logo

trugen jacn
09 Eylül 2019

MİLLİ KURTULUŞ YOLUNDA DÜŞÜNCELER (6. VE SON BÖLÜM)

Mehmet Emin Hazret

Mehmet Emin HAZRET

Biz Uygur Türklerine  Tek Tercihten Başka yol bırakılmamıştır;

 Ya istiklal,Ya Ölüm!

Bizim özgürlüğümüz, Çin’in parçalanma süreci içinden  doğar. Çin’in ekonomik başarısı bu ülkeyi dünyanın ikinci büyük ekonomik gücüne  yükseltmiştir. Ancak para, ve zenginlik, Çin toplumunu eşitsizlik ve bölünmeye götürmüştür. Katı sosyalist rejim,kaynakları devletin monopol etmesi,komünistlerin doyumsuz aç gözlüğü, devletin kural tanımayan dev bir mafya örgütüne dönüşmesi, toplumda büyük bir infial yaratmıştır. Çin yanar dağın patlama öncesi sessizliği yaşamaktadır. Çin ekonomisinde ortaya çıkabilecek ufak bir kriz, Çini karıştırmaya yetecektir.Kuru ormanın yanması için bir tek kibrit yeterlidir. Pekin durumun farkındadır.Bu yüzden Çin, savunma bütçesinden,iç güvenlik bütçesine daha fazla para ayırmaktadır. Pekin kendi halkını inek gibi sağmaya kararlı ki, özgürlüğü kısıtlamaktan hiçbir taviz vermemektedir. Çinin demokrasileşme yolunda adım atmasını teşebbüs eden Nobel barış ödülü sahibi Liu şaobo  ve Çin anayasası ve Bölgesel milli özerk yasasının Doğu Türkistan’da uygulanmasını talep eden D.r.İlham tohti, Çin ceza evlerinde işkence görmektedir.

Devleti ayakta tutan güç değil, adalettir. Sovyetler birliği yer kürenin 3/1 ni demir yumrukla kontrolünde tutarken dağıldı. Neden? Çünkü Sovyetlerde güç vardı,adalet yoktu. Her şeye değer vardı. Sadece insana değer yoktu. Bugünkü Çinin durumu, dağılma sürecine giren Sovyetler ile tıpa tıp aynıdır. İnsana değer vermeyen rejimler yok olmaya mahkumdur.

Sovyetlerin dağılmasında belirleyici rol oynayanlar Ruslar olmuştur. Çinin dağılmasını tetikleyecek anahtar Doğu Türkistan ,Tibet ve Hongkong olacaktır. Çünkü, devlet tarafından yapılan etnik   ve dini zulüm, soykırım politikası, Uygur ve Tibetlilerin Çin boyunduruğundan kurtulma sürecini hızlandırmaktadır. Hongkong,İngiliz sömürü düzeninden aldığı özgürlüğü Çine kaptırmamaya kararlıdır. Hongkong’ta “Hongkonglular Çinlidir” diyenler, sokaklarda dövülecek kadar Çin’den nefret eder noktasına gelmiştir. Bu 3 bölgede bir daha geri dönüş olmayacaktır.

Biz Doğu Türkistanlılar kendi topraklarımızda Çinliler ile beraber yaşamak istersek bile, Çinliler bizimle beraber yaşamak istememektedir. Pekin bu topraklarda bizim soyumuzu tamamen silip süpürüp, yalnızca Çinlilerin yaşaması için alan yaratma peşinde olduğunu hiç gizleyememektedir. Bize tek tercihten başka yol bırakılmamıştır; Ya  istiklal, ya ölüm!

