logo

trugen jacn

GAZETECİ GOPALAN : ÇİN UYGURLARI TOPTAN CEZALANDIRIYOR,AMA DÜNYA BUNA SESSİZ !

مېخا راجاگوپالان خانىم «CBS» قانىلىدا ئۇيغۇرلار ھەققىدىكى سوئاللارغا جاۋاب بېرىۋاتقان نەق مەيدان كۆرۈنۈشى. 2018-يىلى 12-ئىيۇل.

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)

Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’da ÇKP yönetiminin Müslüman Uygur ve Kazak Türklerine karşı baskı,zulüm,asimilasyon ve etnik soykırım uygulamaları uluslar arası toplumun dikkatini çekmekte ve ve dünyanın önde gelen medya organlarında gündem oluşturmayı sürdürmektedir.
Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’ı ziyaret eden ve diasporada yaşayan Uygur Türkleri ile kurduğu  yakın ilişkileri ile tanınan  ünlü gazeteci Miha Raca Gopalan ABD’nin ünlü SBS Tv. Kanalının canlı haber programına katıldı ve Doğu Türkistan’da gördükleri ile bu ülke insanlarına Çin baskı ve zulüm ile etnik ve dini soykırım uygulamalarını çarpıcı anekdotlar ile anlattı.

Bize Muhbir olarak Çalış , Yoksa Ailen ile Tekrar Görüşemezsin !
Ünlü Gazeteci Miha Raca Gopan gazeteci olarak ziyaret ettiği Doğu Türkistan’da gördükleri ile dinlediklerini “ Bizim İçin Muhbir olarak çalış , Yoksa Ailen ile Tekrar Görüşemezsin !” başlığı ile  bir süre önce bir haber ve raportaj şeklinde bir çok medya organlarında yayınlamış ve bu yazısı büyük yankı yapmıştı. Bunun için SBS Tv.kanalı kendisini bir canlı haber programına  canlı yayın konuğu olarak davet etti ve Doğu Türkistan’daki gerçek durum ve ayrıntılarını  bir de onun ağzından  kamu oyunun bilgisine iletmeyi    düşündü. Bu suretle Doğu Türkistan’daki Çin baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarını gündeme taşımak istedi.  SBS Tv. Kanalı haber programın giriş kısmında Gazeteci Gopan’in söz konusu makalesini özetledi ve kendisine Doğu Türkistan’daki Çin baskı,zulüm dini ve etnik soykırım uygulamaları hakkında çeşitli sorular yöneltti.

Miha Raca Gopan Tv.’nun canlı haber programında şunları şöyledi ;

Uygurlar Bu  Bölgenin Tarihi Sakinleri ve Sahipleridir
Ben bölgeyi ziyaretim esnasında gözlemlerimi  ve duyduklarımı bir yazı haline getirdim ve bu ülkede yürütülen Çin politikaları hakkında çok önemli noktaları gündeme getirmeye çalıştım. Bölge’de yaşayan Müslüman halk yüzyıllardan beri bu topraklarda yaşamaktadır. Çin yönetimi onların bölücü ve terörist eylemlere girişeceğinden çok korkuyor. Çin yönetimi ayrıca bölge’de ve Çin’de meydana gelen bazı silahlı terör eylemlerini Uygur Silahlı guruplarının gerçekleştirdiklerini iddia ediyor. Bir kısım Uygur gençlerinin bölgeden Suriye ve Irak’taki  savaş bölgelerine  giderek buradaki iç savaşa DAİŞ Saflarına katıldıkları yönünde inandırıcı bilgiler olduğu kesin. Ancak Çin’in bu marjinal gurupların eylemlerini bahane ederek bölge’de yaşayan Uygurları toptan cezalandırıyor. Çin yönetimi birkaç kişinin yaptığı bu eylemleri bahane ederek milyonlarca Müslüman Uygur’u cezalandırıyor. Bu cezalandırma Doğu Türkistan içinde yaşayanlar veya dışında yaşayan Uygurlar olsun  hiç fark etmiyor.
Çin Sudan Bahaneler ile  Uygurları hapsediyor.Ölülerinin Akibetelerini Sormaları Dahi  Bir Suç 
Benim Doğu Türkistan’da konuştuğum bir Uygur gencin şu söyledikleri çok çarpıcı ve şok edici. Uygur genç bana aynen şunu söyledi ; “ Çin hükümeti çok güçlü ve acımasız. Onlar eğer biz Uygurlardan berisini hapseder ve daha sonra  hapsettiği bu gencin ölüsünü ailesine  teslim ederlerse  ailesinin   oğlunun neden öldüğünü sorması mümkün değil.Sorması bile suç. Çünkü bu ülke’de Çin yönetiminin uygulamalarını nezaret  veya kontrol edecek bir  yargı organ yok.” demiştir.

