logo

trugen jacn

RUSYA,UKRAYNA’DA, İŞGALCİ ÇİN İSE,DOĞU TÜRKİSTAN’DA KÜLTÜR SOYKIRIMI YAPIYOR

Yeni ABD hükümeti Uygur meselesinde bir sonraki adımı nasıl atacak? UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

 ABD menkezli Foreign  Policy(Dış Palitika) Dergisi Çin’in Uygurlara yönelik soykırım saldırılarının temel amacı, Uygur dilini ve eğitimini yasaklamak, Uygur çocuklarını ailelerinden ve kendi yaşam ve kültürel çevrelerinden ayırmak, Uygur kültürel miraslarını, turistik yerler de dahil olmak üzere  tahrip ederek yok etmek ve Uygur kadınları Çinli erkeklerle evlenmeye  zorlamak gibi menfur yollarla gerçekleştirilen kültürel yıkım ve soykırım için ” Çin’in Doğu Türkistan’daki Kültür  Soykırımının Tahribatı Rusların Ukrayna’daki Soykırımından Neresi Eksik ? ” sorusu ile tepki gösterdiği bildirildi.

Forign Policy dergisinde  “UNESCO Ukranya’yı Gündeme getirirken Uygur Bölgesini  Yok Sayıyor ! ”  başlıklı makalesinde  dünyanın farklı kültürlerini korumak ve canlandırmakla görevli Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’nun Uygur bölgesinde yaşanan kültürel soykırıma yıllardır sessiz kaldığını  belirterek şöyle devam ediyor : Dünya Uygur Kurultayı  Kadın Komitesi Başkanı Zumratay Arkin, UNESCO’nun  son 5-6 yıldır  Çin’in Uygur kültürel soykırımı karşısında ve  Uygurların yüzlerce yıllık kültürel  mirasının tahrip edilerek yok edilmesine  kayıtsız kalmakta veya en azından  tepki olarak herhangi bir açıklama yapmaması hayret verici olduğu  açıkladı. söylüyor. dığını söyledi.   UNESCO, Rus işgalini ve Ukraynalıların kimliğine yönelik saldırıyı şiddetle kınamakla kalmadı, aynı zamanda Rusya tarafından yok edilen kilise, müze, taş anıt gibi kültürel anıtları da kayıt altına aldı. UNESCO bu tür bir kültürel yıkımı belgeleyerek bu suçun sorumluluğunu arayacak ve kaybolan kültürel kalıntıları araştırıp tespit edebilecektir. UNESCO’nun Uygur kültürel mirasını koruma listesinin şu anda sadece Çin için geçerlidir ve   bu nedenle Uygurların bu kültürel mirasımızın bu listeden çıkarılması gerekir dedi.

Birleşmiş Milletler Kültürel Haklar Özel Temsilcisi,  Ukrayna’daki kültürel yıkımla ilgili olarak şunları söyledi: “Kiliseleri ve camileri yıkmak, sadece duvarları ve çatıları (kubbe ve minareleri) yıkmak değil,  bizim  için bir parçamızı, yani ait olduğumuza inandığımız varlığımızı da yok etmektir. yorumunda bulunuyor.

Ancak UNESCO,  Çin’in yönetimindeki  Uygur bölgesinde yıllardır  yüzlerce yıllık  anıt  ve  milli miras değerindeki  kültürel  eserleri tahriple yok ediyor. Üstelik bu kültürel mirasların  yok edildiğini,  veya çalındığını  en azından kayıt altına alarak belgelememiştir.

