EY ALİMLER NEREDESİNİZ ? TÜRK-İSLAM DÜNYASI ÖLÜYOR !

Akif ÇARKI

Televizyon ekranlarında yayınlanan dini içerikli programlara dikkat buyurun. Konuşulan konular arasında her şey var ama nedense bir tek Müslümanların içinde bulundukları korkunç durum yok! Sakız orucu bozar mı? Taharet alırken hangi el kullanılmalı? Öpüşmek orucu bozar mı? Şalvar giymezsek tesettüre riayet etmiş olur muyuz? Evde köpek beslemeli mi, beslememeli mi?

Bazıları da kafayı mehdi ile bozmuş. Mehdi gelecek mi, gelmeyecek mi? Gelirse ne zaman gelecek? İnerse nereye inecek? Acaba tarif edilen mehdi bugün yaşayan herhangi bir tanınmış zata benziyor mu? Peki, mesih gelecek mi? Gelecekse ne zaman gelecek? İnecekse nereye inecek? Adına İslam alimi denen adamlar ya fıkhın “bir türlü çözülemeyen girift meselelerinde, o içinden çıkılmaz dehlizlerinde” boğulmuş vaziyetteler ya da “Mesih ve Mehdi” gibi ümmetin birincil sorunları(!) ile hemhâl olmuş durumdalar.

Evet, şunu kabul ediyorum vatandaşımız en temel fıkhi meselelerden bile habersiz. Boy abdestinin nasıl alınacağını bilmeyen gençlerimiz var, doğrudur. Bu konularda da bilgilendirmeye ihtiyaç var. Ancak bunların da yeri ve zamanı var. Uygun saatte, uygun programda, uygun ortamda bunlar anlatılır, konuşulur, yazılır. Kimse de kalkıp kardeşim neden hâlâ bunları konuşuyorsun diyemez! Ama kerli ferli alimler, hocaefendiler, özellikle izlenme oranı yüksek TV programlarında öyle meseleler hakkında konuşuyorlar ki, insanlar bunları dinlediklerinde İslam’ın sadece sakaldan, sarıktan, cübbeden, misvaktan ve gusülden ibaret olduğunu zannediyorlar!

Beyler ortalık yangın yeri, etrafımız kuşatılmış vaziyette, İslam dünyası büyük bir imtihandan geçiyor. İç ve dış meselelerimiz o kadar feci bir görünüm arz ediyor ki varlık ve yokluk mücadelesi veriyoruz. Sizleri Tv ekranlarına davet eden insanlara ne konuşulacağını lütfen sorun, sorgulayın da öyle gidin o programlara! Reytingi yüksek, kimse izlemezse cemaatim izler “pr” yaparım kaygısıyla çıkılan o programlarda artık kılla tüyle uğraşmayı bırakın! Bakın burnumuzun dibinde İdlib yanıyor, Müslümanlar çoluk çocuk demeden katlediliyorlar, şehirler enkaz yığınına dönmüş vaziyette!

Doğu Türkistan’da durum çok kötü, Çin oradaki Müslümanlara kan kusturuyor. Uygur Türkleri büyük bir soykırım ve zulümle burun burunalar. Yemen açlıktan kırılıyor. Mezhep savaşları yüzünden Ortadoğu perişan vaziyette. İran ve Suud ikilisinin yediği haltlar yüzünden Yemen’de mazlumlar biçare durumdalar. Suriye’de ise durum zaten içler acısı. Esed’in zulmünden kaçan insanlar yurtsuz kaldılar, kaçamayanlar hayatlarını kaybettiler. Irak’ta kaos sürüyor. Irak’ta neredeyse her gün bir kalabalık caddede bombalar patlıyor, yüzlerce insan ölüyor!

Siz oturmuşsunuz hâla kılla tüyle, taharetle basmayla fistanla uğraşıyorsunuz! Allah size bunun hesabını sorar. Rüşvet, zina, alkol, deizm, gösteriş, lüks, israf, inançsızlık almış başını gidiyor! Toplum günden güne şuursuzlaşıyor, çürüyor! İçerde de büyük meselelerimiz var. Artık insanlığa İslam’ın gür sesiyle seslenmemiz ve kurtuluşumuzun sadece İslam’da olduğunu anlatmamız gerekiyor. Bunun için de teferruata dönük işleri başka mecralara bırakarak, geniş halk yığınlarına seslendiğimiz mecraları doğru kullanmamız gerekiyor. Haram nedir? Helal nedir? Adalet nedir? Kul hakkı nedir? Rüşvet neden haram? Stokçuluk neden haram? Ticaretimizde, siyasetimizde, memuriyetimizde nelere dikkat etmemiz lazım? Bunları anlatın insanlara! İnsanlar faiz yemesinler, rüşvet almasınlar, stokçuluk yapmasınlar, ölçüde tartıda hile yapmasınlar da bırakın varsın taharetlerini sağ elleriyle yapsınlar! Toplumu çürüten hastalıklara çare bulsun da, birey kendi hayatındaki eksikleri nasıl olsa düzeltir.

Şu an bölgemiz yangın yeri. Emperyalistler üzerimize çullanmış vaziyetteler. Ellerine fırsat geçse bizi bir kaşık suda boğacaklar. Bunu kâh direk saldırarak, kâh içeriden satın aldıkları hainler eliyle yapacaklar. 15 Temmuz’dan hiç mi ibret almadık? Bir zamanlar sigara içmenin ne denli büyük günah olduğunu anlatan badem bıyıklı şakirtler, CIA ile ortak olup üzerimize bombalar yağdırdılar. Eğer başarılı olsalardı güney sınırlarımızdan on binlerce eşkıya işgal için topraklarımıza gireceklerdi! Evet tehlike bu kadar büyük. Daha hâla anlamıyorsanız ne diyelim, Allah basiretinizi açsın!

KAYNAK : https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/ey-alimler-neredesiniz/haber-228824?fbclid=