logo

trugen jacn

ÇİN’DEN UYGURLARA YENİ BİR ZULÜM DALGASI DAHA :”DEVLET SIRIRINI İFŞA’YA AĞIR CEZA “

Uygur bölgesinin diğer yerlerinden aranan yetkililer de benzer  sebepler ileri sürerek  BM teftiş ekibinin gelişi arifesinde ne gibi hazırlıkların yapıldığı yolundaki soruları cevaplamaktan kaçındıkları belirtildi. Ancak,heyetin ziyareti sırasında muhtemel gösteri ve protesto gösterilerinin anında önlenebilmesi için  mevcut tüm polis ve askeri  güçlerin takviye edildiği, özel  güvenlik birimlerinin  teyakküz durumuna geçirildikleri edinilen bilgiler arasında.

Telefonla bilgi veren bir diğer ÇKP  güvenlik yetkilisi bu yeni kampanyanın bölgeye gelecek bir araştırma ekibinin gelmesi öncesinde alınmış tedbirler olabileceğini açıkladı.

Toplama Kampı Mağduru Zümrüt Davut :    Zaten Her Şey ÇKP ve  Çin İçin Devlet Sırrı

ABD’de yaşayan Doğu Türkistan’daki Çin Nazi Kamplarının mağduru  Zümrüt Davut  Çin işgal yönetiminin  bu yeni baskı ve zulüm kampanyasını şöyle değerlendirdi : ”  Uygur bölgesinde  ÇKP’nin her türlü söz ve hareketi  devlet sırrıdır ve  bu sözde “devlet sırlarının” saklanması  uygulaması zaten eskiden beri  Uygurlara zulmetmek için  yürütülen bir uygulamadır.  BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) bu kez Uygur bölgesini ziyaret ederken,  İşgalcı Çin bu baskı ve zulüm kampanyasının şiddetini bir kaç misli arttırmıştır. Uygurlara yapılan insan hakları ihlallerine ait bilgi ve haberlerin      Heyet üyeleri aracılığı ile uluslararası  topluma iletilmesini  önlemek için Uygurları bir kez daha tehdit ve şantajla uyarmış bulunmaktadır. Bölge sakinleri  Uygurlar artık “devlet sırlarının” ne olduğunun çok iyi  biliyorlar ve aynı zamanda bu sırların  ifşa edilmesinin sonuçlarının çok iyi farkında ve bu konuda aşırı duyarlılar. Buna rağmen,  İşgalci Çin yetkililer hala bu tür  baskı ve zulüm ile  bu propaganda  ve zulüm kampanyayı sürdürmeye devam ediyorlar.  Bu durum Çin işgal yönetiminin kendi işledikleri insanlık ve soykırım suçlarının çok iyi farkında olduklarının ve  BM soruşturma ekibinin  ziyareti sırasında  bu cinayet haberlerinin onlar tarafından bilinmesinden korku derecesinde endişe ettiklerini göstermektedir.” şeklinde konuştu.

Doğu Türkistan’daki Bu ve Benzeri Yeni Zulüm Kampanyaları Olağan bir Uygulama 

Yapılan araştırmalar ve uzmanların anlatımlarına göre  Çin’in Doğu Türkistan’daki bu ve benzeri Yeni Zulüm Kampanyaları  bir ilk veya yeni bir   olmayıp, olağan bir uygulama  olduğu daha öncekiler ile aynı ve tam örtüşüyor.

Çin’in 05 Temmuz 2009  Urumçi katliamında da  olaylarında hayatını kaybedenler ve tutuklananların  ve  kaçırılarak gizlice yok edilen Uygur gençlerinin kimlikleri ve sayıları de aynı şekilde   “devlet sırları”  kapsamına alınmış ve uymayanlar en az 7 yıldan başlamak üzere  ağır hapis  cezalarına çarptırılmışlardı.

2017’deki  Toplu tutuklama ve Toplama Kampları uygulamalarında  tutuklananların kimlikleri,sayıları ve   nerede tutuldukları  Kamp veya Hapishaneler ve onların akibetlerine ait bilgi ve haberler  “devlet sırları”  olarak tanımlanmış ve uymayanlar yire  Toplama Kamplarına kapatılmak  ve uzun yıllık hapis cezalarına çarptırılarak cezalandırılıyorlar.

Dr.İlşat Hasan : Bu Yeni Kampanya  Çin’in Uygur Soykırımının  Yeni Bir Versiyonu

Doğu Türkistanlı Uygur Türkü Uluslararası ilişkiler  uzmanı ve siyasi Analizci Dr.İlşat Hasan’ın bu yeni baskı Kampanyası ile ilgili yorumu şöyle : ”  Devlet sırrı, aslında bir ülkeyi idare eden yüksek derecedeki devlet yetkilerinin  bilmesi gereken bilgilerdir.   Çin hükümeti Uygur bölgesinin kırsal nüfusunu sözde “devlet sırlarını” ifşa etmeme hususunda tehditlerle onlara  koku salıyorsa  burada saklanan sır değil, devletin tüm politika ve uygulamaları Çin’in “Uygur Soykırımından başka bir şey değildir.   Çinli  işgal yetkililer BM.Heyetinin bölgeye ziyareti öncesi  Uygurları korkutarak, sindirerek zulmederek bir kez daha  bastırmak  ve  Birleşmiş Milletler Heyetini kendi suçlarını gizleyebilmek için  bir kez daha  aldatmak  ve kandırmak istemektedir.” şeklinde değerlendirdi.

Share
4720 Kez Görüntülendi.