UNESCO’nun Uygur Miraslarının Yok Edilmesinde Takındığı Tavır Sorunlu

Yazıda Londra Üniversitesi Doğu Araştırmaları ve Afrika Araştırmaları Enstitüsü’nde profesör olan Rachel Harris ve eşi  Uygur Sanatçı ve aktivist Aziz İsa Elkun’un şu görüşlerine de yer veriyor : UNESCO’nun Ukrayna ve Uygur bölgesindeki kültürel yıkıma tepkisinin güçlü bir karşılaştırmasını yapacak olursak :  Dergi benimle röportaj yaptığında  bir süre önce hazırladığımız Uygur İnsan Hakları  raporun içeriğini kendilerine  ilettim. Bu raporda    UNESCO’nun Uygur bölgesindeki  kültürel soykırımı ile  Rusların Ukrayna’daki kültürel mirası bombalar atarak yok edilmesine  yönelik tepkisiyle ilgili  çarpıcı karşılaştırmalar vardır.   UNESCO’nun bu iki ülke arasındaki kültürel soykırımlara yönelik tutumu  ikircikli ve sorunlu olduğunu söyleyebilirim.   2008 yılında UNESCO’nun İngiliz Uygurolog  olan ben Rachel Harris gibi uzmanları davet ederek Uygur kültürünün ayrılmaz bir parçası, sanatın ve görgü  kurallarının bir sosyal okulu ve beşiği olan Uygurların MEŞREP geleneğini  2010 yılında BM.lerin(UNESCO’nun) “İnsanlığın Somut olmayan kültürel Mirası ”  listesine  olarak dahil etmesine rağmen  Uygurların  bu  ve diğer  tarihi kültürel miraslarının tahrip ve yok edilmesi karşısında hiç bir girişimde bulunmadığı gibi en azından bir tepki dahi göstermemiştir. 2010 yılında UNESCO, Uygur kültürünü korunacak kültürel miras olarak listeye almasının hiç bir değeri ve önemi olmadı. Çünkü Çin hükümeti  Maşrep geleniğini  yasakladı ve  bu geleneğin öncüleri,uzumanları ve ustalarının  ve rol alanların tamamını  ” Terörist” damgaladı ve toplama kamplarına hapsetti.

UNESCO Uygurların  Kültürel Miraslarını Çin’e Teslim Ederek Yok Edilmesine göz Yumdu

İngiliz Uygurbilimci ve bilim insanı Prof.Harris’in makaledeki sözlerini şöyle sürdürdü : ” UNESCO’nun Uygur bölgesindeki kültür tahribatına karşı herhangi bir önlem almaması  ve takındığı vurdumduymaz  tavri açık ve nettir.  UNESCO  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar, Kazaklar ve Kırgızların ve diğer Çinli olmayan toplulukların “İnsanlığın Somut Olmayan Mirasi” Listesine aldığı  5  kültürel mirasını Çin hükümetine emanet ederek bu insanlığın ortak miraslarının  yasaklanması ve  tahrip edilerek yok edilmesine  göz yummuştur.

Ancak Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasından bu yana UNESCO, Rusya’yı  kültürel mirası yok etmesini kınayan ve  suçlayan  bir kaç kez sert açıklamalar yaptı ve Ukrayna’daki kültürel mirasın  yok edilmesinden endişe duyduğunu açıkladı. Ruslar  saldırdığı  Ukrayna’da  son bir yıl içinde  248 kültürel anıt  eseri bombalayarak yok etmiştir.

UNESCO’ya, Uygur bölgesindeki kültürel mirasın yok edilmesi ile Ukrayna’daki kültürel mirasın  bombalanarak  tahrip edilmesi  konusunda takındığı  iki ayrı tavır ve  tutum hakkında   açıklama istedik  ve sorulan sorduk. Ancak, şimdiye kadar  hiç bir açıklama veya cevap vermemiştir.

BM’in Uygur Kültürel Mirasına yönelik Suskunluğu Çin’den Aldığı Yardımdır

Makalede şu çarpıcı bilgilere de yer veriyor :” UNESCO’nun Uygur bölgesindeki kültürel yıkımı göz ardı etmesinin nedeni,  Çin’in örgütün 2020’deki  yıllık bütçesinin yüzde 15’inden fazlasını sağlaması ve  örgütün  en büyük mali destekçisi olmasıdır. Çin, UNESCO tarafından tescil edilen en fazla sayıda kültürel miras sayısı bakımından  İtalya’dan sonra ikinci sıradadır. Çin bununla gurur duyuyor ama Uygurların insan hakları ve kültürel haklarının gündeme gelmesinden  çekiniyor ve endişe ediyor. Bu nedenle Çin Yönetimi, UNESCO üyesi ülkeleri kontrol etmekte, kendini savunmakta, kültürel tahribatla ilgili kaygıların ve eleştirilerin dile getirilmesini engellemektedir.