                                                          İŞİD Değil, NATO

Uygur Türklerinin tamamı Müslümandır ve Sünni mezhebine mensupturlar. Her hangi bir bölgesel veya mezhepsel sorun bulunmamaktadır. Kültürel yapımız sağlamdır. Doğu Türkistan savaş ortamına düştüğünde, dünyanın dört bir yanından gelecek mücahit gruplar çoğalacaktır. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Müslümanın özgürlüğü için Müslümanın yardım etmesinden doğal bir şey yoktur. Bizim hayatımızı kurtarmak için ölmeye gelenleri, git, diyemeyiz. Elbette bağrımıza basacağız. Ancak, Cihat sadece Allah rızası içindir. İşin içine başka garaz karışırsa cihat,cihat olmaktan çıkar. Bugünden cihatçı kardeşlerimize şunu net bildirmemizde yarar var ki, mezhep eksenli yabancı cihatçı grupların kendi başlarına değişik isimler adı altında oluşuma gitmesi hoş karşılanmayacaktır.Doğu Türkistanlı mücahitlerin arasına karışacak, o oluşumun içinde yer alacaktır. Doğu Türkistan’da İŞİD veya Taliban türü örgüt ağının kurulması, Doğu Türkistan Müslümanlarının imhası için hizmet edeceğinden, böyle bir teşkilatlanmaya kesinlikle izin verilmeyecektir. Doğu Türkistanın kurtuluşu uğrunda sadece Allah rızası için savaşacak olanların başımızın üstünde yeri vardır.

Bütün Doğu Türkistanlıların ve dünya’dan bize yardım için gelenlerin gücü, Çini çok yıpratacaktır, ancak Çini bu topraklardan söküp atmaya yetersiz kalacaktır. Savaş meydanlarında Peygamberimiz H.z. Muhammed (S.A.V) e gelmeyen mucize bize hiç gelmeyecektir. Hepimiz savaşın askeri güce dayalı olduğunu biliyoruz. Çin,Uygurlar üzerinde kimyasal, biyolojik,hatta nükleer silah kullanabilecek kadar gözü karadır.Çin, Kaşgara bir atom bombası atarsa, karşılığında Pekin,Şanghay’a bir iki atom bombası atabilecek güç olduğunda,Çinin bize kitlesel zarar vermesini önleyebiliriz.  Bizde “Düşmanımın düşmanı benim dostumdur” diye bir ata sözü vardır. Mao, bu ata sözünü kendine mal ederek “Düşmanımızın Düşmanı Bizim Dostumuzdur.” Diye kullanmıştır. Çinin düşmanları bizim dostumuzdur. Biz, Batı ülkelerinin bizim üstümüze değil, düşmanımızın üstüne bomba yağdırmasını sağlayacak akılcı hareket etmek istiyoruz.

Çin’in karadan ve denizden (Tayvan dahil )  sınırı olan 20 komşusu vardır. Pakistan’dan ibaret tek bir dostu vardır. Kuzey Kore dahil 17 komşu ülkeden toprak talebi vardır. Güney büyük komşusu Hindistan, kuzey büyük komşusu Rusya ve batıda Türk cumhuriyetlerinden toprak istemektedir. (iki sene önce sadece Tacikistan’dan hatırı sayılır bir miktar toprağı tehdit ve şantaj yolu ile elde edebilmiştir.) Himalaya eteklerindeki dağ ülkesi olan küçücük Botan krallığından bile kabadayıca üslupla toprak isteyip bu ülkeyi  korkutmaktadır. Miyammar’ın içine düştüğü kargaşasından yararlanmakta ve Çin asıllı Kokanları silahlandırmak sureti ile, bu ülkeden toprak koparmaya çalışmaktadır. Denizde Vietnam,Malezya,Brunei,Filipinler, Japonya ile toprak talebi gerekçesi ile yarattığı gerginliği hat safhaya ulaşmaktadır. Çinin büyümesine paralel komşu ülkeler ile olan sorunları da büyümektedir. Çin, komşu ülkelerin toprak bütünlüğüne, Uygar dünyanın evrensel değerlerine tehdit yaratmaktadır. Hiçbir ülke tek başına Çin tehdidini durdurmaya yeterli değildir. Çin tehdidi altındaki güçlerin organizeye ihtiyacı vardır. Bunu yapabilecek ülke Amerika’dır. Organizasyonun motor gücü NATO dur. Çini ancak NATO caydırabilecektir. Aslanlar,buffaloyu yere serdikten sonra sırtlanlar ganimetten pay almaya toplanırlar. Güç merkezdir. Bütün planetler güneş etrafında dönüyor ki, güneş güçlü olduğundan.

