İKİ ÇİN’DE AYNI GÜN VE İKİ AYRI ETNİK TEMELLİ TARİHİ KARAR

Mehmet Emin HAZRET

1 Ağustos 2016.  Tayvan devlet başkanı Sey Yingven, başkanlık sarayında, Tayvan adasının tarihi ve gerçek sakinleri olan ve  yerli Kabilelerden oluşan  Milletlerden  kalabalık bir temsilciler gurubunu davet etti.Yapılan  törende, Tayvanın asıl sahipleri olan  bu yerli halkın Temsilcilerine  Sömürgeci Hollanda,Japonya ve Mançur-Çin istilacıları ile 1949’dan beri de bu ülke’ye kaçarak gelen Çin Cumhuriyeti(Mareşal Cang Key Şek’in Hükümeti)’nın 400 yıldan beri bu yerli Kabilelere baskı,zulüm,etnik   asimilasyon ve ırkı soykırım uygulandığını ifade ederek bundan dolayı  devlet başkanı olarak özür dilediğini açıkladı.  Tayvan’ın kadın devlet başkanı ayrıca,  yüzyıllardan beri horlanan,dışlanan ve acı çeken yerli halka  Tayvan  devletinin her türlü tazminatı  ödeyeceğini ve bu acıların  telafi edilmesi için gerekli her türlü maddi ve manevi yardımların yapılacağını belirtti.

 1 Ağustos 2016.  ÇKP.iktidarının işgalindaki   Doğu Türkistan’daki sözde “Uygur Özerk Bölgesi” yönetimi , bu toprakların tarihi ve asıl sahipleri olan Müslüman  Uygur  Türklerini daha çok sindirmek,baskılarının şiddetini arttırmak suretiyle bir an önce toptan imha etmek  amacı ile  61 maddeden oluşan ” Terörle Mücadele Yöntemeleri ” adında bir zulüm yasasını kabul ve yürürlüğe koyduğunu açıkladı.

Demokrasi ile yönetilen Tayvan’da, halkın oyları ile seçilen devlet başkanı Sey Yingven,  başkanlık sarayında yaptığı  20 dakika süren  konuşmasında 9  kez  Çin usulü,  başını  aşağı  doğru eğerek yerli halklardan özür diledi ve Tayvan devletinin resmi özür  mektubunu da  81 yaşındaki yerli halkın temsilcisine   takdim etti.Başkan Sey özür mektubunu  teslim derken 81 yaşındaki  Tayvan adasının gerçek sakinlerinin Temsilcisine hitaben şunları de  ifade etti ;  “ Sizden ve  sizin  şahsınızda  Tayvan’ın asıl sahipleri olan sizlere geçmişte  yaptıklarımız için özür diliyorum. Bizi af edin” dedi ve ardından  yaşlı çiftçinin önünde eğilerek özrünü hareketi ile de göstermiş oldu.Bu özür töreni   Tayvan  başta bölge ülkeleri,AB.ülkeleri  ile  ABD televizyonlarından dünyaya canlı yayınlandı.

1 Ağusto  2016’de Tayvan  Başkanlık sarayında,  devlet başkanı Sey Yingven, Tayvanın asıl sahibi olan yerli halk temsilcisine, devletin özür mektubunu takdim etti. 01.08. 2016 Taipi- Tayvan

Aynı gün, komünist Çin yönetiminın istila ve işgalı altındaki   Doğu Türkistan’da, İşgal yönetiminin  göstermelik kuklası Sözde Uygur Bölgesi Halk Kurultayı tarafından çıkarılan “Terörle Mücadele ve Yöntemleri” yasası ile  Çin İşgal polisine, şüphe duyduğu her hangi bir Müslüman Uyguru  anında vurarak etkisiz hale getirme dahil  devlet terörü temelli aşırı  güç kullanma yetkisi verildi. Bu maş’um yasanın bazı maddeler gereği, Spor yapan bir Uygur Türkü,eğer Polis tarafından şüpheli olarak görülürse yaptığı sportif hareketin ve idmanın  bile terör eğitimi görmek olarak kabul ediliyor. İşgal Polisine o Uygur Müslümanı  (spor yaptığından dolayı ) göz altına alma,  tutuklanma, yargılanması için adalet mekanızmasına teslim etme yetkisi veriliyor.

