UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

ÇKP Genel Sekreteri  ve Çin devlet Başkanı Xi Jinping Çin Şövenizmi kokan yeni bir  söyleme daha imza attı : “Dünyadaki tüm  etnik Han Çinlilerinin ÇKP ‘nın yönettiği Çin  devleti için çalışmalarını ve Çin devleti için daha  fazlasını yapmalarını talep ettiğini ” bildirdi.

Xi Jingping iktidara geldiği 2012 yılından beri  aşırı Çin milliyetçiliğini (Çin Şövenizmini) Çin’de ve  ülkesi  dışında güçlü bir siyasi araç olarak kullanıyor, Uygurlar başta Çinli olmayan ve  azınlık olarak tanımladığı  tüm etnik gruplara yönelik soykırım politikaları yürütüyor. ” Cunghua=Birleşik ve Büyük Çin Birliği ” yani “Büyük Çin” idealini gerçekleştirmek  için Çin Rüyası olarak tanımladığı “Bir Kuşak-Bir Yol” küresel projesinin  düğüm noktasında yer alan işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar başta diğer tüm Türk halklarını  bu Çin Rüyası önünde engel  olarak görüyor. Onları bu projenin selameti için  yok edilmesi gerektiğine inanıyor  bunun  için onlara etnik soykırım uyguluyor.  Çin Devlet Başkanı Xi Jinping   ziyaret   ettiği her yer ve konuşma yaptığı her Platformda Komünist Partisinin Kızıl renkli beş yıldızlı  bayrağını öne çıkarıyor. 

 Xi’nin  “Güzel  Çin’i Anlatma” Söylemi Çin Şövenizminin Şiddetini Arttırıyor   

23 Mart’ta El Cezire’de yayınlanan ” Zirveye Çıkmış Bir Delilik Örneği :  Xi Jinping’in Tüm etnik Çinlileri Çin’in Hikayesini Anlatma Çağrısı Öfkeyi Artırıyor” başlıklı makalesi dikkatleri çekiyor.  Çin lideri Xi’nın , dünyadaki tüm Diaspora Çinlilerini “Büyük  Çin” idealini gerçekleştirmek için harekete geçme çağrısı  ABD.başta dünyanın bir çok ülkesinde yaşayan  bir çok Han Çinlisi   göçmeni  çok rahatsız  ettiği    söyleniyor.

Makaleye göre Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri Xi Jinping, dünya çapındaki Çinli göçmenlerin Çin’in hikayesinin anlatılmasında aktif rol oynaması gerektiğini vurgulaması   “Yurtiçi ve yurtdışında doğup büyüyen ve kültür değişimi  ve dönüşümü geçiren Çinli  yeni nesil Han Çinlilerini ve ÇKP’ı sevmeyen ve sadık olmayanları da  Çin’in  hikayesini anlatması için  harekete geçmeyi çağırması  onları Büyük  Çin ulusunun büyük refahına hizmet edecek güç olarak aktif kullanma amacı taşıdığı açık ve net olarak görülüyor.  Xi Jinping’in bundaki amacı  yeni nesil Çinliler de dahil olmak üzere, Komünist Çin’e pek sadık olmayanlar da dahil olmak üzere dünyanın her yerindeki Çinlileri ÇKP.  rejiminin gelişimine katkıda bulunmaya ve çıkarlarını korumaya çağırarak onları Çin için çalışan aktif bir güç olarak kullanmak istiyor.

