logo

trugen jacn

ÇİN’İN 2017’DE TÜRKLERE KARŞI UYGULADIĞI SİSTEMLİ BASKI VE ZULÜMLER (3. BÖLÜM )

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)

Uluslararası basınlarda, Chen Quanguo, Uygur özerk bölgesi’nin parti sekreteri olduktan sonra yürüttüğü türlü siyasi baskılardan dolayı, Uygur diyarının bir “Polis devleti” ve “Üstü açık hapis” haline dönüştüğü öne sürülmektedir. Özellikle, 2017 yılı ilk baharda başlanan Çin komünist partisine samimiyetini ifade etme, toplantılarda özeleştiri yapma hareketleri ve “Dini asabiyet”, “İki yüzlülük”, yurt dışında eğitim gören çocukları ya da akrabaları olmak gibi bahanelerden dolayı ” Eğitim merkezleri”ne hapsedilen Uygurlar meselesi, günümüzde Uluslararası basınlarda önemli söz konusu olmuştur. aşağıda  radyomuzun 2017 yılının Mart ve Nisan aylarında Uygur diyarında gerçekleşen olaylar hakkında  elde ettiği verileri  bilginize sunacağız.

1 .”Kapalı Eğitim Merkezleri” Ne Hapsedilen Uygurlar Ve Cezalanan Köy Memurları 

Mart ayından itibaren her yerde ” Kapalı eğitim merkezi” olarak nitelendirilen kamplar kurularak,  toplantılarda özeleştiri yapan memürler ve halk toplu olarak “eğitim merkezleri”ne gönderildi .

Mart ayında Hotan ilinin Guma ilçesinde 14 Şubat gerçekleşmiş” Guma bıçaklı saldırı” olayı sebebiyle bir mahalle  halkı 3 gün hapsedilmiştir .

8 Mart radyomuzun Uygur bölümünün ziyaretini kabul eden , Guma ilçesindeki bir aktif komünist partisi üyesi , Guma bıçaklı saldırı olayının gerçekleştiği günde , saldırganların akrabaları ile birlikte komşuları da olmak üzere bir mahalle kişilerinin karakola götürüldüğünü, 3 gün hapiste tutulduklarını, tutukluların arasında kadın ve çocukların da olduğunu açıkladı.

21 Mart alınan haberlere göre, Guma’da, halk gündüz Nevruz kutlayıp, gece ise sorguya çekilmiştir. 150 kişinin suçunu eksik itiraf ettiğinden dolayı hapise atıldıkları tesbit edildi.

Muhabirlerimizin araştırmalarına göre, Guma ilçesinin Çoda, Piyalma köylerinde 21 Mart Gündüzü Nevruz şenliği kutlanmıştır, fakat Piyalma köyünde o gün gece özeleştiri  toplantısı gerçekleştirilerek halk kendi “yanlış”lıklarını kabul etmeye  mecbur bırakılmıştır. Tesbitlere göre, Nevruz’un özellikle kutlandığı Piyalma köyünde özeleştiri toplantısından sonra 150 kişi suçunu eksik itiraf ettiği için hapise atılmıştır.

Radyomuzun 24 Mart elde ettiği habere göre, Yerkent ilçesinin “Tomösteg” köyündeki 2. semt 4. mahallesindeki 140 aile içinde 53 kişinin hapiste olduğu tespit edilmiştir.

Mahalle  muhtarının radyomuza bilgi verdiği üzere , kendi semtinde 35 kişi “kanunsuz tebliğ dinlemek” ile suçlanarak tutuklanmıştır. Bu kişilerden 12’sine mahkeme karar vermiştir, kararda 10 ile 2.5 yıl olmak üzere çeşitli hapis cezalarına çarptırılmıştır. Bunlar hariç, yine 4 görevsiz din adamı ” eğitim merkezi” ne gönderilmiştir.
Bu geniş kapsamdaki tutuklama faaliyetinde bazı ailelerden kardeşler , bazılarından da eşler  hapise  atılmıştır. Tutuklananların büyüğü 62 yaş , küçüğü 20 yaştır. Bu olaylar bazı aileleri gelir kaynaklarından, işlerinden ayırmıştır. Ebeveynsiz kalan çocuklar da ailelerin akrabalarına dağıtılmıştır.

Hotan şehrinde cezaya çarptırılan 97 ilçe memurlarının cezalanmalarına sebep olan şeyin örf adetlerinde olan bazı gelenekleri hayatlarında uygulamış oldukları olduğu,  medyalarda eleştiri konusu olmuştur.

