logo

trugen jacn
29 Ocak 2016

İSTANBUL ÇİN, İNSAN HAKLARI VE HUKUK’UN EN ÇOK ÇİĞNENDİĞİ ÜLKE

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

İnsan hakları ve uluslar arası hukuk alanındaki çalışmaları ile öne çıkan Özgürlük Sarayı (Freedoom House)Örgütü, yayınladığı insan hakları raporunda Çin’in insan hakları ihlalleri ile evrensel hukuk’un en fazla çiğnendiği ülkelerin başında geldiğini açıkladı.
Adı geçen Örgüt, geçen hafta 2015 yılı, yıllık İnsan hakları raporunu kamu oyu ile paylaştı.
Özgürlük Sarayı tarafından hazırlanan rapora göre dünya’da mevcut 195 ülke insan hakları ve hukuk bağlamında 3 katoggori içinde ele alındı.Buna göre 86 ülke özgür ülkeler,59 ülke ise yarı özgür ve 50 ülke ise özgür olmayan ülkeler olarak sınıflandırıldı. 50 özgür olmayan ülke arasında ÇKP.iktidarının mutlak hakim bayan escort istanbul olduğu ve tek parti diktatoryası ile yöneteltilen Çin’in insan hakları ihlallerinin en çok yaşandığı temel hak ve hukuun en fazla baskıya uğradığı ülkelerin başında belirtildi. 2015 yılı içinde Çin’deki hak ve hukuk ihlallerinin giderek daha kötüye gittiği,ülke’de avukatlar,medya mensupları ve bir çok muhalif görüşteki insanların tutuklanarak cezalandırıldkları  belirtildi.


Özgür Asya radyosu haber sitesinde yayınlarar Raporda Çin’deki hak ve hukuk ihlalleri şu  ana başlıklar halinde  sıralanıyor ;
1. Avukatlar,hukuk adamları ile azınlık Milletlere mensup insan hak ve hukuk faaliyetçileri  ve çeşitli alanlarda çalışan aktivistlere karşı baskılar arttırıldı. çalışmaları yasaklandı.Karşı çıkanlar ile tutuklanarak hapsedildi.
2. Çin devlet başkanı Xi’in 2015’de yürürlüğe  koyduğu “Hukukun Merkezileştirilmesi” uygulaması ile muhaliflerin bastırılması ve cezalandırılmasının  şiddeti arttırıldı.
3. Siyasi,sosyal alanlarda ve kadın haklarının korunması ve vatandaşlık haklarına karşı baskılar daha da arıttırıldı.
4. İnternet ve sosyal medya kullanılarak yapılan haberleşme özgürlüklerine karşı takip,gözetim engelleme ve yasaklamalar daha da  sıkı hale getirildi.
5. Çin Vatandaşlarının toplanma,düşüncelerini ifade etme özgürlüklerine karşı engel ve yasaklamalar ve cezalar daha de arttırıldı.
6. Temel hak ve özgürlüklerin dana sıkı şekilde kontrol edilmesi ve bu hakların engellenmesi için yeni yasalar çıkarıldı.
7. Farklı siyasi ve dini değerlere sahip Uygurlar, Tibetliler,Hiristiyanler ve Falung Gong Müritlerinin tutuklanması uygulamasına devam ettirildi. Siyasi ve dini kimliklerinden dolayı tutuklananların gerçek sayısının tesbit edilmesine imkan tanınmadı. Çin yönetimi bu suçlardan dolayı tutuklananların sayısını bin 200 olarak açıkladı.


8. Yeni Çin başkanı Xi Jingping iktidara geldikten sonra Çin’deki genel insan ve vatandaşlık haklarının günden güne olumsuz ve kötüye gittiği görüldü.Uygurlar,Tibetliler ve diğer Çinli olmayan Milletlere karşı kısıtlama,engelleme ve baskılar arttırıldı.
9. Çin yönetiminin azınlık Mililetlerin yaşadığı bölgelerin demografik yapısının Çinliler lehine değiştirilmesi amacı ile yıllardan beri uyguladığı etnik Çinli göçmen Transferi ve yerleştirilmesi işlemleri hızlandırıldı.Bu suretle “Özerk Bölge”lerin nüfus dengeleri  tahrip edildi ve Çinliler lehine bozuldu.
10. Çin yönetimi,Uygur bölgesi,Tibet ve İç Moğolistan gibi bölgelere Çinli nüfus yerleştirirken,bu bölgelerde yaşayan azınılık halkların gençleri ucuz işçi olarak Çin’in endüstri bölgelerine naklı hızlandırıldı.
11. Çin yönetimi 2014 yılının sonlarında çıkardığı yeni yasa ve yönetmelikler ile Uygur bölgesine Çinlilerin yerleşmeleri konusunda işlem ve prosödürleri çok kolay ve basit hale getirdi.Bu durum, 2015’de bölgeye daha çok etnik Çinli göçmenin transfer olmasını ve yerleşmesini sağladı.