Çinli  Ping : Diasporada Yaşayan Çinliler ÇKP Yönetimini Genellikle Sevmez 

ABD’de yaşayan etnik Han Çinlisi bir  siyaset analist olan  Hu Ping’in bu konudaki görüşü şöyle :  “Denizaşırı  ülkelerde yaşayan Çinlilerin çoğu, Komünist Çin yönetiminden memnun olmadıkları için Çin’i terk etti ve yurtdışına yerleşti. Xi Jinping bunu bilmiyor  olması asla mümkün değil. Böyle olmasına rağmen Xi’nin   onları “Çin Rüyası”nı gerçekleştirmeye çağırması tam bir   iki yüzlü bir saçmalık. Ancak  şu ortamda Xi Jinping’in bunu yapması gerekiyor. Çünkü bu çağrı  yurtdışındaki bazı Çinlilerin milliyetçilik  duygularını ve Çinlilik  bilincini harekete geçirebilir, ancak Çinlilerin çoğunluğu onun çağrısına uymayacaktır. Son yıllarda Çin hükümetinin, başta Uygurlar olmak üzere Çinli olmayan etnik halklara yönelik   soykırım ve diğer insanlık suçu  kapsamına giren  devlet destekli suçlarını  örtbas etmek amacıyla yurtdışındaki Çinlilere “Çin hikayesini anlatma” kampanyasını hızlandırmaya çalışıyor. Yurt dışında ifade özgürlüğü nedeniyle Çin’in  baskıları ile hak hukuk ihlallerına ilişkin haberler yayınlanmakta ve Batılı ülkeler buna sert tepkiler göstermektedir. Bu nedenle Çin hükümeti, “Çin Hikayeleri ve Çin  yalanlarını”  kullanarak kendi suçlarını örtbas etmeye ve Çin Komünist Partisinin yurtdışında açığa çıkan ve sert tepkilere neden olan  suçlarının etkisini en aza indirmeye çalışıyor. Hu Ping  gibi  diğer Çinli analistlere göre, Xi Jinping yönetimindeki Çin’in ekonomisi geriledikçe ve uluslararası itibarı azaldıkça, yurtdışındaki Çinlilerin büyük çoğunluğu Xi Jinping’in liderliğindeki ÇKP yönetiminden  daha çok nefret ediyor ve onun  ” Çin Hikayesini Anlatma Kampanyasına Katılma ”  çağrısına tepki gösteriyor ve  kızgınlıklarını belirtiyorlar.

Çinliler Ana Vatanları Çin’i Seviyor,ÇKP’yı  ise, Asla  !

Çin asıllı ABD’li analizci Hu Ping, Çinlilerin  ana vatanları Çin’i sevdiklerini,   buna karşılık Çin Komünist Partisini  asla sevmediklerini  belirterek :  “Son yıllarda  ÇKP’nın baskıları yüzünden Çin’i terk eden Çinlilerin sayısı arttı ve onların Xi Jinping’in yönetiminden memnun olmadıkları  da çok açık. Xi Jinping, onları ‘Çin’e katkıda bulunmaya’ teşvik ederek, kendi rejimi altında hiçbir  olumsuzluk olmadığı izlenimini vermek istiyor. Çin şu anda otoriter bir devlet, ancak Xi Jinping onu “demokratik bir ülke” olarak adlandırıyor ve bu  iddialar Çin gerçekleri ile çelişiyor ,Xi’nin bu iddialarına aslında şaşırmamalı. Çünkü, ÇKP bunları  hep yapıyor  söylemleri de çoğu zaman gerçeklerle çelişiyor. Son yıllarda Çin hükümetinin, başta Uygurlara yönelik soykırım olmak üzere devlet destekli suçları örtbas etmek amacıyla yurtdışındaki Çinlilere “Çin hikayesini anlatma” kampanyasını hızlandırdığını söyledi. Şöyle diyor: “Yurt dışında ifade özgürlüğü nedeniyle Çin’in ablukasına ilişkin haberler yurt dışında yayınlanacak. Batılı ülkeler buna sert tepki gösterdi. Bu nedenle Çin hükümeti hikayeler ve yalanlar kullanarak kendi suçlarını örtbas etmeye ve ÇKP’nin yurt dışında açığa çıkan suç faaliyetlerinin etkisini en aza indirmeye çalışıyor.”

