logo

trugen jacn

DOÇ.DR.ÖZCAN : ÇİN’İN TÜRK SOYKIRIMINI ELEŞTİRDİĞİM İÇİN İSTİFA ETMEK ZORUNDA KALDIM

TEPAV Güvenlik Uzmanı Dr. Nihat Ali Özcan CRI TÜRK'e Musul'u Değerlendirdi  – CRI TÜRK FM

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

Türkiye’nin en büyük ulusal gazetelerinden Milliyet’in köşe yazarı Doç.Dr. Nihat Ali Özcan köşe yazısında Çin’in işgali altındaki Türklere yönelik baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarını gündeme getirdiğim ve eleştirdiğim için istifa etmek zorunda bırakıldığını açıkladı.

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan ve aynı zamanda Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nda araştırmacı olarak çalışan Doç.Dr. Nihat Ali Özcan Milliyet gazetesindeki Köşe Yazarlığından istifa etmek zorunda bırakıldığı ile ilgili gelişmeler hakkında Özgür Asya radyosu Uygurca Servisine(rfa.org/ Uyghur) şunları söyledi ; ” Milliyet’te uzun süredir köşe yazarlığı yapıyordum. Ancak,Milliyet gazetesindeki köşe yazarlığım geçtiğimiz günlerde sona erdi. Köşe yazarlığından istifama sebep olan olay 10 Eylül 2020 tarihinde yazdığım “Çin ve Doğu Türkistan” başlıklı yazım olmuştur. Makalemde Çin’in Doğu Türkistan’daki baskı zulüm ve etnik soykırım uygulamalarına ait doğru ve gerçek durumu aksettiren “Çin’in değer ve kural eksikliği, Uygurlara yönelik baskısı sadece Çin için değil, aynı zamanda tüm insanlık için utanç vericidir.” yolunda çarpıcı ve gerçekleri ifade eden çarpıcı ifadeler kullandım.

Doç Dr.Özcan : İstifa Sebebimin Çin ve Doğu Türkistan yazısı Olduğu Doğru

Milliyet Gazetesindeki Köşe yazarlığından istifa ettirilme sebebinin Doğu Türkistan ve Çin yazısı olduğunu doğrulayan Doç.Dr.Nihat Ali Özcan Özgür Asya Radyosu Muhabiri Erkin’e 21 Eylül 2020 tarihinde verdiği açıklamasını şöyle sürdürdü ; “Türkiye 84-85 milyon nüfusuyla büyük bir ülke ve bu ülkede yaşayan her Türk vatandaşının uygulanan her politikayı veya benimsenen her tavrı onaylama mecburiyeti yoktur. Uygulanan politikalardan onayladığımıs hususlar olduğu gibi tasvip etmediğimiz konuların olması doğaldır. Burada doğru  düşünülmeyen konu bu ve benzerledir. Dünya’da olup bitenlerle ilgili gazetelere yansıyan haberler vardır. Gazete ve gazetecinin görevi bu haberlerin doğruluğunu teyit ederek okuyucusuna iletmektir. Buna karşılık  doğal olarak, bir gazetecilik politikası vardır. Bu konudaki kişisel görüşlerimiz gazetenin( onların ) hoşlarına gitmemiş olabilir. Bu durum karşısında ben de doğal olarak köşe yazarlığından ayrılmak zorunda kaldım. Ben her kurum ve kuruluş ve topluma eşit düzeyde ve adalet ölçüleri içerisinde çalışmaya devam etmek istiyordum. Ama, şahsi görüşüm burada pek mümkün görülmedi. Tabii ki, ben bu durumdan pek etkilenmedim. Kişisel görüş ve değerlerim benim için değerlidir. Bunun tersi ise, pek umurumda değildir.”

