logo

trugen jacn
28 Ocak 2016

DOĞU TÜRKİSTANLI EĞİTİMCİ VE BÜYÜK ALİM ABDULKADIR DAMOLLAM VE HİKMETLİ SÖZLERİ

A.Kadir DamollamHamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

Bir Milletin unutulmazı simaları vardır ki, onlar ülkesine ve halkına yaptığı hizmetleri ile ülkesinde ve mensubu olduğu toplumda kalıcı ve derin etkiler bırakmıştır, Halkı ise onun bütün bu hizmetlerinden nasiplenerek yararlanmışlardır. Ancak, bu unutulmaz dediğimiz simalar her nedense unutulurlar. İsimleri hiç gündeme gelmez. Gelse de bir parça bahsedilir , ancak bir süre sonra unutulup giderler. Ancak, bu unutulmaz simalar Çolpan yıldızı gibi yıllarca ülkesini ve Milletine doğru yolu gösterme ve aydınlatma görevini devam ettirirler.
Bugün sosyal medya’da dolaşırken, Habibullah Abdulhamit isimli bir Doğu Türkistanlı Kardeşimiz Abdulkadir Abdulvaris Damollam’ın 7 hikmetli sözünü Uygur Türkçesi ile paylaşmıştır. Bu Kardeşimize merhum eğitimci,alim ve büyüğümüzü bizlere bir kez daha hatırlattığı için teşekkür ediyoruz. Bu veciz ve hikmetli sözlerin verdiği ilham ile kendisine olan minnet ve vefa borcumuzu kısıtlı bilgilerle de olsa kısa bir yazı kaleme alarak yerine getirmek istedik. Kendisi hakkındaki duyduklarım , bildiklerim ve düşüncelerimi ve duygularımı yazıya dökerek sizlerle paylaşmak istedim.

A.aziz Mahd.

Şehit Abdulkadir Damollam’in tek oğlu Abdulaziz Mahdum. Babasının yolunu takip etmiştir.53 yıllık ömrünü Çin zindanlarında geçirerek 1983’de bir suikast sonucu şehit edilmiştir.

Ben merhum Abdulkadir Damollam’ı ilk kez 1983 yılında bir trafik kazasında vefat eden merhum Amcam Hacı Abbas Göktürk’ten Çocukken Afganistan’da duydum. Onun biz çocuklara anlattıkları hala aklımın bir köşesinde taptaze saklıdır. Kendisi çocukken, Memleketim Yarkent şehrinde Mahalle Mektebine gititiğini anlatır ve okuduğu derslerden ve ezberlediği şiirlerden ve marşlardan biz Yeğenlerine anlatmaktan ve bizlere zorla dinletmekten çok zevk alırdı. Çünkü,o hayatında çok isteyip de bir türlü gerçekleştiremediği Öğretmenlik mesleğini bize dersler vererek şarkılar ve marşlar söyleyerek telafi etmeye çalışırdı. Çok güzel ve tam olarak ezbere bildiği ve Mahalle mektebinde öğrendiği “Akaid-i Cevheriye (Akidenin Cevherleri) ve İbadat-i İslamiye(İslam’da İbadet) ” risalesinden ” İnsan Nime Bilen Bahtlik ve Saadetlik Bolur ? diye başlayan bir hayli satırları ezbere bizlere okurdu.

Amcam Altay Marşını çok tekrar eder ve söylerken de duygulanarak ağlardı. İzmir marşıni aynen Türkiye’deki İzmir marşı ahenginde okurdu. Örneğin ; Altay tağlarında çiçekler açar.Altun kümüşler Sümbüller saçar…. Mısraları ile devam ederdi.
Daha sonraki yıllarda bu risalelerin merhum Şehit Abdulkadir Domollam tarafından yazıldığını ve o dönemdeki okullarda ders olarak okutulduğunu öğreniyoruz tabii.