Biz başarısız Müslümanların yolundan değil,başarılı Müslümanların yolundan gitmek istiyoruz. İŞİD Başarısızlığa mahkum dur. Çünkü tuttuğu yol Müslümanları selamete çıkarmak, onların  can ve mal güvenliğini garanti altına almak değildir. Yaptığı her iş Müslüman’ın zararına, aleyhine işlemektedir. Bizim tercih edeceğimiz yol Aliya İzzetbegoviç ,Haşim Taçı’nin yoludur. Bosna ve Kosova gibi hürriyete kavuşmak, medeni dünya ile el-ele  barış içinde geleceğe yürümek istiyoruz. Ülkelerin tek-tek gelip bizi karıştırmasını da istemiyoruz. Soykırıma maruz kaldığımızda NATO’yu davet etmekten çekinmeyeceğiz. NATO içinde kan ve din kardeşimiz Türkiye yer almaktadır. Türkiye olan yerde bize zarar gelmeyecektir. Avrupa’nın ortasındaki Bosna, Kosova’nın kurtuluşu için harekata geçen NATO, iç Asya’da yer alan Doğu Türkistan’a biz çağırırsak “baş üstüne” diye gelecek mi? Doğu Türkistan,dünya için bu kadar mı önemli? diye soracaklar çıkabilir.

NATO uzaktan gelmiyor. Bizim sınır hattımızda NATO üsleri mevcuttur.

NATO kendi çıkarı için gelmek zorunda kalacaktır.Tabii ki, geliş nedeni biz olacağız.

NATO’ nun Gelme Nedenleri

Pasifik ve güney Çin denizinde Amerika ve müttefikleri tarafından önü kesilen Çin, Askeri gücünü batı sınırlarına yönlendirebilir ve batı Türkistan’da ilerleyerek Hazar doğal gaz, petrollerine ulaşabilir. Çin, Pasifikte küçük savaş yapabilir,ancak büyük savaştan kaçınacaktır. Amerika, Japonya ve Avrupa’nın kolay ulaşamayacağı orta Asya’nın uçsuz-bucaksız topraklarında Çinlilere yaşam alanı yaratmak için açık ve gizli 20 sendir hazırlık yapmaktadır. Çin, tarihi boyunca yaptığı savaşlarda  denizde kaybetmiş, karada Türk toprakları üzerinde genişlemiştir. Bundan sonrada bu yönde ilerleyecektir. Doğu ve batı Türkistanın içinde bulunduğu zengin ve savunma gücü zayıf topraklar eninde sonunda savaş meydanına dönüşecektir. Vaziyet NATO’nun devreye girmesini zorunlu kılacaktır. Pasifikte denizinde, Pasifik askeri birliği, Orta Asya’da NATO, Çini kıskaç’a aldığında, Rusya ve Hindistan’da durumdan istifade edecektir.

Eğer silah ve mühimmat desteği sağlanırsa Doğu Türkistan Türkleri bütün ağır bedel ve zayiatlara rağmen, Batı ve Doğu Türkistan’dan Çine uzanan petrol, doğal gaz boru hatları ve ulaşım ağlarını işlemez hale getirebilecektir. Çin, Doğu Türkistanın geniş topraklarından Çine uzanan enerji ve ham madde yollarını korumak için büyük çapta askeri gücü bu bölgeye kaydırmak zorunda kalacaktır. Bu durum Pasifikteki müttefikleri iyice rahatlatacaktır. Çin, Doğu Türkistansız, Batı Türkistan ve Avrupa’ya açılamaz. Doğu Türkistan’ın jeopolitik yeri o kadar önemli ki, eğer bu ülke tekrar bağımsızlığına kavuşursa, Rusya,Moğolistan,Orta Asya Türk cumhuriyetleri ve Hindistan üzerindeki Çin baskısı büyük çapta ortadan kalkacaktır ve Avrasya’da kalıcı barış süreci başlayacaktır.Çin kendi belirlediği tarihi sınırı olan  Çin Seddi’nin içine çekilecektir. Doğu Türkistan, bütün büyük Türkistan’ın enerji, ham maddelerini kontrol altında tutmakla kalmayacak, iç Asya ve Avrupa’nın güvenliğini sağlayıcı tampon böle olacaktır. Çin ile de eşit ve iyi komşuluk ilkesi içinde ticareti geliştirecektir.