Şi -H.Asker
12. Etnik Çinliler Uygur bölgesine çıkarılan basitleştirici ve kolaylaştırıcı yasa ve kararlar sayesinde yerleşirlerken, buna karşılık Müslüman Uygurların kendi ana vatanlarında bir yerden bir yere seyahat ve göç etmeleri ve yerleşmelerine yönelik yasalar ve yönetmelikler daha da zorlaştırıldı. Bu suretle  Uygurların seyahat ve yerleşim hakları engellenerek yasaklandı.
13. Uygurlara kırsalda yaşayanlar için 3 çocuk sahibi olabilme hakkı tanınırken, uygulamada Uygurların önüne işsizlik ve ekonomik zorluklar çıkarılarak daha çok çocuk sahibi olabilmeleri engellendi.
14. Müslüman Hui (Tungan) lara dini inançlarının yerine getirilimesi, ramazan ibadetlerini yapmaları,oruçlarını tutmaları ve diğer dini hayatlarına için hiçbir engel ve kısıtlama uygulanmazken, aynı islam dinine bağlı Çin vatandaşı Müslüman Uygurların bu dini haklarını kullanmaları engellenerek yasakalandı.


15. Erkeklerin bıyık ve sakal bırakmaları, kadınların dini inançları gereği tesettürlü giyinmeleri ve Müslüman Uygurların Oruç tutumaları yasaklandı.Uymayanlar ise tutuklanarak hapisle cezalandırıldı.
16. Uygurlara karşı yürütülen siyasi,dini,ekonomik, kültürel ve sosyal kısıtlamalar ve yasaklar onların geleceklerinden ümitlerini kesmelerine yol açtı.Ümitsizlik ise, özellikle genç nesillerin bir kısmının radikalleşmeleri sonucuna yoıl açtı.  Mahalli basit ve küçük şiddet olayları ile Uygurların yasal ve barışçıl gösteri ve protesto eylemleri aşırı güç ve devlet terörü kullanılarak bastırıldı.Bu şiddet içerikli bastırmalar ise, insan kayıplarının daha çok  artmasına yol açtı. Çin yönetimi 2015 yılında bölge’deki şiddet olaylarında öldürülenlerin sayısını 160 olarak açıkladı.


17. Uygur bölgesine bağımsız medyanın girmesi ve gazetecilik yapması ve yerli halkla görüşmeleri yasaklandığı için olaylar ve sonuçları hakkında tarafsız ve gerçek ve doğru bilgilerin elde edilmesi engellendi.
18. 2015 yılının sonlarında kabul edilen “Yeni Terör Yasası” ile bundan sonraki dönemde Uygur bölgesinde dini,sosyal ve kültürel faaliyetlerin daha sıkı şekilde kontrol ve takip edileceği ve bu konuda verilen cezaların artmasından ciddi olarak endişe edilimektedir.
19. Çin anayasası vee yasalarında Çin vatandaşlarının ırk,cins ve dini inançlar noktasında eşit oldukları belirtilmekte ve  bu konudaki ayrımcılıklar yasaklanmıştır. Ancak bu haklar yasal olarak teminat altına alınmamıştır.
20. Azınlık Melletlere mensup fiziksel ve zihinsel engelliler ile Aids hastalarının  sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanmaları, işe yerleşmelerinde ayrımcılık yapıldı. Bu insanlar çeşitli ayrımcı ve aşağılanmalara maruz kaldı. Bunların  bir çok kamu hizmetlerinden yararlanamaları engellendi.
21. Çin’de basın özgürlüğüne yönelik kısıtlama,engelleme vee yasaklamalar sürdürüldü, Bunun son örneği ise,geçen yılın son aylarında Çin’den sınır dışı edilen Fransız kadın gazeteci Ursula Gauthhider oldu. Geçen yılın Kasım ayında Paris’te gerçekleşen terör saldırıları ile Uygur bölgesinin Aks/Bay ilçesinde  içlerinde çocuk ve kadınların de bulunduğu  28 Uygur sivilin öldürülmesi ile sonuçlanan şiddet olayalarını aynı olmadığını,Uygurların tepkilerinin hak ve hukuk talebi olduğunu belirten bir yazı kaleme alarak yayınladığı için Fransiz kadın gazeteci Çin yönetimi tarafından ülkeden çıkarılmıştır.

Etiketler: » » » » » » » » » » »
Share
2236 Kez Görüntülendi.