logo

trugen jacn
03 Haziran 2014

ÇİN, ” TERÖR VE TERÖRİST”LE DEĞİL, TOPYEKÜN UYGURLARLA SAVAŞIYOR

urumci1Hamit Göktürk

Çin işgl yönetimi, son Urumçi saldırılarını bahane ederek bir yıl süreceğini ilan ettiği Doğu Türkistan’daki Terörle Mücadele operasyonunu hiçbir uluslar arası hukuk,  norm ve insani değerlere riayet etmeksizin acımasızca sürdürüyor. Çin işgal güçleri, Hoten bölgesinde kurduğu “Terörle Mücadele Cephe Komutanlığı” karargahı’ndan yönettiği operasyonunda terör ve teröristlerle değil, topyekün Müslüman Uygurlara savaş açmış durumda.
Hoten bölgesinde bütün mahallelerin Çin İşgal Ordu birliklerince kuşatıldığı,Uygurların ev ev aranarak kimlik tesbiti yapıldığı bildiriliyor .Kimlik sorgulamasında en küçük eksikliklik tesbit edilenlerin “Terör şüphelisi = Potansiyel Terörist” olarak tutuklandıkları gelen haberler arasında. Ayrıca,sokaklarda başörtülü olan Hanımların de operasyon merkezlerine götürülüp sorgulandıkları ifade ediliyor.Bölgede ve başkent Urumçi’de Çocuk yuvası ve ana okullarının tamamen kapatıldığı, şehir parklarına dahi girişlerin yasaklandığı bildiriliyor.ÇKP.ne bağlı Medya’nın dahi bölgeden uzaklaştırıldıkları gelen haberler arasında. İnternet ve sosyal Medya üzerindeki kısıtlama, gözetleme ve izlenmenin sürdüğü bildiriliyor. Bazı Uygur internet ve sosyal Medya yöneticilerinin halkın zarar görmemesi için  mesajlar yayınlayarak kullanıcılarını ve halkı uyardığı görülmekte.
22 Mayıs Urumçi intihar saldırısından sonra Pekin’de özel olarak 2. Kez  açılan “Doğu Türkistan Hizmet Toplantısı”nda konuşan Çin devlet başkanı Şi Jing Ping “Bölge’de halkın gelirlerini arttırmak, eğitim ve öğretime hız vererek istihdamı yaygınlaştırmak” vaatlarının yanında “ bölgeye kitlesel olarak Çinli göçmen yerleştirmek uygulamasının sürdürülmesi ve terörle devamlı ve şiddetli bir şekilde mücadele edilmesi”ni bir kez daha dile getirdi.
Ayrıca, Çin Lideri Şi’nin “ Bölge’de en önemli sorunun “Milletlerin Barışı ve Birliği” olduğunu ,Müslüman Uygurlar ile etnik Çinli göçmenler arasında bir birlerini anlama ve dialog ortamının bir an önce tesisi ve Merkezi Çin’e işçi ve öğrenim amaçlı Uygur gençlerinin gönderilmesi ve Çin’de yaşayan etnik Çinlilerin aynı şekilde Bölgeye getirilmesi” söylemi, zaten sorunun temel kaynağını oluşturan sebeplerden olduğu,bunun ise assimilasyonun tam kendisi ve devamı olduğu bilinen  ve kabul edilen bir gerçek.
Konunun uzmanları özel ”Hizmet Toplantısı’” ‘nda alınan kararların hararetle kamu oyuna propaganda edilmeye başlandığını, bu vaat ve söylemlerin inandırıcı olmadığını Çin işgal yönetiminin hiçbir zaman kendisinin uymadığı ve hiçbir zaman uymayacağı anlaşılan “Eski vaat ve söylemlerinin tekrarı Olduğu, Uygur sorunların çözümüne hiçbir katkısının olmayacağı” konusunda birleşiyorlar.
Washington’da konu ile ilgili görüşlerini açıklayan Uygur İnsan Hakları Programı uzmanı Hanri Sadojivisky şöyle konuştu : “Çin Lideri Şi’nın açıklamaları ve Çin’de propagandası yapılan emirleri, 5 Temmuz 2009 olaylarının meydana gelmesine sebep olan söylemler ile aynı niteliktedir. Çin’in son yıllarda bölge’de uyguladığı politikalar Müslüman Uygur halkının geleceklerinden ümitsiz bir duruma düşmesi sonucunu getirmiştir. Buna rağmen Bay Şi, ÇKP. iktidarının bu politikalarının doğru olduğunu iddia etmektedir. Müslüman Uygurlara karşı yürütülen ırkı aşağılama, Çin Milli zulmü ve etnik ayrımcılık sona erdirilmeden, hele Çin internet sitelerinde on binlerce Şövinist Çinli Fenatiklerin Uygurlara karşı aşağılayıcı ve tehdit edici ve faşist içerikli mesajları ile dolu iken, Çin yönetimince Toplumlar arasında yaratılan bu tür etnik kin ve nefret ortada iken, binlerce Uygur merkezi Çin’e gönderilse dahi bu uygulamalardan olumlu sonuç almak mümkün olmayacaktır.”
Uygur İnsan Hakları Programı Uzmanı görüşünü şöyle sürdürdü  ; “Müslüman Uygurlar, kendileri için nelerin gerekli olduğuna ancak, kendileri karar verebilirler. Uygurların görüşü alınmadan alınan hiçbir karar ve yapılan hiçbir uygulama geçerli değildir ve Uygurlar bu karar ve Uygulamaları hiçbir zaman kabul etmeyeceklerdir.Uygurların fikri alınmadan “Yukarıdan Dikte Edilen Emirnameler” meseleyi halletmeyecektir. Bölgedeki bütün gerginlikler ve meydana gelen şiddet olaylarına Ülkenin tarihi ve gerçek sahibi ve sakini Uygurların fikri alınmadan Pekin ve Urumçi”den direkt verilen emirler ve zoraki uygulamalar sebep olmuştur. Uygur’lanın en iyi danışmanları yine kendileridir. Uygurlar neyin,nerede ve nasıl yapılacağını ve nasıl iyi sonuçlar alınabileceğini en iyi kendileri bilebilirler. Uygurlara kendileri,ailesi ve ait olduğu toplum için karar verebilecekleri bir yetki ve hukuk verilmeden ve onların yerine Uygurların dilini bilmeyen,onların milli özelliklerinden habersiz kişilerin ve bölgeye sonradan göçmen olarak yerleştirilen etnik Çinlilerin onlar adına verdiği kararları bölgede uygulamaya çalışmak,büyük bir hatadır.”

Kaynak : rfa.org.Uygurca haberler ve özel haber kaynakları

 

Etiketler: » »
Share
1194 Kez Görüntülendi.