Doğu Türkistan’ın Çin’den bölünüp çıkıp, bağımsız bir devlet olması, Tibetin bağımsızlığını garantileyecektir. Doğu Türkistan ve Tibetin özgürleşmesi, Çinin sorunlar pay hattını harekete geçirecek ve Çin en azından yüz senelik istikrarsızlığa sürüklenecektir. Amerika, Japonya,Rusya, Hindistan ve diğerleri yüz sene rahat edebilecektir. Doğu Türkistan dünya için bu denli önemlidir.

Bu nedenlerden de öncülüğe sahip olan şu ki, Hazar denizinden Turfan-Kumul bölgesine kadar devam eden petrol, doğal gaz yataklarını kapsayan bitmez tükenmez yer altı kaynaklarının önemi, NATO’yu çekebilecek nedenlerin başında gelmektedir.Çünkü dünyanın en büyük yer altı petrol, doğal gaz okyanusu bu toprakların altındadır.

Biz kendimizin insan olduğunu Çine kabul ettiremedik. Bizi insan olarak görenler ile iş birliği yapmaktan doğal ne olabilir ki? Biz Uygurlar vatan, hak-hukuk,özgürlük dahil her şeyi kaybettik. kaybedecek fazla bir şeyimiz yoktur. Doğu Türkistan’da Çin kargaşa istemektedir.Kargaşada  Çinin kaybedeceği çok şeysi vardır. Dünya buna şahit olacaktır. Bu yer altı zenginlik kimin elinde olursa, dünyaya hükmetecek de o olacaktır.

NATO ile  İş Birliği Yaparsak Kafir mi olacağız?

Biz Uygurlar Müslüman halkız.Yolumuz H.z. Muhammed (s.a.v) peygamberimizin yoldur.Peygamber Efendimiz Mekke’den Medine’ye hicret ettikten sonra, çok farklı insan topluluklarıyla karşılaşmıştır. O dönemde, Medine’de büyük bir etkinliğe sahip olan Yahudiler, çeşitli Hıristiyan toplulukları ve o güne kadar İslam’a girmemiş, eski dini anlayışlarını sürdüren müşrikler bir arada yaşamaktaydı. Hz. Muhammed (s.a.v.) böyle bir ortamda, toplumsal birliği ve barışı sağlamak amacıyla Medine’deki kozmopolit yapıyı çeşitli sosyal sözleşmelerle kaynaştırmış, yüzden fazla toplulul ile çeşitli anlaşmalar yapmış, onlarla uzlaşmaya varmıştır. Medine’ye  saldırabilecek Mekkeli düşmanlardan korunmak için, Yahudi dahil Müslüman olmayan diğer topluluklarla anlaşma yapmıştır. Düşman olan kafirlere karşı, düşman olmayan kafir kavimler ile ittifak düzmek peygamberimizin sünnetidir.

Çin Komünist Partisi,yalnız dinimiz,dilimiz,kültürümüze değil,bizim fiziki varlığımıza bile karşıdır.Kendi vatanımızda bizi topluca imha etmek için tüm devlet gücünü kullanmaktadır.Bize düşman olmayan ve din,dil,kültürümüze karşı olmayan batı ülkeleri ve onlar tarafından oluşturulan askeri ittifak NATO ile iş birliği yapmak bizi kafir yapmayacaktır. NATO içinde yer alan Türkiye Müslümandır,Türktür.

Uygur halkı şuna hazırlıklı olmalı ki, Eğer NATO zorunlu olduğunda Doğu Türkistana girerse ve bizimle beraber hareket ederse, bağımsızlık yolumuz açılmış olacaktır.Eğer Rusya NATO ile berber hareket ederse  veya bitaraf kalırsa, biz ile bağımsızlık arasındaki mesafe çok daha kısalacaktır. Çünkü,Çinin Avrasya’yı istikrarsızlığa sürükleyecek bir tehdit  unsuru olduğunu bütün ülkeler derinden hissetmektedir.

Allah dinimizi koruyacağına söz vermiştir. Uygurları korumak güçsüz Uygur toplumunun zeka ve becerisine bağlıdır.

NOT :  Sayın yazarın Kasım 2015’te “Milli Kurtuluş Yolunda  Düşünceler ”  adı ile kaleme alıp Yayınladığı bu  yazı dizisinin önemine ve gücelliğine binaen  tekrarı   6.ve son bölümü ile  sona ermiştir. 

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
2161 Kez Görüntülendi.