logo

trugen jacn

KOMÜNİST ÇİN, İŞGALİNDEKİ DOĞU TÜRKİSTAN’DA ETNİK SOYKIRIM YAPIYOR !

Fotoğraf açıklaması yok.
İmam Hüseyin SAVAŞ

Hamas’ın çaktığı kıvılcım sonrasında   Gazze başta Ortadoğu alev alev yanmaya başladı. Sadece Gazze’de ölü sayısı sekiz bini geçti. Haliyle üzülüyoruz. Uluslararası platformlarda her zaman  Türklere karşı cephelerde  yer almış olsalar da, her zaman her düşmanımıza dost olmayı becerebilmiş olsalar da, kendi hataları yüzünden bu duruma düşmüş olsalar da, Müslümanlık ortak paydamızdan dolayı tabi ki Filistin’in bu haline üzülüyorum…
Ama üzülürken de düşünmeden edemiyorum…
Neyi düşünüyorum?
Filistin’deki İsrail zulmünü protesto etmek için ülkece seferber olduk, mitingler düzenledik, camilerde para topladık, tarihi kalelerimize Filistin bayrağı astık, hutbelerde dua ve destek istedik, İsrail mallarını boykot çağrısı yaptık, İsrail konsolosluklarının önünde eylemler yaptık, hatta izin verilseymiş cepheye gidecek olanlar bile varmış…
Yani din kardeşleri olarak Filistinlilere karşı bütün görevlerimizi yerine getirdik!

Ya Doğu Türkistan İçin  Neler Yaptık ? 

