logo

trugen jacn

BATI,UYGUR SOYKIRIMINA YÖNELİK TUTUMUNDA AHLAKI SORUMLULUKLARINI SORGULUYOR

Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur,Kazak ve diğer azınlık olarak tanımladıkları Müslüman Türklerine yönelik her biri inisanlığa karşı işlenmiş bur suç ve soykırım cinayeti olarak tanımlanan   Uygurları kollektif  şekilde tutuklamalar, Xİ Jingping rejiminin Hitler’den ilham ve örnek alarak kurdukları  yüzlerce Çin tipi Nazi/Toplama kamplarına  milyonlarca Türkü hapsederek onları çeşitli baskı,zulüm ve işkenceler ile yok etme girişimleri son zamanlarda Çin’in  bunun aksini iddia eden tüm yoğun  yalan propaganda girişimlerine rağmen dünyanın gündemine oturmuş bulunuyor. Ayrıca,  batılı aydınlar Ukrayna’ya saldıran Rusya’nın bu ülkede işlediği soykırım cinayetlerine karşı yönelik takındığı insani ve duyarlı tavır, aynı duyarlılık ve insani sorumluluğun Uygur Türkleri için   gösterilmesi gerektiğini hatırlatılmasına yol açtığı görülüyor. Çin’in Doğu Türkistan etnik jenosid ve insanlak cinayetlerinin geçtiğimiz aylarda  Çin işgal Polis Arşivlerine ait korkunç ve dehşet verici belgelerin  dünya medyasında  yer alması batı kamu oyunun bu konudaki duyarsız ve pasif tutumunun sorgulanmasına yol  açtığı görülüyor. Batılı aydınlar son günlerde peş peşe yayınladıkları buna ait haber – analizleri ile  kendilerinin  İşgalci Çin’in Uygur soykırımına yönelik pasif  tutumundaki  çifte standartli  tutumu ile ahlaki sorumluluğu hakkında   görüşlerini ortaya koyarak  eleştirilerini  yoğunlaştırdıkları görülüyor. Aşağıda  önde gelen bazı batılı yayın organlarında  yer alan buna ait bazı yazıların  Türkçe çevirileri bilgilerinize sunulmaktadır.(UYHAM)

 UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Alman Bazaar Information gazetesi, 29 Haziran’da yayınlanan “Pekin’in imajı sunuluyor, dünya Çin’e farklı bakıyor” başlıklı bir yazısında, Çin’in Uygurlara yönelik baskısını ve Rusya ile “derin sınırsız dostluğunu” yineledi. Ukrayna’yı işgal ediyor Batı’da Çin imajının çökmesi, üzerine kafa yormak zorunda kalınca eşi görülmemiş bir zirve yaptı. İnsanlar, Çin gibi diktatörlükler, insan hakları ve Batı değerleri hakkında farklı düşünme ihtiyacı hissettiler. Bugüne kadar Avrupalıların yüzde 80’inden fazlasının gözünde Çin, diktatör, diktatör, baskıcı bir ülke haline geldi.

Bavyera TV kanalının internet sitesinde 29 Haziran’da yayınlanan bir makaleye göre, “Avrupa’daki İnsan Hakları Kalesi: Batı’nın Manevi Üstünlüğü Bir Alay Konusudur.”  acil insan hakları endişeleri konusu önemli bir sorun olarak gündeme getirildi. başlık.28 Haziran’da yayınlanan nihai ortak açıklamada, yedi sanayileşmiş ülkenin liderleri, “Çin’i insan hakları sorunlarına ciddi bir şekilde bakmaya çağırıyoruz” diyerek, “evrensel değerlerimizi korumaya ve çağrıda bulunmaya devam edeceğiz” dedi. Çin’in evrensel insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı duyması gerekiyor.” Sincan’da zorla çalıştırma bizim için büyük endişe kaynağı” dedi.

Yazar Maximilian Buh’a göre, Rusya’nın Ukrayna’daki soykırımına karşı çıkan Batılı ülkelerin de Uygur bölgesinde Çin’in soykırımına karşı çıkma sorumluluğu var. İnsan haklarına özen göstermede çifte standart uygulamak, Batılıların ahlaki imajını gülünç hale getiriyor. “Gerçekten Çin ve Rusya’dan daha iyi miyiz?” “Elbette, Çin’in Uygurlara yönelik baskısı, insanlık dışı bir başka trajik anıt yarattı” dedi. “Bugün nereye bakarsanız bakın, korumacı duyguların dalgası akıyor.

“Demokrasi Diktatörlükle Karşılaştırılamaz” başlıklı makalesinde Batılı liderleri insan hakları konularında ortak, uluslararası bir politika izlememeye çağırıyor. Makale, kapsamlı bir insan hakları siciline sahip olmayan Avrupa’daki liderlerin beslenmesi gerektiğini, yalnızca Avrupa’nın çıkarları için uluslararası insan haklarını umursamayan liderlerin insan haklarına karşı seslerini yükseltmelerinin alay konusu olacağını söylüyor. insan hakları ulusal sınırlar değildir.

Avusturya’nın 29 Haziran’da yayınlanan “Devlet Sahibi OMV’nin Sincan’daki Çin’e Taahhüdü” başlıklı Avusturya dergisi Taraza da Batılı ülkelerin Uygur meselesini ahlaki ve insani olarak ele alma ihtiyacına odaklandı.

Makale, “Bugün birçok insan Uygur soykırımından bahsediyor” dedi. Batı Çin’de en az bir milyon Müslüman Uygur kaçırıldı ve zorunlu eğitime tabi tutuldu. Büyükelçinin Hüseyin’e bilgi verdiği iddia ediliyor. Çelik gibi kanıtlar, doğurganlık çağındaki kadınların zorla kısırlaştırıldığını, erkeklerin deneyci olduğunu, beyinlerinin yıkandığını ve bebeklerinin ebeveynlerini kaybettiğini doğruluyor. O bölgede zorla çalıştırma, günlük yaşamın normal bir parçası haline geldi. “Çin’in Mayıs ayı sonlarında serbest bırakılan Uygurların Uygurlara karşı beyin yıkama ve istismarına yönelik resmi baskısı, dünya çapında öfkeye yol açtı.”

Makalede bahsedilen OMV, Çin’in Uygur Özerk Bölgesi, Shayar İlçesindeki 17 petrol kuyusundan sıvılaştırılmış doğal gaz geri kazanım teknolojisi alanında çalışan 24.000 çalışanı olan Avusturya devlet petrol ve gaz şirketidir. Makale, “korunmasız toprakların çevresini korumaktan” sorumlu Avusturyalı yetkililere zorla Uygur işçiliğinden kaçınmaları çağrısında bulundu. OMV soruşturmayı kabul etti ve bu konuda hata yapmayacağına söz verdi.

Share
1308 Kez Görüntülendi.