 2014 – 2016  yılları  arasında Doğu Türkistan’da Çin İşgal polislerince “ Terör zanlısı” olarak tutuklu bulunan Uygurların  sayısının  en az  80 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir.  İşgalcı Çin,bütün bu baskı ve zulümlerini yeterli görmemiş olacak kı;  Kendi topraklarında  yabancı  olarak görülen  Müslüman Uygur  Türklerinin  sebepler,nedenler ve gerekçeler yaratarak bir an önce toptan  imhasını hızlandırmak için yeni “Terör yasası ve Yöntemleri” çıkarmış bulunmaktadır.

ÇKP.nin  diktatöryasındaki   sözde ” Çin Halk Cumhuriyeti”yönetimi kendi çıkardığı , yasa ve kurallara  riayet eden, uyan ve uygulayan bir ülke  hiç değildir. Pekin, eğer yendi çıkardığı anayasa ve sözde Milli Sınırlara Sahip Bölgesel Özerklik  Yasalarına  uyumuş ve uygulamada de  icra etmiş  olsaydı, Çin’de ve  işgalindeki Doğu Türkistan’da  yaklaşık 70  yıldır,artarak devam eden  bu denli büyük acılar yaşanmamış olacaktı.  ÇKP,yönetimi,  esareti ve idaresi altındaki Doğu Türkistan,Tibet ve Güney Moğolistan başta olmak üzere Çinli olmayan etnik toplumları yok etmeyi  devletin temel görevi olarak kabul etmekte ve bu şen’i icraatlarını bir an önce gerçekleştirebilmek için baskı,zulüm,ayrımcılık dini ve etnik soykırımı yasal zemine oturtmak için  bu ve benzeri insanlık dışı  sözde Terör  yasaları ve yöntemleri gibi  sinsi ve gülünç yalanlara ve  sahtekarlıklara  baş vurmaktan çekinmemektedir.

Urumçi’de Çin İşgal polisleri, Uygurları nasıl avlamak gerektiği konusunda etnik Çinli Göçmenlere  taktik ve bilgi verirken. 01.08. 2016 Urumçi.

Bugün  Kıt’ta Çini’nden kaçan etnik Han  kökenli göçmen toplumu tarafından işgal dilmiş, ancak demokrasi ile yönetilen Tayvan’da  insanlığın ortak değerleri ve demokrası  kültürü  bu denli gelişmiştir ve  bu özür dileme olayı insanlığın şu karanlık günlerinde yeni bir umut ışığı  olmaktadır. Çünkü;  Tayvan tarihin hiçbir döneminde   etnik Han Çinliler tarafından yönetilmemiştir. 300 yıldan fazla bir zaman Hollanda,Mançur (Çin’i işgal ederek yakalaşık 267 yıl (1644-1911) yöneten   Mançur Ulusu) ve  Japonlar idare etmiştir. 2. Dünya savaşından sonra, Tayvan’ı Japonlardan teslim alan ABD,  Mao’nun kızıl Ordusuna yenilen ve müttefiki olan Milliyetçi Çin’e ( Gomindang= Çin halk Partisi Lideri ve Çin Başkanı mareşal Cang Key Şek’e ) teslim etmiştir. Ekonomi,siyasi ve  Kültürel gelişme bakımından Tayvan, Çin ana karasından en azında 50  yıl ileri durumdadır.

Tayvan Parlamentosu  bu özür ile birlikte  özel bir yasa çıkarmıştır.Bu özel  yasa ile Tayvan adasının tarihi ve  yerli halkları “原住民 = Yuan ju Min  -(Tayvan’ın gerçek sahibi Millet )  olarak tanımlanmıştır.   Tayvan  adası topraklarının bu halklara   ait olduğu kabul edilmiştir. Ancak, günümüzde  mevcut durumu ile  şekillenmiş  fiili  durumda, tüm etnik ayrımcılık,  ırkı aşağılama, ekonomik ayrımcılık, siyasi, sosyal  ve kültürel konularda  Vatandaşların ve kurumların dışlama,farklı muamele vebenezeri eylemlerin  kanunen yasaklandığı ilan edilmiştir. Tayvan devlet başkanı Sey Yingven, yerli Milletlerin gasp edilen topraklarının geri verileceğini, yerli halkların toplu  olarak yaşadıkları yerleşim bölgelerinde  onların söz sahibi olduğu  özerk yönetim kurulacağını, din, dil, eğitim, kültür, ekonomik kalkınma  bakımından  bu özerk idari bölgelere özel devlet desteği uygulanacağınını açıklamıştır. Ayrıca devlet başkanı,  Yerli halklara yönelik  özel yasa ve genelgeler ile ,  bu bölgelere ait projelerin uygulanıp, uygulanmadığı konusunda  muhalefet Partilerini, medya, yargı, sivil toplum kuruluşlarının, devlet başkanı ile  hükümeti devamlı denetlemesini talep etmiştir.