Uygurlar Trajik Durumların Duyurulması İçin  Ölümü Göze Alarak Konuşuyor

ÇKP yönetimi orta çağın diktatör – İmparatorları gibi acımasız ve çok güçlü. Zaten Çin’de gazetecilik görevini yapan gazetecilerin işleri çok zor. Çünkü insanlar kendileri ile temas etmekten korkuyor ve sizinle konuşmaya cür’at edemiyor ve çok korkuyorlar. Uygurlar sizinle konuştuktan sonra kendilerinden başka ailesi ve tüm yakınları derhal tutuklanıyorlar ve Çin yönetiminin İdeolojik eğitim Merkezleri adını verdikleri toplu cezalandırma kamplarına kapatılıyorlar. Bu kamplara insanlar çok küçük bir sebepten dolayı dahi atılabiliyorlar. Ancak benim ile konuşmaya cesaret edenler bu tehlikenin ve başına gelebileceklerin  farkında ve akibetlerinin ne olabileceğini  çok iyi biliyorlardı. Ama bu insanlar Çin’in kendilerine yaptıkları bu zulüm ve soykırım uygulamalarının ve Uygurların başına gelenlerin kesinlikle uluslara arası toplum ve dünya kamu oyuna ulaştırılarak duyurulmasını  istiyorlardı.Bana koruşan Uygurlar  bunun özellikle benden talep etti .
Çin Uygurları Kontrol ve Bastırmada Yüksek Teknolojinin Mutlak Hakimi
Çin bölgede yaşayan Müslüman Uygurları ve diğen Çinli olmayan halkları kontrol,takip ve baskırmak için son teknolojileri kullanıyor ve bu konuda yüksek üeknolojinin hakimimutlakı konumunda.Çin bölge’de insan gücü ile yüksek teknolojiyi çok güzel bir şekilde koordine ederek  birleştirmiş.  Bunun için Müslüman Uygurların Kan gurupları ile  göz bebeği taraması ve DNA örneklerini arşivlemiş durumda.Ayrıca klasik güvenlik yöntemleri olan parmak izi ve diğer metotları da kullanıyor.  Çin, bütün  bu teknolojik yöntemleri kullanarak Uygurların günlük yaşantısını gözlemliyor.Evinden itibaren çarşı Pazar ve diğer gittiği yerleri dahil bütün hareketlerini devamlı takip ediyor.
Müslüman Uygurların Dramına Uluslara arası toplum Yeterli ve Caydırıcı Tepki Göstermiyor,
Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’da Müslümaan Uygurlara uyguladığı bu temel insan haklarına tamamen aykırı  ve insan hakları ihlallerine karşı ülkeler, uluslar arası kuruluşlar ve AB. Ülkeleri ile özellikle İslam dünyası yeterli ve gerekli ilgiyi göstermiyorlar.Ayrıca caydırıcı ve bu zulümleri en azından azaltıcı tedbirlere yönelik her hangi bir çalışma de yapmıyor.

Ancak,geçenlerde Doğu Türkistan’daki bu İnsanlık trajedisi ABD.Kongesinden gündeme getirildi.  Temsilciler Meclisi Üyesi Marc Rubio Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm ve etnik soykırım uygulamalarını icra eden Çinli Yetkililerin cezalandırılması için  küresel bir kural  olan Mgnetisky yasasının uygulanmasını teklif etti ve Uygur bölgesindeki insan hakları ihlalleri ABD’nın en yüksek düzeydeki bir kurumunda yanı Yasama Meclisinde gündeme getirildi Fakat bu yasa  uygulama aşamasına henüz getirilmedi. Avrupa Birliği ile özellikle Müslüman Uygurlar ile ayrı dini paylaşan İslam ülkelerinden ve İslam dünyasından yeterli bir tepki henüz gelmiş değil. Ben bu ve benzeri bu yayınların ve Uygurların trajedisinin bu şekilde daha çok uluslar arası toplumun gündemine getirilmesinin bu sorun için daha aktif bir zemin oluşturacağını ümit ediyorum.
 Çin Uygurları Yurt Dışında Dahi Takip  Ve  Rahatsız Ediyor
Programın sonunda moderatörün kendisine ; ” sizin Çin’in Üstün Teknolojinin insanları göztimi  ve bastırmada Hakimi mutlak olduğu tanımlamanız bir ilk ve çok da çarpıcı.Ben bu tanımlamayı ilk kez sizden duyuyorum.”şeklindeki hatırlatmasını  ise şöyle cevaplandırdı ; ” Doğu Türkistanðaki bu mevcut baskı,zulüm, asimilasyon ve etnik soykırım uygulamaları  insanı gerçekten titreten ve dehşete düşüren bir durum. Bu sadece Çin’de yaşayan Uygurları ve diğer insanlar için değil, özgür yaşamak isteyen her insan insanı tedirgin eden bir  konudur.  Eğer Uygurların bu dramatik durumunu bilmeyenler varsa onları  New York ve  çevresinde yaşayan Uygurlar  ile tanışma ve bu konuda bilgi almalarını öneririm. Onların açtığı Restoranların birisine gitsinler.Oradaki Uygurlar ile bizzat görüşsünler. Bu onlarla tanışmak için büyük ve iyi bir fırsat. Ayrıca Uygur yemekleri çok de leziz. Burada karşılaştığınız Uygurlarla sohbet ederseniz, onların bağımsız bir devlet kurma niyetinden çok, Çin yönetiminin yaşadıkları bu ABD kentinde dahi rahat bırakamadıklarını ifade edeceklerdir, Onlar Çin yönetiminin kendilerine ilk etapta zarar vermemelerini ümit ettiklerini  duyacaksınız. “ sözleri ile programı tamamladı.

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
2016 Kez Görüntülendi.