Pekiyi hem soydaşımız, hem din kardeşimiz olan Doğu Türkistan’daki soykırımdan haberdar mıyız?
Tarihin en eski dönemlerinden itibaren İskitler, Hunlar, Göktürkler, Uygurlar, Karluklar, Karahanlılar ve Saidiye Hanlığı olarak hüküm sürdüğümüz ata topraklarında 1863 yılında Doğu Türkistan İslam Devleti ve 1933 yılında Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti ve 1944’de Doğu Türkistan Cumhuriyeti  devletleri  kuruldu. Onlarca yıl sonra yeniden filizlenmeye başlayan Doğu Türkistanlı Kardeşlerimizin  özgürlük ve bağımsızlıkları soykırımcı katil Çin’in entrika, saldırı, zulüm ve baskısıyla 1949 yılında resmen Çin işgali altına girmiştir.
Türklük ve İslamiyet’ten  zorla uzaklaştırılmaya çalışılan Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur, Kazak, Kırgız, Özbek ve Tatar Türklerine üç kişiden fazla bir araya gelmek, Kur’an-ı Kerim okumak, namaza kılmak, oruç tutmak, Hacca gitmek, akraba ziyaretinde bulunmak yasak ve bu yasaklardan birini bile ihlal etmeniz hemen öldürülmenize veya gözaltına alınarak toplama kamplarına götürülmenize yani zaman içinde işkence ile öldürülmenize sebep olmaktadır.
İkiden fazla çocuk yapmak yasak bugüne kadar anne karnından çıkarılıp öldürülen bebek sayısının sekiz milyona ulaştığı tahmin ediliyor.
Rusya ve Çin tarafından Doğu Türkistan topraklarına kurulan nükleer deneme istasyonlarında 1964-1996 yılları arasında bur kısmı yer altında olmak üzere toplam 46 deneme sonucu bir milyona yakın insanın öldüğü ve on milyonlarca insanın sakat kaldığı ve büyük bir bölümünün çeşitli hastalıklar boğuştuğu  yüzbinlerce insan bedensel veya zihinsel engelli olarak dünyaya geldi ve gelmeye devam ettiği  bildiriliyor.
1949-1952 arasında üç milyona yakın, 1952-1957 arasında dört milyona yakın, 1958-1960 arasında yedi milyon civarında, 1961-1965 arasında on üç milyon, 1965’ten sonraki toplu katliamlar ve gözaltında kaybolanlarla birlikte son 75 yılda Çinliler tarafından ortalama olarak 35 milyon Müslüman Türk katledilmiştir.
Halen Çin zindanlarında ve çalışma kamplarında milyonlarca Türk’ün olduğu bilinmektedir.
Doğu Türkistan’a yerleşmek isteyen Çinlilere devlet teşvik desteği vermekte, Türklerin çocukları ellerinden alınarak Çin’in iç kesimlerindeki çalışma kampı formatındaki fabrikalarda zorunlu mesai yaptırılmakta, Türkler, evlerine Çinli genç bir erkek almaları konusunda zorlanmakta, yurt dışından mektubu gelenlere ağır cezalar verilmekte, yurt dışına kaçanların bütün akrabaları cezalandırılmakta, gazete, dergi gibi yayınlara yazı yazan ve röportaj verenler casuslukla suçlanmakta, Türklerin nerdeyse nefes alması bile suç teşkil etmekte ve ağır cezalar uygulanmaktadır.
Çin zulmünü dünyaya anlatmak için Türkiye’ye gelen Doğu Türkistanlı soydaşlarımızla yaklaşık 30 yıldır tanışırım… 15 yıl kadar da Gökbayrak Dergisinin temsilciliğini yaptım… Yukarıda verdiğim bilgiler öyle kulaktan dolma, sosyal medyadan toplama bilgiler değil, Çin zulmünü iliklerine kadar hissetmiş soydaşlarımızın kendi ifadeleridir yani birinci ağızdan sizlere aktarımımdır.
Bakınız; sanırım 2015 yılı Ramazan’ıydı… Çin hükümeti, oruç tuttukları için yüzlerce Türk’ü katledilmişti. Bu soykırıma dikkat çekmek ve şehitlerimizi anmak üzere Ülkü Ocakları ile birlikte Şanlıurfa Balıklıgöl Platosunda bulunan Hasan Paşa Camiinde Cuma namazı sonrası Gıyabi Cenaze Namazı kılmak istedik, cami görevlisi olan hoca efendiye durum anlatıldı… Cuma namazı sonrası hoca efendi cenaze namazını kıldırmaya gelmediği gibi hoparlörleri en yüksek tonda açarak mukabele okumaya başladı… Daha sonra bir ülküdaşımızın imamlığında şehit soydaşlarımız için gıyabi cenaze namazı kılıp üzüntü içinde orayı terk etmiştik…
Şimdi benim anlamadığım,
Konu Türklük ise, Doğu Türkistan Türk!
Konu İslamiyet ise, Doğu Türkistan Müslüman!
Konu zulüm ise, Çin dünyanın en zalim ülkesi!
Konu soykırım ise, 35 milyon insanın katledilmesi büyük bir soykırım!
O zaman neden aynı hassasiyeti Doğu Türkistan için göstermiyoruz.
Neden Doğu Türkistan davasını sahiplenmiyoruz…
Çin ile olan ticari ilişkilerimizin zarar görmemesi için üç maymunu oynuyorsak, bizim Çin ile yıllık ticaret hacmimiz 17 milyar dolar, bunun 15,5 milyar doları ithalat ettiğimiz ürünler için Çin’e ödediğimiz meblağ, biz Çin’e sadece 1,5 milyar dolarlık ürün satıyoruz. Yani Çin ile ticareti kesersek biz değil Çin zararlı çıkar!
Ha! Bu arada, Doğu Türkistan bizden para istemiyor, silah istemiyor, tank, top, tüfek, uçak, füze, roket istemiyor… Doğu Türkistan bizden sadece diplomatik destek bekliyor…
35 milyon nüfuslu Doğu Türkistan, sistemli bir şekilde devam eden soykırım ile yavaş yavaş yok oluyor.

Lütfen, Doğu Türkistan’daki katliamını her ortamda gündeme getirelim.

KAYNAK : https://www.sanliurfagazetesi.com/yazarlar/imam-huseyin-savas/dogu-turkistan-da-soykirim-var/5661/

Share
835 Kez Görüntülendi.