Çin Kültürel Miras Konusunu  İstismar ediyor

Prof.Harris sözlerini şu cümlelerle  sürdürdü : ” Çin hükümeti UNESCO’nun kültürel miras listesini  devamlı suistimal ediyor. Bence burada ciddi sorunlar var. Çünkü Çin hükümeti o kültürel mirasları  sözde emanet olarak eline geçirdi.  Biz hazırladığımız Uygur İnsan Hakları raporunda Uygur  kültürel mirasının UNESCO tescilinden bu  zamana kadar geçen süre içindeki  akıbetini ayrıntılı olarak ortaya koyduk. Çin hükümeti  bu kültürel mirasların tamamını Uygurların  elinden aldı ve  merkezi Çin’den gelen etnik Çinlilerin   yönetimine teslim etti. Bu kültürel mirasların  asıl sahiplerini ise, toplama kampları ve hapishanelere doldurdu.   Uygurlar evlerinden, kültürel çevrelerinden ve  çocuklarından koparıldı. Aile bireyleri dağıtılarak  aileler yok edildi.  Dillerini konuşmaları dinlerini yaşamaları engellendi ve kültürel faaliyetleri  yasaklandı. Örneğin  Meşrep etkinliği  yıllar önce  yasaklandı. Uygurlar  Meşrep faaliyetleri için büyük miktarda Çin yönetimine para ödeyerek kontrollü  şekilde izin alabiliyorlar. dedi

Çin Uygurları ” Tek Çin Kültürü ” İçinde Eriterek Soykırımı” Tamamlamak İstiyor

Freign Police dergisinin   yazısı şöyle devam ediyor : ” Çin şu anda Uygurların değerli maddi ve manevi mirasını yok  ederek onları  “Çin kültürü” içinde  eriterek asimile ile yok etme  etme sürecini hızlandırarak tamamlamak istiyor.

Çin yönetimi , Kumul ve Kuçar’daki eski kuleleri(Turaları= gözetleme Kulelerini) ve askeri Kaleleri,  Çin’in Tang Hanedanlığı’na  ait Çin  kültürel kalıntılar olarak açıklamıştır.

Toplama Kamp tanıklarından Zumrüt Davut’un sosyal medyada paylaştığı bir videoda Çinli yetkililerin Turfan’daki  Uygurların binlerce yıllık Kariz kültürünü sularını temelde kurutarak ve karız sisteminin  yok ederek  bu kültürel mirasını de yok ettiğini bildirmektedir.

Uygur Karizları Tahrip ve Yok Ediliyor  

Dünya Uygur Kurultayı  28 Mart’ta yaptığı bir açıklamasında  Çin’in  Uygur Kültürüne yönelik  soykırımını  şiddetle kınadı  ve 2000 yıllık Kariz kültürünün kurtuluşu  için BM.ve uluslararası topluma harekete geçmeleri çağrısında bulundu.  Bildiride, UNESCO’nun 2008 yılında Kariz’i önemli bir koruma altındaki kültürel anıt olarak aday gösterdiği ve bunun da değerli bir kültürel miras olduğunu gösterdiği belirterek :  “Bu mirasın yok edilmesi  halinde Uygur geleneksel kültürü ve ataların toprakla olan ilişkisi açısından büyük bir tehdit oluşturacağı  açıktır. UNESCO’nun Kariz’deki bu yıkımı araştırmalı ve koruma altına almalıdır. Ayrıca,  Uygur 12 makamı ve Meşrep gibi Uygurların   somut olmayan kültürel miraslarının  yok edilmesi önlenmelidir.

Avustralya Stratejik Politika Araştırmaları Enstitüsü (ASPI) tarafından yayınlanan 2020 raporunda , Çin hükümetinin 2017’den bu yana Uygur bölgesinde yaklaşık 16.000 camiyi  tahrip ederek yok ettiğini  açıklamıştı.

UNESCO Teşkilatı 

Merkezi Paris’te bulunan,  BM.lere bağlı  ve kısa adı Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü olan UNESCO olan teşkilat  1945 yılında Londra’da kuruldu ve 195  ülke üyedir. Kuruluşun misyonu, ülkeler arasındaki bilimsel, eğitimsel ve kültürel işbirliğini güçlendirmek ve dünya barışını desteklemektir.

Share
4237 Kez Görüntülendi.