Uygur Çoc.Mekt.
Merhum Abdulkadir Damollam hakkındaki bir çok tarihi bilgi ve söylemleri ilk kez Büyüğümüz aynı zamanda hemşehrim olan Alim ve Mücahit Muhammed Emin İslamı ‘den 1980’lı yıllarda Kayseri’ye ziyaretimize geldiklerinde bizzat kendisinden dinlemiştim. Merhum İslami, İlk Mederese eğitimini memleketi Yarkent’ın İlişku ilçesindeki tarihi Medrese’de yapmış ve daha sonra Kaşgar’a giderek Hanlık Medrese’de öğrenim görmüştü. 1933 yılında Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti’nin kuruluş mücadelesinde yer almış ve daha sonra Genel Kurmay Başkanı General Mahmut Muhiti’nin Dini İşler Danışmanı olarak kendisi ile birlikte 12 Nisan 1937’de Hindistan’a hicret etmişti.General Muhiti ile birlikte Japonya’ya gitmiş ve 1950 yılına kadar burada Tokyo Cami’inde imam olarak görev yapmıştı. Bir az sonra okuyacağınız bu tarihi ve ibret verici olayı bu Büyük alim ve mücahit merhum Muhammed Emin İslamı (Vefatı 1988- Cidde)’ye aittir.

Abdulkadir Damollam 1927 yılında Çin’in işbirlikçisi Hainler ve Doğu Türkistan’da Hristiyanlığı yaymak için Okullar,Hastaneler ve Matbaalar kurarak Müslüman Uygur Türklerini hristiyan yapmaya çalışan İsveçli Misyonerlerin işbirliği ile Halim Müezzin adında bir Hain tarafından sabah namazına giderken bıçaklanarak şehit edilir. Damollam’in şahadet haberi aylar sonra Hindistan’da Diyoben Medreselerinde birlikte öğrenim gördüğü Hint Müslümanlarının büyük alimlerinden Mevlana Azat Kalan’a ulaşır. Pakistan İslam Cumuhuriyeti’nin manevi kurucularından da olan bu büyük Bilgin, Damollam’ın şahadet haberini duyunca teessüründen ağlar ve duduklarını ısırarak infialını ve üzüntüsünü dışa vurur. Daha sonra çevresindekilere şunları anlattığıni nakledilir ,” Abdulkadir Abdulvaris Kaşgarı ilim ve irfanda bir derya idi. Kendisi yalnız Kaşgariya(Doğu Türkistan) için değil,bizler ve bütün dünya Müslümanları için paha biçilemez bir hazine ve bir GEVHER değerinde çok iyi yetişmiş bir allame idi. Kendi bağrından yetişen böyle bir değeri ve gevheri koruyamayan bir toplumun akıbetinden ciddi olarak endişe ediyorum. Allah onları affetsin ve acısın. ”

DTİC.Kabine

Merhum Abdulkadir Damollam için Mevlana Azat Kalan’ın söylediklerinin bir diğer varyantını   de geçtiğimiz yılın Aralık ayında yaşadığı Suudi Arabistan’dan İstanbul’a gelen Merhum Damollam’in Hemşehrisi ve ileri gelen Aksakallarımızdan, Haci Gulam Muhammed İlyas Büyüğümüzden duydum.Kendisine hoş geldiniz ziyareti için gittiğimde,sohbet arasında,ben merhum İslamı Efendim’den duyduklarımı anlattım.Beni dinledikten sonra olayın şu diğer varyantını şöyle anlattı, ” Mevlana Azat Kalan,Damollam’in şahadet haberini veren kişi’ye sorar, ” Damollam’ı kendi Milletinden biri mi yoksa yabancı birisi mi şehit etmiş ? ” Haberi getiren kişi “Damollamı şehit eden kendi Milletinden birisi imiş.” diye cevaplar.Bu cevap üzerine Mevlana Kalan kısa bir düşünceye daldıktan sonra şunu söyler,” Böyle bir Cihanşumul Bilgini eğer kendi Milleti katletti ise,korkarım o milletin akibetinden endişe ederim.  ”
Abdulkadir Abdulvaris Damollam, Kaşgar’ın Artuş İlçesinde dünya’ya gelir. Kaşgar,Buhara,Kazan’da öğrenim görmüş ve daha sonra Hindistan’a giderek burada ilim tahsil etmişti. Türkiye başta islam diyarlarını gezmiş ve incelemeler yapmıştı.Ülkesinin esaretten kurtarılmasının ve geleceğinin cehalet ve karanlıktan kurtulması ile ancak, mümkün olacağını kanaatine varmıştı. Bu nedenle işe ilk olarak eğitimden başladı. Kendisinin Müderris olduğu Medrese’de ve bağlı diğer Medrese ve mekteplerdeki eğitim şekli ve ders müfredatında yenilikler ve reformlar yapmaya çalıştı. Medrese ve mektepleri Cedit usuller ve müsbet bilgilerin öğretildiği modern ve çağa uygun hale getirimeye gayret etti. Yukarıda Amcamın de okuduğu pratik dini bilgiler başta, ahlak,fazilet ve davranış bilgilerinin yer aldığı ders kitapları bizzat kendisi yazarak bastırdı. Dini bilimler ile birlikte tarih,coğrafya matematik ve Uygur Edebiyatına dair derslere müfredatında yer verdi.

