logo

trugen jacn
22 Mart 2019

ÇİN, UYGURLARDAN SONRA BU KEZ KAZAKLARI DA KAMPLARA HAPSEDİYOR

Kubilay Barış ÇELİK

Doğu Türkistan’da yüz binlerce Müslüman “mesleki eğitim” bahanesiyle toplama kamplarında tutuluyor. Nüfusunun yüzde 45’i Uygur olan Şincan eyaletindeki kamplarda tutulanların çoğu Uygur olsa da, Çin devletinin kitlesel tutuklamalarının tek mağdurları Uygurlar değil. Kazaklar, Kırgızlar ve Huilerin (Han Çinlisi Müslümanlar) de kamplarda tutulduğu yönünde ciddi iddialar var.

İlk bakışta sebepsiz gibi görülen bu baskıların arkasında, Şincan’ın Çin için stratejik konumu yatıyor. İpek Yolu’nu yeniden canlandırmak amacıyla trilyonlarca dolarlık Kuşak ve Yol Projesi’nde Şincan, stratejik olarak çok önemli bir konumda bulunuyor. Aynı zamanda yükselen Çin milliyetçiliği, asimilasyon politikalarına hız verirken İslam başta olmak üzere devletin tüm dinlere daha da şüpheci yaklaşmasına sebep oldu.

Devlet, “yeniden eğitim” kampları kurarak Müslümanları inançlarından vazgeçirmeye çalışıyor. Açık açık İslam’ı “Çinlileştirmeye” çalıştıklarını söyleyen yetkililerin Şincan’da yaptıkları, dünyadaki en aşırı 
toplum mühendisliği örneklerinden biri.

Uygurların yanı sıra Kazaklar da, bu politikaların kitlesel mağdurları arasında.

Kamplarda çok sayıda Kazak da tutuluyor

Washington Post’a konuşan Nottingham Üniversitesi’nde Şincan uzmanı araştırmacı Rian Thum, kamplarda Uygurların yanında Kazakları gördüğüne şaşırdığını, çünkü Kazakların epeydir Çin devleti tarafından Komünist Parti kurallarına itaat eden makbul Müslümanlar olarak görüldüğünü söylüyor.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı %C5%9Fincan-kazaklar-750x499.jpg

Şincan’da yakınları kaybolan ailelere yardım eden Atayurt Eriktileri Derneği, Çin’de tutuklanan Kazakların bilgilerini paylaşıyor.
Thum, Kazaklar üzerindeki son baskıların arkasında aynı “ırkçılık ve İslamofobinin yattığını” belirtiyor:
“Kültürel olarak Uygurlara yakın herkesten şüphe duyulmaya başlandı. Çinli olmayıp çoğunlukla Müslüman olan tüm gruplar Komünist Parti tarafından bir tehlike olarak görülüyor.”
Atayurt Eriktileri Derneği, en az 10 bin etnik Kazak’ın kamplarda tutulduğunu belgeledi, fakat bu, tahmin edilen sayının sadece küçük bir kısmı. Kamplar en uç tutuklama biçimi olsa da pek çok Kazak da hapis cezası ya da ev hapsine mahkûm ediliyor. Ayrıca tutuklanan Kazaklar arasında Kazakistan vatandaşı olanlar da bulunuyor.
Bu vakalar, Kazakistan hükümeti için tam anlamıyla bir mayın tarlası. Çin, Kazakistan’daki en büyük yatırımcılardan biri ve Kuşak ve Yol Projesi’nin ortaklarından. Geçmişte Kazak hükümetinin, sığınma başvurusunda bulunan Uygurları Çin’e geri gönderdiği de olduğu için, Kazakistan’dan konuya dair ciddi bir adım beklenmiyor.