Çin Cumhuriyeti adı altındaki Tayvan’da, yerli, ama azınlığa düşen etnik grupların tüm hak hukuklarını hukuken kuruma altına almak için devlet tüm güç ve imkanlarını seferber ederken, Çin Halk Cumhuriyeti adı altındaki ÇKP.Diktatöryasındaki “Çin halk Cumhuriyeti”‘nin işgal ve istilasındaki Doğu Türkistan,Tibet,Güney Moğolistan ve diğer Çinli olmayan bölgelerde yaşayan  halklar,  kendi  ana  topraklarında  yabancı ve  azınlık  olarak tanımlanmaktadır.,Çinli olmayan bu Milletler tedrici olarak azınlık durumuna düşürülmektedir.  Komünist Çin yönetimi, Müslüman Uygurlar,Budist Tibetliler ve Moğollar  ve diğer çeşitli dinlere mensup   halkları toplu olarak ve bir an önce  toptan  imha etmek için yasalar, yöntemler,genelgeler ve tüzükler çıkarmaktadır. Çinli olmayan Milletlerin toptan yok edilmesini yasal zemine oturtmak için  çıkarılan bu özel kanunları uygulamak için ÇKP.iktidarının emrindeki  tüm kurum ve kuruluşları  ve tüm devlet imkanları seferber etmektedir.

Bu İki Çin Devleti Arasındaki Bariz Farkı ve Bunun Sonuçlarını  Özetlersek ;

• Tayvan’da özgürleşmiş bireylerden oluşan bir toplum oluşmuştur. Temel hak ve hukuka dayalı,insan onuruna,hak ve adalet duygu ve anlayışının hakim olduğu ve bu değerlere  dayalı demokrasi kültürü gelişmiştir.Bu nedenlerle  devlet geçmişi ile hesaplaşma olgunluğuna  erişmiştir.
• Doğu Türkistan’ı işgal altında tutan Çin, sosyalist rejimle yönetilmektedir. Komünist Çin’de Toplum,Devletin demirbaşı olarak envantere geçen köleleştirilmiş bireylerden oluşmaktadır.
• Komünist Çin’de devletin Vatandaşı olan birey ve bireylerin oluşturduğu toplum, sadece üretim aracı olarak gören  çok  alçak ve gaddar bir  anlayış ve bu anlayışa göre devleti idare eden yönetim vardır.
•  Kızıl Çin yönetiminin idaresinde, kendi kişisel insani değerini ve onurunu  kaybetmiş bir toplum oluşmuştur.
• Böyle bir toplumun hakim olduğu bir sistemde  işgal altındaki etnik toplumların, insani değerlerini geri vermesi hakkındaki cılız sesler, devlet adındaki bu  ağır dozerin altında ezilip yok olmakta ve olması de mukadderdir.
• Çünkü, İşgalcı,Sömürgeci ve  Zalim Sosyalist ve kızıl maskeli Faşist Çin yönetimi, Müslüman Uygur Türkleri  için başka seçenek ve çıkış ve kurtuluş yolu  bırakmamıştır.
• Doğu Türkistan’da esarete altında varlık mücadelesi vermekte olan Müslüman Uygur  Türkleri eğer kendi mevcudiyetini koruyup devam ettirmek ve Millet olarak  ayakta kalmak istiyorsa,  onlar için tek yol  vardır ; O da Çin İşgaline Karşı DİRENİŞ’tir.

Tayvan devlet başkanı Sey Yingven’in özür  konuşması videosu 

Kaynaklar ;

1. 蔡英文以总统身份向台湾原住民道歉
2. http://www.voachinese.com/a/taiwan-indigenous-people-20160801/3443794.html
3. 台湾总统蔡英文向原住民道歉全文
4. http://cn.nytimes.com/china/20160801/tsai-apology-full-text/
5. 新疆维吾尔自治区实施〈中华人民共和国反恐怖主义法〉办法》全文
6. http://china.huanqiu.com/article/2016-08/9249788.html
7. 任何单位和个人不得编造、传播虚假恐怖事件信息
8. http://topic.ts.cn/2015special/2016-08/02/content_12207435.htm
9. ‹‹شىنجاڭ ئۇيغۇر ئاپتونوم رايونىنىڭ <تېررورىزمغا قارشى تۇرۇش قانۇنى>نى يولغا قويۇش چارىسى›› ماقۇللاندى
10. http://uy.ts.cn/homepage/content/2016-08/01/content_538028.htm