Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Doğu Türkistan’in öz adının resmi olarak kabulü ve yasal olarak kullanılması için önerge veren Hollanda’nın başkenti Amsterdam Şehir Meclisinin DENK Partili Türk Üyesi önergesinin Kent Meclisinde kabulü üzerine yaptığı açıklamada : ” Doğu Türkistan’ ismini resmî olarak telaffuz etmek sadece sembolik bir adım değil, aynı zamanda baskı altındaki bir Türk halkı olan Uygurlarla dayanışmanın açık bir göstergesidir. Bu adım, Amsterdam’da ve diasporada yaşayan Uygur topluluğuna ” Sizin durumunuzu görüyoruz ve acınızı paylaşıyoruz. ” anlamına geldiğini açıkladı.
Süleyman Koyuncu, kendisinin verdiği önerge ile Amsterdam Belediye Meclisinin Çin’in kültürel soykırım amacı ile dayattığı Çince “Xinjiang” adı yerine bu ülkenin gerçek, öz ve tarihi adı olan Doğu Türkistan adının kullanılmasının resmi olarak kabulü üzerine QHA(Qırım Haber Ajansı)’na yaptığı açıklamasında şunları söyledi : ” Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da asimilasyon politikaları uyguladığını biliyoruz. Belediye Meclisine ” Çin’in Zulmünü gören Doğu Türkistan’ı tanır” başlığıyla sunduğumuz Xinjiang yerine Doğu Türkistan adının kullanımını içeren teklifimiz Belediye Meclisi tarafından gerçekleştirilen tarihî oylamada 26 “evet” ile birlikte kabul edilmiştir. Bundan böyle Amsterdam, Çin rejiminin dayattığı “Yeni Topraklar ” anlamına gelen sözde Çince “Xinjiang” yerine tarihi ve kadim Türk yurdunu artık bundan sonra asıl ismi “Doğu Türkistan” bundan böyle resmi olarak olarak kullanılacaktır.
Amsterdam’da Yaşayan Tüm Toplulukların bu Arada Özellikle Uygurların da Seslerinin Duyurulması Gerektiğine İnandım
Doğu Türkistan’da Çin zulmünün sesi olan, söz konusu teklifi Amsterdam Belediye Meclisine taşıyan DENK Partisi Meclis Üyesi Süleyman Koyuncu “Bu şehirde yaşayan tüm toplulukların sesinin duyulması gerektiğine inandım ve bu nedenle Doğu Türkistan konusunda da sorumluluk aldım. Önceki yıllarda önce Kuzey Hollanda Eyalet Meclisi Üyesi iken Çin’in Doğu Türkistan’da Uygurları gözetlemek ve baskılamak için kullandığı Çin menşeili güvenlik kameraların ithalinin durdurulması yönünde karar alındığını belirtti. Koyuncu aynı kararın Amsterdam Belediye Meclisinde de alındığını kaydetti.
Önerge; Çin’in Baskı ve Zulmüne Karşı Uygurlarla Dayanışmanın Açık Bir Göstergesidir
Meclis Üyesi Koyuncu : QHA.Muhabirinin Doğu Türkistan adının resmi olarak kullanılması yolundaki önergesinin amacı hakkındaki sorusunu ise şöyle cevaplardı : “Başkent Amsterdam’ın hem özgürlükler şehri olduğu kadar, aynı zamanda özgürlükleri ellerinden alınmış halkların yaşadığı bir kenttir. Çin’in Uygurlara yönelik baskı ve zulmü bu şehirde çok fazla bilinmemektedir. Doğu Türkistan isminin Amsterdam’da kullanılması için Belediye Meclisine taşıdığınız bu fikrin temelinde hem kişisel vicdanım hem de toplumdan gelen çok net bir çağrı vardı. Uzun süredir Hollanda’da yaşayan Doğu Türkistan kökenli vatandaşlarımızla temas hâlindeydim. Uygurlar Doğu Türkistan’da yaşayan Aile ve yakınları ile Çin’in engel ve yasakları yüzünden iletişim kuramıyorlar.Bundan da son derece mustaripler. Çin hükûmetinin baskısını iliklerine kadar hisseden insanlar var bu şehirde. Ama onların acısı yeterince görülmüyor. ‘Doğu Türkistan’ ismini resmî olarak telaffuz etmek sadece sembolik bir adım değil, aynı zamanda baskı altındaki bir halkla dayanışmanın açık bir göstergesidir. Bu adım, aynı zamanda Amsterdam’da yaşayan Uygur topluluğuna ‘Sizi görüyoruz ve acınızı paylaşıyoruz’ demek anlamına gelmektedir.