DTİC.Arma

Abdulkadir Damollam eğitimin yanında toplumu bir kara örümcek gibi saran yanlış sözde dini adet ve uygulamalar, müberek islam dini adına yapılan bid’at,hürafe ve hatalı anlamalarıın düzeltilmesi için çok çalışmıştır.

Merhum Abdulkadir Damolla,Uzun yıllar devam eden siyasi karşıklıklar ve Çinli istilacıların sinsi müdahaleleri ve bozgunculukları sonucu bozulan sosyal hayatın ve toplumsal dayanışma ve dengelerin düzeltilmesi ve tekrar eski durumuna dönüştürülmesi için çalışmalarda bulunur.Kendisinin toplum nezdindeki nüfuz ve saygınlığından bu konuda sonuna kadar yararlanır.Bu konuda da epeyce yol aldığı görülür.

Diğer yandan ise, merekezi Kaşgar’da bulunan İsveçli Hiristiyan Misyonerler ile açık bir mücadeleye girişmiştir. Hatta bir keresinde Eyitgah Cami’inde Cuma namazı çıkışı camaatı toplayarak İsveç Misyoner Merkezi’ne giderek protesto gösterisinde dahi bulunduğu söylenir.

Damollam’ın bütün bu çalışmalarını kendi çıkarları için zararlı ve tehlikeli gören Çin yanlısı Sözde din adamları ve eşraftan işbirlikçi bazı kişiler kendisini o zaman Kaşgar’daki Çinli Müslüman Vali Ma Titey’e şikayet ederler. Bundan bir sonuç çıkmayınca bu Hainler Misyonerler ile işbirliği yaparak kendisini öldürerek yok etmeye karar verirler. Suikast için Halim Mezin( Müezzin) adlı bir meczuba para vererek anlaşırlar. Lanetli katil Halim Müezzin kendisine Kaşgar’da sabah namazı çıkışında saldırır ve bıçaklayarak şehit eder.

Kaşgar E.gah

Doğu Türkistan Türkleri Allah’ın kendilerine bahşettiği bu paha biçilmez “GEVHER” ’i ve aynı zamanda büyük bir alimi ve Doğu Türkistan modern eğitim tarihinde derin iziler bırakan bu büyük İslahatçı İnkilapçı Allame’yi maalesef koruyamamış ve kendisine sahiplenme noktasında başarılı olamamıştır. Müslüman Uygur Türkleri olarak bu toplumsal hata ve eksikliği, telafisi imkansız bu acı ve üzüntüyü hala yüreklerimizin derinliklerinde hissetmekteyiz. Mevlana Azat Kalan’in dedikleri maalesef doğru çıkmıştır ve Doğu Türkistan Türkleri günümüzde tarihin hiç bir devresinde olmadığı kadar büyük bir tehlike yanı TOPTAN İMHA ile karşı karşıya bulunmaktadır.Bütün bunlar bizler için tarihi bir ders ve ibrettir. Tarihten ibret alınması demek , aynı hataların tekerrür etmemesi için gerekli tedbirler alınması demektir elbette.

