Prof. AKİRA : TÜRKİYE,ÇİN’İN UYGURLARA YAPTIĞI ZÜLME DAYANAMADI VE KARDEŞLERİNE SAHİP ÇIKTI

Japonya’nın Şizuka Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof.Dr.Ono Akira Komünist Çin Yönetiminin İşgal altında tuttuğu Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Türklerininin inançlarını yasaklayarak ve kutsal değerlerini aşağıladıklarını,onları  İçki içmeye zorlayarak ve daha sonra onları tabanca ile korukatarak tehdit ettiğini belirtti. Türkiye’nin ise, Çin’in Uygur  Kardeşlerine yapatığı baskı,zulum ve soykırıma dayanamayarak onların sorunları ile ilgilendiklerini ve Uygur Kardeşlerine sahip çıktığını açıkladı.

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Prof.Dr.Ono Akira bu açıklamasını Japonya’nın etkin dergilerinden “ Haftalık Haberler = Weekley News” ‘nin 01 Eylül 2015 tarihinde çıkan sayısında aynı adla yayınladığı makalesinde dile getirdi.
ÇİN,MÜSLÜMAN UYGURLARI İÇKİ VE TABANCA İLE TEHDİT EDİYOR.

Özgür Asya Radyosu(Free Asia Radio)’nun Tokyo Muhabiri Hacı Kutluk Kadiri’nın konu ile ilgili adı geçen radyonun internet sitesinde yazdığı haber’de Prof.Akira’nın şunları ifade ediyor, “ İşgalcı komünist Çin yönetimi Doğu Türkisan’da Müslüman Uygurların kutsal ramazan ayında oruç tutmalarını ve bu aya özel ibadetlerini yasaklamıştır.Çin’in Uygurların dini inançlarına karşı yaptığı engel ve yasakalamalan Uygurların etnik ve din kardeşleri olan Türkiye Türkleri tarafından tepki ile karşılandı.Ramazan ayı boyunca Türkiye çapında Çin’in bu uygulamalarına karşı sürekli protesto eylemleri gerçekleştirildi.Türkiye’de Çin’e karşı tepki şeklinde başlayan ve şiddeti artarak süren bu protesto gösterileri bütün dünya’nın ve özellikle Japon halkının çok ilgi ve dikkatini çekti. İstanbul’daki Kızıl Çin Başkonsolosluğu önünde yapılan büyük çaplı  ve sürekli gösterilerde Türk halkının İşgalcı Çin’e olan kin ve nefretinin zirve yaptığı gözlendi. Hatta bazı göstericiler Çin bayrağını yaktı ve Başkonsolus binasına girme  girişiminde bulundular.Türkiye’deki etnik Çin aleytarlığı öyle  tavan yaptı kı,Kore’lı Turristler Çinlilere benzetilerek onlar teciz etmeye yeltendiler. Türkiye’de Çin karşıtı protesto eylemleri tavan yaparken,hiç umulmadık bir şey oldu. Tayland’ta hapiste  bulunan 109 Uygur Tutuklu’yu Tayland yönetimi uluslar arası toplumun  rica, ikaz ve baskılarına  aldırmadan  onları kaçtıkları düşmanları Çin’e iade etti.Bu durum ise,diaspora’da yaşayan Müslüman Uygurların Tayland’a karşı olan tepkilerinin zirve yapmasına yol açtı. Bu protesto eylemleri sırasında  bazı münferit şiddet içerikli eylemlere başvurmalarına  da  yol açtı. “dedi.

         ÇİN,UYGURLARIN İNANÇLARINI YASAKLIYOR  VE KUTSALLARI İLE ALAY EDİYOR. 