ÇKP Lideri Xi’nin Yeni Çin Ulusu Tanımı Yasadışıdır

Çin hükümetinin   bu yeni Çin ulusu tanımının yasal  olmadığını belirtiyorlar ve bu söylemin  Çinlilerin Şöven duyguları köpürtmeyi amaçlayan etnik-ırksal bir tanım olduğunu söylüyor. Pek çok Çinli için Xi Jinping’in sınır ötesi milliyetçilik bilinci tamamen saçmalık olduğunu belirtiyorlar.

Makaleye göre Xi Jinping,  Diasporada yaşayan Çinlilerin milli duygularını hatırlatarak ve Çin şövenizmi içerikli  duygularını harekete geçirmek istiyor. Diasporada yaşayan iki grup Çinliyi “Çin ailesinin üyeleri” olarak görüyor; Bunlardan biri ana vatanının Çin olduğunu asla unutmayan Çin vatandaşları, diğeri ise kan bağı ile Kıta Çinine bağlı ve   Damarlarında akan kanın  Çin kanı  olduğunu asla  inkar etmeyen Çinlileri etkileyebilir.

Aslında, denizaşırı Çinlilerinin bu konudaki duygu ve anlayışları karışıktır.    Bazıları Çin hükümeti için aktif olarak çalışmak isterken, diğerleri Çin Komünist Partisi ve Xi Jinping’in politikalarına karşı çıkıyor. Çin,  bu düşüncede olan Çinlilerin  saldırı hedefi haline gelmiştir.   Özellikle etkili isimler Çin karşıtı duruşlarını dile getirdiğinde Çin hükümeti bunu bastırmaya  ve etkisizleştirmeye alışıyor. Örneğin Kanada’ya göç eden Çin vatandaşı Kenny Chiu, 2019 yılında Kanada Parlamentosu’na üye seçildikten sonra, Çin’in demokratik değerlere yönelik  baskılarını kınayan bir konuşma yaptığı  için ÇKP’nin  saldırılarına hedefi olmuş ve parlamentodaki yerini kaybetmiştir.

ÇKP Yönetimi Hong Kong ve Kanada’daki  Seçimlere Hep  Müdahale Ediyor  

Kanadalı Çin asıllı eski Parlamenter Chiu “Al Jazeera Tv.” kanalına verdiği röportajda  ÇKP iktidarının Kanada ve Hang Kong’taki seçimlere hep müdahale etmeye çalıştığını belirterek : “Xi Jinping’in dünyanın dört bir yanındaki  etnik Çinlileri   Çin ulusunun  Yeniden büyük canlanmasına katılma çağrısı  aslında   karşılığı olmayan çılgınca bir hareket.  Bir kere  düşünün, İngiltere tüm dünyadaki tüm  İngilizleri İngiltere Kralı’na bağlılık sözü vermeye çağırsaydı ne olurdu?” sorusunu yöneltiyor.  Çin hükümetine göre, Hong Kong, Makao ve Tayvan vatandaşları hariç, Çin dışında 200’e yakın ülkede yaklaşık 60 milyon Çinli yaşıyor. Malezya, Endonezya ve Tayland’daki Çinli göçmenlerin geçmişi 19. yüzyıla kadar uzanıyor ve Çinliler Malezya nüfusunun % 23’ünü oluşturuyor. Çin hükümeti, son yıllarda yurt dışıyla ilgili iş dernekleri, öğrenci birlikleri, dostluk toplulukları gibi kuruluşlar kurarak yurt dışındaki Çinlilerle geniş çaplı iletişim ve işbirliği kurmaya çalışıyor. Çin hükümeti ayrıca Çinli göçmenlerin kendi ülkelerine ve toplumlarına entegre olma çabalarını engellemek için yurtdışındaki Çin milliyetçiliğini kullanıyor. Çin hükümetinin bu davranışı yurtdışındaki Çin vatandaşları arasında Çin sevgisinden ziyade şüphe ve nefret yaratabilir.