İşgalçı Çin’in günümüzdeki nihai hedefi,binlerce yıllık Türk toprağı,ilk Müslüman Türk Devleti Karahanlıların ana mekanı ve merkezi Doğu Türkistan’ı ve bu ülkede yaşayan Müslüman Uygur Türklerini toptan soykırım yaparak bir an önce imha etmektir. Bu plan  sırf İşgalcı Komünist Çin’in Planıdır.Yaradanımız ve mutlak koruyucumuz Allah Taala Hazretelerinin de mutlaka bir planı vardır.İslamın ve müslümanaların yegane ve tek koruyucusu Allah Taala’dır. Yaradanımız biz Müslüman Uygur Kullarını mutlaka koruyacaktır. Bize düşen ise,Allah Taala’nın emirlerine itaat etmek,onun lutfu keremine layık olabilmek ve bu uğurda   çalışmak çaba ve gayret etmektir. Çalışmak bizden,Tevfik ise Allah’tandır.

Doğu Türkistan Milli Mücadelesinin ülke içi ve dışında bir haylı yol aldığı, gayret ve azimle vede en yüksek seviyede yürütülmeye çalışıldığı günümüzde tarihte eneder yetişen bir değer, mücadele yolumuzu aydınlatan bir çolpan.büyşük islahatçı ve İnkilapçımız  ve Büyük Allamemiz Şehit Abdulkadir Abdulvarıs Kaşgarı’yının yolunun ısrarlı takipçıleri olarak ebediyen minnet ve şükranla bir kez daha anıyoruz. Aziz ve mübarek ruhuna dualarımızı yolluyoruz.
Mevlam,gani gani rahmet ve magfiret eylesin.Amin

ŞEHİT ABDULKADIR DAMOLLAM’DAN 7 HİKMETLİ SÖZ ;
1. Kişinin kötü bir akıbet ile karşılaşması, başta o kişinin kendi tutum ve davranışlarına bağlıdır ve bu kötü akibetin sorumlusu o kişinin bizzat kendisidir.
2. Bir Kişinin toplum nazarındaki değeri, o insanın az veya çok iyilikler ve hayırlar yapmasında değil, güzel davranışlar ve güzel niyetler taşımasına bağlıdır. Ameller Niyetlere göredir,diye buyurulmuştur.
3. Zamanımızın Hatemleri(Cömertleri) olarak kabul edilebilecek Yiğit kişilerin sıfatları şunlardır ;
• Muhtaçların ihtiyacını giderir.
• Dertlilerin derdine derman olurlar.
• Dertlilerin gönüllerini alır üzüntüsünü giderir.
• Hak ve doğru yolda olan ve doğru ve hakikatı konuşanları kollayan ve himaye eden ER kişiler
4. Sen eğer iyi bir akıl sahibi isen, boş laflara bakmadan şu sözlere kulak ver ;

• Gayret ehli kişiler her zaman kanaatkardırlar
• Kişi’den boş yere tema etmek; Öküzden süt sağmak,Buzdan ısınmak ile aynıdır.
• Ulu Teng’rim, Biz kullarını kanaatlı kıl !
5. Bir insan kendi sırrını önce kendisi saklamalıdır,Bir başkasına sırrını açıklayıp,daha sonra onu “Sırrını Açıklamak”la itham etmesi hiç de doğru bir tutum değildir. Sırrını başkası ile paylaştıktan sonra onu itham etmek, sadece ahmaklıktır. Cünkü kendi sırrını kendi kalbinde koruyamayan bir kimse,sırrını bir başkasının kalbinde nasıl saklayabilir ki?
6. İlim tahsil etmek ve onu talep etmek her Müslüman kadın ve erkek’e farzdır.İlim ise. Her iki dünya’da saadet ve mutluluğun anahtarıdır.
7. Toprak ne kadar çorak olursa olsun,mutlaka oraya tohum atıp ürün vermesi beklenir. Aynı şekilde bir bir kişi ne kadar kötü ve vefasız ise onun bu yönüne bakmadan ona yardım ve iylik yapmak de çorak araziye tohum atmaya benzer. Tohum nereye atıırsa atılsın,iyilik kime yapılsa yapılsın,boşa gitmez ve yapılan iyilikler hiçbir zaman zayi olmaz. İyilik yapan kişiye onun karşılığı mutlaka bir gün geri dönecektir.

(200 kez)

Etiketler: » » » » » » » »
Share
2531 Kez Görüntülendi.