Son Dakika
Almanya’nın önde gelen kimya devlerinden BASF, Salı günü yaptığı açıklamada Uygur bölgesinden tamamen çekildiğini duyurdu. Şirket, Çin hükümetinin Uygurlara karşı uyguladığı soykırımda kilit rol oynayan iki Çinli şirketle ortaklık kurması nedeniyle yıllardır uluslararası kuruluşların sert eleştirilerine maruz kalıyordu.
Alman kimya şirketi BASF, Salı günü yaptığı açıklamada, ortakları Xinjiang Markor Chemical Co., Ltd. ve Markor Meio Chemical Co., Ltd.’deki hisselerini Singapurlu Verde Chemical Co., Ltd.’ye sattığını duyurdu. Şirketten yapılan açıklamada, işlemin düzenleyici onaylara tabi olarak Pazartesi günü tamamlandığı belirtildi. Ancak açıklamada hisselerini ne kadara sattığı açıklanmadı. Alman şirketi BASF’nin Uygur bölgesinden çekilmesi, Uygur haklarını ihlal etmekle suçlanan Alman şirketlerinin bölgeden çekilmesinin ardından gelen ikinci gelişme oldu. Almanya’nın en büyük otomobil üreticisi Volkswagen de geçen yıl Urumçi’deki fabrikasını satarak bölgeden çekilmişti.
Ocak 2016’da Alman kimya devi BASF, zemin cilaları, boyalar ve diğer çözücü ürünleri yapmak için kullanılan bir kimyasal olan bütandiol (BDO) üretmek amacıyla Çin’in Xinjiang Markor Chemical Co., Ltd. şirketiyle ortaklık kurarak Korla Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Bölgesi’nde bir tesis açtı. Aynı yılın temmuz ayında BASF ve Xinjiang Markor Chemical Co., Ltd. ayrıca sentetik elyafların önemli bir hammaddesi olan bir kimyasal madde (Poli THF) olan Politetrametilen Eter Glikol üretmek için Korla Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Bölgesi’nde bir tesis kurdu.
Geçtiğimiz nisan ayında Uygurlara karşı zorunlu çalışma uyguladığı iddiasıyla yargılanan Alman kimya şirketi BASF’nin yıllık konferansının düzenlendiği Rosengarten Merkezi önünde Dünya Uygur Kongresi ve Tehdit Altındaki Halklar Örgütü temsilcileri protesto gösterisi düzenledi. Dünya Uygur Kongresi’nden yapılan açıklamaya göre, şirketin CEO’su Martin Brudermüller, şirketin yıllık toplantısında yaptığı konuşmada, “Çin pazarını açmaya ve orada yeni fabrikalar kurmaya devam edeceklerini” söyledi ve Uygur İlindeki fabrikalarında Uygurların zorla çalıştırıldığı iddialarını yalanladı.
Dünya Uygur Kongresi Berlin Ofisi Direktörü Ghayur Qubran yaptığı açıklamada, “Şirket, Uygur köylerindeki fabrikalarında zorla çalıştırma sorununu soruşturmamakla kalmadı, Çin’de daha fazla fabrika açma planları da zorla çalıştırma riskini daha da artırıyor” dedi. Ghayyur Qubran konuşmasında BASF’den yanıt vermesini ve “şirketin gelecekte tedarik zincirinde zorla çalıştırma ve diğer insan hakları ihlallerini önlemek için ne yapacağını” açıklamasını istedi.
Alman iş gazetesi Handelsblatt’ın 5 Kasım 2023’te yayımladığı bir araştırma raporunda, BASF’nin Uygur ortağı Xinjiang Markor Chemical Co., Ltd.’nin, Çin hükümetinin bölgedeki devlet destekli Uygur işgücü transfer programıyla yakın bağlantıları olduğu ortaya çıktı. Alman radyo istasyonu ZDF ve Der Spiegel gazetesi daha önce, BASF’nin ortağı Markor’un, Uygurlar üzerinde gözetim faaliyetleri yürüttüğünü ve onlar hakkında topladığı verileri Çin hükümetine ilettiğini bildirmişti. BASF, o dönem çalışanlarının konuyla bir ilgisi olmadığını belirtmiş ancak ortağın Çin hükümetiyle iş birliği yaptığını kabul etmişti.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Uygur Zorunlu Çalışma Önleme Yasası kapsamında 2023 yılında Uygur bölgesindeki üç şirketi kara listeye aldı. Bu şirketlerden biri de ürünlerinin ABD’ye girişi yasaklanan Xinjiang Zhongtai Group. Bu durum, Zhongtai Group’u ABD İç Güvenlik Bakanlığı’nın “Uygur Müslümanları ve diğer etnik azınlıkların zorla çalıştırılmasına karıştığı” gerekçesiyle kara listeye aldığı 144 şirketten biri haline getiriyor.
BENZER HABERLER