“Hotan gazetesi” 10 Nisan yayınladığı haberde , Mart ayının sonlarında Hotan şehrinde gerçekleşen , kentlerde görevde bulunan memurların vazifeyi beyan etme toplantısında , 97 devlet memurunun görevinde pasif davrandığından dolayı cezalandırıldığı açıklandı.  Haberde memurların cezalanmalarına sebep olan olayın da örf adetlerine uymaları olduğu söylenmiştir. Onlardan Abdülcelil adında bir semt memurunun din adamlarının ve büyüklerin yanında sigara içmediğinden dolayı “görüşü açık  değil” suçlamasıyla görevinden atıldığı belirtilmiştir.

Bu olaylardan dolayı cezalandırılan “Salamet Muhammet Emin”in bulunduğu “Çaka” ilçesinden ziyaretimizi kabul eden Çin’li memur,  Muhammet Emin’nin ceza görmesine ,2016 yılında Hotan şehrinde yürürlüğe giren “Nikah ve düğün törenleri”  ve ” Nezir-adak” faaliyetlerini , semt kültür merkezinde memurların gözetimi altında gerçekleştirme şartına ters hareket etmesinin sebep olduğunu söylemiştir.

Çin’li memur konuşmasında “geçtiğimiz yıldan beri Hotan şehri genelinde,  nikah törenleri , belediye tarafından gösterilen kültür merkezinde halkın önünde ve yerli memurların gözetimi altında yapılıyor , dini adetler ile ilgisi olan herhangi nikah ,nezir gibi merasimlere yerli memurlar da iştirak ediyor ve gözetiyor, Muhammet Emin gibi göreve uymayanlar kesinlikle ceza görmektedir” dedi.

Söz konusu 97 memürün cezalandırılmasına ilişkin medyalarda yer alan eleştirilerde ise, “Çin hukumetinin gitgide radikallaşmakta olan politikaları, Çin yönetimi ile Uygurlar arasındakı son bağı da koparacak” diye uyarılarda bulunulmuştur.

Uygur elinde cezalanan memurlar içinde öğretmenler de çok sayıdadır, Nisan  ayında elde edilen haberlere göre, 18 Nisan Gulca şehrinde 4 öğretmenin “siyasi düzeni ihlal etti” bahanesi ile görevinden alınarak hapis cezasına çarptırıldığı tespit edildi.

Bu öğretmenler Gulca  şehri Dadamtu ilçesi “Huada” okulu edebiyat öğretmeni Abdürreşid Muttalib , Gulca  şehri 12. orta okulu öğretmeni Kerimcan Ahmet , Bayanday bölgesi “Tei Chang ghu ” ilk okulu öğretmeni Mevlan Muhammet , Şehir 5- İlk okulu öğretmeni Zeynure Metkurban olup , bunlardan Abdurreşid’i ” Milli kin besleyen, ırki küçümseme , dini asabiyet içerikli makale yayınlamak” gibi cinayetlerle suçlanmış  ve 5 yıllık hapis cezasına çarptırılmıştır.

Diğer öğretmenler ise “Terör örgütü faaliyetlerine katılmaya çalıştı, kanunsuz dini malzemeleri bulundurdu ve dağıttı” gibi suçlamalar ile 2 yıllık hapis cezasına çarptırılmıştır.

2.Ebul Kasım Muhammettursun’un ”Açık Mektup”u Ve Devlet Memurlarının Kendilerini  İfşa Etme Kampanyası   

“Açık mektup” yayınlama görevi Uygur özerk bölgesindeki yüksek makamlı memurlara kadar genişletilmiştir.

1 Nisanda “Keriye” ilçesi “Cay” köyü başkanı Ebulkasım Mettursun’un “Uygur kardeşlere çağrı” adlı açık mektubu “Şincan gazetesi”nde yayınlandı . Bu olaydan sonra Uygur diyarında alt tabakadaki memurlardan , merkezde görevde bulunan yüksek mertebeli memurlara kadar tüm memürlerin sözde “Üç türlü  güç”e karşı pozisyonunu ifade etme ve Çin hükümetine sadakatini bildirme hareketi devam etti.

