UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
İki ülke arasında 13 Mayıs 2017 yılında imzalanan ve Kayıtlı Meclis Komisyo- nu’nda olan “Suçluların İadesi Antlaşması” Türk Kamu ve Uygur Toplumu nezdinde büyük endişe yaratmıştır. •Anlaşma ile Uygur Türkleri- Çin Halk Cumhuriyeti’ne dönüşümün yolunun olacağı gibi uğrayacakları hak kırılmalarına de zemin oluştura- çakt
Çin yönetimi işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklerden 2016 yılından bu yana 1 – 3 milyon olduğu tahmin edilen insanı Uygur toplama kamplarında temel hürriyetlerden yoksun şekilde esir olarak tutmaya devam etmektedir. Bu tutukluların büyük bir bölümü Köle/işçi olarak zorla çalıştırılmaktadır. Doğum yaşındaki genç Anneler zorla kısırlaştırma programlarının hedefi olmuştur.memlekete sığınak mış Uygur mültecilerin en temel haklarının çiğnendiği Çin’e iade yapılmalarına yönelik her türlü girişim insan hakları garantisi arasında uluslararası anlaşmalara aykırı olacaktır.
Özetlenirse Çin yönetimi işgalindeki Doğu Türkistan’da tam bir insanlık ve etnik soykırım suçu işlemektedir.
İşgalci Çin’in ülkelerindeki baskı, zulüm ve etnik soykırım uygulamalarından kaçarak çeşitli ülkelere sığınmış Uygur mültecilerin en temel haklarının tehdit altında bulunduğu ve Çin’in bu sığınmacı Uygurlara yönelik yaşadıkları Ülkelerde de sınır aşan baskılarını sürdürdükleri de bir gerçektir. Çin bazı ülkelerle imzaladıkları Suçluların iadesi ve benzeri anlaşmalar ile uluslararası hukuku çiğnendiği ve bu sığınmacı Uygurların Çin’e iade edilmelerine yönelik her türlü girişimi insan hakları garanti belgesi alan uluslararası sözleşmelere aykırı olacaktır.
Toplama kampları Çin yönetimince “Yeniden eğitim” merkezleri iddiası ile üzeri örtülmeye çalışılmaktadır. Uydu ayrıntıları ve elde edilen ve ulaşılabilen bilgi ve belgeler toplama kamplarından bir şekilde kurtulan eski mahkumlarla ve kamplardan tutulanların yakınları ile yapılan röportajlardan bu Kamplarda uygulananlar şu başlıklar halindedir :
- Ülke genelinde yüzlerce toplama kampları inşa edilmiştir. Kamplarda normal kapasitelerin çok üstünde inisan tutulmaktadır.
- Kamplarda tutuklulara kötü muamele, baskı zulüm ve işkenceler kadınlara sistematik taciz ve saldırı ,idaolojik beyin yıkama yargısız infaz suçları işlenmektedir.
- Kamplarda uygulanan bu kötü uygulamalar BM.evrensel insan hakları normlarına göre ekonomik, kültürel ve demografik bir soykırım olarak nitelendirilebileceğini göstermektedir.
- ii Kamplarda bilgileri edinilen bilgiler Uygur kadınların rızaları dışında kürtaja tabi tutulmakta ya da kısırlaştırılmakta, Uygur gençleri iş gücü olarak Çin’in farklı bölgelerin- çalıştırılmak üzere küçük ve büyük fabrikalara pazarlan- makta ve kamplara alınan Uygurla- rın çocuklarının akrabalarından kopa- rılarakdevletyetimhanelerine teslim edilmektedir. Soykırım için “elverişli” Enstrüman:Devletin Güvenlik ve İstikrarı Pekin hükümetinin bölgedeki “güvenlik” ve istikrar” odaklı bu ateşi“terörizmanimasyonlar format stratejisi” olarak nitelen- Direktörlük ve yönetim Uygur halkı içerisinde “radikalleşme özgürlüğü” gösteren unsurların tespit edildiği ve “bölücülük, terörizm ve aşırılıkçı eparıltılı”Uygurları “yeniden eğitim”e tabidir gerekçesi ile meşrulaştırılmaktadır. Ancak bölgedeki açıklık sıkı Uygurların incelenmesi halinde en üsttekibirdevletyazısının hedef haline gelmiş olduğu görüle- çektir. Çin hükümeti terörizmle savaş artığını kendi dini ve birakimliklerimuhafaza çalışan etnik azınlıklar için her türlü baskıcı politikaya elveriş- li bir enstrüman olarak kullanmak- tadır. Bugün geldiğimiz yerde, Uygur bölgede, Uygurca tüm eğitim diğerdankaldırılmış,gürültü eğitim ve öğretimin yasaklanmış olması, Kur’an-ı Kerim dini kitaplar dahil düşünmek ve okumak, ibadet sakal bırakmak, başörtü yapmak, Bilgi Çin’in Uygurlara karşı işlemeye odaklanan politikalar 21. yüzyıl için bir “soykırım” örnek niteliğindedir. 2