Çin’in Uygurları Sömürmek ve Yok etmek İçin Gücünü Kullanması Kabul Edilemez

Doç.Dr.Özcan Çin gibi büyük bir ülkenin Uygurları sömürmek için ekonomik ve nüfus gücünü kullanmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.  Bölgeden resmi olarak yansıyan ifade ve İtirafların işkence yoluyla elde edildiğini bunun inandırıcı olmadığını dile getirdi ve konuşmasını şöyle sürdürdü ; Uygurlar binlerce yıldır Doğu Türkistan topraklarında yaşayan bu toprakların esas sahibi olan bir h Türk halkıdır. 1,4 milyar Çin Halk Cumhuriyeti yönetimi 30-40 milyonluk bu ülkeyi zorla ve silahlı güç kullanarak işgal etti. Ülkede uygulanan resmi politika tam bir sömürge siyasetidir. Çin bölgede demografik asimilasyon uyguluyor. Çinlileri zorunlu olarak bu topraklara yerleştiriyor. Çinli göçmen nüfus için yeni yerleşim bölgeleri kuruyor ve büyük ölçekli ve kollektif bir asimilasyon politikası yürütüyor. Çin’in etnik soykırım uygulamaları böyle devam ederse, Uygurların nüfus artış oranı yıllık tahminen % 2’lık bir düşüş gibi bir asimilasyon süreciyle karşı karşıya kalacak. 21. yüzyılın modern dünyasında bu kabul edilebilir bir durum değil. Bu yüzden benim Çin’in bu insanlık dışı soykırım uygulamalarına tepkimi yoğun ve ağır şekilde dile getirmiş oldum. Türkiye’de yaşayan her Türk Vatandaşının ve tüm insanların ifade ve fikir özgürlüğü bağlamında görüş ve yorumlarını yazması ve ifade etmesi normal bir durumdur. Yapılacak en doğru şey farklı fikir ve düşünceleri normal karşılamak olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Doç. Dr.Özcan : Çin Büyükelçiliğinin Gazeteye Bu Konuda Baskı Yapıp Yapmadığını Bilmiyorum

Doç.Dr.Nihat Ali Özcan Özgür Asya Radyosu muhabirinin Milliyet Gazetesinde Doğu Türkistan ile ilgili yazısının Türkiye’deki Çin büyükelçiliğinin dikkatini çekip çekmediği veya Çin’in Milliyet gazetesine baskı uygulayıp uygulamadığı yolundaki sorusunu ise şöyle cevaplandırdı ; ” Çin Büyükelçiliği ve Çin Temsilciliklerinin Türkiye’deki Doğu Türkistan ile ilgili her gelişmeyi yakından takip ettikleri muhakkak. Ancak Çin Büyükelçiliğinin Çin ve Doğu Türkistan başlıklı yazım konusunda dikkatini çekip çekmediği veya Çin’in Milliyet gazetesine baskı uygulayıp uygulamadığı konusunda her hangi bir bilgim bulunmamaktadır. “şeklinde cevaplandırdı.

Teknoloji Gelişmeler Çin’in Uygur Soykırımını Gizlemesini İmkansız Kılıyor

Doç.Dr.Nihat Ali Özcan Milliyet gazetesindeki köşe yazısında Çin’in dünyanın gözü önünde açık bir şekilde Uygurlara bu baskı ve zulüm yaptığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü ; ” Ülkeler ve uluslararası toplum Çin’in Uygur Türklerine yönelik baskı ve zulüm eylemlerine farklı şekilde bakıyor ve tepki veriyor. Çin’in Müslüman Türklere yönelik baskı ve zulüm uygulamalarını destekleyen ülkelerin önemli bir kısmını Müslüman ülkelerden oluşması dikkat çekici ve aynı zamanda üzücüdür. Ancak, Türkiye  dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların haklarının korunmasına vurgu yaparken Uygur meselesi karşısında duyarsız ve isteksiz davranmasını kabul etmek mümkün değildir. Günümüzde Teknoloji o kadar gelişmiştir ki, teknolojideki bu gelişmeler Müslüman Uygurların, Kazakların ve diğer azınlıkların temel insani insan haklarının Çin hükümetince ne kadar acımasızca çiğnendiğini ortaya koymaktadır. Çin’in bu konudaki uygulamalarının ne kadar insanlık dışı olduğunu resimler, videolar ve teknolojik imkanlarla ortaya çıkarmış bulunuyor. Ancak, bütün bunlar karşısında  Türk hükümeti açık bir tereddüt ve ikilem içinde bir tavır sergiliyor.  Türk hükümeti bir yandan dünyanın dört bir yanındaki mazlum Müslümanların hak ve hukuklarını koruduğunu vurgularken, diğer yandan Çin’in Doğu Türkistan’a insanlık dışı baskı ve zulüm uygulamalarından bahsetmiyor ve yeterli tepkiler vermiyor. Bunun sebebinin  Çin- Türkiye arasındaki ekonomik faktörler olduğu tahmin ediliyor. “şeklinde konuştu.

