logo

trugen jacn
03 Şubat 2017

DOĞU TÜRKİSTAN’IN EFSANEVİ LİDERİ İSA YUSUF ALPTEKİN’İN ÇİLELİ YAŞAMI

Yucel  TANAY  (Gazeteci-Yazar)

İsa Yusuf Alptekin,Doğu Türkistan tarihinde “Üç Efendi” diye anılan (Dr.Mesut Sabri Baykuzu,M. Emin Buğra  ve Isa Yusuf Alptekin) Üç mümtaz şahsiyetlerin en son vefat eden sonuncusudur. Ömrü çocukluğundan ölümüne Doğu Türkistanın bağımsızlığı için mücadeleyle geçmiştir.

Doğu Türkistanın bu efsane liderinin biyografisine bir göz atarsak onun Doğu Türkistan’ın bağımsızlığı için çileli geçen yaşamının mihenk taşlarını görürüz.Doğu Türkistan’ın efsanevi lideri İsa Yusuf Alptekin1901 yılında, Doğu Türkistan’ın Kaşgar vilayetine bağlı Yenihisar kazasında dünyaya geldi. İsa Yusuf Bey’in ailesi kalabalıkmış, 12 kardeşmişler. Fakat çocukların 9’u doğumdan hemen sonra ölmüşler. Ailenin üç çocuğu kalmış. İsa Yusuf, bu ailenin en küçük çocuğu. İsa Yusuf babasının isteği üzerine Yakup Ahun Molla’nın okulunda din eğitimi alırken, Çinli kaymakamın baskısıyla Çin okuluna yazdırılır. İsa Yusuf Bey’in tahsil hayatı Çin okulu ve medrese eğitimi ile sınırlı kalır. İsa Yusuf Bey’in hayatında Doğu Türkistan’daki Meşrep Meclisi denilen ocaklarda aldığı derslerin büyük etkisi olmuştur. İsa Yusuf Bey Meşrep Meclisi’nde Yiğitbaş derecesine kadar yükselmiştir. Fakat, İsa Yusuf Bey’in Doğu Türkistanlı mücadele adamı olmasında, en önemli etken, Batı Türkistan’da görev yapmış olmasıdır. İsa Yusuf Bey, 1923’te Yenihisar’a kaymakam olarak gelen Çin De Li’ye Türkçe Öğretmeni olur. Çin De Li, 1926’da, Yenihisar Kaymakamlığı’ndan sonra Andican’a konsolos olarak atanınca İsa Yusuf Bey’i de beraberinde götürür. İsa YUsuf Bey, 3 yıl Andican’da, üç yıl da Taşkent’te olamak üzere 6 yıl Batı Türkistan’da kalır. Bu arada Batı Türkistan’ın çeşitli şehirlerindeki milliyetçilerle tanışır, onları komünizm tehlikesine karşı uyarır. İsa Yusuf Bey’in hayatına yön veren olay, Taşkent’te Özbek Türklerinin milli şairi Çolpan’la tanışması olur. Çolpan İsa Yusuf Bey’e, ”İsa Bey, gerek biz, gerek siz için yapılacak şey, adam yetiştirmek;her şeyden anlayacak adam yetiştirmek; ne çektiysek adamsızlıktan çektik. Türkiye’ye, Almanya’ya çok miktarda talebe göndermek lazım” diyerek, Doğu Türkistan’ın Liderinin yolunu çizmiş olur. 1929’da yeniden Andican’a gider. Çin De Li, 1932’de görevden alınınca, İsa Yusuf Bey Pekin’e gelir ve Nankin ve Tenzin şehirlerindeki Çinli Müslümanlar ve Doğu Türkistanlılarla görüşmeler yapar. 1933’te Doğu Türkistanlılar Cemiyeti’ni kuran İsa Yusuf Bey, “Çin ve Türkistan’ın Avazı” adlı dergiyi çıkarır. 12 Kasım 1933’te Doğu Türkistan bağımsızlığını ilan eder, Kaşgar başkent olur ve Hacı Hoca Niyaz Cumhurbaşkanı seçilir. 3 Kasım 1934’te Çinliler Mehmet Emin Buğra Bey’in ordusunu yenerek hükümeti dağıtırlar. İsa Yusuf Bey Nankin’de milliyetçi çalışmalarını sürdürürken, 18 Eylül 1936’da, Çin Millet Meclisi’ne üye seçilir. 1938’deCemiyet-i Akvam-ı Mazahatart Türk Kurumu tarafından, Japonya-Çin anlaşmazlığını çözmek üzere Çin’e taraftar toplamakla görevlendirilince, İsa Yusuf Bey, İslam ülklerini ve bu arada Türkiye Cumhuriyeti’ni ziyaret eder. Hindistan’da Muhammed Ali Cinnah ve Gandi ile görüşür. 