Kazak hükümetinin, Çin’in Şincan’daki Müslümanlara yönelik baskılarına karşı sesini yükseltmeyeceği ortada. Fakat toplama kamplarındaki Kazakların sayısı daha da kabarırsa, mızrak artık çuvala sığmayabilir.
Şincan polisi için çalışan bir Kazak’ın anlattıkları
New York Times’ta 2 Mart tarihinde yayınlanan bir yazı da, kurduğu işlerde defalarca iflas etmiş, sonrasında ailesine bakabilmek için devletten gelen teklifle toplama kamplarında polis olarak çalışmış Müslüman bir Kazak olan Baymurat’ın hikayesini ele alıyor.
Aylarca toplama kamplarında çalışan ve kontrol noktalarında kara listedeki Müslümanları tespit eden Baymurat zaman zaman yaptığı işten rahatsız olsa da, paraya ihtiyacı olduğu için devam etmiş.
Bir keresinde 600 mahkûmun yeni açılan bir tesise yerleştirilmesinde görev almış. Yüzlerce kelepçeli insanı bir arada görünce şok olduğunu söylüyor. Normalde tanıdığı tutuklulardan birini, çok fazla kilo verdiği için tanıyamamış.
“Her yerde kameralar vardı, eğer surat astığınızı görürlerse işiniz biterdi.”
aymurat NYT muhabirlerine, Şincan’da güvenlik güçlerinin yaptıklarına ve onlarla birlikte çalışanların yaşadığı dilemmalar hakkında nadir, ilk elden bir tanıklık sundu. Baymurat Çin polisiyle çalışmış olmaktan pişman olduğu için konuşmaya karar vermiş.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Baymurat’ın kamplarda çalıştığını doğruladı fakat, onun polis ile değil bir alışveriş merkezinde çalıştığını söyleyerek Baymurat’ın açıklamalarının “yalan olduğunu” öne sürdü. Baymurat kamuoyuna yaptığı açıklamalardan sonra tehditler aldı. Vazgeçmezse ailesinin kamplara konulacağı söylendi.
Baymurat’ın anlattığına göre, kendisi gibi Müslüman görevliler güvenlik taramasından geçiriliyordu. Ayrıca, mahkûmlar gibi onlar da düzenli siyasi endoktrinizasyon toplantılarına katılmak ve Devlet Başkanı Şi Cinping’in yazılarını ezberlemek zorundaydı. Azınlık mensubu yetkililerin Çince dışında bir dil kullanması ise yasak. En küçük bir Uygurca ya da Kazakça kelime, cezalandırılma sebebi.
İnsan hakları örgütleri: Çin’de Müslümanlar ucuz işgücü olarak zorla çalıştır
South China Morning Post gazetesi, Şincan’da bir fabrikada zorla çalıştırılan Gülzira Auelhan’ın öyküsü üzeriden zorla çalıştırma iddialarını ele aldı.
39 yaşındaki Kazak kökenli Gülzira, Şincan’da asgari ücretten çok daha az bir maaş karşılığında çalıştırılan Müslüman mahkumlardan biri. 15 ay “yeniden eğitim tesisleri” adı verilen kamplardan birinde tutulan Gülzira, sonrasında bir eldiven fabrikasına nakledilmiş.
“Bize açık açık eldivenlerin yurt dışına gönderileceğini, bu yüzden iyi çalışmamız gerektiğini söylediler.”
Çin her ne kadar bu kampların eğitim amaçlı olduğunu öne sürse de insan hakları grupları ve Gülzira gibi eski mahkûmlar, kamplarda tutulanların zorla çalıştırıldığını savunuyor.
Kazakistan’da ikamet izni bulunan Auelhan, Çin’deki ailesini ziyaret ettiği sırada tutuklanmış. Kamplarda hayatın zor olduğunu söyleyen kadın, tuvalette iki dakikadan fazla vakit geçirdiklerinde kafalarına elektrikli sopalarla vurulduğunu anlatıyor.

KAYNAK medyascope.tv/2019/03/04/dogu-turkistan-uygurlarin-yani-sira-kazaklar-da-toplama-kamplarinda-tutuluyor/


Etiketler: » » » » » » » » »
Share
471 Kez Görüntülendi.