğrafyası nükleer silahlar ve bombaları ile çevrilmiş durumdadır. Muhtemel bir savaşta her ülke, nükleer,kimyasal ve biyolojik silahlarını bu topraklar üzerinde denemeye kalkışabilirler.

1904-1905 yıllarında Japonya ile   Çarlık Rusyası arasında Çin’in Mançurya bölgesin’deki Liaodong yarımadasında bir deniz ve kara savaşı ceryan etmiştir. Japonların galibiyeti,Rusların mağlubiyeti ile sonuçlanan bu savaşta her iki taraftan 600 binden fazla asker ölmüştür. Fakat bu savaşa taraf olmayan Çin’de ise ,   karşılıklı çatışma ve bombardımanları altında kalan 400 binden fazla Çinli ölmüştü.Bu savaşta bir ne bir bomba, ne de bir mermi dahi ne Japon ve Rus topraklarına düşmemiştir. Güçlü ülkeler her zaman savaşı kendi ülkelerinden uzak tutmuştur. Muhtemel bir Üçüncü dünya savaşında da aynı yöntem izlenmeye çalışılacaktır. Ancak, şu anki bilinen durumda ise, böyle bir savaşta Türkistan Cumhuriyeti toprakları savaş alanı olabilecektir..Ancak,Türkistan Cumhuriyetleri yönetimleri ve halkları bu büyük tehlikenin farkında ve umurunda bile değildir. Çünkü,bu ülke Liderleri uyuşturulmuştur. Para da bir uyuşturucudur.Çin’in bol paraları bu ülke yönetimlerinin aklını uyuşturmuştur, yada bugünkü koltuk uğruna,ülkenin geleceğinden vaaz geçilmiştir.

Tehlike derken, Doğu ve Batı Türkistan’da yaşayan yaklaşık 100 milyon Türkün hayatı söz konusudur. Bu rakam ise, Türk ve Müslüman dünyası için   çok büyük bir rakamdır.Ancak,Çin için bu çok önemli ideğildir. Çünkü,bu rakam ,Çin’in 31 eyaletinden herz hangi biri olan biri olan Siçuan eyaletinin nüfusundan daha az bir sayıdır.

08Temmuz 2015 tarihinde Kazakistan’ın Aktöbe bakır maden bölgesinde yerli Kazak Türkleri ile Çinli işçiler arasında çatışma çıktı.8 Çinli öldü,100 fazla Çinli ise, yaralandı. Çin şirketleri tarafından işletme hakkı satın alınan Aktöbe bölgesinde 3.2 trilyon dolar değerindeki zengin maden yatakları bulunmaktadır.2017’de işleteme açılacak ve üretime başlayacak bu bölgede sayısı milyonlara ulaşacak Çinli işçi bu topraklarda olacaktır. Şimdi bile birkaç bin Çinli işçi olan bölgelerde elinden ekmeği alınan Orta Asya Türk halkı ile Çinliler arasında anlaşmazlıklar arada bir patlak veriyor.Geçen sene Kırgızistan’ın Celalabat şehri civarındaki bir Maden bölgesinde aynı durum yaşamıştı.

Çin’in Türkistan Cumhuriyetlerindeki asıl hedefi ise,   500 trilyon dolar tutarında olduğu tahmin edilen Hazar denizindeki enerji yataklarıdır.

Çin’in Orta Asya Türk Cumhuriyetleri sınırındakı Doğu Türkistan topraklarında veya sınıra yakın yerlerde konuşlandırdığı “Bingtuven” (Sözde Üretim ve inşa ordusu) olarak anılan 3 milyon olarak tahmign edilen ,tamamı etnik Çinli askerler ve ailelerden oluşan sivil Paramiliter bir güç bulunmaktadır. Bu devlet içinde devlet olan ve Merkezi Hükümete direkt bağlı olan bu kurum Çin Ordusu yapılanması içerisinde Ordu, Kolordu,Tugay, ve başata alt birimler olarak örgütlenmiş olup, Alay, Tabur ve diğer muharip birlikler halinde askeri yapılanma içerisinde ve tam bir askeri disiplin içerisinde tutulmakta ve haftada iki gün silah eğitimi görmektedir. Bu birlikler Doğu Türkistanlı “Uygur teröristler” için mi? Neden soğuk savaş döneminde Doğu Türkistan’a getirilen Askerler,silahlar, Mühimmatlar,bilhassa Type-59 tankları daha de modernize edilerek aynen yerinde korunuyor? Neden Çin tüm yeni Type -99 Tanklar dahil silahlarını deneme bahanesi ile Doğu Türkistan’da konuşlandırıyor? Sayıları neden savunma ihtiyacından kat-kat fazla? Neden S-400 füze sistemi Doğu Türkistan’nın Orta Asya Türk cumhuriyetlerine yakın sınır bölgelerine konuşlandırılıyor? Neden Çin ordusunun Doğu Türkistan’da askerlik görevi yapan mensuplarının terhislerinden sonra tamamını ( %99’ni) çok yüksek maaşla Doğu Türkistan’da kalması sağlanıyor? Çin,neden Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine giden otobanların sınır boylarındaki kısmını uçak pisti standardında yapıyorlar?

Bu nedenler saymakla bitecek gibi değildir..