Çince “Xinjiang ” ismi Uygur Türkleri için Baskı ve Travmanın En Önemli Nedeni ve Sembolü
Teklifte yer alan “Xinjiang isminin acı verici ayni zamanda işgal ve esaretin bir çağrışım olduğu” yönündeki düşüncesinin meclise nasıl taşındığına yönelik olarak sorulan sorusunu Belediye Meclis Üyesi Süleyman Koyuncu şu sözlerle cevaplandırdı : ” Bu ifade benim bu kentte irtibat halinde olduğum Uygur Türklerinin paylaştığı bir söylemdir. “Xinjiang isminin Çin yönetimi tarafından dayatılan, onları milli kimliklerinden uzaklaştıran ve kimliksizleştirici ve baskıcı bir anlam taşıdığı çok net ve açıktır. Uygur Türkleri bu Xinjiang ismini duyduklarında, ailelerinden koparıldıklarını toplama kamplarını, kaybolan yakınlarını ve zorla asimilasyonu hatırlıyorlar. Yani bu sadece bir coğrafî isim değil, aynı zamanda bir travmanın sembolü.” değerlendirmesinde bulundu.
AMSTERDAM BELEDİYE MECLİSİNE TAŞIDI: DUYARLILIĞIMIZI ŞİMDİ GÖSTERMELİYİZ
Amsterdam Belediye Meclis Üyelerine bu teklifi taşırken, teknik olarak değil insan hikâyelerini merkez aldığını söyleyen Koyuncu, “Biz Amsterdam olarak göçmenlere, mültecilere, azınlık topluluklara her zaman duyarlı bir şehir olduğumuzu söylüyoruz. O hâlde bu duyarlılığı şimdi de göstermeliyiz.” dediğini aktardı. Koyuncu, bunun yanı sıra Uygur Türkleri tarafından Belediye Meclisine onlarc teşekkür mesaji içeren e-posta geldiğini ve bunun da katkısı olduğunu belirtti.
BU KARAR, ROTTERDAM, BRÜKSEL GİBİ ŞEHİRLERE DE CESARET VERMELİ
Söz konusu kararın yalnızca Amsterdam için değil, Avrupa’daki diğer şehirler için de sembolik bir değer taşıdığına inandığının altını çizen Belediye Meclis Üyesi, “Belediyeler sadece çöp, asfalt ve vergiyle ilgilenen teknik kurumlar değil, aynı zamanda vicdan sahibi siyasi aktörlerdir. Bu karar da tam olarak bunu gösterdi.” ifadelerini kullandı. Brüksel, Rotterdam gibi şehirlerin de Amsterdam gibi bir yapıya sahip olduğunu ve orada da Uygur Türklerinin yaşadığını belirten Koyuncu, sözü edilen şehirlere de cesaret vermesini temenni etti.
Koyuncu karar açıklandıktan sonra temasta olduğu Uygurların kararı çok büyük bir mutlulukla karşıladığını belirtti. Kimilerinin gözyaşlarına hakim olamadığını kimilerinin de Hollanda’da “görüldüğünü” hissettiğini aktardı.
“BU, SİYASî BİR ADIM DEĞİL, FARKINDALIK ÇAĞRISI”
Çin’in asilimilasyon politikalarının siyasî bir mesele olmadığını, sorunun medyada kısıtlı kaldığını vurgulayan Koyuncu şunları söyledi: ” Tam da bu yüzden bu önerge sadece bir siyasî adım değil, aynı zamanda bir farkındalık çağrısı. Mecliste yaptığım konuşmalarda, bu konunun sadece bir ‘dış politika’ meselesi olmadığını, aynı zamanda Amsterdam’da yaşayan insanların, bu şehirdeki bir topluluğun meselesi olduğunu vurguladım. Çünkü bu şehirde Uygur topluluğu yaşıyor ve onların acısı, bu şehrin de gerçeği. Ayrıca önergeyle birlikte bir medya ve bilgilendirme süreci de başladı. Hem sosyal medya üzerinden hem de basın aracılığıyla konunun neden önemli olduğu anlatıldı. Toplumun farklı kesimlerinden olumlu tepkiler aldık. Birçok kişi ilk kez bu isim değişikliğinin arkasındaki insanî boyutu fark etti.
“UMARIM BU KARAR, DİĞER ŞEHİRLER VE ÜLKELER İÇİN İLHAM VERİCİ OLUR”
Süleyman Koyuncu dünya ülkelerine ve ulusulararası topluma da çağrıda bulunduğunu hatırlatarak sözlerini şöyle sonlandırdı : ” Doğu Türkistan meselesi, insan hakları ve evrensel değerler çerçevesinde uluslararası toplumun ve her bireyin kesin olarak gündeminde olması gereken bir konu olması gerekir. Aynı zamanda Doğu Türkistan konusu uluslararası toplumun ortak vicdanını ilgilendiren bir meseledir. Elbette her ülkenin kendi diplomatik dengeleri olabilir. Ancak bazen en küçük adımlar bile beklenmedik derecede güçlü bir etki yaratabiliyor. Biz Amsterdam’ ken Meclisi olarak ilk kez böyle bir adım attık. Çünkü temel değerlerimiz arasında adalet, insan onuru ve özgürlük var. Umarım bu karar, diğer şehirler ve ülkeler için de iyi bir başlangıç ve örnek olabilir.” şeklinde konuştu.
Kaynak : https://www.qha.com.tr/ozel-haber-roportaj/amsterdam-da-alinan-dogu-turkistan-kararini-teklif-eden-isim-qha-ya-konustu-509820
BENZER HABERLER