1939’da Suudi Arabistan Kralı Abdülaziz bin Suud’u ziyaret ettikten sonra Mısır’a geçer. Yolda Türkiye Cumhuriyeti’nin Cidde konsolosuyla tanışır ve ona Doğu Türkistan davasını Türkiye’deki yetkililere anlatmak istediğini söyler. 6 Mayıs 1939’da İstanbul’a gelen İsa Yusuf Bey, Doğu Türkistan’dan Türkiye’ye göç eden hemşehrileriyle, Mahmut Şevket Esendal ile tanışır. 16 Mayıs 1939’da Ankara’ya gelen İsa Yusuf Bey, burada Başbakan Dr. Refik Saydam, Dışişleri Bakanı Şükrü Saraçoğlu, Prof. Dr. Fuat Köprülü, Hasan Ali Yücel, Prof. Dr. Abdülkadir İnan, Abdülhalik Renda, Osman Turan, Hamit Zübeyr, Emin Bilgiç ve Alman Profesör Eberhard ile sonunda da Cumhurbaşkanı İsmet İnönü görüşür, davasını anlatır. Fakat beklediği ilgiyi görmez; Türkiye bir kalkınma çabası içindedir ve dışişleri Doğu Türkistan konusunda çekingen davranmaktadır. 8 Eylül’de Beyrut’a giden İsa Yusuf Bey, daha sonraları Lübnan ve Irak’ı da ziyaret ederek Afganistan’a geçer. Burada Afganistan Kralı Muhammed Zahir Şah ve Doğu Türkistanlı mücahit Mehmet Emin Buğra ile görüşen İsa Yusuf Bey, önce Hindistan’a, oradan da Çin’e döner (1940). Mücadelesine Çin’de devam edecektir. Mehmet Emin Buğra da 1943’de ailesiyle birlikte Çin’e döner. İsa Yusuf Bey’in Çin Anayasası’nda Doğu Türkistan lehine bazı değişiklikler yapması isteği Çin’i öfkelendirse de, 2. Dünya Savaşı’nın atmsferinde Çan Kay Şek Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Bey konuşmayı kabul eder. Fakat uzun görüşmeler sonrasında herhangi bir anlaşmaya varılamaz. Çinlilerin aşırı baskıları sonucunda, 21 Eulül 1944’te, Ali Han Töre öncülüğünde İli’de bir ayaklanma başlatan Türkler, 7 Kasım 1944’te “Şarki Türkistan Cumhuriyeti”ni kurarlar. Çan Kay Şek ayaklanmayı bastırmak adına Mehmet Emin Bey, Mesut Bey ve İsa Yusuf Bey’le görüşmeyi kabul eder, fakat yapılan görüşmelerden bir sonuç çıkmaz. Görüşmeler sırasında bir taraftan Rusların diğer yandan Çinlilerin çalışmaları sayesinde Türkler arasında fikir ayrılıkları doğar. Sonunda, General Can Ci Cu başkanlığında, aralarında Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Bey’in de bulunduğu bir “Doğu Türkistan Eyalet Hükümeti” kurulur. Fakat, İsa Yusf Bey’in hükümette yer almasına İlililer karşı çıkmaktadırlar. Halbuki İsa bey, Yenihisar’da, Batı Türkistan ve Çin’de bulunduğu sıralarda hep Türklere yardımcı olmaya çalışmıştı. El altından Rusların ve Çinlilerin desteklediği bu fikir ayrılıkları, kanlı biçaklı çatışmalar, Türk Dünyası’ndaki kardeş toplulukların zamanla güçsüz düşmelerine, parçalanmalarına ve kendi öz vatanlarında esir olarak yaşamalarına neden olmuştur. İsa Yusuf Bey, oynana bu oyunlarıboşa çıkarabilmek amacıyla, 1946’da Üç Prensip Gençler Teşkilatı’nın Doğu Türkistan Şubasi’ni açar, Altay Neşriyat Evi’ni kurarak Erk gazetesini yayınlamaya başlar ve kendi aralarındaki sorunları çözmek için de haftada bir toplantılar düzenler. Bu çalışmalar sonrasında, 1947’de Doğu Türkistan Eyalet Hükümeti Başkanlığı Türklere verilir. İsa Yusuf Bey Hükümetin Genel Sekreteri olur. 1948’de Altay Kartalı Osman Batur Urumçi’ye gelerek İsa Yusuf Bey’i ziyaret eder. Karşılama töreni hazırlıkları sırasında, “milli şuura kavuşamamış olmaktan dolayı” değişik fikirler ortaya atılır. 