Prof.Dr.Akira makalesinde işgalcı Çin’in baskı,zulum ve etnik soykırım uygulamaları  karşısında savunmasız ve yalnız kalan Uygurların Türk halkı tarafından niçin desteklendiği ve bunun nedenleri hakkında ayrıntılı bir şekilde bilgiler vererek yazısını şöyle devam ettiriyor , “ Ramazan ayında Müslüman Uygurların kutsallarına karşı engeller ve yasaklamaların yanında onların kutsalları da Çin yönetimi tarafından aşağılandı ve hakaretler edildi.Çin  mübarek ramazan ayında Müslüman Uygurlara zorla yemek yedirdi,su içirdi ve hatta islam dinince  içilmesi yasaklanan bira ve içki gibi  içecekleri içmeye dahi zorladılar. Oruçlarını bu şekilde zorla bozdurdular.Örneğin islami duygu ve hassasiyetlerin çok güçlü olduğu güney’deki Hoten vilayetinde oruç ve ramazan ibadetleri genel olarak yasaklandı.İşgal yönetimi kamu çalışanlarını öğle saatlerinde zorla toplayarak toplu yemek ziyafetleri tertip ederek onları zorla  yemek yemeye zorladılar.Hatta onlara dinen yasaklanan bira ve içki gibi sarhoş edici içkileri içmeye mecbur ettiler. Buna uymayan ve tepki gösterenlerin işlerine son verdiler. Doğu Türkistan’da Çin boyunduruğu altında yaşayan Müslüman Uygurların sözlü ve yazılı olarak fikir ve düşüncelerini ifade etmeleri yasaktır.Yönetime karşı yapılan gösteriler “Terörist ve Milli Bölücü Eylemler ” olarak tanımlanmakta ve göstericilerein üzerine ateş edilerek öldürülmektedir. Doğu Türkistan topraklarında Çinlilerin Müslüman Uygur Türklerini ateş ederek öldürmeleri olağan ve normal bir olay haline gelmiştir.

İŞGALCI ÇİN  MÜSLÜMAN UYGURLARI ÖLDÜREREK YOK ETMEK İSTİYOR

Prof.Akira makalesinin devamında , Merkezi Çin’de yaşayan etnik Çinlilerin her gün onlarca  bölge’de  protesto eylemleri gerçekleşdiklerini hatırlatarak şöyle devam ediyor,” Çin güvenlik güçlerinin etnik Çinililerin protesto eylemlerine karşı ateş açmaları mümkün değildir.Çin’de yapılan ayaklanma,isyan ve protesto eylemleri Doğu Türkistan ile kıyaslanmayacak kadar çoktur ve yüzlerce olarak ifade edilebilir. Komünist Çin yönetimi etnik Çinlilerin bu eylemlerine karşı toleranslı davranıyor vee ses çıkarmıyor.Hatta bu eylemleri kamu oyundan ve medyadan gizliyor. Onlara tatbik ettikleri politika daha yumuşak,  daha insancıl ve daha da toleranslıdır. Şimdiye kadar yönetime karşı isyan eden veya protesto eylemine katılan her hangi bir etnik Çinli’nin ateş edilerek öldürüldüğüne dair şimdiye kadar her hangi bir habere rastlanmamıştır. Siz okuyucular bu tür haberlere hiç rastladınız mı ? Eğer rastladı iseniz,lütfen açıklayınız.
Japon bilim adamı Prof.Dr.Akira, Uygurların günümüzde merkezi Çin’deki durumu hakkında etraflı bilgiler vermekte ve geçen Temmuz ayında Çin’in Şinyang şehrinde Çin Polisleri tarafından vurularak katledilen 3 Uygur’un durumunu hatırlatarak makalesini şöyle devam ettiriyor ,” Geçen Mart ayından beri merkezi Çin’in çeşitli yerlerinde toplam 25 Uygur Müslümanın Çin Polisi tarafından katledilmiştir. HongKong merkezli Çin Demokrasi ve İnsan Hakları Merkezi’nin raporunda belirtildiğine göre 15 Ocak – 15 Şubat 2015 tarihleri  arasında geçen bir aylık sürede toplam 46 Müslüman Uygur Çin güvenlik güçlerince katledilmiştir.