Çin medyalarından “Şincan gazetesi” “Halk web sitesi” ve “Tengritag Web sitesi” gibi medyalarda Nisan ayından itibaren, gündemde her gün ” safımı belli ederek “üç türlü güç” e karşı meydan okuyorum” sloganı altında açık mektuplar yayınlanmaya başlamıştır.

3.Yurt Dışında Eğitim Görenlerin Ailesi ve Yakınlarının   Tutuklanma Uygulaması 

Radyomuzun elde ettiği haberlere göre , Mart ayından itibaren yurt dışında okuyan çocukları ya da akrabalarından dolayı tutuklanan Uygur’ların “eğitim merkezleri”ne hapsedildiğine ait bir çok bilgiler açığa çıkmıştır.

10 Mart günü “Yopurga” ilçesi  ” pazar ” semtindeki 17 muhacir ailesi tutuklanmıştır. Haberlere göre , “Yopurga ” daireleri şüpheli zannettiği 17 muhacirin akrabalarından  20’e yakın kişini tutuklamıştır. Daireler yine bu 17 muhacir hakkında “eleştiriname” yayınlayarak , köydeki halka ibret alması gerektiği konusunda uyarıda bulunmuştur.

Muhabirimiz  olaya yönelik yaptığı telefon görüşmesinde, 17 muhacir hakkında kara liste oluşturulduğunu ve muhacirlerden birinin babası ve kardeşinin 40 günden beri “Yopurga” ilçesindeki cezaevinde tutuklu olduğunu tespit etmiştir.

4.Mısır Gibi ÜLkelerde Okuyan Uygur Öğrencileri  Zorunlu Geri Gönderme Olayı

Nisan ayından itibaren Uygur Özerk Bölgesi’ndeki daireler Mısır ve benzeri ülkelerde eğitim görmekte olan öğrencileri zorunlu geri dönme hareketini başlattı.

28 Nisan Kaşgar’ın “Peyzivat” ilçesinden ziyaretimizi kabul eden ilçe memurları, hükümet mensuplarının yurt dışında eğitim gören öğrencileri geri getirmelerine ilişkin resmî yazısının olduğunu açıkladı.

Peyziavat  ilçesi  Barın  köyündeki iki semt memürü ve bir polis görevlisi , yurt dışındaki öğrencileri geri getirmelerine ilişkin aile ziyaretlerinde bulunduklarını, Barın köyü 1- mahalledeki yurt dışında okuyan 5 öğrenciden Amerika ve Türkiye’de okuyan ikisinin geldiğini ve Avusturalya ile Fıransa’da okuyan 3 öğrencinin dönmeleri için mayıs ayının sonuna kadar süre verildiğini ifade etti.

Onlar konuşmalarında “Fan hui liu” (geri çağırma akımı) diye adlandırılan bu hareket hakkında özerk bölge merkezinden gelen özel talimat bulunduğunu da dile almıştır.

Radyomuzun Nisan ayında elde ettiği haberinde, Mısır’da eğitim gören öğrencilerin toplu olarak zorunlu halde geri getirildikleri tespit edildi.

Haberlere göre, 2014 yılından bu yana Mısır’daki Uygur öğrencilerin sayısı 5-6 bine ulaşmıştır. Onların genellikle Kaşgar, Artuş, Hotan ve Aksu gibi (Doğu Türkistan’ının) Güneyindeki illerden gelerek, El-Ezher gibi dini üniversitelerde eğitim aldıkları açıklanmıştır. Fakat radyomuza gelen verilerden, Nisan ayında Mısır El-Ezher üniversitesindeki 5000’e yakın öğrencinin zorunlu halde memleketlerine döndüğü, fakat haberlerinin alınamadığı ve Mısır’da kalan 200’den fazla öğrencinin de memleketlerine dönmeleri gerektiğiyle ilgili çeşitli tehdit mesajları aldıkları tespit edilmiştir.

Elde edilen haberlere göre, Çin daireleri Mısır’daki Uygur öğrencileri 20 Mayıs’a kadar memleketlerine geri dönmesi gerektiği hakkında uyarıda bulunmuştur. Mayıs ayından itibaren ise geride kalan Uygur öğrencileri tutuklayarak zorunlu gönderme hareketi başlatılmıştır.

Kaynak: Özgür Asya Radyosu Uygur Bölümü (rfa.org.Uyghur) 

( https://www.rfa.org/uyghur/xewerler/siyaset/uyghur-weziyiti-11302017145440.html )

 

Etiketler: » » » » » » » » » »
Share
1218 Kez Görüntülendi.