Bütün bu gelişmelerin ışığında mevcut durumu özetlersek  ; Çin savaş hazırlığını çok  sinsi ve büyük bir gizlilik içinde, ancak çok hızlı bir şekilde sürdürmektedir.Çin Orta Asya’da ABD. ile bir savaşa girmekten de korkmamaktadır ve bu savaşa da seve-seve girmeyi çok arzulamaktadır. Ancak, Çin, bu savaşı ABD e ve Japonya’nın çok güçlü olduğu denizlerde değil,ABD,Japonya ve diğer küresel güçlerin bu coğrafyada zayıf ve kolay ulaşamayacağını düşündüğü Türkistan topraklarında yapmak istemektedir. Çin, kendinin insan kaynağı ile takviye ve lojistik imkanlarının çok üst düzeyde olduğunu düşünmekte ve bütün bu imkanların tükenmeyeceğini ileri sürmektedir. Çin, muhtemel bir savaşın, tarihten beri her zaman yenilgiye uğradığı doğu’da yanı Çin ana karasında ve topraklarında değil, her zaman zaferler kazandığını düşündüğü batı’da, Türkistan Coğrafyasında yanı Türk topraklarında olmasını istemektedir.

Tarihte Türkistan topraklarında birlikite ve yan yana yaşayan Türk boylarının kaderleri  hep ortak olmuştur. Biz özgürlüğümüzü birlikite elde ettik,refahı,huzuru ve mutluluklarımızı birlikte paylaştık ve daima birlikte yaşayageldik. Birimiz özgürlüğümüzü kaybettiğimizde,diğerlerimiz de aynı şekilde sırası ile esaret ve sömürü boyunduruğuna mahkum olduk. Uygurların bugüne kadar süregelen özgürlük ve var olma mücadelesi Çinlilerin hedefe ulaşmasını bugüne kadar büyük ölçüde engellemiş ve engel olmayı de sürdürmektedir. Ancak Uygur Türklerinin bugününün ileride Kazak,Kırgız,Özbek,Tacik kardeşlerimizin da yarını olma ihtimalleri endişe vericidir.

Biz Uygurlar yaklaşık 260 yıldır,  yayılmacı ve saldırgan doğu komşumuz Çin ile bazı beraber,bazı özgürlüğümüzü kazanarak ancak,sürekli temas halinde yaşamaktayız. Biz Uygurlar Çin’in bir nev’i aile Hekimi durumundayız. Çinlilerin bizim hastalıklarımızı iyi bildiği gibi, bizde onların  zaaflarını ve hastalıklarını çok iyi biliriz vede çok iyi şekilde iyi anlıyoruz. Bu konudaki engin bilgimiz   onlarca yıldır edindiğimiz tecrübelerden dolayı dünyada Çini en iyi anlayan biziz diyorsak, bunun bir nedeni vardır elbette.

Biz Müslüman Uygur Türkleri olarak ana vatanımız Doğu Türkistan’ı esaretten kurtarma ve özgürlük mücadelemizi ne pahasına olursa olsun devam ettirmeye kararlıyız. Batı Türkistanlı kardeşlerimiz, istememelerine rağmen bir gün kendilerini dünya çapındaki bir savaşın içinde bulmaları mevcut konjektörlere göre her zaman muhtemeldir. Tüm Türk halkları birlik ve beraberlik içinde, omuz omuza verirsek ve akıllı olarak çabalar gösterirsek muhutemel bu bu savaşı önlemek için dünyayı uyarabiliriz veya savaş enkazları altından tekrar güçlenerek kalkabiliriz.

Eğer 2020 yılına kadar Çin’de komünist parti iktidarı devrilip, yerine evrensel hukuk ve insan haklarına saygılı ve demokrasi yanlısı bir iktidar gelmezse, Çin kızıl ordusunun Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan sınır hatlarını aşıp 3 hafta içinde Hazar denizi kıyılarına kadar ulaştığına bütün dünya şahit olacaktır.

  1. Dünya savaşı da tam o anda başlayacaktır.

Biz Uygur Türkleri olarak sırf kendimiz için kimseden yardım beklentisi içinde değiliz. Ancak diğer Kardeşlerimizin yanı Kazakların,Kırgizların,Özbekelerin,Taciklerin,Türkmenlerin ve diğer bütün Soydaşlarımızın ve kardeşlerimizin bizim bugünkü dramatik durumumuza düşmemeleri için onları her zaman ve her yerde uyarmaya devam edeceğiz.

Bu yazıyı neden Anadolu Türkçesinde yazdım?

Çünkü; sadece kendini düşünmeyen,dünya’da Kendinden başka insanların da yaşama hakkı olduğuna inanan ve bu uğurda çabalayan, diğer akrabalarını,soydaşlarını ve Müslüman Kardeşleri ile diğer insan topluluklarını düşünen yegane Topluluk Anadolumuzda yaşayan TÜRK MİLLETİ’dir. Bu Millet yüzyıllaradır İlahikelimetullah ruhuna inanmış ve bu uğurda canlar ve kanlar vermiştir. Benim bu düşündüklerimi yalnız Anadolu Türklerinin en iyi anlayacağını düşündüğüm içindir.

  Kaynaklar:

中国今年2月持有美国国债总额为1.2237万亿美元

中国学生出国留学潮的新特

中国国防部迅速回应美国防长卡特发

拉美国家为何不应错过中国发展机

亚洲基础设施投资银行

自民党副总裁称日美防卫合作拟扩至全

Stabilizing Unstable U.S.-China Relations? Prospects for the Hu Jintao Visit

沈大伟:持续恶化,中美关系已出现重大变化

台湾护照在140个国家或地区享免签待

Amerikan Askerî Üsleri – Emir Aydıntan

刘亚洲《西部论》

BU MAKALENİN BİRİNCİ BÖLÜMÜN LİNKİ :;

http://www.uyghurnet.org/yeni-dunya-savasi-odagindaki-asya-1/

Etiketler: » » » » » » » »
Share
2014 Kez Görüntülendi.