ÇİN’İN BATI BÖLGESİNİ GELİŞTİRMEK SÖYLEMİ   SADECE BİR GÖZ BOYAMA VE ALDATMADIR

Prof.Akira,  Çin’in yalan ve aldatmacalarından da örnekler sunduğu yazısında,Doğu Türkistan’i(Batı bölgesini) güllendirmek(geliştirmek) sloganları ile Müslüman Uygurları nasıl aldattığını,bu yalan ve göz boyamaları ile etnik Çinli göçmenelerin bölgeye yerleştirilmesi uygulamalarını nasıl gerçekleştirdikleri hakkında örnekler ve  kanıtlar sunuyor  ve şöyle devam ediyor,” Çin,ilk önce Batı bölgelerini geliştirmek aldatmacasını ileri sürerek Uygurların ekonomik olarak gelişmelerini sağlayacaklarını yalanını ileri sürdü.ÇKP. Uygurların karşılık hareketelerinin fakirlik ve ekonomik dengesizliklerden kaynaklandığını, Uygurları ekonomik olarak kalkındırılması halinde bu sorunun çözüleceğini ve kendilerini itaatlarının sağlanacağını iddia etti. Aslında bu  ve benzeri iddialar  tamamen bir aldatmacadan ibaretti. Çünkü, Çin, bu parlak sloganları teşvik ederken bunun altında yatan gerçek; etnik Çinli göçmenlerin bölgeye transferi idi.Nitekim öyle de oldu.Yüzbinlerce etnik Çinli göçmen bölgeye yerleştirildi.Onlara her türlü ekonomik ve sosyal ayrıcalıklar tanınarak  onların bölgeye yerleşmelerini teşvik edildi. Bu etnik Çinli göçmenlerin  iktisadi olarak çok kısa zamanda çok zengin olmalarını sağladılar. Zorla yerleştirilen bu etnik Çinli göçmenler bu kez Uygurların mal mülklerine İşgal yönetiminin de yardım ve kayırması ile ve çeşitli  yöntemlerlerle  elkoymaya ve ellerinden almaya başladılar. Bütün ekonomitk kaynaklar Çinli göçmenlerin eline verildi.Bu toprakların tarihi sakini ve sahibi olan Uygur Türkleri açlığa ve yokluğa mahkum edildiler.Uygurlarırn evleri,tarlaları,işyerleri bağ ve bahçeleri,yaylaları hatta besledikleri hayvanlar dahi ellerinden alındı ve günden güne fakirleşmeleri sağlandı. Şimdi ise, Çin’in  yeni  diktatörü Xi Jing Ping “ Bir Kuşak (Belbağ) = Bir yol” politikası ile uygurları canlarından da ayırmak istemektedir.
TÜRKİYE UYGUR KARDEŞLERİNE YAPILAN ZULME DAYANAMADI VE ONLARA SAHİP ÇIKTI.
Çin’in tahakkümünde yaşamak zorunda kalan Uygurlar başta azınlık tabir edilen milletler dehşet derecesinde ezilmekte,bastırılmakta ve imha edilmeye çalışılmaktadır.ABD.AB.başta batı dünyası ve özellikle de Japonya Komünist Çin’in bu insanlık dışı uygulamalarına karşı hiç tepki vermemekte bilakis sessiz kalmaktadır. Ancak, bu ülkelerin için bir tek Türkiye Cumhuriyeti devleti bu konuda çok farklı bir tutum izlemekte ve farklı bir politika takip etmektedir.Onlar, soydaşları ve kardeşleri olan Uygur Türklerinin ezilmesine horlanmasına ve ayaklar  altına alınıp imha edilmelerine  sessi kalmamakatadır. Türkiye, Uygur Türkü Kardeşlerinin sorunlarını dış politika ve diplomasisinin en önemli gündem maddesi olarak görüşmelerde masaya getirmektedir.Dış işleri bakanı Mevlük Çavuşoğlu Uygur Türkleri meselesini Çin ile sürekli görüştüklerini açıklamıştır. Türkiye UYgur Kardeşlerinin yok edilmelerine tahammül edememekte ve onları sahiplenemeyi sürdürmeketedir.Dış işleri Bakanlığının bu konudaki açıklama ve görüşleri sürekli  gündemi işgal etmektedir. ” Sözleri ile sonlandırdı.