Milliyet Gazetesi Gönüşme Talebimize Cevap vermedi

Özgür Asya Radyosu muhabiri Doç.Dr.Nihat Ali Özcan’ın 10 Eylül 2020’de Milliet gazetesinde yazdığı Doğu Türkistan yazısından sonra köşe yazarlığından ayrılması ve diğer gelişmeler hakkında 22 Eylül’de Milliyet gazetesini aradıkların ve yazı işleri Müdürü ile bu konuda görüşme taleplerini ilettiklerini belirterek şunları söyledi ; ” Milliyet Gazetesi yazı işleri müdürü ile görüşme talebimizi Yazı İşleri sekreterine ilettik.Sekreter yazı işleri Müdürünün toplantıda olduğunu ve görüşme talebimizi kendisine ileteceğini bildirdi. Ancak,Milliyet Gazetesi Haber Müdürü bir daha bize dönmedi.”dedi.

Çin’in Uygurlara yönelik Baskı ve Zulüm Politikasını Destekleyen Küçük Bir Gurup Etkili

Çin’in Türkiye’deki ulusal medyada olumlu imaj ile yer almasının Çin’in Türklere yönelik baskı ve zulüm politikasını destekleyen Türkiye’deki Çin yanlısı çok küçük ve marjinal bir siyasi gurubun etkisinin olduğu biliniyor. Son zamanlarda Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm ve soykırım politikası batı medyasında her gün yer alırken Türk medyasının bu bu görmek istememesi ve sessiz kalmasının ise, insan hakları adalet ve haktan yana olmak gibi insani bir yaklaşım olmadığı açıktır.

Milliyet Gazetesinin Subjektif ve Çin Yanlısı Tutumu Yeni Değil

Milliyet gazetesinin Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur,Kazak ve diğer Türklere yönelik baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarına karşı Çin’den yana tarafgir ve mazlum Uygurlara olumsuz yaklaşımı yeni değil. Pragmatik ve sol tutucu entellektüellerin yayın organı olarak bilinen gazete, muhabiri Gökhan Karakaş’ı Doğu Türkistan’daki Çin tipi nazı kampları hakkında araştırma yapması ve haberler vermesi için 2019’da Uygur bölgesini ziyarete gönderdi.  Milliyet’in bu acemi muhabiri Doğu Türkistan’ın Aksu, Hoten ve diğer bir çok kentine Çin İşgal yönetiminin mihmandarlarının rehberliği ve gözetiminde “yeniden eğitim merkezleri” denilen Çin tipi toplama kamplarını ziyaret etti. Bu Gazeteci kaleme aldığı yazısında Uygur erkeklerinin kadın ve kızlarını dövdüklerini ve okula göndermediklerini tam Çin ağzı ile öne sürdü. Uygurlara gezdiği Urumçi, Aksu ve Hotan sokaklarında Uygur müziği ve danslarının öğretildiğine şahit olduğunu tam Çin ağzı ile iddia etti. Bu kez ise, Çinseviciliğini Doğu Türkistan’daki ÇKP Soykırımını dillendiren köşe yazarı Nihat Ali Özcan’ı istifaya zorlayarak bir kez daha göstermiş oldu.

Doç.Dr.Nihat Ali Özcan’ın Doğu Türkistan yazısı yüzünden Milliyet gazetesindeki Köşe yazarlığından ayrılmaya zorlanması bu gazeteninin Uygur Türkleri ve Doğu Türkistan sorunundaki tarafgir ve hak ve hukuka bağdaşmayan tamamen Çin yanlısı tutum ve kısıtlamaların bir başka tipik son örneğidir.

Kaynak : https://www.rfa.org/uyghur/xewerler/yazghuchi-istepa-09242020151925.html?fbclid=IwAR1N8oEhFCMzsgYo1BPHD59GlWruf9-8n_kXWIrtAaqMSwVy4hr1O9injh8

Share
708 Kez Görüntülendi.