17 Temmuz 1948’de, Rus aleyhtarı politika izledikleri gerekçesiyle Mesut Bey ve İsa Yusuf Bey hükümetten uzaklaştırılırlar. 1948 Kasım ayında Çin Komünistleri Pekin’i işgal ederler, Çan Kay Şek istifa eder. Çin kuvvetleri Doğu Türkistan’a doğru ilerlemektedirler. İsa Yusuf Bey ve arkadaşları Çin’e karşı koyacak güçleri olmadığından, göç kararı alırlar. 20 Eylül’de Urumçi’den ayrılan İsa Yusuf Bey, 22 Eylül’de Kuçar’da Mehmet Emin Buğra ile buluşur. İsa Yusuf Bey ve yakınlarının 21 Ekim 1949 sabahı Doğu Türkistan’ın sınır kasabasından başlayan ve Himalayaları aşan destansı yürüyüşleri, 11 Aralık 1949 günü Keşmir sınırındaki Ladak’ta soluklanır. 852 kişi olarak çıktıkları “özgürlüğe yürüyüş”ün ilk soluklanma noktasına geldiklerinde 798 kişi kalmışlardır. Canlarını, kardeşlerini, evlatlarını Himalayalara kurban vermişlerdir. Sağ kalanlar Keşmir’in başkenti Srinagar’a giderler. İsa Yusuf Bey, gelenlere sığınma izinleri alabilmek için Hindistan ve Suudi Arabistan yetkilieriyle görüşür. Buralardan bir sonuç alamayınca Mısır’a geçer. Mısır’dan da olumlu bir sonuç çıkmayınca, 6 Ocak 1952’de Türkiye’ye gelir. Yaptığı temaslar sonunda, Bakanlar Kurulu’nun 13.03.1952 tarihli kararıyla, 1850 Doğu Türkistanlının Türkiye’ye göçmen olarak yerleşmelerine izin verilir. 1953 yılı başından itibaren Doğu Türkistanlılar Türkiye’ye gelip yerleşmeye başlarlar. Göçmenlerin büyük kısmı Türkiye’ye yerleştikten sonra, İsa Yusuf Bey de ailesiyle birlikte 1954 Haziranında Türkiye’ye yerleşir. 4 Aralık 1957 tarihinde de Türk vatandaşlığına kabul edilir . İsa Yusuf Alptekin mücadelesini kardeş topraklardan, Türkiye’den sürdürür,1986 yılında Doğu Türkistan Vakfı’nı kurar.. 12 Mayıs 1991 Pazar günü, İsa Yusuf Alptekin, Ataköy’deki evinde kendini ziyarete gelen gazetecilere, ”90 yaşıma geldim. Gözlerimi kaybettim. Fakat içindeki mücadele azmi ve Doğu Türkistan’ın istiklaline kavuşması arzusundan hiçbir şey kaybetmedim” demişti.Doğu Türkistan’ın efsanevi lideri Çin sömürgeciliği altında inleyen Doğu Türkistanlıları bağımsızlığa götürmek için çeşitli yollar aramıştır,mücadele Doğu Türkistan Türklerinin Çin komünist Ergenekon tutsaklığından çıkararak hür ve bağımsız yaşaması içindir.Destansı yaşamı Ergenekon destanında geçen,kölelikten kurtulup bağımsız yaşamak isteyen Türklere liderlik eden Bozkurt misali O’da, Doğu Türkistanlılara Çin sömürgeciliğinden kurtuluş için liderlik etmiştir. Şarkı Türkistan’ın bu efsanevi liderinin ölümünün üzerinden 19 yıl geçti ,Türk siyası hayatı ve Dünya Türklüğünün bağımsızlık mücadelesine altın harflerle yazılan merhum büyüğümüz İsa Yusuf Alptekin beyi rahmet ve minnetle anıyor aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz..!

Kaynak :  Ursad.org

Etiketler: » » » » » »
Share
2468 Kez Görüntülendi.